AKP’nin hazırladığı ‘Dezenformasyon Yasası’ teklifinde sona gelindi. Yakında kamuoyu ile paylaşılması beklenen teklifin ‘sosyal medya düzenlemesi’ olmadığını belirten AKP’li Yayman, ‘Bir engelleme, kısıtlama olmayacak. Avrupa’da ne var ise onu getirmek istiyoruz’ dedi.
TBMM Dijital Mecralar Komitesi Lideri, AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, dezenformasyon konusunun dünya çapında bir sorun olduğunu vurgulayarak şunları söylemiş oldu:
‘Bizim de TBMM olarak, AK Parti’den CHP’ye, MHP’den YETERLİ Parti’ye, tüm partilerin gündeminde olan bir dezenformasyonla uğraş çalışmamız var. Bu çalışmanın içeriği konusunda muhalefetle öteki partiler içinde farklılıklar olsa da herkes dezenformasyondan şikayetçi. her insanın, dijital ağlar üzerinden yapılan nefret kabahatlerine, ırkçılık, faşizm, siber faşizm, ergen mobingi, data mahremiyetinin sağlanması; bütün bu konularda bir talebi var. Lakin metot konusunda farklılıklar oluyor.’
“Sosyal medyayla ilgili bir düzenleme yapmıyoruz”
Yayman, şöyleki devam etti:
‘Kamuoyuna şunu söylemek isterim: Toplumsal medyayla ilgili bir düzenleme yapmıyoruz. Biz, dezenformasyonla ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Toplumsal medyanın engellenmesi, kısıtlanması, asla bu biçimde bir şey olamaz. Zira AK Parti, sansürle, yasaklarla uğraş eden bir partidir. Almanya’da nasıl bir dezenformasyon yasası var ise, palavra haberle gayret yasası var ise, Fransa’da nasıl bir dezenformasyonla çaba yasası var ise, ABD’de nasıl bir dezenformasyonla çaba hukukî düzenlemesi var ise biz bunun kaygısındayız. Yasa teklifimiz yakın bir vakitte tartışmaya açılacak, kamuoyunun gündemine sunulacak.
Biz, hükümet olarak dezenformasyon meselesini partiler üstü, siyaset üstü bir sıkıntı olarak ele alıyoruz. Bu noktada asla yasaklamalardan yana değiliz. Yasaklamalara karşıyız. Biz, hem Sayın Kılıçdaroğlu’nun hem Sayın Meral Akşener’in hem Sayın Cumhurbaşkanımızın hem önderlerin, kanaat başkanlarının hukukunu koruyacak ve onların bir toplumsal lince, siyasal lince maruz bırakılmalarının önüne geçecek bir düzenlemeyi yapmak istiyoruz.’
“Avrupa’da ne var ise Türkiye’de de o olacak”
‘Bu yasal düzenlemenin 2023 seçimleri yaklaşırken muhalefetin sesini kısmak için yapıldığına’ yönelik savlara karşı Yayman, ‘Bunu hayli anlamsız buluyoruz. Bu husus, Dezenformasyon Yasası yapılırken bile bir dezenformasyonla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyor.’ karşılığını verdi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in ‘sosyal ağlar kapanacak’ şeklinde tezleri olduğunu hatırlatan Yayman, şu değerlendirmelerde bulundu:
‘Peki ne oldu o argümanlar? hiç biri gerçek olmadı. Burada birtakım kasıtlı yorumlarla Dezenformasyon Yasası hakkında dahi dezenformasyon yapan bir palavra habercilik, palavra siyaset var. Tam biz de buna karşıyız işte. Biz diyoruz ki; Dezenformasyon Yasası yapıyoruz, bunu siyaset üstü bir sorun olarak ele alıyoruz, yasaklamalara karşıyız. hiç bir vakit için engelleme, kısıtlama olmayacak. Avrupa’da ne var ise Türkiye’de de o olacak. Yani Berlin’deki bir vatandaşın nasıl ki aile mahremiyetini hukuk koruyorsa, Fransa’da bir kişiyi, bir kanaat başkanını, palavra habere karşı nasıl ki hukuk koruyorsa, biz hukuk alanında vatandaşımızı koruyan, çocuklarımızı, bayanlarımızı, geleceğimizi koruyan bir düzenleme yapmak istiyoruz.’
TBMM Dijital Mecralar Komitesi Lideri, AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, dezenformasyon konusunun dünya çapında bir sorun olduğunu vurgulayarak şunları söylemiş oldu:
‘Bizim de TBMM olarak, AK Parti’den CHP’ye, MHP’den YETERLİ Parti’ye, tüm partilerin gündeminde olan bir dezenformasyonla uğraş çalışmamız var. Bu çalışmanın içeriği konusunda muhalefetle öteki partiler içinde farklılıklar olsa da herkes dezenformasyondan şikayetçi. her insanın, dijital ağlar üzerinden yapılan nefret kabahatlerine, ırkçılık, faşizm, siber faşizm, ergen mobingi, data mahremiyetinin sağlanması; bütün bu konularda bir talebi var. Lakin metot konusunda farklılıklar oluyor.’
“Sosyal medyayla ilgili bir düzenleme yapmıyoruz”
Yayman, şöyleki devam etti:
‘Kamuoyuna şunu söylemek isterim: Toplumsal medyayla ilgili bir düzenleme yapmıyoruz. Biz, dezenformasyonla ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Toplumsal medyanın engellenmesi, kısıtlanması, asla bu biçimde bir şey olamaz. Zira AK Parti, sansürle, yasaklarla uğraş eden bir partidir. Almanya’da nasıl bir dezenformasyon yasası var ise, palavra haberle gayret yasası var ise, Fransa’da nasıl bir dezenformasyonla çaba yasası var ise, ABD’de nasıl bir dezenformasyonla çaba hukukî düzenlemesi var ise biz bunun kaygısındayız. Yasa teklifimiz yakın bir vakitte tartışmaya açılacak, kamuoyunun gündemine sunulacak.
Biz, hükümet olarak dezenformasyon meselesini partiler üstü, siyaset üstü bir sıkıntı olarak ele alıyoruz. Bu noktada asla yasaklamalardan yana değiliz. Yasaklamalara karşıyız. Biz, hem Sayın Kılıçdaroğlu’nun hem Sayın Meral Akşener’in hem Sayın Cumhurbaşkanımızın hem önderlerin, kanaat başkanlarının hukukunu koruyacak ve onların bir toplumsal lince, siyasal lince maruz bırakılmalarının önüne geçecek bir düzenlemeyi yapmak istiyoruz.’
“Avrupa’da ne var ise Türkiye’de de o olacak”
‘Bu yasal düzenlemenin 2023 seçimleri yaklaşırken muhalefetin sesini kısmak için yapıldığına’ yönelik savlara karşı Yayman, ‘Bunu hayli anlamsız buluyoruz. Bu husus, Dezenformasyon Yasası yapılırken bile bir dezenformasyonla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyor.’ karşılığını verdi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in ‘sosyal ağlar kapanacak’ şeklinde tezleri olduğunu hatırlatan Yayman, şu değerlendirmelerde bulundu:
‘Peki ne oldu o argümanlar? hiç biri gerçek olmadı. Burada birtakım kasıtlı yorumlarla Dezenformasyon Yasası hakkında dahi dezenformasyon yapan bir palavra habercilik, palavra siyaset var. Tam biz de buna karşıyız işte. Biz diyoruz ki; Dezenformasyon Yasası yapıyoruz, bunu siyaset üstü bir sorun olarak ele alıyoruz, yasaklamalara karşıyız. hiç bir vakit için engelleme, kısıtlama olmayacak. Avrupa’da ne var ise Türkiye’de de o olacak. Yani Berlin’deki bir vatandaşın nasıl ki aile mahremiyetini hukuk koruyorsa, Fransa’da bir kişiyi, bir kanaat başkanını, palavra habere karşı nasıl ki hukuk koruyorsa, biz hukuk alanında vatandaşımızı koruyan, çocuklarımızı, bayanlarımızı, geleceğimizi koruyan bir düzenleme yapmak istiyoruz.’