RAM
New member
Tüm dünyada milyonlarca kedi sokakta, bir o kadarı da beşerlerle birlikte aile sıcaklığında yaşıyor. Sokaktaki kediler çeşitli tehlikelerle karşı karşıya, kimisi zevk için öldürülüyor, kimisi araçların altında kalıyor. Onların insanlardan tek beklentisi ise biraz sevgi ve hassaslık.
Çeşitli tartışmalar olsa da genel inanç kedilerin birinci vakit içinderda 4 bin yıl evvel Mısır’da evcilleştirilmeye başlandığı. Her ne kadar evcil hayvanlar olarak bilinse de kedilerin en karakteristik özelliği “bağımsız” davranışları.
Dünya Kedi Irkları Derneği Genel Sekreteri Erdal Emrehan Sakınmaz, AA muhabirine kedi ırklarını, ırkların özelliklerini ve kedi davranışlarını anlattı. Derneklerinin Almanya merkezli Dünya Kedi Federasyonuna üye olduğunu belirten Sakınmaz, Türkiye’de yaşayan tüm kedilerin soy kütüğünü, soy ağacı kaydını yapmak emeliyle merkezi sistemi oluşturmayı, damızlık kedi kıymetinin ve hayvan bakım programlarının denetimini gerçekleştirmeyi amaçladıklarını söylemiş oldu.
Dernekte 5 binden çok kedinin kaydının olduğu özel yazılım sisteminin bulunduğunu, kedinin safkanlığını belgeleyen şecerelendirme çalışmalarına devam ettiklerini söz eden Sakınmaz, bu kapsamında kedilerin kayıtlarını tuttuklarını anlattı.
“ŞECERELENDİRME SİSTEMİNİN TÜRKİYE TEMSİLCİSİYİZ”
Şecerelendirme çalışmalarını önemsediklerini bildiren Sakınmaz, şunları kaydetti:
“Şecerelendirmede kedinin ırkı, rengi, cinsiyeti, hangi ülkeden gelmiş ya da hangi konutta doğmuş üzere ayrıntıları içeriyor. Ayrıyeten 5 nesle kadar atalarını gösteriyoruz. 5 jenerasyondan ötesi de sistemimizde kayıtlı, bu 10 jenerasyona kadar da çıkabiliyor. Bu kayıt sistemi Avrupa’da epeyce yıllar öncesinde başlamış. Biz de bu sistemin Türkiye’de temsilcisiyiz. Dernek olarak Türkiye’de 2012 yılından bu yana 25 bin 400 kediyi şecerelendirdik.”
“KAYIT ALTINDA 80 IRK KEDİ VAR”
Dünya Kedi Federasyonunun kayıt altına aldığı yaklaşık 80 ırk kedinin bulunduğunu lisana getiren Emrehan, “Bunların içinde ‘Turkish Angora’ ve ‘Turkish Van’ olarak geçen Ankara ve Van kedilerimiz var, iki farklı ırk olarak. Ankara ve Van kedisi bütün kedilerin atası kabul ediliyor. Geçmişi epey uzun bir süre olduğu için kedilerin atası olarak kabul ediliyorlar” diye konuştu.
Sakınmaz, ırklar hakkında seminerler, eğitimler ve müsabakalar düzenlediklerini anlattı.
“ANKARA VE VAN KEDİLERİ ÇOK HAYLAZ KEDİLER”
“Tıpkı çocuk gibiler” diye nitelediği kedilerin her bir ırkının farklı özellikte olduğunun altını çizen Sakınmaz, şu biçimde devam etti:
“Karakterleri yetiştirilme üsluplarına, yetiştirildikleri yere, bulundukları meskene nazaran şekilleniyor. Kimi kediler yaramaz, haylaz çocuklar üzere olabiliyor. Dünyanın en yaramaz ve haylazı Ankara ve Van kedileri. Çok enerjiktirler, oyun oynama gayreti, insanın peşinde bir gölge üzere dolaşma uğraşında bulunurlar. İnsan kimi vakit boğulacak üzere olabilir onların yaramazlığından.
En sakin olarak diyebileceğim ırk İran kedileri. Mizaçları daha sakindir, epey fazla etrafta dolaşmaz. İran kedileri, tüyleri epeyce uzun olduğu için görsel olarak fevkalade bir ırk. İnsan baktığında tekrar bakmak istiyor. O hoşluklarını bir kenarda oturarak geçiriyorlar.” diye konuştu.
Çeşitli tartışmalar olsa da genel inanç kedilerin birinci vakit içinderda 4 bin yıl evvel Mısır’da evcilleştirilmeye başlandığı. Her ne kadar evcil hayvanlar olarak bilinse de kedilerin en karakteristik özelliği “bağımsız” davranışları.
Dünya Kedi Irkları Derneği Genel Sekreteri Erdal Emrehan Sakınmaz, AA muhabirine kedi ırklarını, ırkların özelliklerini ve kedi davranışlarını anlattı. Derneklerinin Almanya merkezli Dünya Kedi Federasyonuna üye olduğunu belirten Sakınmaz, Türkiye’de yaşayan tüm kedilerin soy kütüğünü, soy ağacı kaydını yapmak emeliyle merkezi sistemi oluşturmayı, damızlık kedi kıymetinin ve hayvan bakım programlarının denetimini gerçekleştirmeyi amaçladıklarını söylemiş oldu.
Dernekte 5 binden çok kedinin kaydının olduğu özel yazılım sisteminin bulunduğunu, kedinin safkanlığını belgeleyen şecerelendirme çalışmalarına devam ettiklerini söz eden Sakınmaz, bu kapsamında kedilerin kayıtlarını tuttuklarını anlattı.
“ŞECERELENDİRME SİSTEMİNİN TÜRKİYE TEMSİLCİSİYİZ”
Şecerelendirme çalışmalarını önemsediklerini bildiren Sakınmaz, şunları kaydetti:
“Şecerelendirmede kedinin ırkı, rengi, cinsiyeti, hangi ülkeden gelmiş ya da hangi konutta doğmuş üzere ayrıntıları içeriyor. Ayrıyeten 5 nesle kadar atalarını gösteriyoruz. 5 jenerasyondan ötesi de sistemimizde kayıtlı, bu 10 jenerasyona kadar da çıkabiliyor. Bu kayıt sistemi Avrupa’da epeyce yıllar öncesinde başlamış. Biz de bu sistemin Türkiye’de temsilcisiyiz. Dernek olarak Türkiye’de 2012 yılından bu yana 25 bin 400 kediyi şecerelendirdik.”
“KAYIT ALTINDA 80 IRK KEDİ VAR”
Dünya Kedi Federasyonunun kayıt altına aldığı yaklaşık 80 ırk kedinin bulunduğunu lisana getiren Emrehan, “Bunların içinde ‘Turkish Angora’ ve ‘Turkish Van’ olarak geçen Ankara ve Van kedilerimiz var, iki farklı ırk olarak. Ankara ve Van kedisi bütün kedilerin atası kabul ediliyor. Geçmişi epey uzun bir süre olduğu için kedilerin atası olarak kabul ediliyorlar” diye konuştu.
Sakınmaz, ırklar hakkında seminerler, eğitimler ve müsabakalar düzenlediklerini anlattı.
“ANKARA VE VAN KEDİLERİ ÇOK HAYLAZ KEDİLER”
“Tıpkı çocuk gibiler” diye nitelediği kedilerin her bir ırkının farklı özellikte olduğunun altını çizen Sakınmaz, şu biçimde devam etti:
“Karakterleri yetiştirilme üsluplarına, yetiştirildikleri yere, bulundukları meskene nazaran şekilleniyor. Kimi kediler yaramaz, haylaz çocuklar üzere olabiliyor. Dünyanın en yaramaz ve haylazı Ankara ve Van kedileri. Çok enerjiktirler, oyun oynama gayreti, insanın peşinde bir gölge üzere dolaşma uğraşında bulunurlar. İnsan kimi vakit boğulacak üzere olabilir onların yaramazlığından.
En sakin olarak diyebileceğim ırk İran kedileri. Mizaçları daha sakindir, epey fazla etrafta dolaşmaz. İran kedileri, tüyleri epeyce uzun olduğu için görsel olarak fevkalade bir ırk. İnsan baktığında tekrar bakmak istiyor. O hoşluklarını bir kenarda oturarak geçiriyorlar.” diye konuştu.