Professional
New member
Bakan Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyleki; Liderler seviyesinde alınması gereken kararlar var. O niçinle temaslarımıza devam ediyoruz. Bir taraftan biz bakanlar ile görüşüyoruz. bir yandan da Cumhurbaşkanımız başkanlar ile görüşmeyi sürdürüyor. Cumhurbaşkanımız Putin ile bir görüşme gerçekleştirecek.
“RUSYA DA BUNUN GARANTÖRÜ OLACAK”
Dün de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir ortaya gelmişti. Bakan Çavuşoğlu, İstanbul’da gerçekleştirilen Ukrayna-Rusya müzakerelerinde ortaya çıkan güvenlik garantileri konusunda, “Ukrayna, ‘Ben NATO’ya girmeyeceksem, tarafsız bir siyaset izleyeceksem benim güvenliğimin de garanti altına alınması gerekiyor’ diyor. Bunu söylerken bir ülkeye karşı söylemiyor. Kendi teklifinde kimler var, P5 ülkeleri. P5’in ortasında ABD var, İngiltere var, Fransa var, Çin var ve Rusya Federasyonu var. bu biçimde bir muahede olursa Rusya da garantörlerden birisi olacak. Ukrayna’nın teklif ettiği artı Türkiye ve Almanya. Lakin sonrasındasında görüyoruz ki İtalya, İsrail var, Kanada’nın ismi zikredildi. Hatta istekli olarak katılmak isteyen ülkeler var ise buna da açık olacak.
bu biçimde bir liste olursa, onların misyonu ne olacak? NATO üzere rastgele bir ittifaka giremeyecek Ukrayna fakat AB’ye girecek. Ekonomik ve siyasi bir beraberlik olduğu için. Bu ülkeler de bunu garanti edecek. Sonuçta bu ülkeler, Ukrayna’ya yönelik bir tehdit oluştuğu vakit hangi adımlar atılacak? BM Güvenlik Kurulu mi devreye girecek? Barış Gücü mü olacak, hava alanı mı kapatılacak? Bu cins tehditleri engelleme konusunda bir arada çalışacak. Türkiye’de yorumlara bakıyoruz. ‘Türkiye çabucak savaşın içine girecek, asker konuşlandıracak’ bunlar kelam konusu değil yahut ‘Rusya’yla karşı karşıya gelecek’ Rusya da bunun garantörü olacak. Rusya’da Ukrayna’ya karşı bir tehdidi engellemekte mükellef olacak. Bu aslında barışa giden yolda Ukrayna’nın gereksinimi olan bir garanti. bu biçimde pahalandırmak lazım. Türkiye’yi birinci etapta P5 artı Türkiye ve Almanya olarak teklif etmeleri, Rusya Federasyonu’nun da buna ‘evet’ demesinin niçini her iki ülkenin de Türkiye’ye güvenmesi, Türkiye’yi objektif, yapan, barış isteyen bir ülke olarak görmeleridir” açıklamasını yapmıştı.
“RUSYA DA BUNUN GARANTÖRÜ OLACAK”
Dün de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir ortaya gelmişti. Bakan Çavuşoğlu, İstanbul’da gerçekleştirilen Ukrayna-Rusya müzakerelerinde ortaya çıkan güvenlik garantileri konusunda, “Ukrayna, ‘Ben NATO’ya girmeyeceksem, tarafsız bir siyaset izleyeceksem benim güvenliğimin de garanti altına alınması gerekiyor’ diyor. Bunu söylerken bir ülkeye karşı söylemiyor. Kendi teklifinde kimler var, P5 ülkeleri. P5’in ortasında ABD var, İngiltere var, Fransa var, Çin var ve Rusya Federasyonu var. bu biçimde bir muahede olursa Rusya da garantörlerden birisi olacak. Ukrayna’nın teklif ettiği artı Türkiye ve Almanya. Lakin sonrasındasında görüyoruz ki İtalya, İsrail var, Kanada’nın ismi zikredildi. Hatta istekli olarak katılmak isteyen ülkeler var ise buna da açık olacak.
bu biçimde bir liste olursa, onların misyonu ne olacak? NATO üzere rastgele bir ittifaka giremeyecek Ukrayna fakat AB’ye girecek. Ekonomik ve siyasi bir beraberlik olduğu için. Bu ülkeler de bunu garanti edecek. Sonuçta bu ülkeler, Ukrayna’ya yönelik bir tehdit oluştuğu vakit hangi adımlar atılacak? BM Güvenlik Kurulu mi devreye girecek? Barış Gücü mü olacak, hava alanı mı kapatılacak? Bu cins tehditleri engelleme konusunda bir arada çalışacak. Türkiye’de yorumlara bakıyoruz. ‘Türkiye çabucak savaşın içine girecek, asker konuşlandıracak’ bunlar kelam konusu değil yahut ‘Rusya’yla karşı karşıya gelecek’ Rusya da bunun garantörü olacak. Rusya’da Ukrayna’ya karşı bir tehdidi engellemekte mükellef olacak. Bu aslında barışa giden yolda Ukrayna’nın gereksinimi olan bir garanti. bu biçimde pahalandırmak lazım. Türkiye’yi birinci etapta P5 artı Türkiye ve Almanya olarak teklif etmeleri, Rusya Federasyonu’nun da buna ‘evet’ demesinin niçini her iki ülkenin de Türkiye’ye güvenmesi, Türkiye’yi objektif, yapan, barış isteyen bir ülke olarak görmeleridir” açıklamasını yapmıştı.