RAM
New member
Evvelden Ege Denizi’nin bir koyu olan, Büyük Menderes Irmağı’nın getirdiği alüvyonların önünü kapatmasıyla göle dönüşen Bafa’da yaşayan yılan balığı, belirlenen kotaya nazaran balıkçılar tarafınca avlanıyor. Aydın ve Muğla içindeki Bafa Gölü’nde avlanan yılan balıkları, ihracatçı firmalara teslim ediliyor.
Ege İhracatçı Birliklerinden alınan bilgiye göre, Türkiye, geçen yıl çoğunluğu Bafa Gölü’nden avlanan 5 bin 338 kilogram yılan balığını yurt dışı pazarına sundu.
Tarım ve Orman Bakanlığının av için her yıl kota belirlediği yılan balığının hayli büyük kısmını Güney Kore alıyor, balığın bir kısmı de bölgedeki başka Asya ülkelerine satılıyor.
Yılan balığı güç ölen bir balık olduğu için nemli ortamda uzun müddet hayatını sürdürebiliyor. Bu özelliğinden dolayı da ihracatçılar, taze satış imkanı buluyor.
Türkiye Su Eserleri Derneği Lider Yardımcısı ve Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Su Eserleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Çoban, yılan balığının “nesli tehlike altında kritik değere sahip tür” olmasından dolayı avcılığına denetimli müsaade verildiğini söylemiş oldu.
Yılan balığının değerli bir cins olduğuna dikkati çeken Çoban, bu tıbbın üremek için Meksika Körfezi’ne gittiğini, 3-4 yıl süren seyahatin akabinde bir daha Bafa Gölü’ne geldiğini lisana getirdi.
Balığın çok meşakkatli bir seyahat yaptığını vurgulayan Çoban, şu biçimde devam etti:
“Bafa Gölü’nde üreme olgunluğuna erişmiş yaklaşık 70-80 santim boya gelmiş ve ‘son gümüş’ yılan balığı ismini verdiğimiz evrede göç hazırlığına başlıyor. Bunlar makul dönemlerde bilhassa nemli havalarda lodos esen yağmurlu vakit içinderda göçünü gerçekleştirerek tabandan denize, denizden de Ege, Atlantik’i geçerek göçünü tamamlamış oluyor. Bunların yaklaşık yüzde 25’i bu göçü tamamlayabiliyor. Bu çeşit Türkiye’de epeyce az tüketiliyor. Bilhassa ‘Unagi Kabayaki’ çeşidinin Japon mutfağında pek büyük bir yeri var. Türkiye’de avlanan yılan balıkları Güney Kore, Çin, Uzak Doğu mutfağında yerini alıyor. Ayrıyeten 50 santimetrenin altındakilerin ihracatı yapılmıyor. Sıkıntı ölen bir balık olduğu için ihracatı canlı olarak yapılıyor.”
Prof. Dr. Çoban, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Eserleri Genel Müdürlüğü tarafınca “Türkiye’deki Avrupa Yılan Balığı (Anguilla anguilla) Stoklarının Varsayımı ve İzlenmesi” isimli projenin de 2 yıl evvel hayata geçirildiğini, Aydın ve Muğla’daki yılan balıklarının ADÜ’de incelendiğini kelamlarına ekledi.
Yılan balığının Meksika’dan Bafa Gölü’ne uzanan yolculuğu
Üreme alanları Meksika Körfezi ve Sargasso Denizi olan yılan balığı, körfezin 500 metre altında üredikten daha sonra larva olarak su yüzebir daha çıkıyor. Değişim geçiren hayvan, akabinde okyanusu geçerek Cebelitarık bölgesine kadar ulaşıyor. Yılan balığı Cebelitarık’ta cam, akıntılarla ulaştığı Akdeniz’de ise sarı renge dönüşüyor, büsbütün yüzebilecek duruma geldikten daha sonra da Ege Denizi’ne varıyor.
Hayat alanı olarak yüklü tatlı su bölgesini seçen yılan balığı, Ege Denizi’nin akabinde en uzun yaşayabileceği yerlerden biri olan Bafa Gölü’ne ulaşıyor.
Şaşırtıcı bir ömür hikayesine sahip yılan balığı, 3 yılda yaklaşık 7 bin kilometre katederek geldiği Bafa’da belli olgunluğa eriştikten daha sonra üremek için yeniden Sargasso Denizi’ne gidiyor ve balığın hayat döngüsü de burada sona eriyor.
Ege İhracatçı Birliklerinden alınan bilgiye göre, Türkiye, geçen yıl çoğunluğu Bafa Gölü’nden avlanan 5 bin 338 kilogram yılan balığını yurt dışı pazarına sundu.
Tarım ve Orman Bakanlığının av için her yıl kota belirlediği yılan balığının hayli büyük kısmını Güney Kore alıyor, balığın bir kısmı de bölgedeki başka Asya ülkelerine satılıyor.
Yılan balığı güç ölen bir balık olduğu için nemli ortamda uzun müddet hayatını sürdürebiliyor. Bu özelliğinden dolayı da ihracatçılar, taze satış imkanı buluyor.
Türkiye Su Eserleri Derneği Lider Yardımcısı ve Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Su Eserleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Çoban, yılan balığının “nesli tehlike altında kritik değere sahip tür” olmasından dolayı avcılığına denetimli müsaade verildiğini söylemiş oldu.
Yılan balığının değerli bir cins olduğuna dikkati çeken Çoban, bu tıbbın üremek için Meksika Körfezi’ne gittiğini, 3-4 yıl süren seyahatin akabinde bir daha Bafa Gölü’ne geldiğini lisana getirdi.
Balığın çok meşakkatli bir seyahat yaptığını vurgulayan Çoban, şu biçimde devam etti:
“Bafa Gölü’nde üreme olgunluğuna erişmiş yaklaşık 70-80 santim boya gelmiş ve ‘son gümüş’ yılan balığı ismini verdiğimiz evrede göç hazırlığına başlıyor. Bunlar makul dönemlerde bilhassa nemli havalarda lodos esen yağmurlu vakit içinderda göçünü gerçekleştirerek tabandan denize, denizden de Ege, Atlantik’i geçerek göçünü tamamlamış oluyor. Bunların yaklaşık yüzde 25’i bu göçü tamamlayabiliyor. Bu çeşit Türkiye’de epeyce az tüketiliyor. Bilhassa ‘Unagi Kabayaki’ çeşidinin Japon mutfağında pek büyük bir yeri var. Türkiye’de avlanan yılan balıkları Güney Kore, Çin, Uzak Doğu mutfağında yerini alıyor. Ayrıyeten 50 santimetrenin altındakilerin ihracatı yapılmıyor. Sıkıntı ölen bir balık olduğu için ihracatı canlı olarak yapılıyor.”
Prof. Dr. Çoban, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Eserleri Genel Müdürlüğü tarafınca “Türkiye’deki Avrupa Yılan Balığı (Anguilla anguilla) Stoklarının Varsayımı ve İzlenmesi” isimli projenin de 2 yıl evvel hayata geçirildiğini, Aydın ve Muğla’daki yılan balıklarının ADÜ’de incelendiğini kelamlarına ekledi.
Yılan balığının Meksika’dan Bafa Gölü’ne uzanan yolculuğu
Üreme alanları Meksika Körfezi ve Sargasso Denizi olan yılan balığı, körfezin 500 metre altında üredikten daha sonra larva olarak su yüzebir daha çıkıyor. Değişim geçiren hayvan, akabinde okyanusu geçerek Cebelitarık bölgesine kadar ulaşıyor. Yılan balığı Cebelitarık’ta cam, akıntılarla ulaştığı Akdeniz’de ise sarı renge dönüşüyor, büsbütün yüzebilecek duruma geldikten daha sonra da Ege Denizi’ne varıyor.
Hayat alanı olarak yüklü tatlı su bölgesini seçen yılan balığı, Ege Denizi’nin akabinde en uzun yaşayabileceği yerlerden biri olan Bafa Gölü’ne ulaşıyor.
Şaşırtıcı bir ömür hikayesine sahip yılan balığı, 3 yılda yaklaşık 7 bin kilometre katederek geldiği Bafa’da belli olgunluğa eriştikten daha sonra üremek için yeniden Sargasso Denizi’ne gidiyor ve balığın hayat döngüsü de burada sona eriyor.