RAM
New member
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’na verilen mahpus cezası ve hakkındaki hukuksal sürece ait konuştu. CNN Türk’te katıldığı bir programda açıklamalarda bulunan Soylu, İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Heyeti (YSK)üyelerine hakaret ettiği nedeni öne sürülerek hakkında verilen karara ait, “Karar siyaseten yanlış demek hukuk devletinde olmaz. Karar türel açıdan hakikat. Kanundaki kural şahsa mahsus değiştirilmiş bir kural değil” sözlerini kullandı.
İmamoğlu’na dayanak için Saraçhane’de düzenlenen mitingi de eleştiren İçişleri Bakanı, “Şimdi resmen bu mahkemenin başından beri hukuk ihlal edilmektedir. Birfazlaca mahkeme sonucu eleştirilebilir, biz de eleştiriyoruz lakin hakaret edemezsiniz. Siyaseten bu gerçek mu? Yanlıştır. ‘Ben işime gelince bu biçimde yaparım, işime gelmeyince yapmam’ demek hukuka hakarettir. Siz mahkemenin yargıçlarını savcılarını aşağılayamazsınız. Mahkemenin etrafına bu vakte kadar kim baskı kurdu, kurabildi?” formunda konuştu.
“bakılırsavden düşürebilme hakkım yok lakin açığa alma hakkım var”
Mahkemenin uzman atamadığını, özel mütalaa olarak verildiğini söyleyen Soylu, anayasada bakılırsav kabahati ötürüsıyla kovuşturmaya olağan tutulanlara yönelik İçişleri Bakanına tanınan “bakılırsavden alma” yetkisine dikkat çekti. Soylu, “Kanun bunu ikiye ayırmış; bir terör, iki bakılırsavden kaynaklanan sebep. Örneğin ihaleye fesat karıştırma üzere bir soruşturma ve kovuşturma çerçevesinde burada İçişleri Bakanı yetkili oluyor. Tüm bunların tamamı kamu hakkını korumak için verilmiş yetkidir. İkinci olarak şayet bir teröre karışma durumu var ise mahkeme soruşturmayı açtığı andan itibaren Bakanlık, kayyum atama yetkisine sahiptir” tabirlerini kullandı.
İmamoğlu davasının terörle ilgili olmadığına dikkat çeken Soylu, bu durumda kayyum atanamayacağını, bakılırsavden almanın da tüzel açıdan değerlendirilebileceğini söylemiş oldu. Kendisinin bu durumda nazaranvden alma yetkisi bulunmadığını kaydeden Bakan, “İstinaf onaylarsa yargı onayladıktan da daha sonra bir müddetç daha var. Yargıtay’ın onaylaması da yetmez. Orada benim onu düşürebilme hakkım da yok. Lakin açığa alabilme hakkım var. Pekala bir belediye lideri nasıl düşer? Danıştay’ın sonucu olmadan düşmez. Yani oradan gelen karar bana gelecek. Orada benim nazaranvden alma hakkım yok anca bakılırsavinden düşürebilirim. Lakin bu da Danıştay’ın sonucu geldikten daha sonra olabilir” biçiminde konuştu.
“Açığa aldıklarımız var, yargı onayladıktan daha sonra” diyen Soylu, “Ama belediye başkanlığı düşmez. Açığa almak başkadır, nazaranvden düşürmek farklı. Ceza alırsa kamu vazifesini yapamaz. Karar verilirse bu bakılırsave 10 gün içerisinde valilik tarafınca biri atanır, çabucak sonrasında seçime gidilir. Fakat süreç açıktır, itiraz etme yetkilerine sahiptir. Kanun çerçevesinde yetkilerim var ve bunları kullanırım. Ben Türkiye’de İçişleri Bakanı olarak hükümetimizin aldığı kararları ve parti politikalarımızı hayata geçirmekle yükümlüyüm” Tabirlerini kullandı.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, iptal edilen İstanbul seçimlerine ait periyodun Yüksek Seçim Şurası (YSK) üyelerine “ahmak” dediği teziyle İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırılmıştı. Ceza, bir yılın üzerinde olduğu için İmamoğlu’na beraberinde siyasi yasak unsuru uygulanacak. Lakin bunun için sonucun istinaf ve Yargıtay basamaklarından geçip katılaşması gerekiyor.
DW,ANKA/SÖ,BÖ
İmamoğlu’na dayanak için Saraçhane’de düzenlenen mitingi de eleştiren İçişleri Bakanı, “Şimdi resmen bu mahkemenin başından beri hukuk ihlal edilmektedir. Birfazlaca mahkeme sonucu eleştirilebilir, biz de eleştiriyoruz lakin hakaret edemezsiniz. Siyaseten bu gerçek mu? Yanlıştır. ‘Ben işime gelince bu biçimde yaparım, işime gelmeyince yapmam’ demek hukuka hakarettir. Siz mahkemenin yargıçlarını savcılarını aşağılayamazsınız. Mahkemenin etrafına bu vakte kadar kim baskı kurdu, kurabildi?” formunda konuştu.
“bakılırsavden düşürebilme hakkım yok lakin açığa alma hakkım var”
Mahkemenin uzman atamadığını, özel mütalaa olarak verildiğini söyleyen Soylu, anayasada bakılırsav kabahati ötürüsıyla kovuşturmaya olağan tutulanlara yönelik İçişleri Bakanına tanınan “bakılırsavden alma” yetkisine dikkat çekti. Soylu, “Kanun bunu ikiye ayırmış; bir terör, iki bakılırsavden kaynaklanan sebep. Örneğin ihaleye fesat karıştırma üzere bir soruşturma ve kovuşturma çerçevesinde burada İçişleri Bakanı yetkili oluyor. Tüm bunların tamamı kamu hakkını korumak için verilmiş yetkidir. İkinci olarak şayet bir teröre karışma durumu var ise mahkeme soruşturmayı açtığı andan itibaren Bakanlık, kayyum atama yetkisine sahiptir” tabirlerini kullandı.
İmamoğlu davasının terörle ilgili olmadığına dikkat çeken Soylu, bu durumda kayyum atanamayacağını, bakılırsavden almanın da tüzel açıdan değerlendirilebileceğini söylemiş oldu. Kendisinin bu durumda nazaranvden alma yetkisi bulunmadığını kaydeden Bakan, “İstinaf onaylarsa yargı onayladıktan da daha sonra bir müddetç daha var. Yargıtay’ın onaylaması da yetmez. Orada benim onu düşürebilme hakkım da yok. Lakin açığa alabilme hakkım var. Pekala bir belediye lideri nasıl düşer? Danıştay’ın sonucu olmadan düşmez. Yani oradan gelen karar bana gelecek. Orada benim nazaranvden alma hakkım yok anca bakılırsavinden düşürebilirim. Lakin bu da Danıştay’ın sonucu geldikten daha sonra olabilir” biçiminde konuştu.
“Açığa aldıklarımız var, yargı onayladıktan daha sonra” diyen Soylu, “Ama belediye başkanlığı düşmez. Açığa almak başkadır, nazaranvden düşürmek farklı. Ceza alırsa kamu vazifesini yapamaz. Karar verilirse bu bakılırsave 10 gün içerisinde valilik tarafınca biri atanır, çabucak sonrasında seçime gidilir. Fakat süreç açıktır, itiraz etme yetkilerine sahiptir. Kanun çerçevesinde yetkilerim var ve bunları kullanırım. Ben Türkiye’de İçişleri Bakanı olarak hükümetimizin aldığı kararları ve parti politikalarımızı hayata geçirmekle yükümlüyüm” Tabirlerini kullandı.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, iptal edilen İstanbul seçimlerine ait periyodun Yüksek Seçim Şurası (YSK) üyelerine “ahmak” dediği teziyle İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırılmıştı. Ceza, bir yılın üzerinde olduğu için İmamoğlu’na beraberinde siyasi yasak unsuru uygulanacak. Lakin bunun için sonucun istinaf ve Yargıtay basamaklarından geçip katılaşması gerekiyor.
DW,ANKA/SÖ,BÖ