RAM
New member
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Suriyeli bir sığınmacıyı maddelere karşıt bir biçimde ülkesine hudut dışı ettiği sebebi öne sürülerek açılan davada Türkiye’yi mahkum etti.
2004 yılından beri Türkiye’de yaşayan ve “geçici koruma” statüsüne sahip olan 1997 doğumlu Muhammed Fevzi Akad isimli Suriyeli, 2018 yılında Yunanistan’a geçmeye çalışırken Meriç Irmağı yakınında jandarma tarafınca yakalanmış ve iki gün daha sonra Suriye’ye hudut dışı edilmişti. Davacı, hukuka ters bir biçimde zorla Suriye’ye gönderildiğini, ayrıyeten Edirne’den Hatay’a kadar yaklaşık 20 saatlik otobüs seyahatini, hudut dışı edilecek öteki bir şahsa kelepçeyle bağlı biçimde geçirdiğini belirtmişti.
AİHM, iki mevzuda da Türk makamlarının hem Türk hukukunu birebir vakitte AB hukukunu ihlal ettiğine oy birliğiyle karar verdi. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Kontratının (AİHS) üç başka unsurunu ihlal ettiği nedeni öne sürülerek davacıya 9 bin 750 euro manevi tazminat ve 2 bin 500 euroluk masraf ve sarfiyatları ödemeye mahkum edildi.
Mahkeme, sonucunda davacının zorla ve hukuk dışı bir biçimde Suriye’ye gönderilmesinin ve Edirne ile Hatay içindeki otobüs seyahatinde kelepçe uygulamasının “insanlık dışı ya da küçük düşürücü muameleyi” yasaklayan 3’üncü hususa muhalif olduğuna hükmetti. Davacıya Suriye’ye gönderilme sonucuna karşı hukuken itiraz hakkı tanınmaması, AİHS’nin “etkili başvuru” hakkını düzenleyen 13’üncü hususuna, Meriç’te yakalanmasından Suriye’ye gönderilmesine kadar geçen iki günlük müddette özgürlük haklarının kısıtlanması da “kişi özgürlük ve güvenliği”ni düzenleyen 5’inci unsura ters bulundu.
Türkiye savunmasında davacının istekli dönüşler çerçevesinde Suriye’ye gönderildiğini bildirmişti. Kelam konusu kişinin Suriye’ye gönderildikten daha sonra bir daha Türkiye’ye giriş yaparak Türkiye üzerinden Almanya’ya gitmeyi başardığı ve daha evvel Almanya’ya kaçarak iltica hakkı kazanan ailesiyle bir arada Almanya’da yaşadığı açıklandı.
DW/BK,TY
2004 yılından beri Türkiye’de yaşayan ve “geçici koruma” statüsüne sahip olan 1997 doğumlu Muhammed Fevzi Akad isimli Suriyeli, 2018 yılında Yunanistan’a geçmeye çalışırken Meriç Irmağı yakınında jandarma tarafınca yakalanmış ve iki gün daha sonra Suriye’ye hudut dışı edilmişti. Davacı, hukuka ters bir biçimde zorla Suriye’ye gönderildiğini, ayrıyeten Edirne’den Hatay’a kadar yaklaşık 20 saatlik otobüs seyahatini, hudut dışı edilecek öteki bir şahsa kelepçeyle bağlı biçimde geçirdiğini belirtmişti.
AİHM, iki mevzuda da Türk makamlarının hem Türk hukukunu birebir vakitte AB hukukunu ihlal ettiğine oy birliğiyle karar verdi. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Kontratının (AİHS) üç başka unsurunu ihlal ettiği nedeni öne sürülerek davacıya 9 bin 750 euro manevi tazminat ve 2 bin 500 euroluk masraf ve sarfiyatları ödemeye mahkum edildi.
Mahkeme, sonucunda davacının zorla ve hukuk dışı bir biçimde Suriye’ye gönderilmesinin ve Edirne ile Hatay içindeki otobüs seyahatinde kelepçe uygulamasının “insanlık dışı ya da küçük düşürücü muameleyi” yasaklayan 3’üncü hususa muhalif olduğuna hükmetti. Davacıya Suriye’ye gönderilme sonucuna karşı hukuken itiraz hakkı tanınmaması, AİHS’nin “etkili başvuru” hakkını düzenleyen 13’üncü hususuna, Meriç’te yakalanmasından Suriye’ye gönderilmesine kadar geçen iki günlük müddette özgürlük haklarının kısıtlanması da “kişi özgürlük ve güvenliği”ni düzenleyen 5’inci unsura ters bulundu.
Türkiye savunmasında davacının istekli dönüşler çerçevesinde Suriye’ye gönderildiğini bildirmişti. Kelam konusu kişinin Suriye’ye gönderildikten daha sonra bir daha Türkiye’ye giriş yaparak Türkiye üzerinden Almanya’ya gitmeyi başardığı ve daha evvel Almanya’ya kaçarak iltica hakkı kazanan ailesiyle bir arada Almanya’da yaşadığı açıklandı.
DW/BK,TY