RAM
New member
Beşiktaş’ın teknik yöneticisi Şenol Güneş, bir aktiflikte açıklamalarda bulundu.
Pandemi mühletince sessiz kaldığını söyleyen Beşiktaş Teknik Yöneticisi Şenol Güneş, “Dağlarda, yaylalarda kendimi dinledim. İsmimiz marka mı, bilemem. Trabzon’a gidiyorum, ‘Trabzonspor için geldi’ diyorlar. İstanbul’a geliyorum ‘Beşiktaş için geldi’ diyorlar. Nereye gideyim?” dedi.
“Bizim varlığımızın sebebi aslına bakarsan kadınlarımız” sözlerini kullanan Güneş, “Kadına kalkan eller kırılsın. Eşim var, iki kızım var, torunlarım var. Bayana kalkan eller kırılsın. Şiddete uğrayanları hayli uygun anlıyorum. Dayak yedim, ‘Artistlik yaptı’ deniyor. Son maçta top yüzüme geldi, ‘bak numara yapıyor’ denildi. Ne numarası, top yüzüme geldi. Düşseydim, yanmıştım. O kadar haksızlık yapılıyor ki! Sizi suçluyorlar. Siz bunu hukuka gdolayıyorsunuz, hukuk bunu savsaklıyor. Dürüst insan sabreder. Mabla insan iftira atar. 50 yıl evvel 15 yaşlarımdaydım. Endişeden mahkemeye güç girdim. Arkadaşıma silah çekilmişti. Hakim bana “Silah mı, tarak mı?” diyor. ‘Korkudan olabilir’ dedim, çıktım. TFF’de de bir mahkemem vardı. ‘Merkez Ankara’da’ diyerek davayı oraya gönderdi. Hukuk dün de berbattı, bugün de berbat. Adaletten bahsediyorsunuz, adaletsizlik yapıyorsunuz” diye konuştu.
Daima bu güne kadar kendini yenilemeye çalıştığını söyleyen Güneş, “Bugün de birebir şeyi düşünüyorum. hayatımızı 10 yıl, 20 yıla, 30 yıla göre değil 100 yıla bakılırsa planlamamız gerekiyor. Ergenlik çağı küçüldü, yaşlılık çağı arttı. Gücüm var, heyecanım var. Beşiktaş’a geldiğimde oyunculara söylemiş oldum, “Sizin bir çizginiz var. Bu çizgide kalacaksanız burayı kapatalım” dedim. Ancak bunun üzerine bir şey yaparsak hepimiz yükseleceğiz. Dinleyip, size haksızlık yapanlar, ‘Anlamadım’ diyerek konuşuyor. Söz oyunu yapıyor. Bahçedeki ayrık otlarını çoğaltmayın. Onlar çoğalırsa bahçedeki meyveler, bitkiler azalır” yorumunu yaptı.
MİLLİ EKİPTEN AYRILMA SÜRECİ
Ulusal Kadrodan ayrılma süreciyle ilgili olarak ise deneyimli teknik adam şöyleki konuştu,
“Milli Ekip’te bakılırsave birinci başladığımda ilgi duyulmayan bir ekip vardı. Bu durum giderek değişti ve “Bizim Çocuklar” düzeyine kadar geldi. Sponsorlar arttı. Fakat artık bir daha sponsorlar uzaklaşıyor. Turnuvada uygun gitmediğimiz devirde ayrılığı olağan karşılarım. Prensipli çalışırım. TFF Lideri’nin devam etme niyeti vardı. Ulusal Grup’ta turnuvanın yarısındaydık ve liderimiz devam etmemi istiyordu. Ama 1 gün daha sonra ayrılmak istediğini söylemiş oldu. ‘Takdir sizin’ dedim ve ayrıldım.
Bırakıp da gitmedim. Gitmem gerektiğimi de kalmam gerektiğimi de biliyorum. Hollanda maçı daha sonrası ‘İstifa etmeyi düşünüyor musunuz’ sorusu geldi. Siz tek başına değilsiniz. Bağlı olduğunuz bir kurum var. Gittiğimde alınacak bir sonuçta niye devam edilmedi denilebilir. Beşiktaş’ta hoca kaideler itibariyle gitmek zorunda kaldı. Onun da artıları eksileri vardı. Hocayı suçlamıyorum. Durum tespiti ile eleştirmeyi ayırmak lazım. Elimdeki malzemeyi âlâ kullanmak gerekiyor. Ben konuşmak yerine susmayı istiyorum. Lakin bugün o denli değil. Bu da bizim dersimizdir. Bu da bir yenilenmedir. Aslında konuşmak gerekir. Sizi kimse dinlemese de konuşmak gerekiyor. Tahminen bir karşılığı olur”
Beşiktaş’ta yeni devirde beklentilerinin sorulması üzerine ise Şenol Güneş, “Beşiktaş taraftarının bana gösterdiği sevgiyi hayatım boyunca unutmayacağım. Daha öncesinde hoş işler yaptık. Asıl kıymetli olan samimi bir sevgi yarattık. Biz yalnızca bu yaz periyodunda yaylaları gezdim. Onun haricinde Trabzon’da ve İstanbul’da sokaklardaydık.
Trabzonluyum, orada büyüdüm. Kızanlar oldu. ‘Stadın ismi değişsin’ diyorlar. İsmi ben koymadım. Trabzonspor’dan asla vazgeçmem fakat Trabzonspor’dan aldığım kıymetleri hayata geçiren bir beşerim.
Trabzonluyum. Benim ismim bana yetiyor. Stadın ismi değişebilir. Oraya örnek olmak için konuldu. İsmi de ben koymadım. Bugün Trabzon ve Beşiktaş’ta yanlışsız pahaları hayata geçirdim.
Beşiktaş’a birinci geldiğimde endişem vardı. Sevgi, hürmet, muvaffakiyetler vardı. Bunu kaybeder miyim dehşetleri vardı. Lakin geldiğimde çölün suya kavuşması üzere duyguyu hissettim. Çok duygulandım, gururlandım. Bu yalnızca Beşiktaş ve Trabzonspor için değil. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor üzere kadrolarda futbola ortak bedel veren herkese bunlar yapılmalı. Birebir geminin ortasındayız. her insanın bir öyküsü var, onlara kahramanlar arıyorlar. Bunlara sarılacağımıza kini ve nefreti koyuyoruz. Bunun faydası yok. Toplumsal medyada boş konuşmalar oluyor. Yazık günah. Hoş bir şey söyle beşerler ‘Ne kadar hoş bir şey söylemiş oldu’ desin” karşılığını verdi.
Pandemi mühletince sessiz kaldığını söyleyen Beşiktaş Teknik Yöneticisi Şenol Güneş, “Dağlarda, yaylalarda kendimi dinledim. İsmimiz marka mı, bilemem. Trabzon’a gidiyorum, ‘Trabzonspor için geldi’ diyorlar. İstanbul’a geliyorum ‘Beşiktaş için geldi’ diyorlar. Nereye gideyim?” dedi.
“Bizim varlığımızın sebebi aslına bakarsan kadınlarımız” sözlerini kullanan Güneş, “Kadına kalkan eller kırılsın. Eşim var, iki kızım var, torunlarım var. Bayana kalkan eller kırılsın. Şiddete uğrayanları hayli uygun anlıyorum. Dayak yedim, ‘Artistlik yaptı’ deniyor. Son maçta top yüzüme geldi, ‘bak numara yapıyor’ denildi. Ne numarası, top yüzüme geldi. Düşseydim, yanmıştım. O kadar haksızlık yapılıyor ki! Sizi suçluyorlar. Siz bunu hukuka gdolayıyorsunuz, hukuk bunu savsaklıyor. Dürüst insan sabreder. Mabla insan iftira atar. 50 yıl evvel 15 yaşlarımdaydım. Endişeden mahkemeye güç girdim. Arkadaşıma silah çekilmişti. Hakim bana “Silah mı, tarak mı?” diyor. ‘Korkudan olabilir’ dedim, çıktım. TFF’de de bir mahkemem vardı. ‘Merkez Ankara’da’ diyerek davayı oraya gönderdi. Hukuk dün de berbattı, bugün de berbat. Adaletten bahsediyorsunuz, adaletsizlik yapıyorsunuz” diye konuştu.
Daima bu güne kadar kendini yenilemeye çalıştığını söyleyen Güneş, “Bugün de birebir şeyi düşünüyorum. hayatımızı 10 yıl, 20 yıla, 30 yıla göre değil 100 yıla bakılırsa planlamamız gerekiyor. Ergenlik çağı küçüldü, yaşlılık çağı arttı. Gücüm var, heyecanım var. Beşiktaş’a geldiğimde oyunculara söylemiş oldum, “Sizin bir çizginiz var. Bu çizgide kalacaksanız burayı kapatalım” dedim. Ancak bunun üzerine bir şey yaparsak hepimiz yükseleceğiz. Dinleyip, size haksızlık yapanlar, ‘Anlamadım’ diyerek konuşuyor. Söz oyunu yapıyor. Bahçedeki ayrık otlarını çoğaltmayın. Onlar çoğalırsa bahçedeki meyveler, bitkiler azalır” yorumunu yaptı.
MİLLİ EKİPTEN AYRILMA SÜRECİ
Ulusal Kadrodan ayrılma süreciyle ilgili olarak ise deneyimli teknik adam şöyleki konuştu,
“Milli Ekip’te bakılırsave birinci başladığımda ilgi duyulmayan bir ekip vardı. Bu durum giderek değişti ve “Bizim Çocuklar” düzeyine kadar geldi. Sponsorlar arttı. Fakat artık bir daha sponsorlar uzaklaşıyor. Turnuvada uygun gitmediğimiz devirde ayrılığı olağan karşılarım. Prensipli çalışırım. TFF Lideri’nin devam etme niyeti vardı. Ulusal Grup’ta turnuvanın yarısındaydık ve liderimiz devam etmemi istiyordu. Ama 1 gün daha sonra ayrılmak istediğini söylemiş oldu. ‘Takdir sizin’ dedim ve ayrıldım.
Bırakıp da gitmedim. Gitmem gerektiğimi de kalmam gerektiğimi de biliyorum. Hollanda maçı daha sonrası ‘İstifa etmeyi düşünüyor musunuz’ sorusu geldi. Siz tek başına değilsiniz. Bağlı olduğunuz bir kurum var. Gittiğimde alınacak bir sonuçta niye devam edilmedi denilebilir. Beşiktaş’ta hoca kaideler itibariyle gitmek zorunda kaldı. Onun da artıları eksileri vardı. Hocayı suçlamıyorum. Durum tespiti ile eleştirmeyi ayırmak lazım. Elimdeki malzemeyi âlâ kullanmak gerekiyor. Ben konuşmak yerine susmayı istiyorum. Lakin bugün o denli değil. Bu da bizim dersimizdir. Bu da bir yenilenmedir. Aslında konuşmak gerekir. Sizi kimse dinlemese de konuşmak gerekiyor. Tahminen bir karşılığı olur”
Beşiktaş’ta yeni devirde beklentilerinin sorulması üzerine ise Şenol Güneş, “Beşiktaş taraftarının bana gösterdiği sevgiyi hayatım boyunca unutmayacağım. Daha öncesinde hoş işler yaptık. Asıl kıymetli olan samimi bir sevgi yarattık. Biz yalnızca bu yaz periyodunda yaylaları gezdim. Onun haricinde Trabzon’da ve İstanbul’da sokaklardaydık.
Trabzonluyum, orada büyüdüm. Kızanlar oldu. ‘Stadın ismi değişsin’ diyorlar. İsmi ben koymadım. Trabzonspor’dan asla vazgeçmem fakat Trabzonspor’dan aldığım kıymetleri hayata geçiren bir beşerim.
Trabzonluyum. Benim ismim bana yetiyor. Stadın ismi değişebilir. Oraya örnek olmak için konuldu. İsmi de ben koymadım. Bugün Trabzon ve Beşiktaş’ta yanlışsız pahaları hayata geçirdim.
Beşiktaş’a birinci geldiğimde endişem vardı. Sevgi, hürmet, muvaffakiyetler vardı. Bunu kaybeder miyim dehşetleri vardı. Lakin geldiğimde çölün suya kavuşması üzere duyguyu hissettim. Çok duygulandım, gururlandım. Bu yalnızca Beşiktaş ve Trabzonspor için değil. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor üzere kadrolarda futbola ortak bedel veren herkese bunlar yapılmalı. Birebir geminin ortasındayız. her insanın bir öyküsü var, onlara kahramanlar arıyorlar. Bunlara sarılacağımıza kini ve nefreti koyuyoruz. Bunun faydası yok. Toplumsal medyada boş konuşmalar oluyor. Yazık günah. Hoş bir şey söyle beşerler ‘Ne kadar hoş bir şey söylemiş oldu’ desin” karşılığını verdi.