RAM
New member
Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hakan Öniz’in, dünyanın en yenisi ve çağdaşı olarak tanımladığı ‘UPL’, 500 metre derinlikten imaj alabilme ve indirdiği robotlarla hafriyat yapabilme özelliğine sahip.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dayanağıyla Akdeniz’de Antalya açıkları başta olmak üzere bugüne kadar fazlaca sayıda su altı arkeoloji çalışması ve batık buluşu sağlayan Akdeniz Üniversitesi Su Altı Kültür Varlıkları Muhafaza ve Tamir Kısım Lideri Doç. Dr. Hakan Öniz ve araştırma takımı, çağdaş teknolojilerle donatılmış yeni su altı arkeoloji gemisine kavuştu.
RIHTIMA TAŞINDI
Antalya Hür Bölgesi karşısında, Sarısu’daki tersanede yaklaşık 1 yıl süren çalışmalar sonunda Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV), Akdeniz Arkeoloji Derneği, ‘UPL’ Tarım, Ares Tersanecilik üzere birfazlaca kurum, sivil toplum örgütü ve şirketin katkısıyla dünyanın en çağdaş ve boyut olarak da ikinci büyüklükteki su altı arkeoloji gemisinin inşası tamamlandı. Gemi, evvelki gün özel sistemle denize indirilmek için rıhtıma taşındı.
DENİZE İNMESİNE SAYILI GÜN KALDI
Doç. Dr. Hakan Öniz, ‘UPL’ isimli Türkiye’nin yeni su altı arkeoloji gemisinin 1 hafta, 10 gün ortasında denize indirilmesi için son hazırlıkların yapıldığını deklare etti. 38 metre uzunluğuyla ‘UPL’nin dünyadaki en büyük ikinci arkeoloji gemisi olduğunu açıklayan Doç. Dr. Öniz, Türkiye’nin su altı arkeolojisi alanında son teknolojilere sahip yeni hafriyat ve araştırma gemisi kazandığını söylemiş oldu.
HİBRİT YAPIYA SAHİP
Bu geminin dünyada su altı arkeolojisi için yapılmış birkaç büyük gemiden biri olduğunu belirten Doç. Dr. Öniz, “İleri teknoloji içeren bir gemi. Hibrit bir yapıya sahip, makineleri dışındaki tüm elektriğini, üstündeki güneş panellerinden karşılayan yeşil bir gemi. Gemide 5 kişilik basınç odası var. Basınç odası dalış kazalarında hayat kurtaran bir donanım. Türk malı, son derece çağdaş bir basınç odası, halihazırda art platformunda” dedi.
Gemide multibeam (fazlaca ışınlı) sonarla 500 metre derine inerek, hafriyat yapacak robotlara kadar her türlü değişen teknolojinin bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Öniz, şu ayrıntıları verdi:
500 METREDE MANZARA KAYDI VE KAZI
“İleri teknoloji, büyük ekranlı bilgisayar sistemleri var. Deniz tabanında, gemi hareket halindeyken multibeam sonardan elde edilen imaj büyük ekranda 18 araştırmacı tarafınca daima takip edilebilecek ve biz bu aygıt vasıtasıyla 500 metre derinlikten 3d manzara alabileceğiz. Şayet bu imajlar arkeolojik bir potansiyel içeriyorsa bir daha o derinliğe bir robot indirip manzara alabilecek ve bakanlığımızdan müsaade alınarak örnek toplayabilecek. Bu bağlamda dünyanın en yeni, en çağdaş arkeoloji gemisi ülkemizde. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müsaadeleriyle yapılan çalışmalarda kısa mühlet içerisinde hizmete girecek.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dayanağıyla Akdeniz’de Antalya açıkları başta olmak üzere bugüne kadar fazlaca sayıda su altı arkeoloji çalışması ve batık buluşu sağlayan Akdeniz Üniversitesi Su Altı Kültür Varlıkları Muhafaza ve Tamir Kısım Lideri Doç. Dr. Hakan Öniz ve araştırma takımı, çağdaş teknolojilerle donatılmış yeni su altı arkeoloji gemisine kavuştu.
RIHTIMA TAŞINDI
Antalya Hür Bölgesi karşısında, Sarısu’daki tersanede yaklaşık 1 yıl süren çalışmalar sonunda Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV), Akdeniz Arkeoloji Derneği, ‘UPL’ Tarım, Ares Tersanecilik üzere birfazlaca kurum, sivil toplum örgütü ve şirketin katkısıyla dünyanın en çağdaş ve boyut olarak da ikinci büyüklükteki su altı arkeoloji gemisinin inşası tamamlandı. Gemi, evvelki gün özel sistemle denize indirilmek için rıhtıma taşındı.
DENİZE İNMESİNE SAYILI GÜN KALDI
Doç. Dr. Hakan Öniz, ‘UPL’ isimli Türkiye’nin yeni su altı arkeoloji gemisinin 1 hafta, 10 gün ortasında denize indirilmesi için son hazırlıkların yapıldığını deklare etti. 38 metre uzunluğuyla ‘UPL’nin dünyadaki en büyük ikinci arkeoloji gemisi olduğunu açıklayan Doç. Dr. Öniz, Türkiye’nin su altı arkeolojisi alanında son teknolojilere sahip yeni hafriyat ve araştırma gemisi kazandığını söylemiş oldu.
HİBRİT YAPIYA SAHİP
Bu geminin dünyada su altı arkeolojisi için yapılmış birkaç büyük gemiden biri olduğunu belirten Doç. Dr. Öniz, “İleri teknoloji içeren bir gemi. Hibrit bir yapıya sahip, makineleri dışındaki tüm elektriğini, üstündeki güneş panellerinden karşılayan yeşil bir gemi. Gemide 5 kişilik basınç odası var. Basınç odası dalış kazalarında hayat kurtaran bir donanım. Türk malı, son derece çağdaş bir basınç odası, halihazırda art platformunda” dedi.
Gemide multibeam (fazlaca ışınlı) sonarla 500 metre derine inerek, hafriyat yapacak robotlara kadar her türlü değişen teknolojinin bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Öniz, şu ayrıntıları verdi:
500 METREDE MANZARA KAYDI VE KAZI
“İleri teknoloji, büyük ekranlı bilgisayar sistemleri var. Deniz tabanında, gemi hareket halindeyken multibeam sonardan elde edilen imaj büyük ekranda 18 araştırmacı tarafınca daima takip edilebilecek ve biz bu aygıt vasıtasıyla 500 metre derinlikten 3d manzara alabileceğiz. Şayet bu imajlar arkeolojik bir potansiyel içeriyorsa bir daha o derinliğe bir robot indirip manzara alabilecek ve bakanlığımızdan müsaade alınarak örnek toplayabilecek. Bu bağlamda dünyanın en yeni, en çağdaş arkeoloji gemisi ülkemizde. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müsaadeleriyle yapılan çalışmalarda kısa mühlet içerisinde hizmete girecek.” dedi.