RAM
New member
İftar öncesi 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile çalışma hayatındaki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Arslan, Hak-İş’in salgın ötürüsıyla orta verdiği kitlesel 1 Mayıs etkinliklerini bu yıl da ramazanın son gününe denk geldiği için gerçekleştirmeyeceğini, bunun yerine tüm vilayetlerde Hak-İş teşkilatlarının kendisinin kutlama yapacağını ve Hak-İş İdare Konseyinin Taksim Meydanı’ndaki programa katılacağını lisana getirdi.
Arslan, çalışma hayatını ilgilendiren tüm hususları ve bunlara ait tahlil tekliflerini 1 Mayıs’ta kamuoyuyla paylaşacaklarını söz etti.
“İş kazalarının büyük çoğunluğu tedbirsizlikten kaynaklı”
İstanbul’un Tuzla ilçesindeki boya fabrikasında bugün çıkan ve 3 emekçinin ömrünü kaybettiği, 9 çalışanın yaralandığı yangına değinen Arslan, “Türkiye ve dünyadaki iş kazalarının büyük çoğunluğu tedbirsizlikten kaynaklı oluyor.
Bu önlemlerin alınması konusunda ülkemiz fazlaca değerli kademeler kaydetti.
İki tane fazlaca kıymetli yasal düzenleme yaptık.
Buna karşın iş kazalarına bağlı vefatlar devam ediyor.” diye konuştu.
Arslan, iş kazalarıyla ilgili zihniyet değişimine muhtaçlık olduğuna işaret ederek, iş kazalarını önlemeye yönelik önlemlerin daha fazla önemsenmesi gerektiğini vurguladı.
İş kazalarıyla en kıymetli gayret sisteminin sendikalaşma olduğunu kaydeden Arslan, “Örgütlülüğün olduğu yerlerde iş kazaları minimize edilmiş durumdadır.
İş kazalarına bağlı vefatlar, toplu iş kontratı yapılan işletmelerde yüzde 1’in altına düşmüş durumda.
ötürüsıyla Türkiye’de iş kazalarından dolayı kaybettiğimiz çalışanlarımızın büyük çoğunluğu örgütsüz, toplu iş sözleşmesiz, sendikasız iş yerlerinde oluyor.” dedi.
“Asgari Fiyat Tespit Komitesi, temmuz ayında da toplanabilir”
Arslan, konuşmasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Taban fiyata dair değerlendirmeleri sorulan Arslan, şunları söylemiş oldu:
“Asgari Fiyat Tespit Komitesinin en çok 2 yıl ortasında toplanması gerekiyor. ötürüsıyla en azı yok. Yani Minimum Fiyat Tespit Kurulu, temmuz ayında da toplanabilir.
Minimum Fiyat Tespit Komitesinin toplanmasını, yüksek enflasyona karşı ocak ayında yapılan düzenlemeye paralel bir düzenlemeyle bir daha enflasyonun üzerinde bir artışın minimum fiyata sağlanmasını istiyoruz.
Fakat tıpkı vakitte bir talebimiz de şayet olmazsa olmaz. Gerek kamu gerek özel daldaki toplu kontratlarla elde ettiğimiz fiyatlara yeni belirlenecek minimum fiyat oranında artırım yapılmasını istiyoruz.”
Bunun olmaması halinde 70 yıldır güçlendirmeye çalıştıkları toplu mukavele tertibinin yerle bir olacağını lisana getiren Arslan, bu biçimde bir durumu kabul etmelerinin mümkün olmayacağını bildirdi.
Arslan, Minimum Fiyat Tespit Komitesinin yapısının antidemokratik olduğunu belirterek, komitenin yapısının hızla değişmesi gerektiğini kaydetti.
“Altı aylık enflasyonun üzerinde bir artırım hakkaniyetli olur”
Taban fiyata ne kadar artırım yapılması gerektiğine ait soruyu Arslan, şöyleki yanıtladı:
“Asgari Fiyat Tespit Kurulu, aralık ayında taban fiyatı belirlerken bir kısım kriterlere bakıldı. Bu kriterlerin yanı sıra siyasi irade de işin içine girerek enflasyonun üzerinde artırım verilerek yeni taban fiyat belirlendi.
Tıpkı yaklaşımın temmuz ayına geldiğimiz vakit 6 aylık enflasyon artışı dikkate alınarak onun üzerinde bir artırımla yeni taban fiyatın belirlenmesinin hakkaniyetli olduğunu düşünüyoruz.”
Arslan, Minimum Fiyat Tespit Komitesinin temmuzda toplanması halinde Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in ortak çalışma yapıp yapmayacağına ait soru üzerine, “Üç konfederasyon bugüne kadar bir epeyce hususta birlikte çalıştık.
Bu, Türkiye sendikal hareketi için fazlaca değerli bir basamak. Siyasetçilerin birbirleriyle birebir yerde olmaya bile tahammül edemedikleri bu ülkede sendikacılık yapıyoruz ve rakibiz lakin temel konularda birlikte çalışmayı da başarmış bir emekçi hareketi var.
Buradan hem Türk-İş’e birebir vakitte DİSK’e davetimizi yapalım, başta minimum fiyat olmak üzere çalışanların ortak sıkıntıları için bir arada gayret etmeye, sıkıntıları çözme konusunda kararlılıkla çalışmaya varız. Onları da bu noktada davet edelim.” formunda konuştu.
Bakan Alim’in “1 Mayıs müjdesi” açıklaması
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in 1 Mayıs’ta müjde vereceğine ait açıklamalarının hatırlatılması üzerine Arslan, Bakan Alim’in muştusunu kendisinin de merak ettiğini söylemiş oldu.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığından her yılın sonunda ölümlü iş kazalarına ait aktüel istatistikleri kamuoyuyla paylaşmasını isteyen Arslan, sorumlu olmayan kimi kurum ve platformların, iş kazalarına ait olduğu savıyla birtakım istatistikler paylaşarak bu durumu manipüle ettiklerini lisana getirdi.
Arslan, Türkiye’nin “ucuz işgücü cenneti” olarak görülmesini asla kabul etmediklerini belirterek, çalışanların, ürettikleri karşısında insanca yaşayabilecekleri fiyatı almaları gerektiğini ve bunun da annelerinin ak sütü üzere helal olduğuna inandıklarını kelamlarına ekledi.
Arslan, çalışma hayatını ilgilendiren tüm hususları ve bunlara ait tahlil tekliflerini 1 Mayıs’ta kamuoyuyla paylaşacaklarını söz etti.
“İş kazalarının büyük çoğunluğu tedbirsizlikten kaynaklı”
İstanbul’un Tuzla ilçesindeki boya fabrikasında bugün çıkan ve 3 emekçinin ömrünü kaybettiği, 9 çalışanın yaralandığı yangına değinen Arslan, “Türkiye ve dünyadaki iş kazalarının büyük çoğunluğu tedbirsizlikten kaynaklı oluyor.
Bu önlemlerin alınması konusunda ülkemiz fazlaca değerli kademeler kaydetti.
İki tane fazlaca kıymetli yasal düzenleme yaptık.
Buna karşın iş kazalarına bağlı vefatlar devam ediyor.” diye konuştu.
Arslan, iş kazalarıyla ilgili zihniyet değişimine muhtaçlık olduğuna işaret ederek, iş kazalarını önlemeye yönelik önlemlerin daha fazla önemsenmesi gerektiğini vurguladı.
İş kazalarıyla en kıymetli gayret sisteminin sendikalaşma olduğunu kaydeden Arslan, “Örgütlülüğün olduğu yerlerde iş kazaları minimize edilmiş durumdadır.
İş kazalarına bağlı vefatlar, toplu iş kontratı yapılan işletmelerde yüzde 1’in altına düşmüş durumda.
ötürüsıyla Türkiye’de iş kazalarından dolayı kaybettiğimiz çalışanlarımızın büyük çoğunluğu örgütsüz, toplu iş sözleşmesiz, sendikasız iş yerlerinde oluyor.” dedi.
“Asgari Fiyat Tespit Komitesi, temmuz ayında da toplanabilir”
Arslan, konuşmasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Taban fiyata dair değerlendirmeleri sorulan Arslan, şunları söylemiş oldu:
“Asgari Fiyat Tespit Komitesinin en çok 2 yıl ortasında toplanması gerekiyor. ötürüsıyla en azı yok. Yani Minimum Fiyat Tespit Kurulu, temmuz ayında da toplanabilir.
Minimum Fiyat Tespit Komitesinin toplanmasını, yüksek enflasyona karşı ocak ayında yapılan düzenlemeye paralel bir düzenlemeyle bir daha enflasyonun üzerinde bir artışın minimum fiyata sağlanmasını istiyoruz.
Fakat tıpkı vakitte bir talebimiz de şayet olmazsa olmaz. Gerek kamu gerek özel daldaki toplu kontratlarla elde ettiğimiz fiyatlara yeni belirlenecek minimum fiyat oranında artırım yapılmasını istiyoruz.”
Bunun olmaması halinde 70 yıldır güçlendirmeye çalıştıkları toplu mukavele tertibinin yerle bir olacağını lisana getiren Arslan, bu biçimde bir durumu kabul etmelerinin mümkün olmayacağını bildirdi.
Arslan, Minimum Fiyat Tespit Komitesinin yapısının antidemokratik olduğunu belirterek, komitenin yapısının hızla değişmesi gerektiğini kaydetti.
“Altı aylık enflasyonun üzerinde bir artırım hakkaniyetli olur”
Taban fiyata ne kadar artırım yapılması gerektiğine ait soruyu Arslan, şöyleki yanıtladı:
“Asgari Fiyat Tespit Kurulu, aralık ayında taban fiyatı belirlerken bir kısım kriterlere bakıldı. Bu kriterlerin yanı sıra siyasi irade de işin içine girerek enflasyonun üzerinde artırım verilerek yeni taban fiyat belirlendi.
Tıpkı yaklaşımın temmuz ayına geldiğimiz vakit 6 aylık enflasyon artışı dikkate alınarak onun üzerinde bir artırımla yeni taban fiyatın belirlenmesinin hakkaniyetli olduğunu düşünüyoruz.”
Arslan, Minimum Fiyat Tespit Komitesinin temmuzda toplanması halinde Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in ortak çalışma yapıp yapmayacağına ait soru üzerine, “Üç konfederasyon bugüne kadar bir epeyce hususta birlikte çalıştık.
Bu, Türkiye sendikal hareketi için fazlaca değerli bir basamak. Siyasetçilerin birbirleriyle birebir yerde olmaya bile tahammül edemedikleri bu ülkede sendikacılık yapıyoruz ve rakibiz lakin temel konularda birlikte çalışmayı da başarmış bir emekçi hareketi var.
Buradan hem Türk-İş’e birebir vakitte DİSK’e davetimizi yapalım, başta minimum fiyat olmak üzere çalışanların ortak sıkıntıları için bir arada gayret etmeye, sıkıntıları çözme konusunda kararlılıkla çalışmaya varız. Onları da bu noktada davet edelim.” formunda konuştu.
Bakan Alim’in “1 Mayıs müjdesi” açıklaması
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in 1 Mayıs’ta müjde vereceğine ait açıklamalarının hatırlatılması üzerine Arslan, Bakan Alim’in muştusunu kendisinin de merak ettiğini söylemiş oldu.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığından her yılın sonunda ölümlü iş kazalarına ait aktüel istatistikleri kamuoyuyla paylaşmasını isteyen Arslan, sorumlu olmayan kimi kurum ve platformların, iş kazalarına ait olduğu savıyla birtakım istatistikler paylaşarak bu durumu manipüle ettiklerini lisana getirdi.
Arslan, Türkiye’nin “ucuz işgücü cenneti” olarak görülmesini asla kabul etmediklerini belirterek, çalışanların, ürettikleri karşısında insanca yaşayabilecekleri fiyatı almaları gerektiğini ve bunun da annelerinin ak sütü üzere helal olduğuna inandıklarını kelamlarına ekledi.