RAM
New member
Sivas’tan doğan ve Karadeniz’e dökülen bin 355 kilometre uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun ırmağı Kızılırmak son vakit içinderın en kurak günlerini yaşıyor.
Su düzeyinin çok düşmesiyle ırmak adeta otlağa dönüşürken, ortaya çıkan görünüm herkesi korkuttu.
Kızılırmak’ın geçtiğimiz yıl kış aylarında bol kar yağmasıyla ilkbahar aylarında su debisi pik noktaya ulaşmıştı. Kızılırmak üzerinde bulunan ve ırmak ile özdeşleşen Selçuklu imali tarihi Eğri Köprü’nün 18 gözünden de sular coşkulu bir biçimde akarken, şimdilerde köprünün ayakları otlarla kaplandı. Öte yandan Kızılırmak’ın 7 ay evvel çekilen imgeyle artık çekilen imgesi kuraklığı gözler önüne serdi.
“BU MANZARA BİZİ ÇOK ÜZÜYOR”
Ünsal Çetin, Kızılırmak’ın kuraklık yöre halkı olarak kendilerini epeyce üzdüğünü belirterek, “Yerleşim olarak bu etrafta bulunduğum için uzun vakittir burayı gözlemleyebiliyorum. Eskiye dönecek olursak bu Kızılırmak yakında ki bahçelere taşardı. ondan sonrasındadan buraya set çektiler ve buradan akmaya başladı. Benim müşahedem her sene gitgide azalarak bu biçime büründü. Evvelden ırmağın tabanını görmek mümkün değildi. Artık yer altı sularının çekilmesi, ziraî sulamaların fazlalaşması kuraklık safhasına getirdi. İlkbaharda yağışların bol olması niçiniyle suyumuz köprünün gözlerinden akıyordu. Yağış olmaması niçiniyle de şuan su az düzeyde. Bu manzara yöre halkı olarak bizi hayli üzüyor. Şu anda büsbütün hayvanların bile gelip otlayabileceği bir hale geldi” dedi.
Su düzeyinin çok düşmesiyle ırmak adeta otlağa dönüşürken, ortaya çıkan görünüm herkesi korkuttu.
Kızılırmak’ın geçtiğimiz yıl kış aylarında bol kar yağmasıyla ilkbahar aylarında su debisi pik noktaya ulaşmıştı. Kızılırmak üzerinde bulunan ve ırmak ile özdeşleşen Selçuklu imali tarihi Eğri Köprü’nün 18 gözünden de sular coşkulu bir biçimde akarken, şimdilerde köprünün ayakları otlarla kaplandı. Öte yandan Kızılırmak’ın 7 ay evvel çekilen imgeyle artık çekilen imgesi kuraklığı gözler önüne serdi.
“BU MANZARA BİZİ ÇOK ÜZÜYOR”
Ünsal Çetin, Kızılırmak’ın kuraklık yöre halkı olarak kendilerini epeyce üzdüğünü belirterek, “Yerleşim olarak bu etrafta bulunduğum için uzun vakittir burayı gözlemleyebiliyorum. Eskiye dönecek olursak bu Kızılırmak yakında ki bahçelere taşardı. ondan sonrasındadan buraya set çektiler ve buradan akmaya başladı. Benim müşahedem her sene gitgide azalarak bu biçime büründü. Evvelden ırmağın tabanını görmek mümkün değildi. Artık yer altı sularının çekilmesi, ziraî sulamaların fazlalaşması kuraklık safhasına getirdi. İlkbaharda yağışların bol olması niçiniyle suyumuz köprünün gözlerinden akıyordu. Yağış olmaması niçiniyle de şuan su az düzeyde. Bu manzara yöre halkı olarak bizi hayli üzüyor. Şu anda büsbütün hayvanların bile gelip otlayabileceği bir hale geldi” dedi.