RAM
New member
Yargıtay’da düzenlenen 2022-2023Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa davetlerine öteki siyasi partilerden cevap alamadıklarını söylemiş oldu. 1982 Anayasasında hem AKP hükümetinin tıpkı vakitte kendilerindilk evvelki hükümetlerin esaslı değişiklikler yapmasına rağmen bu anayasanın materyalinin “darbe devri eseri olduğuna” dikkat çeken Erdoğan, “Bunun için hükümetlerimiz periyodunda çeşitli kereler, siyasi partilere yeni anayasa hazırlama daveti yaptık” diye konuştu. Erdoğan, uğraşlarının uzlaşma sağlanamadığı için sonuçsuz kaldığına işaret ederek, geçen yıl da tıpkı çağrıyı bir dahalediklerini, lakin bu davetin da karşılıksız kaldığını tabir etti. Erdoğan, “Netice prestijiyle insan haklarına dayanan, hukukun üstünlüğünü temel alan sivil, demokratik ve özgürlükçü yeni bir Anayasa’yı ülkemize çabucak hemen kazandıramadık. Fakat umudumuzu da kaybetmedik, kaybetmiyoruz. İnşallah, siyasetin iklimi bu biçimde bir adıma uygun hale geldiğinde yeni Anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceğimizi ümit ediyoruz” diye konuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni (AİHM) eleştiren Erdoğan, “AİHM ile ilgili yapılan değerlendirmeler konusunda açık ve net söylüyorum. AİHM, kararlarında adil değildir, siyasaldır. Bahis Türkiye olunca siyasi karar verir ancak öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef zıt kararlar verir” dedi.
TBB Lideri: En değerli başlık yargı bağımsızlığı
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Lideri Erinç Sağkan da merasimde yaptığı açılış konuşmasında, “Türkiye Barolar Birliği Liderlerinin evvelki isimli yıl açılış konuşmalarına baktığımız vakit, ülkemizde yargı alanına dair meselelerin yeni olmadığını, köklerinin derine ve eskiye dayandığını; ne var ki, bu meselelerin ortadan kaldırılması için sistemli siyasetlerin üretilemediğini görmenin getirdiği üzüntüyü ve tasayı yaşıyoruz” tabirlerini kullandı.
Bugün Türkiye’de yargıya ait en değerli başlığın “yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması ile hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi” olduğunu vurgulayan TBB Lideri, AİHM’de “derdest biçimde bulunan 70 binden çok müracaatın yüzde 22’sini Türkiye’ye karşı açılmış davaların oluşturduğuna” da dikkat çekti.
Konuşmasında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme istikametindeki Cumhurbaşkanı sonucuna da değinen Sağkan, sonucun “gerek mukavelenin temel gayesi olan bayana yönelik şiddetle gayret perspektifi bakımından gerekse insan haklarına dair bir memleketler arası kontrattan Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesi olmaksızın çekilmiş olmak bakımından bir dönüm noktasına işaret ettiğini” savundu. Sağkan kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Ancak, daha da değerli olan konu; Anayasa’nın 90. ve 114. hususlarındaki açık düzenlemelere karşın, Danıştay’ın iptal talebini reddeden sonucuyla birlikte yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı problemine, yargının etkililiği ve Anayasasızlaşma sıkıntılarının da eklenmesidir.”
HSK eleştirisi
Avukatların ortasında bulunduğu güçlü şartlara da dikkat çeken Sağkan, Türkiye’de bir “diploma makinesi” hukuk fakültesi sorunu olduğunu savundu. Sağkan, “Sermayenin hukuka tercih edilmesine son verilmeli ve YÖK sonucu ile bir gecede hiç bir münasebet gösterilmeden bir daha 125 bine düşürülen hukuk fakültesi muvaffakiyet sıralaması koşulu acilen 50 bin hududuna yükseltilmelidir. Yeni tek bir hukuk fakültesi daha açılmamalı, mevcut fakültelerin nitelikli eğitim verebilmeleri için YÖK akreditasyonu şartları ile üniversite kontenjanları, muhtaçlık tahlilleri yapılmak suretiyle üniversiteler ve yargı erkinin tüm bileşenleriyle görüşülerek belirlenmelidir” formunda konuştu.
TBB Lideri, Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapılanmasının kuvvetler ayrılığı prensibinin varlığını sorgulanır hâle getirdiğini de söz etti. “HSK’nın üye seçim tekniği de dahil olmak üzere mevcut yapılanmasının hakimlik teminatını sağlamaktan uzak olduğunun bilincindeyiz” diyen Sağkan, “Hâkimlerin garantide olmadığı bir yargının bağımsız olabilmesi de mümkün değildir” tabirlerini kullandı.
Sağkan, Atatürk unsur ve ihtilallerini kendilerine kılavuz aldıklarını vurgulayarak, “Hukuk sistemimizin ortasında bulunduğu kara tabloya karşın hukuk devleti, adalet ve kozmik insan hakları için hiç yılmadan çaba etme azmimiz de tam da bu sebepledir” diye konuştu.
Sağkan’ın TBB Lideri seçildikten daha sonra İsimli Yıl açılışında yaptığı bu birinci konuşma, canlı olarak verilmedi. Konuşma metni, TBB web sitesinde yayımlandı.
DW/SÖ,HT
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni (AİHM) eleştiren Erdoğan, “AİHM ile ilgili yapılan değerlendirmeler konusunda açık ve net söylüyorum. AİHM, kararlarında adil değildir, siyasaldır. Bahis Türkiye olunca siyasi karar verir ancak öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef zıt kararlar verir” dedi.
TBB Lideri: En değerli başlık yargı bağımsızlığı
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Lideri Erinç Sağkan da merasimde yaptığı açılış konuşmasında, “Türkiye Barolar Birliği Liderlerinin evvelki isimli yıl açılış konuşmalarına baktığımız vakit, ülkemizde yargı alanına dair meselelerin yeni olmadığını, köklerinin derine ve eskiye dayandığını; ne var ki, bu meselelerin ortadan kaldırılması için sistemli siyasetlerin üretilemediğini görmenin getirdiği üzüntüyü ve tasayı yaşıyoruz” tabirlerini kullandı.
Bugün Türkiye’de yargıya ait en değerli başlığın “yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması ile hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi” olduğunu vurgulayan TBB Lideri, AİHM’de “derdest biçimde bulunan 70 binden çok müracaatın yüzde 22’sini Türkiye’ye karşı açılmış davaların oluşturduğuna” da dikkat çekti.
Konuşmasında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme istikametindeki Cumhurbaşkanı sonucuna da değinen Sağkan, sonucun “gerek mukavelenin temel gayesi olan bayana yönelik şiddetle gayret perspektifi bakımından gerekse insan haklarına dair bir memleketler arası kontrattan Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesi olmaksızın çekilmiş olmak bakımından bir dönüm noktasına işaret ettiğini” savundu. Sağkan kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Ancak, daha da değerli olan konu; Anayasa’nın 90. ve 114. hususlarındaki açık düzenlemelere karşın, Danıştay’ın iptal talebini reddeden sonucuyla birlikte yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı problemine, yargının etkililiği ve Anayasasızlaşma sıkıntılarının da eklenmesidir.”
HSK eleştirisi
Avukatların ortasında bulunduğu güçlü şartlara da dikkat çeken Sağkan, Türkiye’de bir “diploma makinesi” hukuk fakültesi sorunu olduğunu savundu. Sağkan, “Sermayenin hukuka tercih edilmesine son verilmeli ve YÖK sonucu ile bir gecede hiç bir münasebet gösterilmeden bir daha 125 bine düşürülen hukuk fakültesi muvaffakiyet sıralaması koşulu acilen 50 bin hududuna yükseltilmelidir. Yeni tek bir hukuk fakültesi daha açılmamalı, mevcut fakültelerin nitelikli eğitim verebilmeleri için YÖK akreditasyonu şartları ile üniversite kontenjanları, muhtaçlık tahlilleri yapılmak suretiyle üniversiteler ve yargı erkinin tüm bileşenleriyle görüşülerek belirlenmelidir” formunda konuştu.
TBB Lideri, Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapılanmasının kuvvetler ayrılığı prensibinin varlığını sorgulanır hâle getirdiğini de söz etti. “HSK’nın üye seçim tekniği de dahil olmak üzere mevcut yapılanmasının hakimlik teminatını sağlamaktan uzak olduğunun bilincindeyiz” diyen Sağkan, “Hâkimlerin garantide olmadığı bir yargının bağımsız olabilmesi de mümkün değildir” tabirlerini kullandı.
Sağkan, Atatürk unsur ve ihtilallerini kendilerine kılavuz aldıklarını vurgulayarak, “Hukuk sistemimizin ortasında bulunduğu kara tabloya karşın hukuk devleti, adalet ve kozmik insan hakları için hiç yılmadan çaba etme azmimiz de tam da bu sebepledir” diye konuştu.
Sağkan’ın TBB Lideri seçildikten daha sonra İsimli Yıl açılışında yaptığı bu birinci konuşma, canlı olarak verilmedi. Konuşma metni, TBB web sitesinde yayımlandı.
DW/SÖ,HT