Türkiye Uzay Ajansı Lideri Serdar Hüseyin Yıldırım, 2029’da bilimsel bilgi toplayacak insansız aracı Ay’a indirmeyi hedeflediklerini ve uzay aracının dizaynlarının sürdüğünü söylemiş oldu.
“Ay’a insan göndereceğimizi zanniçinler var”
Uzay teknolojilerinde 2’nci ligde yer alan Türkiye’yi birinci lige yükseltmek için çalıştıklarını anlatan Yıldırım, en kıymetli maksatlarından bir adedinin bölgesel bir konumlama sistemi oluşturmak olduğunu bildirdi. Bölgesel konumlama sisteminin Türkiye için değerli bir adım olacağının altını çizen Yıldırım, bu sıkıntı projeyi gerçekleştirmek için çalıştıklarını kardeş ve dost ülkelerle birlikte bu sistemi kullanmayı hedeflediklerini söylemiş oldu.
Türkiye Uzay Ajansı’nın ay programının hayli merak edildiğini ve pek epey kişi tarafınca hakikat anlaşılmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları söylemiş oldu:
‘Ay programımız, ağır bir biçimde çalıştığımız fazlaca kıymetli bir program. Biroldukca kişi tarafınca gerçek anlaşılmamış, hakikat anlaşılsın istiyorum. Ay’a insan göndereceğimizi zanniçinler var. bu biçimde bir şey yok. Bizim beşerli uzay uçuşlarımız birinci 10 yıllık programda mevcut değil, yapamayız. Çok güç bir iştir. İnsan işin içine girince epeyce güç bir iş. Tahminen ileriki 10 yıllık programlarda gündeme alınabilir. ötürüsıyla ay programımız insansız olacak ve sonuçta asıl gaye 2029 yılında aya bir yumuşak inişle bir gezen araç indirmek.
Bilimsel data toplayacak araç indirmek ve bu datayı ülkemize ulaştırmak. Bu söylendiği kadar kolay değil, fazlaca güç bir iş. Türkiye, sahiden de bunu başardığı takdirde kendisini hayli farklı bir yerde bulacağı bir iş. Sıkıntı işler uğraşarak deneyerek gerçekleşir.’
“Roket sistemimiz hazır, uzay aracı tasarımda”
Ajans olarak birinci misyonlarının aya ulaşmak olduğunu söz eden Yıldırım şu biçimde devam etti:
‘Uzay aracımız tasarım safhasında. Bu sene bir kaç ay ortasında tasarım tamamlanarak üretime geçeceğiz. Uzay aracı için 2 sene demiştik. Bizim roket sistemimiz hazır, hibrit sistemiz hazır. Biz evvela aya ulaşmayı öğreneceğiz. Aya nasıl gidildiğini öğreneceğiz. Bizim bunu yaparak öğrenmemiz gerekir. Bu sene içerisinde aracın tasarım çalışmaları tamamlandığı vakit uzay aracımızı teğe bir maketini yaptırarak kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Yaklaşık 2 ton tartısında olan aracımızın, nasıl bir araç olacağını, hangi üniteleri barındıracağını, seyahati nasıl gerçekleştireceğini ayrıntılı olarak halkımızla paylaşacağız. Çok da ilgi çekeceğine eminim.’
“Uzayda hakkımız var”
‘Aya ulaşmak, bizim için öbür manalar da taşıyor. Memleketler arası kontratlar şu biçimde der; ‘uzaydaki bütün gök cisimleri insanlığın ortak malıdır, ortak kullanmasın açıktır.’ Bu muahedeler çerçevesinde hakim olan karar. Lakin gerçekte bu biçimde bir hakkı alabilmek için bu mevzuda gücünüz olması lazım, oraya ulaşabilir olmanız lazım ki o hakkı alabilesiniz. Uzayda bizim hakkımız var, Türkiye’nin ayda da hakkı var başka gök cisimlerinde de hakkı var. Bu hakkı oralara ulaşacak gücünüz olursa alırsınız. Bizim ay misyonumuzun bu biçimde bir ehemmiyeti de var.’
‘Ajansın misyonu Türk bilim insanını uzaya göndermek’
Ajansın öbür misyonunun da bir Türk bilim insanını uzaya göndermek olduğunu belirten Yıldırım, bu mevzuda çalışmaların sonuna geldiklerini ve karar alma safhasında olduklarını söylemiş oldu.
Bahisle ilgili Cumhurbaşkanına sunum yapacağını tabir eden Yıldırım, ‘Devletimizin sonucuyla bu işin mukavelesini yaparak astronot seçim sürecine başlamayı bekliyoruz. Bu mevzuda deneyimimiz olmadığı için, daha evvel Türk vatandaşının uzaya gitmesi gerçekleşmedi. Şu ana kadar dünyada 600’e yakın kişi uzaya çıkmış, uzay istasyonuna giden kişi sayısı ise yaklaşık 250. Bizim gayemiz bilim insanımız bilim misyonuyla uzay istasyonuna gitsin. 1 hafta, 10 gün kalarak bizim topluluğumuzun istediği birtakım deneyleri farklı disiplinlerde deneyleri gerçekleştirsin. Orası yer çekimsiz bir ortam. Orada epeyce değerli deneyler yapılabilir’ dedi.
“Ay’a insan göndereceğimizi zanniçinler var”
Uzay teknolojilerinde 2’nci ligde yer alan Türkiye’yi birinci lige yükseltmek için çalıştıklarını anlatan Yıldırım, en kıymetli maksatlarından bir adedinin bölgesel bir konumlama sistemi oluşturmak olduğunu bildirdi. Bölgesel konumlama sisteminin Türkiye için değerli bir adım olacağının altını çizen Yıldırım, bu sıkıntı projeyi gerçekleştirmek için çalıştıklarını kardeş ve dost ülkelerle birlikte bu sistemi kullanmayı hedeflediklerini söylemiş oldu.
Türkiye Uzay Ajansı’nın ay programının hayli merak edildiğini ve pek epey kişi tarafınca hakikat anlaşılmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları söylemiş oldu:
‘Ay programımız, ağır bir biçimde çalıştığımız fazlaca kıymetli bir program. Biroldukca kişi tarafınca gerçek anlaşılmamış, hakikat anlaşılsın istiyorum. Ay’a insan göndereceğimizi zanniçinler var. bu biçimde bir şey yok. Bizim beşerli uzay uçuşlarımız birinci 10 yıllık programda mevcut değil, yapamayız. Çok güç bir iştir. İnsan işin içine girince epeyce güç bir iş. Tahminen ileriki 10 yıllık programlarda gündeme alınabilir. ötürüsıyla ay programımız insansız olacak ve sonuçta asıl gaye 2029 yılında aya bir yumuşak inişle bir gezen araç indirmek.
Bilimsel data toplayacak araç indirmek ve bu datayı ülkemize ulaştırmak. Bu söylendiği kadar kolay değil, fazlaca güç bir iş. Türkiye, sahiden de bunu başardığı takdirde kendisini hayli farklı bir yerde bulacağı bir iş. Sıkıntı işler uğraşarak deneyerek gerçekleşir.’
“Roket sistemimiz hazır, uzay aracı tasarımda”
Ajans olarak birinci misyonlarının aya ulaşmak olduğunu söz eden Yıldırım şu biçimde devam etti:
‘Uzay aracımız tasarım safhasında. Bu sene bir kaç ay ortasında tasarım tamamlanarak üretime geçeceğiz. Uzay aracı için 2 sene demiştik. Bizim roket sistemimiz hazır, hibrit sistemiz hazır. Biz evvela aya ulaşmayı öğreneceğiz. Aya nasıl gidildiğini öğreneceğiz. Bizim bunu yaparak öğrenmemiz gerekir. Bu sene içerisinde aracın tasarım çalışmaları tamamlandığı vakit uzay aracımızı teğe bir maketini yaptırarak kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Yaklaşık 2 ton tartısında olan aracımızın, nasıl bir araç olacağını, hangi üniteleri barındıracağını, seyahati nasıl gerçekleştireceğini ayrıntılı olarak halkımızla paylaşacağız. Çok da ilgi çekeceğine eminim.’
“Uzayda hakkımız var”
‘Aya ulaşmak, bizim için öbür manalar da taşıyor. Memleketler arası kontratlar şu biçimde der; ‘uzaydaki bütün gök cisimleri insanlığın ortak malıdır, ortak kullanmasın açıktır.’ Bu muahedeler çerçevesinde hakim olan karar. Lakin gerçekte bu biçimde bir hakkı alabilmek için bu mevzuda gücünüz olması lazım, oraya ulaşabilir olmanız lazım ki o hakkı alabilesiniz. Uzayda bizim hakkımız var, Türkiye’nin ayda da hakkı var başka gök cisimlerinde de hakkı var. Bu hakkı oralara ulaşacak gücünüz olursa alırsınız. Bizim ay misyonumuzun bu biçimde bir ehemmiyeti de var.’
‘Ajansın misyonu Türk bilim insanını uzaya göndermek’
Ajansın öbür misyonunun da bir Türk bilim insanını uzaya göndermek olduğunu belirten Yıldırım, bu mevzuda çalışmaların sonuna geldiklerini ve karar alma safhasında olduklarını söylemiş oldu.
Bahisle ilgili Cumhurbaşkanına sunum yapacağını tabir eden Yıldırım, ‘Devletimizin sonucuyla bu işin mukavelesini yaparak astronot seçim sürecine başlamayı bekliyoruz. Bu mevzuda deneyimimiz olmadığı için, daha evvel Türk vatandaşının uzaya gitmesi gerçekleşmedi. Şu ana kadar dünyada 600’e yakın kişi uzaya çıkmış, uzay istasyonuna giden kişi sayısı ise yaklaşık 250. Bizim gayemiz bilim insanımız bilim misyonuyla uzay istasyonuna gitsin. 1 hafta, 10 gün kalarak bizim topluluğumuzun istediği birtakım deneyleri farklı disiplinlerde deneyleri gerçekleştirsin. Orası yer çekimsiz bir ortam. Orada epeyce değerli deneyler yapılabilir’ dedi.