RAM
New member
Ana vatanı Güney Amerika olan ve postundan kürk elde etmek maksadıyla insan eliyle Avrupa’ya kadar taşınan su maymunları Bulgaristan’da yetiştirildikleri çiftliklerden Meriç, Tunca ve Arda ırmaklarındaki taşkınlarla Edirne’ye geldi. Burada popülasyonları her geçen gün artan su maymunları Meriç Irmağı aracılığıyla Meriç Deltası Sulak Alanı ortasında bulunan Gala Gölü’ne kadar ulaştı. Su maymunları ayrıyeten, bölgede bulunan çeltik tarlalarına da ziyan vermeye başladı.
Kimi üreticiler tarlalarına ziyan veren su maymunlarını tüfekle vurarak, öldürdü. Tarım ve Orman Bakanlığı Tabiat Muhafaza ve Ulusal Parklar Genel Müdürlüğünce yürütülen proje kapsamında su maymunlarıyla ilgili Edirne’de geçen ay bir çalıştay düzenlendi. Su maymunlarının bölgedeki yayılış alanları, yerleştiği alandaki habitata verdiği ziyanlar ve gayret çalışmaları değerlendirildi.
‘3 NİLÜFER ÇEŞİDİNİ ORTADAN KALDIRDI’
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Kısmı’ndan Doç. Dr. Beytullah Özkan, Meriç, Tunca ve Arda ırmaklarında yaşanan taşkınlarla Bulgaristan’daki çiftliklerden Edirne’ye gelen su maymunlarının iki kez üreyebilmesi niçiniyle Gala Gölü’ne sığamaz hale geldiğini söylemiş oldu.
Özkan, “Bitkisel besinle beslendikleri için bitkisi bol olan yerde biyolojik gayrette kullanılabiliyor. Lakin Gala Gölü meselade olduğu üzere çok çoğaldıklarında sazlık alanları da tahrip ederek, burada yuvalanan kuşların ve bir daha burada bulunan 3 nilüfer çeşidinin ortadan kalkmasına niçiniyet veriyor. hem de suyun tabanında sazların yumuşak kısımlarını yediklerinden balık yatakları bozulmuş oluyor. Dolaylı olarak gölün faunal hayatına tesir ediyor” dedi.
‘POPÜLASYONLARINI AZALTMA ÇALIŞMALARI VAR’
Su maymunlarının Tunca ve Meriç ırmaklarındaki popülasyonunun az olduğunu belirten Doç. Dr. Özkan, şöyleki devam etti:
“Buradaki insanlara ziraî açıdan epey da ziyan vermediği görülüyor. Ama kimi çeltik tarlalarında yuvalanma yaptıkları için çeltik hasadı sırasında birtakım zorluklar çıkartabiliyor. İpsala’da yaptığımız çalışmalarda, çeltikçilerin, bu hayvanların çeltikleri daha filiz iken yedikleri hakkında şikayetleri vardı. Gala Gölü haricindeki öbür alanlarda pek ziyanı yok. Çalışmalarımız bittiğinde bu hayvanın tabiata verdiği gerçek ziyan ortaya çıkacak. Lakin ziyan veriyor mu, vermiyor mu konusu da tartışma mevzusudur”
Doç. Dr. Özkan, Gala Gölü’nde yaptıkları çalışmalar kararında bilim insanlarının, yaşanan sıkıntılara karşı birtakım tahlil teklifleri sunduğunu kaydederek, “Bu tekliflerden bir tanesi de popülasyon sayısının azaltılması. Popülasyonun azaltılması için biroldukca prosedür var. Bunlardan bir tanesi de avlanarak, yakalanarak hayvanların ortadan kaldırılması. Sayısı azaldığında öteki hayvanlar üzere bu da tabiatla, beşerle, tarımla barışık biçimde yaşayabilir. Zira ülkemizin yeni bir faunal elemanı olarak gözüküyor” diye konuştu.
‘KORUNAN HAYVAN STATÜSÜNDE’
Su maymunlarının korunan hayvan statüsünden kaldırılması halinde çalışmaların uygulanabileceğini söyleyen Özkan, “Bu hayvan, özel bir durumdur. Öteki avcılık kararları ve uygulamalardan daha farklı bir yer teşkil ediyor. Bunun için hayli özel bir uygulama gerekiyor. Su maymunu, Türkiye’de birinci tespit edildiğinde korunan hayvan statüsüne alınmıştı. Bu statü kaldırıldığında bu özel projenin uygulanabileceğini düşünüyorum” dedi.
UYGUN YERLERE ALINABİLİR
Bir El Bin Nefes Derneği İdare Heyeti Lideri Yağmur Islattı Aydın ise Gala Gölü faunasına ziyan verdiği tespit edilen su maymunlarının endemik bitki çeşitlerinden uzakta olan uygun yerlerde koruma edilebileceğini söylemiş oldu.
Aydın, “Şu anda toplumsal bir reaksiyon var zira 10 istilacı cins içinde oldukları söyleniyor. Her canlının hayat hakkı kutsaldır. Bu niçinle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın acilen bu mevzunun bilimsel uzmanlarıyla görüşmesi ve bilimsel tahliller getirmesi gerekiyor. Bunun en vicdani tahlili de bu canlıların endemik bitki tiplerinden uzaklaştırılarak uygun olan yerlerde koruma edilmesidir.” dedi.
‘BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRILIRSA GÜZEL OLUR’
Edirne’ye bağlı Değirmenyeni köyünden çeltik üreticisi Nadi Çalış ise su maymunlarının çeltik üretimine ziyan verdiğini belirterek, “Göl uzunluğundaki çeltikleri kırkıyorlar, tabanına kadar hayli ziyan yapıyorlar. Çeltikleri yiyorlar. Bunları bölgeden uzaklaştırabilirlerse epeyce uygun olur. Su uzunluğundaki yerlerden randıman alamıyoruz. Tabandan çıkıp her yeri biçiyorlar” diye konuştu.
Kimi üreticiler tarlalarına ziyan veren su maymunlarını tüfekle vurarak, öldürdü. Tarım ve Orman Bakanlığı Tabiat Muhafaza ve Ulusal Parklar Genel Müdürlüğünce yürütülen proje kapsamında su maymunlarıyla ilgili Edirne’de geçen ay bir çalıştay düzenlendi. Su maymunlarının bölgedeki yayılış alanları, yerleştiği alandaki habitata verdiği ziyanlar ve gayret çalışmaları değerlendirildi.
‘3 NİLÜFER ÇEŞİDİNİ ORTADAN KALDIRDI’
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Kısmı’ndan Doç. Dr. Beytullah Özkan, Meriç, Tunca ve Arda ırmaklarında yaşanan taşkınlarla Bulgaristan’daki çiftliklerden Edirne’ye gelen su maymunlarının iki kez üreyebilmesi niçiniyle Gala Gölü’ne sığamaz hale geldiğini söylemiş oldu.
Özkan, “Bitkisel besinle beslendikleri için bitkisi bol olan yerde biyolojik gayrette kullanılabiliyor. Lakin Gala Gölü meselade olduğu üzere çok çoğaldıklarında sazlık alanları da tahrip ederek, burada yuvalanan kuşların ve bir daha burada bulunan 3 nilüfer çeşidinin ortadan kalkmasına niçiniyet veriyor. hem de suyun tabanında sazların yumuşak kısımlarını yediklerinden balık yatakları bozulmuş oluyor. Dolaylı olarak gölün faunal hayatına tesir ediyor” dedi.
‘POPÜLASYONLARINI AZALTMA ÇALIŞMALARI VAR’
Su maymunlarının Tunca ve Meriç ırmaklarındaki popülasyonunun az olduğunu belirten Doç. Dr. Özkan, şöyleki devam etti:
“Buradaki insanlara ziraî açıdan epey da ziyan vermediği görülüyor. Ama kimi çeltik tarlalarında yuvalanma yaptıkları için çeltik hasadı sırasında birtakım zorluklar çıkartabiliyor. İpsala’da yaptığımız çalışmalarda, çeltikçilerin, bu hayvanların çeltikleri daha filiz iken yedikleri hakkında şikayetleri vardı. Gala Gölü haricindeki öbür alanlarda pek ziyanı yok. Çalışmalarımız bittiğinde bu hayvanın tabiata verdiği gerçek ziyan ortaya çıkacak. Lakin ziyan veriyor mu, vermiyor mu konusu da tartışma mevzusudur”
Doç. Dr. Özkan, Gala Gölü’nde yaptıkları çalışmalar kararında bilim insanlarının, yaşanan sıkıntılara karşı birtakım tahlil teklifleri sunduğunu kaydederek, “Bu tekliflerden bir tanesi de popülasyon sayısının azaltılması. Popülasyonun azaltılması için biroldukca prosedür var. Bunlardan bir tanesi de avlanarak, yakalanarak hayvanların ortadan kaldırılması. Sayısı azaldığında öteki hayvanlar üzere bu da tabiatla, beşerle, tarımla barışık biçimde yaşayabilir. Zira ülkemizin yeni bir faunal elemanı olarak gözüküyor” diye konuştu.
‘KORUNAN HAYVAN STATÜSÜNDE’
Su maymunlarının korunan hayvan statüsünden kaldırılması halinde çalışmaların uygulanabileceğini söyleyen Özkan, “Bu hayvan, özel bir durumdur. Öteki avcılık kararları ve uygulamalardan daha farklı bir yer teşkil ediyor. Bunun için hayli özel bir uygulama gerekiyor. Su maymunu, Türkiye’de birinci tespit edildiğinde korunan hayvan statüsüne alınmıştı. Bu statü kaldırıldığında bu özel projenin uygulanabileceğini düşünüyorum” dedi.
UYGUN YERLERE ALINABİLİR
Bir El Bin Nefes Derneği İdare Heyeti Lideri Yağmur Islattı Aydın ise Gala Gölü faunasına ziyan verdiği tespit edilen su maymunlarının endemik bitki çeşitlerinden uzakta olan uygun yerlerde koruma edilebileceğini söylemiş oldu.
Aydın, “Şu anda toplumsal bir reaksiyon var zira 10 istilacı cins içinde oldukları söyleniyor. Her canlının hayat hakkı kutsaldır. Bu niçinle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın acilen bu mevzunun bilimsel uzmanlarıyla görüşmesi ve bilimsel tahliller getirmesi gerekiyor. Bunun en vicdani tahlili de bu canlıların endemik bitki tiplerinden uzaklaştırılarak uygun olan yerlerde koruma edilmesidir.” dedi.
‘BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRILIRSA GÜZEL OLUR’
Edirne’ye bağlı Değirmenyeni köyünden çeltik üreticisi Nadi Çalış ise su maymunlarının çeltik üretimine ziyan verdiğini belirterek, “Göl uzunluğundaki çeltikleri kırkıyorlar, tabanına kadar hayli ziyan yapıyorlar. Çeltikleri yiyorlar. Bunları bölgeden uzaklaştırabilirlerse epeyce uygun olur. Su uzunluğundaki yerlerden randıman alamıyoruz. Tabandan çıkıp her yeri biçiyorlar” diye konuştu.