Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nin kapısındaki haçın sökülüp yere atılmasına ait davada karar verildi. Haçı atan sanık Mazlum Serin’e verilen 1 yıl 4 aylık mahpus cezasının iptaline, sanığın olay sırasında akli istikrarının yerinde olmadığı nedeni öne sürülerek ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi. Sanık sıhhat kurumunda tedavi altına alınacak.
Agos’un aktardığı habere göre, 12 Nisan tarihinde İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme, sanık Mazlum Serin’in hareket tarihinde işlediği cürümden dolayı cezai sorumluluğu olmadığına hükmederek, akıl hastası olduğu anlaşıldığından ‘sanığa 5237 sayılı TCK.nun 32/1 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/3-a hususları mucibince ceza verilmesine yer olmadığına’ karar verdi.
Tedavi altına alınacak
Mahkeme, sanığın akıl hastalığı bulunması sebebiyle TCK 57/1 hususu gereği müdafaa ve tedavi gayeli olarak güvenlik önlemine tabi tutulmasına, yüksek güvenlikli bir sıhhat kurumunda muhafaza ve tedavi altına alınması sonucunı verdi.
Mahkeme, sanığın yerleştirildiği kurumun sıhhat konseyi tarafınca düzenlenecek raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığı yahut değerli ölçüde azaldığı açıklandıği takdirde özgür bırakılabileceğine karar verdi.
14 Temmuz 2020’de görülen davada sanık, ‘ibadethanelere ve mezarlıklara ziyan verme’ kabahatinden 1 yıl 4 ay mahpus cezasına çarptırılmıştı. Sanığın üzerine atılı hatanın vasıf ve mahiyeti gözetilerek tahliyesine hükmedilmişti.
Olayın akabinde sanık Serin’in annesi, olay tarihi itibariyle oğlunun akli melekelerinin yerinde olmadığını sav etmiş ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştu. Talebi kıymetlendiren İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi 24/12/2021 tarihindeki Ek Karar ile talebin kabulü ile yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule bedel olduğuna karar vermişti.
Agos’un aktardığı habere göre, 12 Nisan tarihinde İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme, sanık Mazlum Serin’in hareket tarihinde işlediği cürümden dolayı cezai sorumluluğu olmadığına hükmederek, akıl hastası olduğu anlaşıldığından ‘sanığa 5237 sayılı TCK.nun 32/1 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/3-a hususları mucibince ceza verilmesine yer olmadığına’ karar verdi.
Tedavi altına alınacak
Mahkeme, sanığın akıl hastalığı bulunması sebebiyle TCK 57/1 hususu gereği müdafaa ve tedavi gayeli olarak güvenlik önlemine tabi tutulmasına, yüksek güvenlikli bir sıhhat kurumunda muhafaza ve tedavi altına alınması sonucunı verdi.
Mahkeme, sanığın yerleştirildiği kurumun sıhhat konseyi tarafınca düzenlenecek raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığı yahut değerli ölçüde azaldığı açıklandıği takdirde özgür bırakılabileceğine karar verdi.
14 Temmuz 2020’de görülen davada sanık, ‘ibadethanelere ve mezarlıklara ziyan verme’ kabahatinden 1 yıl 4 ay mahpus cezasına çarptırılmıştı. Sanığın üzerine atılı hatanın vasıf ve mahiyeti gözetilerek tahliyesine hükmedilmişti.
Olayın akabinde sanık Serin’in annesi, olay tarihi itibariyle oğlunun akli melekelerinin yerinde olmadığını sav etmiş ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştu. Talebi kıymetlendiren İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi 24/12/2021 tarihindeki Ek Karar ile talebin kabulü ile yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule bedel olduğuna karar vermişti.