RAM
New member
Türkiye ile Suriye içinde bağlantıların olağanlaştırılması için aylardır istihbarat ve alt siyasi seviyede temaslar sürerken iki ülke önderleri içinde bir görüşme için hazırlıklar yapıldığının işaretleri de ağırlaşıyor.
Son periyotta Suriye Devlet Lideri Beşar Esad ile görüşebileceğinin sinyallerini veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yaptığı açıklamada da mevzuyla ilgili bir soruya “Esad ile görüşme olabilir. Siyasette küslük dargınlık olmaz. Eninde sonunda uygun kaidelerde adımları atarız” cevabını verdi.
Konu gündemdeyken iktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet Gazetesi muharriri Abdulkadir Selvi’nin, Erdoğan’ın Esad’la 2023 seçimlerindilk evvel görüşebileceğini belirtmesi dikkat çekti. Selvi, görüşmenin Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in konut sahipliğinde düzenlenebileceğini kaydetti.
Rusya, Suriye’de desteklediği Esad rejimiyle sıkıntıların geride bırakılması ve Esad’ın tesir alanını artırması için yıllardır gerek Türkiye gerekse Suriyeli Kürtler nezdinde efor gösteriyor. 2011’de başlayan iç savaşın akabinde kaybettiği toprakların büyük kısmını son senelerda geri kazanan Esad rejimi, şu an ülke topraklarının üçte ikilik kısmında denetimi sağlamış durumda. Rejimin denetimi haricindeki en kıymetli iki bölge ise Suriye’nin kuzeyinde Türkiye dayanaklı kümelerin ve ABD takviyeli Kürtlerin denetimindeki bölgeler.
Kürtler, değerli petrol rezervlerinin bulunduğu kuzeydoğu bölgesi dahil olmak üzere ülke topraklarının yaklaşık üçte birlik kısmını elinde bulunduruyor. Bu bölgede Kürtlere takviye veren Amerikan askerlerinin bulunması Şam açısından başka bir sorun teşkil ediyor.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki değerli petrol alanları Kürtlerin denetiminde bulunuyor.Fotoğraf: picture-alliance/AP Images/H. Malla
“İşgalci” Türkiye, “katil” Esad periyodu bitiyor mu?
Ancak kuzeybatı bölgesindeki Türk askeri varlığı da Şam’ın kırmızı çizgileri içinde. Esad rejimi şimdiye kadar Türkiye’yi “işgalci güç” olarak nitelendirerek muhtemel bir olağanlaşma için Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmesini kaide koşmuştu. Erdoğan’ın da Esad’a yönelik sıkça kullandığı “katil” üzere sert sözler hâlâ hatırlarda. Bölgede değişen dengelerin iki taraf açısından da yeni çıkar alanları yarattığı ve olağanlaşma sürecine kimi ortak çıkar ve dertlerin eşlik ettiği anlaşılıyor.
Londra merkezli Şark’ul Evsat gazetesinin kıdemli diplomasi editörü İbrahim Hamidi’nin aktardığı bilgilere bakılırsa, Temmuz ayında Suriye Ulusal Güvenlik Kurulu Lideri Ali Memlük ile Ulusal İstihbarat Teşkilatı Lideri Hakan Fidan Moskova’da bir görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan da Ekim ayında yaptığı bir açıklamada alt düzeyde görüşmeler gerçekleştiğini, Esad ile görüşmenin çabucak hemen gündemde olmadığını, vakti gelince bu biçimde bir görüşme gerçekleşebileceğini belirtmişti.
Erdoğan’ın Esad’a ilettiği teklif
ABD merkezli haber ajansı Associated Press (AP) ajansı, kısa müddet evvel Erdoğan’ın Esad’a bir teklif ilettiğini yazdı. Suriye ile yakın bağlara sahip Lübnanlı bir siyasetçiye dayandırılan argümana bakılırsa Erdoğan’ın bildirisi Esad’a İran aracılığıyla iletildi. Lübnanlı siyasetçinin aktardığı bilgilere göre Erdoğan Esad’a, “Suriye ordusunun şu an Kürtlerin elindeki bölgelere geri dönmesini, Kürt milislerin Suriye doğal gaz ve petrolünü kullanımına mahzur olmasını ve Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin Suriye’ye geri dönmesini” teklif etti.
Erdoğan’ın iletisinde Türk yetkilileri Şam’a göndermeye hazır olduğunu da belirttiği, lakin Esad’ın görüşmelerin üçüncü bir ülkede yapılabileceğine işaretle bu teklifi reddettiği kaydedildi.
AP’nin ulaştığı “üst seviye bir Türk yetkili” ise İran’ın arabuluculuk yaptığı bilgisini yalanlarken iletinin içeriğiyle ilgili yorumda bulunmadı. İran’ın Türkiye’nin Suriye’deki varlığına karşı olduğuna işaret eden Türk yetkili, Rusya’nın arabuluculuk konusunda gayretleri olduğunu lakin “hiç bir ilerleme sağlanamadığını” söylemiş oldu.
SDG kumandanı Mazlum Abdi, Syriye ile Türkiye içinde yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemiş oldu.Fotoğraf: Getty Images/AFP
SDG Ankara-Şam çizgisindeki gelişmelerden rahatsız
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevinin yöneticisi Rami Abdurrahman, belkemiğini YPG’nin oluşturduğu ve Suriye’de ABD’nin en kıymetli müttefiki pozisyonundaki Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) Esad ile Erdoğan’ın ortak düşmanı olduğunu belirterek bu bölgede bir işbirliğinin kelam konusu olabileceğine işaret ediyor.
Nitekim Şam ile Ankara içindeki potansiyel yakınlaşma SDG’de rahatsızlık yaratmış durumda. SDG kumandanı Mazlum Abdi, mevzuyu yakından takip ettiklerini ve gerekli tedbirleri aldıklarını belirterek “Şam ile Ankara içinde rastgele bir muahede halkımızın iradesini maksat alıyor olacak, büyük bir kabahat teşkil edecek, Suriye’nin birtakım kısımlarının işgaline giden yolu açacaktır” dedi. Mazlum Kobani ismiyle da bilinen Abdi, Türkiye’nin mümkün bir kara harekâtında asıl gayenin, stratejik değeri niçiniyle Kobani olacağını tez ederek Kobani’nin Türkiye’nin denetimindeki bölgeleri birbirine bağlama fonksiyonu nazaranceğini söylemiş oldu.
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in Suriye özel danışmanı ve baş müzakerecisi Aleksander Lavrentyev de bugün yaptığı açıklamada Suriyeli Kürtlere “ABD’den uzaklaşın” iletisi verdi. ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda “yıkıcı” bir rota izlediğini belirten Lavrentyev, “Kürt sıkıntısının çöümünün bölgede durumun istikrara kavuşturulmasında değerli bir faktör olacağını kaydetti. Kürtlerin ABD’nin elinde rehine olduğunu ve bu durumun tahlili engellediğini savunan Lavrentyev, “ABD’nin varlığı olmasa Kürt sorunu fazlaca süratli bir biçimde çözümlenebilirdi. Buna eminim” diye konuştu.
DW,AP,rtr/BK,HS
Son periyotta Suriye Devlet Lideri Beşar Esad ile görüşebileceğinin sinyallerini veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yaptığı açıklamada da mevzuyla ilgili bir soruya “Esad ile görüşme olabilir. Siyasette küslük dargınlık olmaz. Eninde sonunda uygun kaidelerde adımları atarız” cevabını verdi.
Konu gündemdeyken iktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet Gazetesi muharriri Abdulkadir Selvi’nin, Erdoğan’ın Esad’la 2023 seçimlerindilk evvel görüşebileceğini belirtmesi dikkat çekti. Selvi, görüşmenin Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in konut sahipliğinde düzenlenebileceğini kaydetti.
Rusya, Suriye’de desteklediği Esad rejimiyle sıkıntıların geride bırakılması ve Esad’ın tesir alanını artırması için yıllardır gerek Türkiye gerekse Suriyeli Kürtler nezdinde efor gösteriyor. 2011’de başlayan iç savaşın akabinde kaybettiği toprakların büyük kısmını son senelerda geri kazanan Esad rejimi, şu an ülke topraklarının üçte ikilik kısmında denetimi sağlamış durumda. Rejimin denetimi haricindeki en kıymetli iki bölge ise Suriye’nin kuzeyinde Türkiye dayanaklı kümelerin ve ABD takviyeli Kürtlerin denetimindeki bölgeler.
Kürtler, değerli petrol rezervlerinin bulunduğu kuzeydoğu bölgesi dahil olmak üzere ülke topraklarının yaklaşık üçte birlik kısmını elinde bulunduruyor. Bu bölgede Kürtlere takviye veren Amerikan askerlerinin bulunması Şam açısından başka bir sorun teşkil ediyor.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki değerli petrol alanları Kürtlerin denetiminde bulunuyor.Fotoğraf: picture-alliance/AP Images/H. Malla
“İşgalci” Türkiye, “katil” Esad periyodu bitiyor mu?
Ancak kuzeybatı bölgesindeki Türk askeri varlığı da Şam’ın kırmızı çizgileri içinde. Esad rejimi şimdiye kadar Türkiye’yi “işgalci güç” olarak nitelendirerek muhtemel bir olağanlaşma için Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmesini kaide koşmuştu. Erdoğan’ın da Esad’a yönelik sıkça kullandığı “katil” üzere sert sözler hâlâ hatırlarda. Bölgede değişen dengelerin iki taraf açısından da yeni çıkar alanları yarattığı ve olağanlaşma sürecine kimi ortak çıkar ve dertlerin eşlik ettiği anlaşılıyor.
Londra merkezli Şark’ul Evsat gazetesinin kıdemli diplomasi editörü İbrahim Hamidi’nin aktardığı bilgilere bakılırsa, Temmuz ayında Suriye Ulusal Güvenlik Kurulu Lideri Ali Memlük ile Ulusal İstihbarat Teşkilatı Lideri Hakan Fidan Moskova’da bir görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan da Ekim ayında yaptığı bir açıklamada alt düzeyde görüşmeler gerçekleştiğini, Esad ile görüşmenin çabucak hemen gündemde olmadığını, vakti gelince bu biçimde bir görüşme gerçekleşebileceğini belirtmişti.
Erdoğan’ın Esad’a ilettiği teklif
ABD merkezli haber ajansı Associated Press (AP) ajansı, kısa müddet evvel Erdoğan’ın Esad’a bir teklif ilettiğini yazdı. Suriye ile yakın bağlara sahip Lübnanlı bir siyasetçiye dayandırılan argümana bakılırsa Erdoğan’ın bildirisi Esad’a İran aracılığıyla iletildi. Lübnanlı siyasetçinin aktardığı bilgilere göre Erdoğan Esad’a, “Suriye ordusunun şu an Kürtlerin elindeki bölgelere geri dönmesini, Kürt milislerin Suriye doğal gaz ve petrolünü kullanımına mahzur olmasını ve Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin Suriye’ye geri dönmesini” teklif etti.
Erdoğan’ın iletisinde Türk yetkilileri Şam’a göndermeye hazır olduğunu da belirttiği, lakin Esad’ın görüşmelerin üçüncü bir ülkede yapılabileceğine işaretle bu teklifi reddettiği kaydedildi.
AP’nin ulaştığı “üst seviye bir Türk yetkili” ise İran’ın arabuluculuk yaptığı bilgisini yalanlarken iletinin içeriğiyle ilgili yorumda bulunmadı. İran’ın Türkiye’nin Suriye’deki varlığına karşı olduğuna işaret eden Türk yetkili, Rusya’nın arabuluculuk konusunda gayretleri olduğunu lakin “hiç bir ilerleme sağlanamadığını” söylemiş oldu.
SDG kumandanı Mazlum Abdi, Syriye ile Türkiye içinde yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemiş oldu.Fotoğraf: Getty Images/AFP
SDG Ankara-Şam çizgisindeki gelişmelerden rahatsız
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevinin yöneticisi Rami Abdurrahman, belkemiğini YPG’nin oluşturduğu ve Suriye’de ABD’nin en kıymetli müttefiki pozisyonundaki Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) Esad ile Erdoğan’ın ortak düşmanı olduğunu belirterek bu bölgede bir işbirliğinin kelam konusu olabileceğine işaret ediyor.
Nitekim Şam ile Ankara içindeki potansiyel yakınlaşma SDG’de rahatsızlık yaratmış durumda. SDG kumandanı Mazlum Abdi, mevzuyu yakından takip ettiklerini ve gerekli tedbirleri aldıklarını belirterek “Şam ile Ankara içinde rastgele bir muahede halkımızın iradesini maksat alıyor olacak, büyük bir kabahat teşkil edecek, Suriye’nin birtakım kısımlarının işgaline giden yolu açacaktır” dedi. Mazlum Kobani ismiyle da bilinen Abdi, Türkiye’nin mümkün bir kara harekâtında asıl gayenin, stratejik değeri niçiniyle Kobani olacağını tez ederek Kobani’nin Türkiye’nin denetimindeki bölgeleri birbirine bağlama fonksiyonu nazaranceğini söylemiş oldu.
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in Suriye özel danışmanı ve baş müzakerecisi Aleksander Lavrentyev de bugün yaptığı açıklamada Suriyeli Kürtlere “ABD’den uzaklaşın” iletisi verdi. ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda “yıkıcı” bir rota izlediğini belirten Lavrentyev, “Kürt sıkıntısının çöümünün bölgede durumun istikrara kavuşturulmasında değerli bir faktör olacağını kaydetti. Kürtlerin ABD’nin elinde rehine olduğunu ve bu durumun tahlili engellediğini savunan Lavrentyev, “ABD’nin varlığı olmasa Kürt sorunu fazlaca süratli bir biçimde çözümlenebilirdi. Buna eminim” diye konuştu.
DW,AP,rtr/BK,HS