Liderlik koltuğuna geçtikten daha sonra her hafta rakipleriyle puan farkını biraz daha açan Trabzonspor ismine saha ortasında de haricinde da işler eksiksiz gidiyordu; yönetim-hoca ahengi, oyuncu kümesinin maç kazandıkça yükselen özgüveni, taraftarın ekibi sahiplenişi… Keyifleri kaçıran tek şey ise sakatlıklardı. Evvel Gervinho’nun akabinde Edgar’ın çapraz bağlarının kopması büyük şanssızlıktı. Üstelik bununla da kalmayacaktı. Nwakaeme, Hamsik, Vitor Hugo, Djaniny, Peres ve öbürleri… Bordo-Mavililer dönem boyunca epeyce önemli fireler verdi, fakat olabilecek en az hasarla etkilendi. Abdullah hocanın tabiriyle ‘takım organizasyonu’ Trabzonspor’u ayakta tuttu.
Ahmetcan’ı vitrine çıkardı
Peres oynamadı fakat Dorukhan vardı. Nwakaeme’nin yokluğunda Djaniny sol kenarda sorumluluk aldı. Hamsik olmadığında Siopis devreye girdi. En değerlisi de Trabzonspor, bu biçimdesine kritik bir dönemde Ahmetcan Kaplan üzere genç bir yeteneği Türk Futbolu’na armağan etti. özetlemek gerekirsesı Abdullah Avcı, en zahmetli anlarda bile eksikler üzerinden mazeret üretmedi, daima tahlil odaklı ilerledi. Bunu yaparken de örneğin Dorukhan’ı bir daha A Ulusal Kadro düzeyine, Abdülkadir’i de kendine getirdi; 18 yaşındaki Ahmetcan’a ‘acaba’ demeden nazaranv verdi. özetlemek gerekirsesı hoca, elindeki gereçten en yeterli eseri çıkartırken, oyuncularına da paha kattı.
Nwakaeme-Hamsik işbirliği…
14. haftadaki Karagümrük galibiyeti ve Abdullah Avcı’nın maçın akabinde bilhassa bir cümlesi fazlaca değerliydi. Basın toplantısında, tesisteki odasının duvarında yer alan boş çerçeveyi sorduğum hoca, “Orada sırasıyla şampiyonluk yaşayan takımlar ve efsaneler var. İnşallah o boş çerçeveyi de dolduracağız” kelamlarıyla, tahminen de birinci defa açık açık şampiyonluk iletisi vermişti. daha sonraki hafta da Adana Demirspor’u Nwakame-Hamsik işbirliğiyle mağlup eden Trabzonspor’da, sonraki gün son senelerdaki en sakin başkanlık seçimi vardı…
Ağaoğlu: Yeni başlıyoruz
2018’in Nisan ayında abartısız biçimde uçurumun kenarında aldığı Trabzonspor’u idari, ekonomik ve sportif planlamayla düzlüğe çıkartan Lider Ahmet Ağaoğlu, 5 Aralık günü tek listeyle girdiği seçimde itimat tazeledi. Bu sefer gümbür gümbür şampiyonluğa giden başkan kadronun lideri olarak kürsüdeydi ve topluluğa bu biçimde seslendi: “Daha yeni başlıyoruz…” İdare takımını yenileyen fakat eski çalışma arkadaşlarının da gelinen noktadaki hakkını teslim eden Lider Ağaoğlu, fevkalade geçen dönemde daima hakikat adımlar attı. Trabzonspor’un geçmişte yaşadığı tatsız deneyimleri epey yeterli bilerek, kentin nabzını asla yükseltmedi; çoklukla sessiz kalarak da algıyı öbür tarafa çekmek isteyenlere o fırsatı vermedi.
Deplasman rekorunu kırdılar
Deplasmanda 24 maçlık yenilmezlik serisiyle rekor kıran ve kulüp tarihine geçen Bordo-Mavililer, birinci yenilgisini Antalya’da aldı. Kadro gece yarısı Trabzon’a döndüğünde ise havalimanında fevkalade bir kalabalık vardı. Trabzonspor güya galibiyetle konuta dönmüş üzereydi. Taraftarların o gün mağlubiyete karşın kadroya olan inançlarını göstermesi epey kıymetliydi. daha sonrasında çıktığı 3 maçta 7 puanı hanesine yazdıran Fırtına, devre ortasına girildiğinde en yakın rakipleri Konyaspor’un 7, Başakşehir’in 13, Fenerbahçe ’nin de 14 puan önündeydi. Uğurcan Çakır kritik anlarda yaptığı hayati kurtarışlar, Hamsik ise saha içi liderliğiyle dönemin birinci yarısında net biçimde fark yaratmıştı.
Şampiyonluk transferi Visca
Ara transfer devri geldiğinde ise taraftarların aklında Asbaşkan Ertuğrul Doğan’ın, “Hocamız kimi isterse alacağız” kelamları vardı. O denli de oldu. Dönem başındaki üzere bir daha erken davranan Trabzonspor, Kouassi’yi haftalar evvel bitirdi, sol beke Puchacz, kanat rotasyonuna Yusuf Erdoğan dahil edildi. En kritik atak ise emsalsiz Edin Visca’ydı. Tam 2 ay devam eden görüşmelerin akabinde büyük aşkı memnun sonla bitiren Trabzonspor, en uğraştırıcı transfer süreçlerinden birini yaşadı. her insanın ‘şampiyonluk transferi’ olarak gördüğü Visca’nın 3.5 yıllık toplam maliyeti üzerinden muhasebecilik yapanlar da vardı! Fakat Bosnalı yıldız, hayli kritik maçların kahramanı olacaktı…
Yarın:
Ahmetcan’ı vitrine çıkardı
Peres oynamadı fakat Dorukhan vardı. Nwakaeme’nin yokluğunda Djaniny sol kenarda sorumluluk aldı. Hamsik olmadığında Siopis devreye girdi. En değerlisi de Trabzonspor, bu biçimdesine kritik bir dönemde Ahmetcan Kaplan üzere genç bir yeteneği Türk Futbolu’na armağan etti. özetlemek gerekirsesı Abdullah Avcı, en zahmetli anlarda bile eksikler üzerinden mazeret üretmedi, daima tahlil odaklı ilerledi. Bunu yaparken de örneğin Dorukhan’ı bir daha A Ulusal Kadro düzeyine, Abdülkadir’i de kendine getirdi; 18 yaşındaki Ahmetcan’a ‘acaba’ demeden nazaranv verdi. özetlemek gerekirsesı hoca, elindeki gereçten en yeterli eseri çıkartırken, oyuncularına da paha kattı.
Nwakaeme-Hamsik işbirliği…
14. haftadaki Karagümrük galibiyeti ve Abdullah Avcı’nın maçın akabinde bilhassa bir cümlesi fazlaca değerliydi. Basın toplantısında, tesisteki odasının duvarında yer alan boş çerçeveyi sorduğum hoca, “Orada sırasıyla şampiyonluk yaşayan takımlar ve efsaneler var. İnşallah o boş çerçeveyi de dolduracağız” kelamlarıyla, tahminen de birinci defa açık açık şampiyonluk iletisi vermişti. daha sonraki hafta da Adana Demirspor’u Nwakame-Hamsik işbirliğiyle mağlup eden Trabzonspor’da, sonraki gün son senelerdaki en sakin başkanlık seçimi vardı…
Ağaoğlu: Yeni başlıyoruz
2018’in Nisan ayında abartısız biçimde uçurumun kenarında aldığı Trabzonspor’u idari, ekonomik ve sportif planlamayla düzlüğe çıkartan Lider Ahmet Ağaoğlu, 5 Aralık günü tek listeyle girdiği seçimde itimat tazeledi. Bu sefer gümbür gümbür şampiyonluğa giden başkan kadronun lideri olarak kürsüdeydi ve topluluğa bu biçimde seslendi: “Daha yeni başlıyoruz…” İdare takımını yenileyen fakat eski çalışma arkadaşlarının da gelinen noktadaki hakkını teslim eden Lider Ağaoğlu, fevkalade geçen dönemde daima hakikat adımlar attı. Trabzonspor’un geçmişte yaşadığı tatsız deneyimleri epey yeterli bilerek, kentin nabzını asla yükseltmedi; çoklukla sessiz kalarak da algıyı öbür tarafa çekmek isteyenlere o fırsatı vermedi.
Deplasman rekorunu kırdılar
Deplasmanda 24 maçlık yenilmezlik serisiyle rekor kıran ve kulüp tarihine geçen Bordo-Mavililer, birinci yenilgisini Antalya’da aldı. Kadro gece yarısı Trabzon’a döndüğünde ise havalimanında fevkalade bir kalabalık vardı. Trabzonspor güya galibiyetle konuta dönmüş üzereydi. Taraftarların o gün mağlubiyete karşın kadroya olan inançlarını göstermesi epey kıymetliydi. daha sonrasında çıktığı 3 maçta 7 puanı hanesine yazdıran Fırtına, devre ortasına girildiğinde en yakın rakipleri Konyaspor’un 7, Başakşehir’in 13, Fenerbahçe ’nin de 14 puan önündeydi. Uğurcan Çakır kritik anlarda yaptığı hayati kurtarışlar, Hamsik ise saha içi liderliğiyle dönemin birinci yarısında net biçimde fark yaratmıştı.
Şampiyonluk transferi Visca
Ara transfer devri geldiğinde ise taraftarların aklında Asbaşkan Ertuğrul Doğan’ın, “Hocamız kimi isterse alacağız” kelamları vardı. O denli de oldu. Dönem başındaki üzere bir daha erken davranan Trabzonspor, Kouassi’yi haftalar evvel bitirdi, sol beke Puchacz, kanat rotasyonuna Yusuf Erdoğan dahil edildi. En kritik atak ise emsalsiz Edin Visca’ydı. Tam 2 ay devam eden görüşmelerin akabinde büyük aşkı memnun sonla bitiren Trabzonspor, en uğraştırıcı transfer süreçlerinden birini yaşadı. her insanın ‘şampiyonluk transferi’ olarak gördüğü Visca’nın 3.5 yıllık toplam maliyeti üzerinden muhasebecilik yapanlar da vardı! Fakat Bosnalı yıldız, hayli kritik maçların kahramanı olacaktı…
Yarın:
- Galatasaray derbisindeki geri dönüş
- Nwakaeme ve Visca’nın harikulade katkısı
- Vitor Hugo mucizesi
- Başkan ve Abdullah Avcı kelamını tuttu