Öğretmenlikte pedagojik formasyonu olmadan ataması yapılanlara düzenlenecek eğitim programları, sivil toplum örgütleri ve özel bölüme veriliyor.
Ulusal Eğitim Bakanlığı Çalışanı Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Hizmet içi eğitimlerin mühletinin ve eğitimlerin yapılacağı yerin tanımlandığı yönetmelikteki sivil toplum örgütleri ve özel bölüm ayrıntısı dikkat çekti.
MEB işçisine eğitim verecek gorevlilerin sivil toplum kuruluşu ve özel bölüm çalışanları içinden seçilmesine imkan sağlandı. Yönetmelikte “Vakıf ve derneklerin öğretmenlere ulaşmasının önü açıldı” halinde yorumlandı. Yönetmeliğin, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile özel dal çalışanlarının okul yöneticileri ile öğretmenlere eğitim vermesinin önünü açan unsurunda, “Eğitimciler bakanlık çalışanı, üniversiteler, öbür kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel dal çalışanları ile sanat ve mesleğinde temayüz etmiş bireyler içinden seçilir” sözleri kullanıldı.
“Net olarak belirtilmeli”
Öğretmen gereksiniminin karşılanamadığı durumlarda, pedagojik formasyonu olmadan ataması yapılanlara düzenlenecek pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisi eğitimine ait eğitim programlarını belirleyeceği bildirildi.
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, CHP Eğitim Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Lale Karabıyık, “Belirsiz, ucu açık bir unsur, belli olması gerekir. MEB çalışanını kim yetiştirecekse kendi bünyesindeki işçi ve YÖK üzerinden işçi ile yetiştirebilir, STK iştirakçi olabilir. Tarikat ve cemaatlerin art bahçesi olan vakıfların MEB çalışanını yetiştirmesi manasına gelebilir, okullara vakıf ve dernekler elini kolunu sallayarak geliyor. Öğretmenlere verilecek eğitimi de STK’lere bırakmak bu vakıflara alan açabilir, burada ismi geçen STK’lerin hangi STK’ler olduğu net olarak belirtilmelidir. Netlik kazanmadan STK’lere bırakmak cümlesi, vakıf, tarikat ve cemaatlere alan açabilir” dedi.
Ulusal Eğitim Bakanlığı Çalışanı Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Hizmet içi eğitimlerin mühletinin ve eğitimlerin yapılacağı yerin tanımlandığı yönetmelikteki sivil toplum örgütleri ve özel bölüm ayrıntısı dikkat çekti.
MEB işçisine eğitim verecek gorevlilerin sivil toplum kuruluşu ve özel bölüm çalışanları içinden seçilmesine imkan sağlandı. Yönetmelikte “Vakıf ve derneklerin öğretmenlere ulaşmasının önü açıldı” halinde yorumlandı. Yönetmeliğin, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile özel dal çalışanlarının okul yöneticileri ile öğretmenlere eğitim vermesinin önünü açan unsurunda, “Eğitimciler bakanlık çalışanı, üniversiteler, öbür kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel dal çalışanları ile sanat ve mesleğinde temayüz etmiş bireyler içinden seçilir” sözleri kullanıldı.
“Net olarak belirtilmeli”
Öğretmen gereksiniminin karşılanamadığı durumlarda, pedagojik formasyonu olmadan ataması yapılanlara düzenlenecek pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisi eğitimine ait eğitim programlarını belirleyeceği bildirildi.
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, CHP Eğitim Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Lale Karabıyık, “Belirsiz, ucu açık bir unsur, belli olması gerekir. MEB çalışanını kim yetiştirecekse kendi bünyesindeki işçi ve YÖK üzerinden işçi ile yetiştirebilir, STK iştirakçi olabilir. Tarikat ve cemaatlerin art bahçesi olan vakıfların MEB çalışanını yetiştirmesi manasına gelebilir, okullara vakıf ve dernekler elini kolunu sallayarak geliyor. Öğretmenlere verilecek eğitimi de STK’lere bırakmak bu vakıflara alan açabilir, burada ismi geçen STK’lerin hangi STK’ler olduğu net olarak belirtilmelidir. Netlik kazanmadan STK’lere bırakmak cümlesi, vakıf, tarikat ve cemaatlere alan açabilir” dedi.