Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, hastalıkları erken teşhis eden biyosensörler geliştirdi. Geliştirilen biyosensörler 40’a yakın hastalığı teşhis edebiliyor.
Kan, idrar ve beden sıvısını nano düzeyde ölçerek hastalıkları tespit ediyor. Kalp krizi ve akciğer kanseri üzere çeşitli hastalıklar erkenden teşhis ediliyor. Mevcut biyosensörler bir haftaya varan müddette sonuç verirken bu biyosensörler ile 15 dakikada sonuç alınıyor.
Biyosensörler ile hastalıklar nasıl teşhis ediliyor?
Biyosensörlerin kalp krizi riskini erken teşhis ettiğini açıklayan Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, şunları söylemiş oldu:
“Bunları yaparken de aşikâr başlı analitik halleri kullanarak evvel biyosensörü tasarlıyoruz. sonrasındasında bu sistemleri olabildiğince değerli hastalıkların teşhisi için hazırlıyoruz. Bunlardan biri ise kalp krizi. Kalp krizi öncesi yükselen troponin düzeyini anlık ve seçici biçimde tespit edebilirsek kalp krizi riskini dolaylı bir biçimde ortaya koymuş oluyoruz. Bunun için troponin sensörleri yaptık. Bunun ardından akciğer kanserinde kullanılabilecek elektronik kimyasal biyonsensörü tasarladık. Son senelerda göğüs kanseri, değişik kanser çeşitleri üzerine pankreas kanseri üzere değerli hastalıklara yönelik biyosensör geliştirerek tasarladık.”
Geliştirilen biyosensörlerin mevcut biyosensörlere göre erken teşhise imkan tanıması ve süratli sinyal üretmesiyle öne çıktığına vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, ”Bizim yaptığı biyosensörlerin en kıymetli avantajı aslında erken teşhise imkan sağlıyor, süratli sinyal üretme ve karşılık alabilme süreci gerçekleştirebiliyoruz. Halihazırdaki biyosensörler en erken 1 günde sonuç veriyor, bu müddet bir haftaya kadar ulaşabiliyor. Biz, sensörlerin kan yahut idrara temas etmesiyle en çok 15 dakika üzere epey kısa müddette tespit yapabiliyoruz.” dedi.
Geliştirilen biyosensörler insan sağlına zararsız ve etraf dostu yapıya sahip. Hastanelerde yapılan uygulamalarda başarılı sonuçlar alan ve ekolojik materyaller kullanarak hazırlanan biyosensörlerin patenti için Türk Patent ve Marka Kurumuna müracaat yapıldı.
Kan, idrar ve beden sıvısını nano düzeyde ölçerek hastalıkları tespit ediyor. Kalp krizi ve akciğer kanseri üzere çeşitli hastalıklar erkenden teşhis ediliyor. Mevcut biyosensörler bir haftaya varan müddette sonuç verirken bu biyosensörler ile 15 dakikada sonuç alınıyor.
Biyosensörler ile hastalıklar nasıl teşhis ediliyor?
Biyosensörlerin kalp krizi riskini erken teşhis ettiğini açıklayan Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, şunları söylemiş oldu:
“Bunları yaparken de aşikâr başlı analitik halleri kullanarak evvel biyosensörü tasarlıyoruz. sonrasındasında bu sistemleri olabildiğince değerli hastalıkların teşhisi için hazırlıyoruz. Bunlardan biri ise kalp krizi. Kalp krizi öncesi yükselen troponin düzeyini anlık ve seçici biçimde tespit edebilirsek kalp krizi riskini dolaylı bir biçimde ortaya koymuş oluyoruz. Bunun için troponin sensörleri yaptık. Bunun ardından akciğer kanserinde kullanılabilecek elektronik kimyasal biyonsensörü tasarladık. Son senelerda göğüs kanseri, değişik kanser çeşitleri üzerine pankreas kanseri üzere değerli hastalıklara yönelik biyosensör geliştirerek tasarladık.”
Geliştirilen biyosensörlerin mevcut biyosensörlere göre erken teşhise imkan tanıması ve süratli sinyal üretmesiyle öne çıktığına vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, ”Bizim yaptığı biyosensörlerin en kıymetli avantajı aslında erken teşhise imkan sağlıyor, süratli sinyal üretme ve karşılık alabilme süreci gerçekleştirebiliyoruz. Halihazırdaki biyosensörler en erken 1 günde sonuç veriyor, bu müddet bir haftaya kadar ulaşabiliyor. Biz, sensörlerin kan yahut idrara temas etmesiyle en çok 15 dakika üzere epey kısa müddette tespit yapabiliyoruz.” dedi.
Geliştirilen biyosensörler insan sağlına zararsız ve etraf dostu yapıya sahip. Hastanelerde yapılan uygulamalarda başarılı sonuçlar alan ve ekolojik materyaller kullanarak hazırlanan biyosensörlerin patenti için Türk Patent ve Marka Kurumuna müracaat yapıldı.