RAM
New member
Almanya’da koalisyon ortağı Yeşillerin Dış Siyasetler Sözcüsü Jürgen Trittin ile partinin Federal Meclis Dışişleri Kurulu Üyesi Max Lucks, Türkiye’yi Yunanistan’la tansiyonu tırmandırmaklasuçladı. Trittin ve Lucks, ortak açıklamalarında Türkiye ve Yunanistan’ın NATO üyesi olduklarını vurgulayarak Ankara’nın Atina’ya yönelik tehditlerini yinelanmasının anlaşılamaz olduğunu kaydetti. “Yunan adaları Yunanistan’a aittir, bu kuşku götürmez ve hiç kimse de bunu sorgulayamaz” denilen açıklamada, Atina’nın yasal müdafaa hakkı olduğu ve gerekirse askeri birliklerini buralarda konuşlandırabileceği söz edildi.
Ege’de tansiyonun tırmanmasının engellenmesi gerektiğibelirtilen açıklamada Trittin ve Lucks, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını “provokatif” ve “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Erdoğan’ın provokatif açıklamaları ve Türkiye’nin Yunanistan hududu yakınlarında askeri tatbikatlar yapması Ankara ile Atina içindeki tansiyonu şuurlu biçimde tırmandırmaktır” denilerek “Türkiye’nin Yunanistan kıyılarını ele geçirme tatbikatları ve Erdoğan’ın işgal tehditlerinin” son bulması istendi.
Jürgen Trittin Fotoğraf: Getty Images/S.Gallup
Yeşiller üyesi iki siyasetçi, Ankara’yı “saldırgan askeri varlığıyla hudut komşusu Yunanistan’ı istikrarsızlaştırma teşebbüsünde olmakla” suçladı. Yunanistan’ın Avrupa Birliği ortasında yakın bir ortak, Türkiye’nin de Almanya’nın kıymetli bir ortağı olduğunu kaydeden Trittin ve Lucks, “Ankara’yı bir ortak üzere davranmaya davet ediyoruz. Paydaşlık, milletlerarası hukuka uygun davranmayı ve Yunanistan’a yönelik tehditler savurmayı sonlandırmayı gerektirir. Tehdit yerine Yunanistan ile Türkiye içindeki diyalog güçlendirilmeli ve nadasa bırakılmış diyalog kanalları bir daha harekete geçirilmelidir” davetinde bulundu.
Muhalefetten Sol Parti’den de tepki
Muhalefetteki Sol Parti ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan’a yönelik açıklamaları niçiniyle Türkiye’ye tam bir silah ambargosu uygulanmasını talep etti.
Federal Meclis Dışişleri Komitesi Üyesi Sevim Dağdelen, DW Türkçe’ye verdiği demeçte Yunanistan’a yönelik tehditlerin tehlikeli olduğunu belirterek Alman hükümetinin Erdoğan’ın tehditleri karşısında sessiz kalamayacağını savundu. “Aksine epey ciddiye alınmalı ve ve en sert halde kınanmalıdır” diye devam eden Dağdelen, “Federal hükümet artık daima memleketler arası hukuku ihlal etmesiyle tanınan Erdoğan’a bir silah ambargosu uygulamalıdır” dedi.
Sevim DağdelenFotoğraf: Britta Pedersen/zb/dpa/picture-alliance
Ne olmuştu?
Türkiye ile Yunanistan içindeki son askeri gerginlik, Ankara’nın 25 Ağustos’ta NATO bakılırsavi yapan Türk savaş uçaklarının Yunan güçleri tarafınca taciz edildiğiiddiasıyla başladı. Bakanlık kaynakları, “Ege Denizi’nde NATO’nun havadan erken ihbar uçağı AWACS ve Nexus Ace eğitim nazaranvini gerçekleştiren iki Türk F-16 savaş uçağının, 24 Ağustos’ta Yunanistan’a ilişkin F-16 savaş uçakları tarafınca radar kilidi atılarak taciz edildiğini” deklare etti. Bakanlık, Türk uçaklarının da radar kilidi atarak Yunan uçaklarına karşılık verdiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 30 Ağustos Zafer Bayramı merasiminde yaptığı konuşmada Yunanistan’ın siyasi, ekonomik ve askeri olarak Türkiye’nin dengi olmadığını belirterek “Tıpkı bir asır evvel olduğu üzere bugün de Yunanistan’ı kullanarak ülkemizin vaktini ve gücünü boşa harcatmaya çalışanların asıl niyetlerini biliyoruz” dedi. Erdoğan kelamlarını, “Yunanistan hava alanımızı, uçaklarımızı tacizle başlayan hasmane hallerini S-300 radar kilidi atma düzeyine çıkararak NATO ve müttefiklere meydan okumuştur” diye sürdürdü.
3 Eylül’de ise Samsun’da düzenlenen bir teknoloji fuarında yansısının dozunu artıran Erdoğan, Washington’ı da eleştirerek “Şu anda Amerika, Dedeağaç’a silahları, uçakları gönderiyor mu? S-300’lerle bizi tehdide kalkışıyor mu? Ey Yunan, tarihe bak, tarihe dön, epeyce daha fazla ileri gidersen bunun bedeli ağır olur. Yunanistan’a bizim tek cümlemiz var; İzmir’i unutma” sözlerini sarfetti. Erdoğan kelamlarını “Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece aniden gelebiliriz” formunda sürdürdü.
Erdoğan, Salı günü Balkan ülkeleri ziyareti öncesinde ise evvel tansiyonu biraz düşürerek “Bu kilit atma olayı noktasında hassasiyetimiz kararlılıkla devam ediyor. Yunanistan bunun farkında. Farkında oldukları için kendilerine onlar da bir çeki tertip verme yoluna girmiş vaziyetteler” dedi. ondan sonrasında ise “Bundan daha sonraki süreçte de Yunanistan, Türkiye’yle nasıl bir ilgi ortasında olacağının herbiçimde sonucunı epeyce daha düşünerek verecektir. Aksi taktirde daima söylemiş olduğim üzere bir daha söylüyorum; bir gece birdenbire gidebiliriz” sözlerini kullandı.
Recep Tayyip Erdoğan Fotoğraf: DHA
Yunanistan müttefikleri bilgilendirdi
Yunan basınında yer alan haberlere bakılırsa de Atina, 5 Eylül’de Avrupa Birliği (AB), NATO ve Birleşmiş Milletler’e (BM) birer mektup göndererekTürkiye’nin tavrını kınamalarını talep etti.
Söz konusu mektupta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hafta sonu sarfettiği “açıkça tedit edici”, “tahrik edici” ve “kabul edilemez” biçimindeki tabirlerinin kabul edilemez olarak nitelendirildiği açıklandı. Mektupta “Türkiye Cumhurbaşkanı tarafınca kamuoyuna yapılan bu açıklamalar izaha gerek duymuyor: Bunlar sebepsizdir, kabul edilemez ve Yunanistan ile Yunan halkına karşı bir hakarettir” sözlerinin yer aldığı aktarıldı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e gönderilen mektupta da “Türkiye’nin hali NATO’nun birlik ve bütünlüğünü istikrarsızlaştırıcı bir etkendir, ittifakın güney kanadını bir kriz durumunda zayıflatmaktadır” denildiği aktarıldı.
Türkiye de Yunanistan’ı şikayet etti
Türkiye’nin de tıpkı biçimde Yunanistan’ı şikayet ettiği bildirildi. Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine nazaran, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu imzasıyla Ankara da 25 Avrupa Birliği (AB) başşehrine, AB Dış Münasebetler ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu Daimi Üyeleri ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, Ege’de yaşanan meselelerin tahliline ait Türkiye’nin tavrını ve görüşlerini açıklayan mektuplar gönderildi.
Mektupta Yunanistan’ın aksiyonlarının “hukuksuz olduğu” ve Atina’nın Ege’de “maksimalist taleplerde” bulunduğu kaydedildi. Yunanistan’ın, Ege’deki kara sularının genişliğinin 6 deniz mili bulunmasına karşın 10 deniz mili hava alanına sahip olduğunu tez ettiği vurgulanırken “Yunanistan’ın öbür hiç bir ülke tarafınca tanınmayan, örtüşmeyen kara suları ve hava alanı sonlarına sahip dünyadaki tek ülke” olduğu açıklandı.
Ege’de tansiyonun tırmanmasının engellenmesi gerektiğibelirtilen açıklamada Trittin ve Lucks, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını “provokatif” ve “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Erdoğan’ın provokatif açıklamaları ve Türkiye’nin Yunanistan hududu yakınlarında askeri tatbikatlar yapması Ankara ile Atina içindeki tansiyonu şuurlu biçimde tırmandırmaktır” denilerek “Türkiye’nin Yunanistan kıyılarını ele geçirme tatbikatları ve Erdoğan’ın işgal tehditlerinin” son bulması istendi.
Jürgen Trittin Fotoğraf: Getty Images/S.Gallup
Yeşiller üyesi iki siyasetçi, Ankara’yı “saldırgan askeri varlığıyla hudut komşusu Yunanistan’ı istikrarsızlaştırma teşebbüsünde olmakla” suçladı. Yunanistan’ın Avrupa Birliği ortasında yakın bir ortak, Türkiye’nin de Almanya’nın kıymetli bir ortağı olduğunu kaydeden Trittin ve Lucks, “Ankara’yı bir ortak üzere davranmaya davet ediyoruz. Paydaşlık, milletlerarası hukuka uygun davranmayı ve Yunanistan’a yönelik tehditler savurmayı sonlandırmayı gerektirir. Tehdit yerine Yunanistan ile Türkiye içindeki diyalog güçlendirilmeli ve nadasa bırakılmış diyalog kanalları bir daha harekete geçirilmelidir” davetinde bulundu.
Muhalefetten Sol Parti’den de tepki
Muhalefetteki Sol Parti ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan’a yönelik açıklamaları niçiniyle Türkiye’ye tam bir silah ambargosu uygulanmasını talep etti.
Federal Meclis Dışişleri Komitesi Üyesi Sevim Dağdelen, DW Türkçe’ye verdiği demeçte Yunanistan’a yönelik tehditlerin tehlikeli olduğunu belirterek Alman hükümetinin Erdoğan’ın tehditleri karşısında sessiz kalamayacağını savundu. “Aksine epey ciddiye alınmalı ve ve en sert halde kınanmalıdır” diye devam eden Dağdelen, “Federal hükümet artık daima memleketler arası hukuku ihlal etmesiyle tanınan Erdoğan’a bir silah ambargosu uygulamalıdır” dedi.
Sevim DağdelenFotoğraf: Britta Pedersen/zb/dpa/picture-alliance
Ne olmuştu?
Türkiye ile Yunanistan içindeki son askeri gerginlik, Ankara’nın 25 Ağustos’ta NATO bakılırsavi yapan Türk savaş uçaklarının Yunan güçleri tarafınca taciz edildiğiiddiasıyla başladı. Bakanlık kaynakları, “Ege Denizi’nde NATO’nun havadan erken ihbar uçağı AWACS ve Nexus Ace eğitim nazaranvini gerçekleştiren iki Türk F-16 savaş uçağının, 24 Ağustos’ta Yunanistan’a ilişkin F-16 savaş uçakları tarafınca radar kilidi atılarak taciz edildiğini” deklare etti. Bakanlık, Türk uçaklarının da radar kilidi atarak Yunan uçaklarına karşılık verdiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 30 Ağustos Zafer Bayramı merasiminde yaptığı konuşmada Yunanistan’ın siyasi, ekonomik ve askeri olarak Türkiye’nin dengi olmadığını belirterek “Tıpkı bir asır evvel olduğu üzere bugün de Yunanistan’ı kullanarak ülkemizin vaktini ve gücünü boşa harcatmaya çalışanların asıl niyetlerini biliyoruz” dedi. Erdoğan kelamlarını, “Yunanistan hava alanımızı, uçaklarımızı tacizle başlayan hasmane hallerini S-300 radar kilidi atma düzeyine çıkararak NATO ve müttefiklere meydan okumuştur” diye sürdürdü.
3 Eylül’de ise Samsun’da düzenlenen bir teknoloji fuarında yansısının dozunu artıran Erdoğan, Washington’ı da eleştirerek “Şu anda Amerika, Dedeağaç’a silahları, uçakları gönderiyor mu? S-300’lerle bizi tehdide kalkışıyor mu? Ey Yunan, tarihe bak, tarihe dön, epeyce daha fazla ileri gidersen bunun bedeli ağır olur. Yunanistan’a bizim tek cümlemiz var; İzmir’i unutma” sözlerini sarfetti. Erdoğan kelamlarını “Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece aniden gelebiliriz” formunda sürdürdü.
Erdoğan, Salı günü Balkan ülkeleri ziyareti öncesinde ise evvel tansiyonu biraz düşürerek “Bu kilit atma olayı noktasında hassasiyetimiz kararlılıkla devam ediyor. Yunanistan bunun farkında. Farkında oldukları için kendilerine onlar da bir çeki tertip verme yoluna girmiş vaziyetteler” dedi. ondan sonrasında ise “Bundan daha sonraki süreçte de Yunanistan, Türkiye’yle nasıl bir ilgi ortasında olacağının herbiçimde sonucunı epeyce daha düşünerek verecektir. Aksi taktirde daima söylemiş olduğim üzere bir daha söylüyorum; bir gece birdenbire gidebiliriz” sözlerini kullandı.
Recep Tayyip Erdoğan Fotoğraf: DHA
Yunanistan müttefikleri bilgilendirdi
Yunan basınında yer alan haberlere bakılırsa de Atina, 5 Eylül’de Avrupa Birliği (AB), NATO ve Birleşmiş Milletler’e (BM) birer mektup göndererekTürkiye’nin tavrını kınamalarını talep etti.
Söz konusu mektupta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hafta sonu sarfettiği “açıkça tedit edici”, “tahrik edici” ve “kabul edilemez” biçimindeki tabirlerinin kabul edilemez olarak nitelendirildiği açıklandı. Mektupta “Türkiye Cumhurbaşkanı tarafınca kamuoyuna yapılan bu açıklamalar izaha gerek duymuyor: Bunlar sebepsizdir, kabul edilemez ve Yunanistan ile Yunan halkına karşı bir hakarettir” sözlerinin yer aldığı aktarıldı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e gönderilen mektupta da “Türkiye’nin hali NATO’nun birlik ve bütünlüğünü istikrarsızlaştırıcı bir etkendir, ittifakın güney kanadını bir kriz durumunda zayıflatmaktadır” denildiği aktarıldı.
Türkiye de Yunanistan’ı şikayet etti
Türkiye’nin de tıpkı biçimde Yunanistan’ı şikayet ettiği bildirildi. Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine nazaran, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu imzasıyla Ankara da 25 Avrupa Birliği (AB) başşehrine, AB Dış Münasebetler ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu Daimi Üyeleri ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, Ege’de yaşanan meselelerin tahliline ait Türkiye’nin tavrını ve görüşlerini açıklayan mektuplar gönderildi.
Mektupta Yunanistan’ın aksiyonlarının “hukuksuz olduğu” ve Atina’nın Ege’de “maksimalist taleplerde” bulunduğu kaydedildi. Yunanistan’ın, Ege’deki kara sularının genişliğinin 6 deniz mili bulunmasına karşın 10 deniz mili hava alanına sahip olduğunu tez ettiği vurgulanırken “Yunanistan’ın öbür hiç bir ülke tarafınca tanınmayan, örtüşmeyen kara suları ve hava alanı sonlarına sahip dünyadaki tek ülke” olduğu açıklandı.