Fenerbahçe ‘nin golcü futbolcusu Serdar Dursun, Fenerbahçe TV’de yayınlanan ‘Günün Röportajı’ programına konuk oldu.
Kadronun genel performansını kıymetlendiren Serdar Dursun, “Son 2 ayda nereden nereye geldik. Son 10 maçın 9’unu kazandık, 1’ini birliktee bitirdik hatta o maçı bile kazanabilirdik. Ekibin ortasında fazlaca olumlu bir hava var. Topluluk olarak bir beraberlik var. Grup olarak her hafta üstüne koyuyoruz. Bir oyun planımız var, oyuncular olarak bunu göstermeye çalışıyoruz. Koşu araları, ikili çaba, geriden oyun kurma… Son periyotta nitekim yeterli bir Fenerbahçe izletiyoruz. Bu da skorlara yansıyor. Kadro olarak özgüvenimiz her hafta artıyor. Kazandıkça maçlara daha rahat çıkıyoruz. İnşallah kalan 4 maçımızı da kazanıp ligi en yeterli biçimde bitirmek istiyoruz.” dedi.
Dönem başıyla ilgili de kıymetlendirme yapan Serdar, “Lige fazlaca yeterli başladık. daha sonra ekim ayının ortasında bir kırılma oldu. 2-3 aylık bir periyot… Perşembe-pazar günleri üst üste maçlar oynadık. Kolay değil. Kupa, UEFA Avrupa Ligi, lig… Daima rotasyonlar da oldu. Maç kazandıkça özgüvenli bir biçimde devam ediyor. Son periyoda bakarsak epeyce olumlu bir hava var. Topluluk olarak, taraftarlar olarak bir beraberlik oldu. İsmail hocamız geldiğinden beri ekip, topluluk ve taraftarlar olarak birbirimize sarıldık. Herkes bir yoldan gidiyor.” diye konuştu.
‘Takım olarak düzgün bir yoldayız’
Kazanmanın bir daha sonraki maça özgüvenli çıkmanın anahtarı olduğunu belirten Serdar, “Kazanırsan başka maçlara daha rahat çıkarsın. Kıymetli olan her gün çalışmak. Bütün oyuncular her gün antrenmanda %100’ünü veriyor. Maçta ya da idmanlarda oynayan oynamayan bir beraberlik olursa, egzersizde herkes elinden geleni yaparsa… Maçlarda da bakıyoruz son devirde ikili çabalar, koşu uzaklıkları, top kazanmalar, rakip ceza alanına girmeler, çoğalmalar… Hepsi maç kazanmak için etken. Ekip olarak uygun bir yoldayız.” tabirlerini kullandı.
İdmanlarda çalışılanların maçlara yansıdığının altını çizen golcü futbolcu, “Oyuncular birbirini daha uygun tanımaya başladı. Kim nereye koşuyor, kim nasıl top alacak, ön direğe mi, art direğe mi atacak… Bunlar birbirini tanımakla oluyor. Antrenmanda çalışarak oluyor. Son devirlere bakarsak skorlara yansıdığına bakılırsa yanlışsız yoldayız.” açıklamasını yaptı.
‘Takım ne kadar düzgünse forvet o kadar gol atar’
Kendi durumuyla ilgiliyse Serdar, “Bir forvet oyuncusu ekibine bağlı. Ekipteki oyuncular topu ceza alanına ne kadar getiriyor, topu forvetle nasıl buluşturuyor, ön direğe gidersem ön direkte top ayağıma geliyor mu… Bir forvet oyuncusunun kadro ne kadar düzgün oynuyorsa, geriden ne kadar âlâ oyun kuruyorsa yüzdesi o kadar artabilir. Bir oyuncunun muhakkak bir kalitesi olabilir lakin grup ne kadar düzgünse forvetin o kadar gol atma yüzdesi çoğalıyor. Kadrodaki oyuncular birbirini daha uygun tanırsa, konuşursa bu saha ortasında olumlu bir tesir yaratıyor. O nabızla kanat oyuncusu ne yapacağını şaşırabiliyor lakin bir konuşmanın tesiri değerli olabiliyor.” dedi.
‘Her sene gelişiyorum’
şahsi performansını da pahalandıran başarılı futbolcu, “Son yıllarde kendi mesleğim açısından her sene üstüne koyuyorum. Her sene daha hayli gol atmaya başladım. Geçen sene gol hükümdarı olarak Fenerbahçe’ye gelmiştim. Hazırlık süreci olumlu geçmişti. Hem sisteme ayak uydurmuştum tıpkı vakitte oyuncularla düzgün bir devir geçmişti. Ne yazık ki birinci haftalarda bir sakatlığım oldu. Adana Demirspor maçında oyuna girdim 15 dakika daha sonra köprücük kemiğim kırılmıştı. O beni sıradan geri attı. Ben son 6-7 seniçin beri her dönem 30 maçın üstünde birinci 11 oynuyordum. Bu olağan daima oynayan bir oyuncu için kolay olmuyor. Bir de Fenerbahçe üzere bir toplulukta forvetler var, sistemler var… 5-6 hafta dışarıda olunca yine dönmek kolay olmuyor. Sakatlık dönemimde epey çalıştım, kendime baktım zira bir an evvelce alanda olup kendi performansımı göstermek istiyordum. Ekim ayından daha sonra bir çıkış oldu, yavaş yavaş oynamaya başladım, ulusal kadroya seçildim. Ekim-ocak ayı ortası birkaç gol attım lakin bir maç oynuyordum, bir maç oynamıyordum. kimi vakit birinci 11 oynuyordum daha sonra bir daha yedek oluyordum. Daima gel-gitler oldu. Ocaktan daha sonra ikinci yarıya daha düzgün başladım. Daha evvel de hazırdım da daha epeyce mühlet almaya başladım. Ocaktan itibaren daha epey mühlet aldım. Giresunspor deplasmanında bir sakatlık daha yaşadım. Takip eden perşembe günü Slavia maçında oynadım. O hafta daima birinci 11 oynamaya başladım. Şubat sonundan itibaren maçların neredeyse %90’ına birinci 11 çıktım. Bu da bir oyuncunun performansını etkiliyor. Birinci 11 çıkarsan, oyuncuları tanırsan daha rahat oluyor. Kadro ortasında o devirden daha sonra bir tesir oldu, benim için de olumlu bir hava oldu.” tabirlerini kullandı.
Giresunspor deplasmanında yaşadığı sakatlığı anlatan Serdar Dursun, sakatlık anı ve daha sonrasıyla ilgili şöyle konuştu:
“İlkten epey berbat gözüktü. Dönemi kapattım sanıyordum lakin hayli şükür epeyce berbat bir sakatlık değildi. Maskeyle oynama bahtım vardı. Ağrıya biraz sağlamım. Bir şey olsa da ‘devam’ derim. O maçta oyuna daha sonradan girmiştim. 7-8 dakika daha sonra gelen ortaya başımı uzattım, defans oyuncusu da başını uzattı. Çok şanssız bir sakatlık. Ben ağrıyı hissettim, başım da yavaşça döndü. Yere oturdum. Dua ettim, inşallah oynayabilirim diye. Oyuncular, hakem geldi, ‘hemen çıkman lazım’ dediler. Ben de ‘bir şey yok, oynarım’ dedim. daha sonra çıktım, girdim. daha sonra uygun ki hocamız çıkartmış zira bir baş topuna daha çıkmıştım, bir darbe daha alsaydım fazlaca berbat olabilirdi. Uygun ki çıkarmışlar. İçeri girdikten birkaç saat daha sonra aynaya baktım, göçük vardı. Çok berbattı. Cumartesi günü sakatlık oldu, pazar sabahı ameliyat oldum, daha sonra ekiple egzersize çıktım. Oyuncular da şaşırdı.”
‘Ligi en güzel biçimde bitirmek istiyoruz’
Ligin kalan 4 haftasıyla ilgiliyse Serdar Dursun, “Süper Lig’de her maç sıkıntı. Kolay maç yok. Mücadeleci bir lig oluyor, ferdi yetenekler öne çıkıyor. Cuma günü Gaziantep Futbol Kulübü’yle oynayacağız. Gaziantep FK 3-5-2 sistemiyle oynuyor. Kolay bir maç olmayacak. Defansif olarak âlâ kapanan bir kadro. Kanatlardan süratli atağa çıkmaya çalışacaklar. Kıymetli olan Gaziantep maçında birinci golü bulmak. bu biçimde maçlarda birinci 30 dakika epeyce değerli. İnşallah bu maçı kazanıp sonraki hafta Beşiktaş ’a karşı deplasmanda oynayacağız. O maçta sıkıntı olacak, 3-4-3 oynuyorlar. daha sonrasında Fatih Karagümrük, daha sonra da Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçı var. Her maçın başka zorluğu var. Biz Fenerbahçe olarak 4’te 4 yaparak dönemi en güzel biçimde bitirmek istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
‘Gol hükümdarı olmak isterim’
Şu ana kadar 13 gol kaydeden Serdar Dursun, Gol Krallığı yarışıyla ilgili, “4 maç var. Gol Hükümdarı olma talihi yüksek yaklaşık 7-8 kişi var. her insanın maksadı tıpkı. Son dönemde ben de dahil herkes Gol Krallığını kovalayacaktır. Geçen sene gol hükümdarı olmuştum. Bu sene de olabilirim. Kadrom düzgün oynarsa, ceza alanına toplar gelirse, ben de oynarsam, sakatlık şayet olmazsa Gol Hükümdarı olmak isterim.” diye konuştu.
Çaykur Rizespor’a bu sezonki iki maçta da hat-trick yaparak dönem ortasında bir gruba iki maçta da hattrick yapan birinci Fenerbahçeli olan Serdar Dursun, “Bunu bilmiyordum. Sıkıntı bir şey. Birebir kadroya 2 maçta 3’er gol atmak bana nasip olmuş. Hoş bir olay. Uygun denk gelmiş.” dedi.
En hoş golünü deklare etti
En beğendiği golle ilgiliyse başarılı futbolcu, “En hoş gol birinci golüm. Alanyaspor’a karşı. Novak orta yapmıştı, ben de baş vuruşu yapmıştım. O benim için fazlaca değerli ve hoştu. Yeni başlamıştım, birinci 11’de oynadığım ikinci maçımdı. O maç benim için pahalıydı ve hoş bir gol olmuştu. Özel bir manası vardı. Fenerbahçe’deki birinci golümdü. Kaç yıllık bir hayaldi.” diye konuştu.
Çaykur Rizespor’a dönemin birinci maçında uzaktan attığı gol hatırlatıldığında Serdar, “O gol de bence hoş gollerimden bir tanesiydi. Evvelki yıllarde daha hoş gollerim vardı lakin bu sene az. İnşallah kalan 4 haftada bir şeyler yaparız.” sözlerini kullandı.
Galatasaray derbisinde attığı golle ilgiliyse Serdar, “Derbide gol atmak süper bir olay. Gerçek Fenerbahçeli oluyorsun. Dışarıda onun ne demek olduğunu anladım. O maçtan daha sonra beşerler daha bir olumluydu. Hoş bir şey oldu. Derbideki gol inanılmaz kıymetli. Mesleğimin en manalı 5 golünden biri. Evvelden hayli maça gelirdim, izlerdim. bu biçimdelar görüntüler, fotoğraflar çekmiştim. Toplumsal medya için hoş bir görüntü yaptık. Birkaç sene evvel seyirci olarak izliyorsun, birkaç yıl daha sonra derbide golü atıyorsun daha sonra taraftarlara karşı oturduğun yere bakıyorsun.” değerlendirmesini yaptı.
Taraftarlara seslendi
Son olarak taraftarlara seslenen Serdar Dursun, “Sezona şampiyonluk parolasıyla çıkmıştık. Bu sene başaracağımızdan emindik. Alışılmış ki üzgünüz lakin bu son 2 ayda onlara memnunluk yaşattıysak ne memnun bize. Fenerbahçe’de oynamak kolay değildir. Bu son 4 maçımızı onlar için kazanmak istiyoruz. İnşallah ligi en güzel biçimde bitiririz. Seneye Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyoruz. Kaç seniçin beri hasret var. İnşallah bu hasreti dindirebiliriz. İnşallah seneye özlediğimiz, istediğimiz şampiyonluk gelir.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Kadronun genel performansını kıymetlendiren Serdar Dursun, “Son 2 ayda nereden nereye geldik. Son 10 maçın 9’unu kazandık, 1’ini birliktee bitirdik hatta o maçı bile kazanabilirdik. Ekibin ortasında fazlaca olumlu bir hava var. Topluluk olarak bir beraberlik var. Grup olarak her hafta üstüne koyuyoruz. Bir oyun planımız var, oyuncular olarak bunu göstermeye çalışıyoruz. Koşu araları, ikili çaba, geriden oyun kurma… Son periyotta nitekim yeterli bir Fenerbahçe izletiyoruz. Bu da skorlara yansıyor. Kadro olarak özgüvenimiz her hafta artıyor. Kazandıkça maçlara daha rahat çıkıyoruz. İnşallah kalan 4 maçımızı da kazanıp ligi en yeterli biçimde bitirmek istiyoruz.” dedi.
Dönem başıyla ilgili de kıymetlendirme yapan Serdar, “Lige fazlaca yeterli başladık. daha sonra ekim ayının ortasında bir kırılma oldu. 2-3 aylık bir periyot… Perşembe-pazar günleri üst üste maçlar oynadık. Kolay değil. Kupa, UEFA Avrupa Ligi, lig… Daima rotasyonlar da oldu. Maç kazandıkça özgüvenli bir biçimde devam ediyor. Son periyoda bakarsak epeyce olumlu bir hava var. Topluluk olarak, taraftarlar olarak bir beraberlik oldu. İsmail hocamız geldiğinden beri ekip, topluluk ve taraftarlar olarak birbirimize sarıldık. Herkes bir yoldan gidiyor.” diye konuştu.
‘Takım olarak düzgün bir yoldayız’
Kazanmanın bir daha sonraki maça özgüvenli çıkmanın anahtarı olduğunu belirten Serdar, “Kazanırsan başka maçlara daha rahat çıkarsın. Kıymetli olan her gün çalışmak. Bütün oyuncular her gün antrenmanda %100’ünü veriyor. Maçta ya da idmanlarda oynayan oynamayan bir beraberlik olursa, egzersizde herkes elinden geleni yaparsa… Maçlarda da bakıyoruz son devirde ikili çabalar, koşu uzaklıkları, top kazanmalar, rakip ceza alanına girmeler, çoğalmalar… Hepsi maç kazanmak için etken. Ekip olarak uygun bir yoldayız.” tabirlerini kullandı.
İdmanlarda çalışılanların maçlara yansıdığının altını çizen golcü futbolcu, “Oyuncular birbirini daha uygun tanımaya başladı. Kim nereye koşuyor, kim nasıl top alacak, ön direğe mi, art direğe mi atacak… Bunlar birbirini tanımakla oluyor. Antrenmanda çalışarak oluyor. Son devirlere bakarsak skorlara yansıdığına bakılırsa yanlışsız yoldayız.” açıklamasını yaptı.
‘Takım ne kadar düzgünse forvet o kadar gol atar’
Kendi durumuyla ilgiliyse Serdar, “Bir forvet oyuncusu ekibine bağlı. Ekipteki oyuncular topu ceza alanına ne kadar getiriyor, topu forvetle nasıl buluşturuyor, ön direğe gidersem ön direkte top ayağıma geliyor mu… Bir forvet oyuncusunun kadro ne kadar düzgün oynuyorsa, geriden ne kadar âlâ oyun kuruyorsa yüzdesi o kadar artabilir. Bir oyuncunun muhakkak bir kalitesi olabilir lakin grup ne kadar düzgünse forvetin o kadar gol atma yüzdesi çoğalıyor. Kadrodaki oyuncular birbirini daha uygun tanırsa, konuşursa bu saha ortasında olumlu bir tesir yaratıyor. O nabızla kanat oyuncusu ne yapacağını şaşırabiliyor lakin bir konuşmanın tesiri değerli olabiliyor.” dedi.
‘Her sene gelişiyorum’
şahsi performansını da pahalandıran başarılı futbolcu, “Son yıllarde kendi mesleğim açısından her sene üstüne koyuyorum. Her sene daha hayli gol atmaya başladım. Geçen sene gol hükümdarı olarak Fenerbahçe’ye gelmiştim. Hazırlık süreci olumlu geçmişti. Hem sisteme ayak uydurmuştum tıpkı vakitte oyuncularla düzgün bir devir geçmişti. Ne yazık ki birinci haftalarda bir sakatlığım oldu. Adana Demirspor maçında oyuna girdim 15 dakika daha sonra köprücük kemiğim kırılmıştı. O beni sıradan geri attı. Ben son 6-7 seniçin beri her dönem 30 maçın üstünde birinci 11 oynuyordum. Bu olağan daima oynayan bir oyuncu için kolay olmuyor. Bir de Fenerbahçe üzere bir toplulukta forvetler var, sistemler var… 5-6 hafta dışarıda olunca yine dönmek kolay olmuyor. Sakatlık dönemimde epey çalıştım, kendime baktım zira bir an evvelce alanda olup kendi performansımı göstermek istiyordum. Ekim ayından daha sonra bir çıkış oldu, yavaş yavaş oynamaya başladım, ulusal kadroya seçildim. Ekim-ocak ayı ortası birkaç gol attım lakin bir maç oynuyordum, bir maç oynamıyordum. kimi vakit birinci 11 oynuyordum daha sonra bir daha yedek oluyordum. Daima gel-gitler oldu. Ocaktan daha sonra ikinci yarıya daha düzgün başladım. Daha evvel de hazırdım da daha epeyce mühlet almaya başladım. Ocaktan itibaren daha epey mühlet aldım. Giresunspor deplasmanında bir sakatlık daha yaşadım. Takip eden perşembe günü Slavia maçında oynadım. O hafta daima birinci 11 oynamaya başladım. Şubat sonundan itibaren maçların neredeyse %90’ına birinci 11 çıktım. Bu da bir oyuncunun performansını etkiliyor. Birinci 11 çıkarsan, oyuncuları tanırsan daha rahat oluyor. Kadro ortasında o devirden daha sonra bir tesir oldu, benim için de olumlu bir hava oldu.” tabirlerini kullandı.
Giresunspor deplasmanında yaşadığı sakatlığı anlatan Serdar Dursun, sakatlık anı ve daha sonrasıyla ilgili şöyle konuştu:
“İlkten epey berbat gözüktü. Dönemi kapattım sanıyordum lakin hayli şükür epeyce berbat bir sakatlık değildi. Maskeyle oynama bahtım vardı. Ağrıya biraz sağlamım. Bir şey olsa da ‘devam’ derim. O maçta oyuna daha sonradan girmiştim. 7-8 dakika daha sonra gelen ortaya başımı uzattım, defans oyuncusu da başını uzattı. Çok şanssız bir sakatlık. Ben ağrıyı hissettim, başım da yavaşça döndü. Yere oturdum. Dua ettim, inşallah oynayabilirim diye. Oyuncular, hakem geldi, ‘hemen çıkman lazım’ dediler. Ben de ‘bir şey yok, oynarım’ dedim. daha sonra çıktım, girdim. daha sonra uygun ki hocamız çıkartmış zira bir baş topuna daha çıkmıştım, bir darbe daha alsaydım fazlaca berbat olabilirdi. Uygun ki çıkarmışlar. İçeri girdikten birkaç saat daha sonra aynaya baktım, göçük vardı. Çok berbattı. Cumartesi günü sakatlık oldu, pazar sabahı ameliyat oldum, daha sonra ekiple egzersize çıktım. Oyuncular da şaşırdı.”
‘Ligi en güzel biçimde bitirmek istiyoruz’
Ligin kalan 4 haftasıyla ilgiliyse Serdar Dursun, “Süper Lig’de her maç sıkıntı. Kolay maç yok. Mücadeleci bir lig oluyor, ferdi yetenekler öne çıkıyor. Cuma günü Gaziantep Futbol Kulübü’yle oynayacağız. Gaziantep FK 3-5-2 sistemiyle oynuyor. Kolay bir maç olmayacak. Defansif olarak âlâ kapanan bir kadro. Kanatlardan süratli atağa çıkmaya çalışacaklar. Kıymetli olan Gaziantep maçında birinci golü bulmak. bu biçimde maçlarda birinci 30 dakika epeyce değerli. İnşallah bu maçı kazanıp sonraki hafta Beşiktaş ’a karşı deplasmanda oynayacağız. O maçta sıkıntı olacak, 3-4-3 oynuyorlar. daha sonrasında Fatih Karagümrük, daha sonra da Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçı var. Her maçın başka zorluğu var. Biz Fenerbahçe olarak 4’te 4 yaparak dönemi en güzel biçimde bitirmek istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
‘Gol hükümdarı olmak isterim’
Şu ana kadar 13 gol kaydeden Serdar Dursun, Gol Krallığı yarışıyla ilgili, “4 maç var. Gol Hükümdarı olma talihi yüksek yaklaşık 7-8 kişi var. her insanın maksadı tıpkı. Son dönemde ben de dahil herkes Gol Krallığını kovalayacaktır. Geçen sene gol hükümdarı olmuştum. Bu sene de olabilirim. Kadrom düzgün oynarsa, ceza alanına toplar gelirse, ben de oynarsam, sakatlık şayet olmazsa Gol Hükümdarı olmak isterim.” diye konuştu.
Çaykur Rizespor’a bu sezonki iki maçta da hat-trick yaparak dönem ortasında bir gruba iki maçta da hattrick yapan birinci Fenerbahçeli olan Serdar Dursun, “Bunu bilmiyordum. Sıkıntı bir şey. Birebir kadroya 2 maçta 3’er gol atmak bana nasip olmuş. Hoş bir olay. Uygun denk gelmiş.” dedi.
En hoş golünü deklare etti
En beğendiği golle ilgiliyse başarılı futbolcu, “En hoş gol birinci golüm. Alanyaspor’a karşı. Novak orta yapmıştı, ben de baş vuruşu yapmıştım. O benim için fazlaca değerli ve hoştu. Yeni başlamıştım, birinci 11’de oynadığım ikinci maçımdı. O maç benim için pahalıydı ve hoş bir gol olmuştu. Özel bir manası vardı. Fenerbahçe’deki birinci golümdü. Kaç yıllık bir hayaldi.” diye konuştu.
Çaykur Rizespor’a dönemin birinci maçında uzaktan attığı gol hatırlatıldığında Serdar, “O gol de bence hoş gollerimden bir tanesiydi. Evvelki yıllarde daha hoş gollerim vardı lakin bu sene az. İnşallah kalan 4 haftada bir şeyler yaparız.” sözlerini kullandı.
Galatasaray derbisinde attığı golle ilgiliyse Serdar, “Derbide gol atmak süper bir olay. Gerçek Fenerbahçeli oluyorsun. Dışarıda onun ne demek olduğunu anladım. O maçtan daha sonra beşerler daha bir olumluydu. Hoş bir şey oldu. Derbideki gol inanılmaz kıymetli. Mesleğimin en manalı 5 golünden biri. Evvelden hayli maça gelirdim, izlerdim. bu biçimdelar görüntüler, fotoğraflar çekmiştim. Toplumsal medya için hoş bir görüntü yaptık. Birkaç sene evvel seyirci olarak izliyorsun, birkaç yıl daha sonra derbide golü atıyorsun daha sonra taraftarlara karşı oturduğun yere bakıyorsun.” değerlendirmesini yaptı.
Taraftarlara seslendi
Son olarak taraftarlara seslenen Serdar Dursun, “Sezona şampiyonluk parolasıyla çıkmıştık. Bu sene başaracağımızdan emindik. Alışılmış ki üzgünüz lakin bu son 2 ayda onlara memnunluk yaşattıysak ne memnun bize. Fenerbahçe’de oynamak kolay değildir. Bu son 4 maçımızı onlar için kazanmak istiyoruz. İnşallah ligi en güzel biçimde bitiririz. Seneye Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyoruz. Kaç seniçin beri hasret var. İnşallah bu hasreti dindirebiliriz. İnşallah seneye özlediğimiz, istediğimiz şampiyonluk gelir.” diyerek kelamlarını tamamladı.