Cem Küçük, iktisat ile ilgili fikirlerinden vazgeçmiyor. her çıktığı yayında iktisadın kusursuz olduğunu anlatan gazeteci Küçük, bu mevzuda Bergen sineması örneği ile yansıları çekmiş bir daha de hiçbir yansıda geri adım atmamıştı.
Her hususun uzmanı olarak ekranlarda görülen Cem Küçük, daha evvel de eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez’in Merkez Bankası başkanlığı yaptığını argüman etmiş bu savının doğrusu belirtilmesine karşı telaffuzlarından vazgeçmemişti.
İktisatçı Mahfi Eğilmez, Küçük’e sert reaksiyon göstererek, ‘Ne yazdığımı anlamaktan aciz bu kelamda gazeteciye karşılık vermeye bile değmez ya her neyse’ demişti.
Türkiye gazetesi Yazarı Cem Küçük, artık de iktidarın mevcut iktisat siyasetini ve Türkiye’nin ekonomik durumunu eleştiren ekonomistleri amaç aldı.
Cem Küçük, yazısında ülkenin yetişmiş ve değerli iktisatçılarından Mahfi Eğilmez, Uğur Gürses, Atilla Yeşilada’yı maksat alarak, ‘İhracat rekorlar kırıyor. Resesyon yok. Yalnızca hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon var. Üretim çok yeterli. Lakin pahalılık var…’ dedi.
Küçük, yazısında bir daha Mahfi Eğilmez’e yer vererek şu tabirleri kullandı:
Mahfi Eğilmez üzere Hazine Müsteşarlığı yapıp üç beş ay daha sonra vazifesi bırakıp kaçanlar vardı. Artık ahkam kesiyorlar. Bunların vaktinde Türkiye gecelik yüzde 7.500 faiz veriyordu. Hâlâ utanmadan çıkıp konuşuyorlar!..
Küçük’ün gayesinde Uğur Gürses de var
Bir de Uğur Gürses var. 15 Eylül 2018’de ne demiş bu beyefendi bakalım:
‘2020’de tekrar erken seçime gidilecek. Mahallî seçimlerden daha sonra tablo daha da netleşecek. Zira Türkiye’deki hane halkının refah kaybını hayli fazla tolere edeceğini düşünmüyorum.’
Erken seçim oldu mu? Olmadı. Pekala Gürses utanır mı? Bir de büyük işsizlik olacak, büyük resesyon olacak demiş. İhracat rekorlar kırıyor. Resesyon yok. Yalnızca hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon var. Üretim çok uygun. Ancak pahalılık var…
Selçuk Geçer de Küçük’ten nasibini aldı
Selçuk Geçer diye biri var. Dolar 50 TL olacak dedi. İnsan bunu derken utanır lakin bu arkadaş utanmaz. Fazla ‘tık’ almak ve Erdoğan düşmanlığından gözü dönmüş bu arkadaş her gün karamsar tabloya devam ediyor. Ancak avucunu yalıyor.
Küçük, “Gelelim Atilla Yeşilada’ya.” derken, kendisini takdir de etmeden geçmiyor: “Gerçi bilgisi başkalarından daha iyi”
En fantastiği saçları ağarmış bu abi. Gerçi bilgisi başkalarından daha düzgün. Bilhassa Körfez’le ilgili. Lakin başı eski. Bakın 12 Aralık 2021’de Sözcü’de ne demiş?:
‘Bizi fazlaca ağır bir ekonomik buhran bekliyor. Tüm yeni iktisat modelinin ilham kaynağı ekonomik büyümeyi hızlandırmaksa şubat ortalarına geldiğimizde büyük ihtimalle uçak üzere yere çakılmış olduğunu goreceğiz.’
Aa batmadık Atilla Bey! Şubatta çakılmadık. Ne olacak artık? Hani batıyorduk?!.. Bir de bunların hepsinin özelliği IMF’ci olmaları. Türkiye kaçınılmaz olarak IMF’nin kapısını çalacak, devası yok diyenler bu arkadaşlardı. hiç bir dedikleri çıkmadı.
Üzgün üzgün oturuyorlar. Daha geçmişte neler demişler? Tek umutları var: 2023 seçimlerini AK Parti ve Erdoğan kaybetsin. aslına bakarsanız bütün planları bu. Öbür da gayeleri yok.
Ben değil hükûmeti destekleyenleri sevmeyenlere bir teklifim var: Şu muhalif iktisatçı ve siyasilere sorar mısınız? Bugün yani pazartesi iktidar olsalar birinci yapacakları iş ne? Söyleyeyim size. Evvel faizi artıracaklar, daha sonra IMF’yi çağıracaklar. Zira içlerindeki Erdoğan kini geçmiyor…
Her hususun uzmanı olarak ekranlarda görülen Cem Küçük, daha evvel de eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez’in Merkez Bankası başkanlığı yaptığını argüman etmiş bu savının doğrusu belirtilmesine karşı telaffuzlarından vazgeçmemişti.
İktisatçı Mahfi Eğilmez, Küçük’e sert reaksiyon göstererek, ‘Ne yazdığımı anlamaktan aciz bu kelamda gazeteciye karşılık vermeye bile değmez ya her neyse’ demişti.
Türkiye gazetesi Yazarı Cem Küçük, artık de iktidarın mevcut iktisat siyasetini ve Türkiye’nin ekonomik durumunu eleştiren ekonomistleri amaç aldı.
Cem Küçük, yazısında ülkenin yetişmiş ve değerli iktisatçılarından Mahfi Eğilmez, Uğur Gürses, Atilla Yeşilada’yı maksat alarak, ‘İhracat rekorlar kırıyor. Resesyon yok. Yalnızca hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon var. Üretim çok yeterli. Lakin pahalılık var…’ dedi.
Küçük, yazısında bir daha Mahfi Eğilmez’e yer vererek şu tabirleri kullandı:
Mahfi Eğilmez üzere Hazine Müsteşarlığı yapıp üç beş ay daha sonra vazifesi bırakıp kaçanlar vardı. Artık ahkam kesiyorlar. Bunların vaktinde Türkiye gecelik yüzde 7.500 faiz veriyordu. Hâlâ utanmadan çıkıp konuşuyorlar!..
Küçük’ün gayesinde Uğur Gürses de var
Bir de Uğur Gürses var. 15 Eylül 2018’de ne demiş bu beyefendi bakalım:
‘2020’de tekrar erken seçime gidilecek. Mahallî seçimlerden daha sonra tablo daha da netleşecek. Zira Türkiye’deki hane halkının refah kaybını hayli fazla tolere edeceğini düşünmüyorum.’
Erken seçim oldu mu? Olmadı. Pekala Gürses utanır mı? Bir de büyük işsizlik olacak, büyük resesyon olacak demiş. İhracat rekorlar kırıyor. Resesyon yok. Yalnızca hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon var. Üretim çok uygun. Ancak pahalılık var…
Selçuk Geçer de Küçük’ten nasibini aldı
Selçuk Geçer diye biri var. Dolar 50 TL olacak dedi. İnsan bunu derken utanır lakin bu arkadaş utanmaz. Fazla ‘tık’ almak ve Erdoğan düşmanlığından gözü dönmüş bu arkadaş her gün karamsar tabloya devam ediyor. Ancak avucunu yalıyor.
Küçük, “Gelelim Atilla Yeşilada’ya.” derken, kendisini takdir de etmeden geçmiyor: “Gerçi bilgisi başkalarından daha iyi”
En fantastiği saçları ağarmış bu abi. Gerçi bilgisi başkalarından daha düzgün. Bilhassa Körfez’le ilgili. Lakin başı eski. Bakın 12 Aralık 2021’de Sözcü’de ne demiş?:
‘Bizi fazlaca ağır bir ekonomik buhran bekliyor. Tüm yeni iktisat modelinin ilham kaynağı ekonomik büyümeyi hızlandırmaksa şubat ortalarına geldiğimizde büyük ihtimalle uçak üzere yere çakılmış olduğunu goreceğiz.’
Aa batmadık Atilla Bey! Şubatta çakılmadık. Ne olacak artık? Hani batıyorduk?!.. Bir de bunların hepsinin özelliği IMF’ci olmaları. Türkiye kaçınılmaz olarak IMF’nin kapısını çalacak, devası yok diyenler bu arkadaşlardı. hiç bir dedikleri çıkmadı.
Üzgün üzgün oturuyorlar. Daha geçmişte neler demişler? Tek umutları var: 2023 seçimlerini AK Parti ve Erdoğan kaybetsin. aslına bakarsanız bütün planları bu. Öbür da gayeleri yok.
Ben değil hükûmeti destekleyenleri sevmeyenlere bir teklifim var: Şu muhalif iktisatçı ve siyasilere sorar mısınız? Bugün yani pazartesi iktidar olsalar birinci yapacakları iş ne? Söyleyeyim size. Evvel faizi artıracaklar, daha sonra IMF’yi çağıracaklar. Zira içlerindeki Erdoğan kini geçmiyor…