RAM
New member
Antalya Olgunlaşma Enstitüsü’nde eğitim görüp sadekar olan bayanlar, ham gümüşe hayat veriyor.
Bayan sadekarlar, enstitü arşivlerinde bulunan Osmanlı, Selçuklu ve Yörük kültürlerine ilişkin temaları gümüşe işleyerek takılar ortaya çıkarıyor. Enstitüde nazaranv yapan sadekarlar, çalışmalar hakkında bilgi verdi. 15 yıllık sadekar Tuğba Ketencioğlu, gümüş yaka iğnesinin imal etabını anlattı.
birinci vakit içinderda kaynak süreciyle yaka iğnesinin detaylarını oluşturduğunu söyleyen Ketencioğlu, “Ham gümüş tellerini kaynak ile birleştirdikten daha sonra yaka iğnesi oluşacak. daha sonrasında ağartma ve cila süreçlerini yapacağım. İşimizin detayı işçilikte. Takıları oluştururken büsbütün el işi göz ışığı çalışıyoruz. Makine ve teknoloji yalnızca ham gümüşü eritirken bize dayanak oluyor” diye konuştu.
Şerife Çorakdeniz ise 17 yıldır bu işi yaptığını belirterek, “Eriterek elde ettiğimiz külçe gümüşü özel bir makine yardımıyla tel haline getiriyoruz. Akabinde ince ince işleyerek takıları oluşturuyoruz. Gümüşü tavlayıp, kaynak yapıyoruz. Desen vererek cila ve parlatma süreçlerinin akabinde takılar oluşuyor” dedi.
‘ATÖLYEMİZDE ALTIN DAHİ İŞLEYEBİLİRİZ’
Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve el sanatları öğretmeni Nezaket Aslantaş, takı atölyesinin çalışmalarını anlattı. Meslek lisesinden itibaren yetiştirdikleri öğrencilerinin mezun olduktan daha sonra sadekar olarak kuyumculuk atölyesinde çalışmayı sürdürdüğünü söyleyen Aslantaş, “Enstitü arşivinde olan Osmanlı, Selçuklu ve Yörük bahisli motifleri takı olarak ortaya çıkartıyoruz.
Kemer, çanta, taç, üzere eserler yapıyoruz. Saf gümüşle yapılıyor. Atölyemizde altın dahi işleyebiliriz. O alt yapıya sahibiz.
Kuyum atölyemizde bayan hakimiyetimiz var. Olgunlaşmanın mutfağında yetişen arkadaşlarımız. Evvel öğrencilerdi, artık usta öğretici olarak mesleklerini gelecek jenerasyonlara aktarıyorlar” diye konuştu.
Bayan sadekarlar, enstitü arşivlerinde bulunan Osmanlı, Selçuklu ve Yörük kültürlerine ilişkin temaları gümüşe işleyerek takılar ortaya çıkarıyor. Enstitüde nazaranv yapan sadekarlar, çalışmalar hakkında bilgi verdi. 15 yıllık sadekar Tuğba Ketencioğlu, gümüş yaka iğnesinin imal etabını anlattı.
birinci vakit içinderda kaynak süreciyle yaka iğnesinin detaylarını oluşturduğunu söyleyen Ketencioğlu, “Ham gümüş tellerini kaynak ile birleştirdikten daha sonra yaka iğnesi oluşacak. daha sonrasında ağartma ve cila süreçlerini yapacağım. İşimizin detayı işçilikte. Takıları oluştururken büsbütün el işi göz ışığı çalışıyoruz. Makine ve teknoloji yalnızca ham gümüşü eritirken bize dayanak oluyor” diye konuştu.
Şerife Çorakdeniz ise 17 yıldır bu işi yaptığını belirterek, “Eriterek elde ettiğimiz külçe gümüşü özel bir makine yardımıyla tel haline getiriyoruz. Akabinde ince ince işleyerek takıları oluşturuyoruz. Gümüşü tavlayıp, kaynak yapıyoruz. Desen vererek cila ve parlatma süreçlerinin akabinde takılar oluşuyor” dedi.
‘ATÖLYEMİZDE ALTIN DAHİ İŞLEYEBİLİRİZ’
Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve el sanatları öğretmeni Nezaket Aslantaş, takı atölyesinin çalışmalarını anlattı. Meslek lisesinden itibaren yetiştirdikleri öğrencilerinin mezun olduktan daha sonra sadekar olarak kuyumculuk atölyesinde çalışmayı sürdürdüğünü söyleyen Aslantaş, “Enstitü arşivinde olan Osmanlı, Selçuklu ve Yörük bahisli motifleri takı olarak ortaya çıkartıyoruz.
Kemer, çanta, taç, üzere eserler yapıyoruz. Saf gümüşle yapılıyor. Atölyemizde altın dahi işleyebiliriz. O alt yapıya sahibiz.
Kuyum atölyemizde bayan hakimiyetimiz var. Olgunlaşmanın mutfağında yetişen arkadaşlarımız. Evvel öğrencilerdi, artık usta öğretici olarak mesleklerini gelecek jenerasyonlara aktarıyorlar” diye konuştu.