Türkiye’de birinci Kovid-19 olayının belirtildiğı günün üzerinden tam iki yıl geçti. Kapanmalar, izdihamlar, dağıtılamayan maskeler ve daha birfazlaca şeye şahit olduk. Geçmişe dönüp bu iki yılda aklımızda neler kaldı bir bakalım istedik…
Pandeminin Türkiye’deki ikinci yılı niçiniyle Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca bu paylaşımı yaptı. Koca, salgının toplumsal ömrü artık tehdit etmediğini söylemiş oldu. ????
Dün üzere aklımızda… Türkiye’deki birinci koronavirüs hadisesi 11 Mart 2020’de işte bu biçimde duyurulmuştu. ????
Bakan Koca, Türkiye’deki Kovid-19 kaynaklı birinci mevti ise bundan 6 gün daha sonra 17 Mart’ta açıklamıştı.
Salgınla en ön cephede savaşan sıhhat çalışanları bugünkü üzere uğradıkları hücumlarla değil alkışlarla gündemdeydi…
Umre’den gelen on binlerce kişinin karantinaya alınmadan konutlarına gönderilmesi de yansılara niye olmuştu. Yurtlarda karantinaya alınan kimi bireylerin ise buradan kaçmaya çalıştığı görülmüştü…
İsveç’te koronavirüse yakalanan bir Türk hastanın ambulans uçakla Türkiye’ye getirilmesi günlerce konuşulmuştu. Hastanın getirilmesine gerek olmadığını, yapılanın ‘şov’ olduğunu öne sürenler vardı.
Mart 2020’nin daha sonralarına yanlışsız ise eğitimin uzaktan yapılmasına karar verildi. Bu süreçte ‘eğitimde eşitsizlik’ tartışmaları yaşandı.
Eğitim Sen, uzaktan eğitim sürecinde yaşanan problemleri şöyle sıraladı:
Kısıtlama izdihamı daha sonrası sorumluluğu üstüne alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifası sunmuş lakin bu istifa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabul edilmemişti.
Bu ortada hükümet, PTT aracılığıyla vatandaşlara maske dağıtma atılımı yapmış lakin becerilemeyince kısa müddette bundan da vazgeçilmişti.
Filyasyon takımları ve polisler uzun bir süre, karantina kurallarına uyamayıp kaçanlarla meşgul oldu. bu vakitte birbirinden farklı haberlere tanıklık ettik.
Salgının birinci yılı geride kalırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lebalep dolu salonlarda yaptığı kongreleri fazlacaça konuştuk. Kısıtlamalara karşın AKP kongrelerinin tıklım tıklım olması “yasak yalnızca vatandaşa” dedirtmişti…
Nisan 2021’e gelindiğinde aylarca konuttan çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlara belli günlerde sokağa çıkma müsaadesi verildi. Ortaya bu görünümler çıktı.
bir daha bu periyotlarda iktidarın, CHP’li belediyelerin salgından etkilenen vatandaşlar için başlatmış olduğu yardım kampanyalarını engellediğine şahit olduk.
2021 yılında ise yeterlice cesaretlenen aşı terslerinin İstanbul’da büyük bir miting düzenlediğini gördük.
30 Nisan 2021, 394 vefat ile Türkiye’de en yüksek mevt sayısının görüldüğü gün oldu. Bu periyotlarda hastane önlerinde oluşan yüzlerce metrelik test kuyrukları da hafızalara kazındı.
Pandeminin Türkiye’deki ikinci yılı niçiniyle Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca bu paylaşımı yaptı. Koca, salgının toplumsal ömrü artık tehdit etmediğini söylemiş oldu. ????
Dün üzere aklımızda… Türkiye’deki birinci koronavirüs hadisesi 11 Mart 2020’de işte bu biçimde duyurulmuştu. ????
Bakan Koca, Türkiye’deki Kovid-19 kaynaklı birinci mevti ise bundan 6 gün daha sonra 17 Mart’ta açıklamıştı.
Salgınla en ön cephede savaşan sıhhat çalışanları bugünkü üzere uğradıkları hücumlarla değil alkışlarla gündemdeydi…
Umre’den gelen on binlerce kişinin karantinaya alınmadan konutlarına gönderilmesi de yansılara niye olmuştu. Yurtlarda karantinaya alınan kimi bireylerin ise buradan kaçmaya çalıştığı görülmüştü…
İsveç’te koronavirüse yakalanan bir Türk hastanın ambulans uçakla Türkiye’ye getirilmesi günlerce konuşulmuştu. Hastanın getirilmesine gerek olmadığını, yapılanın ‘şov’ olduğunu öne sürenler vardı.
Mart 2020’nin daha sonralarına yanlışsız ise eğitimin uzaktan yapılmasına karar verildi. Bu süreçte ‘eğitimde eşitsizlik’ tartışmaları yaşandı.
Eğitim Sen, uzaktan eğitim sürecinde yaşanan problemleri şöyle sıraladı:
Eğitime erişebilen öğrenci sayısı daha da azaldı.
Öğrencilerin derse iştiraki sağlanamadı.
Dijital kaynaklar yetersiz kaldı.
Kimi dersler için içerik oluşturulamadı.
Altyapı sorunları yaşandı.
Öğretmenlere dayanak sağlanamadı.
Kısıtlama izdihamı daha sonrası sorumluluğu üstüne alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifası sunmuş lakin bu istifa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabul edilmemişti.
Bu ortada hükümet, PTT aracılığıyla vatandaşlara maske dağıtma atılımı yapmış lakin becerilemeyince kısa müddette bundan da vazgeçilmişti.
Filyasyon takımları ve polisler uzun bir süre, karantina kurallarına uyamayıp kaçanlarla meşgul oldu. bu vakitte birbirinden farklı haberlere tanıklık ettik.
Salgının birinci yılı geride kalırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lebalep dolu salonlarda yaptığı kongreleri fazlacaça konuştuk. Kısıtlamalara karşın AKP kongrelerinin tıklım tıklım olması “yasak yalnızca vatandaşa” dedirtmişti…
Nisan 2021’e gelindiğinde aylarca konuttan çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlara belli günlerde sokağa çıkma müsaadesi verildi. Ortaya bu görünümler çıktı.
bir daha bu periyotlarda iktidarın, CHP’li belediyelerin salgından etkilenen vatandaşlar için başlatmış olduğu yardım kampanyalarını engellediğine şahit olduk.
2021 yılında ise yeterlice cesaretlenen aşı terslerinin İstanbul’da büyük bir miting düzenlediğini gördük.
30 Nisan 2021, 394 vefat ile Türkiye’de en yüksek mevt sayısının görüldüğü gün oldu. Bu periyotlarda hastane önlerinde oluşan yüzlerce metrelik test kuyrukları da hafızalara kazındı.