RAM
New member
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, düzenlediği yıl sonu kıymetlendirme toplantısında Türk dış siyasetindeki değerli bahis başlıklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Küresel sistemin oldukcalu kriz devri yaşadığını, bir yanda epeyce kutupluluk olarak isimlendirilen bir global dönüşüm süreci, öbür yanda ABD-Çin ayrışması ve Batı’ya karşı Çin-Rusya yakınlaşması ile gevşek bir çift kutuplu sistem ihtimalinin kelam konusu olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Aslında bunlar yeni bir sistemin doğum sancıları. Sistemin ne tarafa evrileceğini birlikte bakılırsaceğiz ve değerlendireceğiz” dedi. Çavuşoğlu, Türk dış siyasetinin temel unsurlarını “küresel ölçekte etkin tavır sergilemek, krizlerin tahliline katkı sağlamak, krizlerle uğraş ederken fırsatları değerlendirmek” olarak sıraladı.
2022’nin dış siyasette Türkiye’nin tesir alanının genişlediği bir yıl olduğunu ve atılan adımlarla Türkiye’nin global siyasetin kıymetli merkezlerinden biri olma pozisyonunu güçlendirdiğini kaydeden Çavuşoğlu, “2023 ise kıymetli bir eşik. Gelecek yıl global jeopolitik açısından bir yol ayrımı yılı olacak. O denli görünüyor. Ya mevcut kutuplaşmalar derinleşecek ya da epeyce taraflılığa dayalı yeni bir global sistem kurulacak. Bizim bir yandan en berbatına bakılırsa hazırlık yapıp öbür yandan da faal ve fırsatları kıymetlendiren siyasetimizi sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Normalleşme süreçleri ve Suriye görüşmeleri
Türkiye’nin son senelerda önemli krizler yaşadığı ülkelerle olağanlaşma süreçlerine de değinen Çavuşoğlu, olağanlaşma ve orta buluculuğun iki kıymetli başlıkları olduğunu kaydetti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile olağanlaşma çalışmaları kapsamında kıymetli uzaklık alındığını, İsrail ile karşılıklı büyükelçi atandığını ve Mısır’la olağanlaşma sürecinin “daha yavaş olsa da ilerlediğini” belirten Çavuşoğlu, Suriye konusunda da Esad rejimi ile temasların sürdüğünü kaydetti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Lideri Hakan Fidan’ın dün Moskova’da Suriyeli yetkililerle yaptıkları görüşmeye işaret eden Çavuşoğlu, kendisinin de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir görüşmesinin olacağını kaydetti. Moskova’daki Türkiye-Rusya-Suriye üçlü görüşmesi için “yararlı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim” diyen Çavuşoğlu, “rejimle ölçülü muhalefetin bir yol haritası üzerinde uzlaşması bakımından, kalıcı bir barış, istikrar ve siyasi tahlil için rejimle angajmanın kıymetli olduğunu” vurguladı.
İkinci basamakta dışişleri bakanları görüşecek
Yol haritasının ikinci evresi olarak Dışişleri Bakanları seviyesinde bir toplantının planlandığını, lakin toplantının ne vakit gerçekleşeceği konusunda çabucak hemen somut bir takvim bulunmadığını belirten Çavuşoğlu, “Aynı biçimde 3’lü başkanlar toplantısı konusunda da somut bir tarih yok. Lakin ocak ayı hayli erken bir tarih bu biçimde bir görüşme için, bizim görüşmemiz için bile erken olabilir” dedi.
Çavuşoğlu Suriye’ye kara harekâtı planları hususundaysa “Suriye’de terörle çabamız kararlılıkla devam edecek. Bu karaysa kara, havadansa havadan. Rejimle olan şu andaki angajman, yani direkt ya da dolaylı temaslar terörle uğraşımıza pürüz değil” tabirlerini kullandı.
PKK/YPG’nin bölücü ajandası niçiniyle Esad açısından tehdit oluşturduğunu söyleyen Çavuşoğlu, göçmenlerin inançlı bir biçimde Suriye’ye dönebilmesi için de Suriye ile angajmanın değerli olduğunu kaydetti.
“Ege’de 1 millik genişlemeye dahi müsaade vermeyiz”
Yunanistan ile bağlara de değinen Çavuşoğlu, Yunanistan’la yılın başında diyalog kanallarını işletmeye çalıştıklarını, lakin Başbakan Kiryakos Mitsotakis’in “Türkiye aleyhine kampanya başlatması, Ege’deki tahrikler, soykırım tezleri ve Batı Trakya Türklerine baskılar” niçiniyle diyaloğu askıya aldıklarını belirtti.
Son devirde Yunan basınında bilhassa Girit adasının etrafında kara sularının 12 mile çıkarılacağına dair haberler yer aldığına işaret eden Çavuşoğlu, “Bizim bu bahisteki tavrımız net. Değil 12, Ege’de 1 mil dahi kara suyu genişlemesine müsaade vermeyiz. Meclisimizin bu bahiste 1995’de aldığı karar nettir ve hala geçerlidir” dedi. TBMM, 1995’te aldığı kararla Yunanistan’ın karasularını genişletmesini savaş niçini ilan etmişti.
“AB’nin körlüğü aşabilmesi fakat tam üyelikle olur”
Çavuşoğlu Yunanistan’a “Bir kere daha uyarıyoruz. Gerine almaya çalıştıklarına güvenerek uydurma kahramanlık peşinde koşma. Maceraya atılma. Bunun sonunun makus olacağını sen de epey uygun biliyorsun” diye seslendi.
Yunanistan bağlamında AB’ye de iletiler veren Çavuşoğlu, “Türkiye güçten besine, güvenlikten göçe, üretimden tedarik zincirlerine kadar temel konularda Avrupa için anahtar ülkedir. Lakin AB’nin içine düştüğü stratejik körlük gerçekleri görmelerine mani oldu. AB, Rum-Yunan ikilisinin şımarıklıklarına teslim oluyor. AB’nin bu körlüğü aşabilmesi lakin Türkiye’nin tam üyeliğiyle gerçekleşebilir” diye konuştu.
“ABD ile süreç olumlu ilerliyor”
Bakan Çavuşoğlu, ABD ile münasebetlere yönelik ise “ABD’yle bağlarda, PKK-PYD-YPG’ye Suriye’de verilen dayanak FETÖ, CAATSA yaptırımları üzere uyuşmazlıklara ve Türkiye düşmanı lobilerin eforlarına karşın 2022’de aralık aldık. ‘Stratejik Sistem’i hayata geçirdik. Biri bakan düzeyinde olmak üzere 3 cins görüşme gerçekleştirdik. Ocakta bakanlar seviyesinde 2’nci toplantımızı yapacağız. F-16 tedarikinde, teşebbüslerimiz kararı Kongre kısıtlayıcı koşulları kaldırdı. Şu anda süreç olumlu ilerliyor” dedi.
DW/BK,JD
Küresel sistemin oldukcalu kriz devri yaşadığını, bir yanda epeyce kutupluluk olarak isimlendirilen bir global dönüşüm süreci, öbür yanda ABD-Çin ayrışması ve Batı’ya karşı Çin-Rusya yakınlaşması ile gevşek bir çift kutuplu sistem ihtimalinin kelam konusu olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Aslında bunlar yeni bir sistemin doğum sancıları. Sistemin ne tarafa evrileceğini birlikte bakılırsaceğiz ve değerlendireceğiz” dedi. Çavuşoğlu, Türk dış siyasetinin temel unsurlarını “küresel ölçekte etkin tavır sergilemek, krizlerin tahliline katkı sağlamak, krizlerle uğraş ederken fırsatları değerlendirmek” olarak sıraladı.
2022’nin dış siyasette Türkiye’nin tesir alanının genişlediği bir yıl olduğunu ve atılan adımlarla Türkiye’nin global siyasetin kıymetli merkezlerinden biri olma pozisyonunu güçlendirdiğini kaydeden Çavuşoğlu, “2023 ise kıymetli bir eşik. Gelecek yıl global jeopolitik açısından bir yol ayrımı yılı olacak. O denli görünüyor. Ya mevcut kutuplaşmalar derinleşecek ya da epeyce taraflılığa dayalı yeni bir global sistem kurulacak. Bizim bir yandan en berbatına bakılırsa hazırlık yapıp öbür yandan da faal ve fırsatları kıymetlendiren siyasetimizi sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Normalleşme süreçleri ve Suriye görüşmeleri
Türkiye’nin son senelerda önemli krizler yaşadığı ülkelerle olağanlaşma süreçlerine de değinen Çavuşoğlu, olağanlaşma ve orta buluculuğun iki kıymetli başlıkları olduğunu kaydetti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile olağanlaşma çalışmaları kapsamında kıymetli uzaklık alındığını, İsrail ile karşılıklı büyükelçi atandığını ve Mısır’la olağanlaşma sürecinin “daha yavaş olsa da ilerlediğini” belirten Çavuşoğlu, Suriye konusunda da Esad rejimi ile temasların sürdüğünü kaydetti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Lideri Hakan Fidan’ın dün Moskova’da Suriyeli yetkililerle yaptıkları görüşmeye işaret eden Çavuşoğlu, kendisinin de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir görüşmesinin olacağını kaydetti. Moskova’daki Türkiye-Rusya-Suriye üçlü görüşmesi için “yararlı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim” diyen Çavuşoğlu, “rejimle ölçülü muhalefetin bir yol haritası üzerinde uzlaşması bakımından, kalıcı bir barış, istikrar ve siyasi tahlil için rejimle angajmanın kıymetli olduğunu” vurguladı.
İkinci basamakta dışişleri bakanları görüşecek
Yol haritasının ikinci evresi olarak Dışişleri Bakanları seviyesinde bir toplantının planlandığını, lakin toplantının ne vakit gerçekleşeceği konusunda çabucak hemen somut bir takvim bulunmadığını belirten Çavuşoğlu, “Aynı biçimde 3’lü başkanlar toplantısı konusunda da somut bir tarih yok. Lakin ocak ayı hayli erken bir tarih bu biçimde bir görüşme için, bizim görüşmemiz için bile erken olabilir” dedi.
Çavuşoğlu Suriye’ye kara harekâtı planları hususundaysa “Suriye’de terörle çabamız kararlılıkla devam edecek. Bu karaysa kara, havadansa havadan. Rejimle olan şu andaki angajman, yani direkt ya da dolaylı temaslar terörle uğraşımıza pürüz değil” tabirlerini kullandı.
PKK/YPG’nin bölücü ajandası niçiniyle Esad açısından tehdit oluşturduğunu söyleyen Çavuşoğlu, göçmenlerin inançlı bir biçimde Suriye’ye dönebilmesi için de Suriye ile angajmanın değerli olduğunu kaydetti.
“Ege’de 1 millik genişlemeye dahi müsaade vermeyiz”
Yunanistan ile bağlara de değinen Çavuşoğlu, Yunanistan’la yılın başında diyalog kanallarını işletmeye çalıştıklarını, lakin Başbakan Kiryakos Mitsotakis’in “Türkiye aleyhine kampanya başlatması, Ege’deki tahrikler, soykırım tezleri ve Batı Trakya Türklerine baskılar” niçiniyle diyaloğu askıya aldıklarını belirtti.
Son devirde Yunan basınında bilhassa Girit adasının etrafında kara sularının 12 mile çıkarılacağına dair haberler yer aldığına işaret eden Çavuşoğlu, “Bizim bu bahisteki tavrımız net. Değil 12, Ege’de 1 mil dahi kara suyu genişlemesine müsaade vermeyiz. Meclisimizin bu bahiste 1995’de aldığı karar nettir ve hala geçerlidir” dedi. TBMM, 1995’te aldığı kararla Yunanistan’ın karasularını genişletmesini savaş niçini ilan etmişti.
“AB’nin körlüğü aşabilmesi fakat tam üyelikle olur”
Çavuşoğlu Yunanistan’a “Bir kere daha uyarıyoruz. Gerine almaya çalıştıklarına güvenerek uydurma kahramanlık peşinde koşma. Maceraya atılma. Bunun sonunun makus olacağını sen de epey uygun biliyorsun” diye seslendi.
Yunanistan bağlamında AB’ye de iletiler veren Çavuşoğlu, “Türkiye güçten besine, güvenlikten göçe, üretimden tedarik zincirlerine kadar temel konularda Avrupa için anahtar ülkedir. Lakin AB’nin içine düştüğü stratejik körlük gerçekleri görmelerine mani oldu. AB, Rum-Yunan ikilisinin şımarıklıklarına teslim oluyor. AB’nin bu körlüğü aşabilmesi lakin Türkiye’nin tam üyeliğiyle gerçekleşebilir” diye konuştu.
“ABD ile süreç olumlu ilerliyor”
Bakan Çavuşoğlu, ABD ile münasebetlere yönelik ise “ABD’yle bağlarda, PKK-PYD-YPG’ye Suriye’de verilen dayanak FETÖ, CAATSA yaptırımları üzere uyuşmazlıklara ve Türkiye düşmanı lobilerin eforlarına karşın 2022’de aralık aldık. ‘Stratejik Sistem’i hayata geçirdik. Biri bakan düzeyinde olmak üzere 3 cins görüşme gerçekleştirdik. Ocakta bakanlar seviyesinde 2’nci toplantımızı yapacağız. F-16 tedarikinde, teşebbüslerimiz kararı Kongre kısıtlayıcı koşulları kaldırdı. Şu anda süreç olumlu ilerliyor” dedi.
DW/BK,JD