Enflasyondaki yükseliş alışveriş alışkanlıklarını değiştirdi. Semt pazarlarında yalnızca nakit devri bitmiş oldu. Düşen alım gücü ile vatandaş borçlu hayat biçimine geçerken, pazarlarda da eskisi üzere kilolarca meyve zerzevat alamıyor.
Düşen alım gücü ile fiyatlar artışları semt pazarlarında esnafın dijital dönüşümünü hızlandırarak kredi kartı ödemelerinin kabul edilmesi uygulaması başlattı.
Daha evvel giysi ve şarküteri üzere kategorilerde uygulanan ödeme usulünün öbür kategorilere de yayıldığını söyleyen İstanbul Pazarcılar Odası Lideri Mesut Şengün, “Artık sayı ile meyve zerzevat alınıyor. Biz de müşteriyi markete kaptırmamak için POS aygıtına geçtik” dedi.
Şengün’ün verdiği bilgilere göre salgın öncesinde yüzde 25-30 civarında olan POS kullanım oranı şimdilerde yüzde 80’lere ulaştı.
20 yılın doruğundaki enflasyon ile sendikaların araştırmaları da taban fiyatın daha birinci dört ayda eridiğini ve yoksulluk hududunun gerisine düştüğünü gösteriyor. Türk-İş’in araştırmasında, martta dört kişilik ailenin açlık hududu 4 bin 928, yoksulluk sonu 16 bin 52 lira olarak hesaplanmıştı.
Dünya’dan Yener Karadeniz haberine nazaran, bir pazarcı, tüketicilerin artık ikişer üçer adet eser almaya başladığını anlatarak şunları söylemiş oldu:
Birtakım pazarlarda o denli bir duruma geldi ki iki-üç domates alan beşerler var. Patlıcanı, salatalığı da tıpkı biçimde. Nakit bulundurma zorluğu da arttı. Çoklukla orta ve sabit gelirli insanlara hitap ediyoruz. Sabit gelirli vatandaşlar da ekseriyetle kredi kartı kullanıyor. O müşteriyi de kaybetmemek ismine kredi kartı yaygınlaştı. Daha evvel besinde değil de yalnızca giyside kredi kartı kullanılırdı. Artık besin da kullanılıyor. Her tezgahta var. Biz de gelen talep üzerine kullanmaya başladık. Müşteriyi kaybetmemek için komitesi göze alarak kullanıyoruz. Müşteri de talep ediyor. Mecbur kaldık.
Düşen alım gücü ile fiyatlar artışları semt pazarlarında esnafın dijital dönüşümünü hızlandırarak kredi kartı ödemelerinin kabul edilmesi uygulaması başlattı.
Daha evvel giysi ve şarküteri üzere kategorilerde uygulanan ödeme usulünün öbür kategorilere de yayıldığını söyleyen İstanbul Pazarcılar Odası Lideri Mesut Şengün, “Artık sayı ile meyve zerzevat alınıyor. Biz de müşteriyi markete kaptırmamak için POS aygıtına geçtik” dedi.
Şengün’ün verdiği bilgilere göre salgın öncesinde yüzde 25-30 civarında olan POS kullanım oranı şimdilerde yüzde 80’lere ulaştı.
20 yılın doruğundaki enflasyon ile sendikaların araştırmaları da taban fiyatın daha birinci dört ayda eridiğini ve yoksulluk hududunun gerisine düştüğünü gösteriyor. Türk-İş’in araştırmasında, martta dört kişilik ailenin açlık hududu 4 bin 928, yoksulluk sonu 16 bin 52 lira olarak hesaplanmıştı.
Dünya’dan Yener Karadeniz haberine nazaran, bir pazarcı, tüketicilerin artık ikişer üçer adet eser almaya başladığını anlatarak şunları söylemiş oldu:
Birtakım pazarlarda o denli bir duruma geldi ki iki-üç domates alan beşerler var. Patlıcanı, salatalığı da tıpkı biçimde. Nakit bulundurma zorluğu da arttı. Çoklukla orta ve sabit gelirli insanlara hitap ediyoruz. Sabit gelirli vatandaşlar da ekseriyetle kredi kartı kullanıyor. O müşteriyi de kaybetmemek ismine kredi kartı yaygınlaştı. Daha evvel besinde değil de yalnızca giyside kredi kartı kullanılırdı. Artık besin da kullanılıyor. Her tezgahta var. Biz de gelen talep üzerine kullanmaya başladık. Müşteriyi kaybetmemek için komitesi göze alarak kullanıyoruz. Müşteri de talep ediyor. Mecbur kaldık.