Düşen alım gücü ve yüksek fiyatlar niçiniyle semt pazarlarında esnaf, kredi kartı ile ödeme kabul etmeye başladı. Daha evvel giysi ve şarküteri üzere kategorilerde uygulanan ödeme formülünün öteki kategorilere de yayıldığını söyleyen İstanbul Pazarcılar Odası Lideri Mesut Şengün, “Artık sayı ile meyve zerzevat alınıyor. Biz de müşteriyi markete kaptırmamak için POS aygıtına geçtik” dedi.
Pazarcı esnafı, düşen alım gücü ve artan enflasyon sebebi ile nakit alışverişten kartlı ödeme sistemine geçti. Daha evvel hazır giysi ve şarküteri üzere bakılırsace daha yüksek fiyatlı kategorilerde kullanılan pos aygıtları, hali hazırda meyve zerzevat de dahil olmak üzere tüm kategorilere yayıldı.
Dünya’dan Yener Karadeniz’in haberine göre, İstanbul Pazarcılar Odası Lideri Mesut Şengün, müşterilerin sayı ile meyve-sebze almaya başladığını, artan fiyatlar sebebi ile market müşterisinin pazara geldiğini pazarcı esnafının da hem mevcut tıpkı vakitte yeni müşterileri kaybetmemek ismine POS aygıtı kullanmaya başladığını anlattı. Şengün’ün verdiği bilgilere bakılırsa Türkiye’de toplamda 300 bin civarında pazarcı esnafı bulunuyor.
İstanbul’da ise bu sayı 30 bin düzeyinde ve bir daha İstanbul’da haftada yüzde 80’i bulunduğu mahalleye hitap eden besin yüklü 465 adet pazar kuruluyor. Her bir pazarcı ise haftada en çok 5 gün tezgah açıyor.
“POS kullanım oranı yüzde 80’e ulaştı”
Salgında kapalı kalınan periyotta birfazlaca pazarcı esnafının işini bırakmak zorunda kaldığını, açılmalar ile birlikte bir daha işlerine dönen esnafın bu defa de yüksek enflasyon ve düşen alım gücü sebebi ile ıstırap yaşamaya başladığını anlatan Mesut Şengün, şu biçimde konuştu:
“Geçen yıl sonundan itibaren güç maliyetleri, kurdaki artış üzere ekonomik gelişmeler, başta besin olmak üzere eser fiyatlarının süratle yükselmesine yol açtı. Hallerde satılan meyve-sebzenin yüzde 85’ini pazarcı esnafı alır ve yüksek tonajlı eser aldığı için de daha rekabetçi fiyatlar öder. Bu durum pazarda mamüllerin markete oranla yüzde 20-25 civarında düşük olmasını sağlar. Gelişmeler bu vakitte market müşterisinin pazara yönelmesine yol açtı. Pazarların müşteri kitlesini ise sabit gelirliler oluşturur. Bu sınıfta kart kullanması ise yaygındır. Hem mevcut tıpkı vakitte yeni gelen müşterileri kaçırmamak için pazarda da kredi kartı ile ödeme yaygınlaştı. Tüketiciler de kredi kartını soruyor. Beşerler sayı ile sebze- meyve almaya başlamıştı” dedi. Şengün’ün verdiği bilgilere göre salgın öncesinde yüzde 25-30 civarında olan POS kullanım oranı şimdilerde yüzde 80’lere ulaşmış vaziyette. Şengün, “henüz her tezgahta POS aygıtı var artık. Teknolojiyi de kullanmak durumundayız.’
“İş hacmi yüzde 50 düştü”
Pazarcı esnafı, geçen senelera bakılırsa aldıkları eser sayısının epeyce fazla düştüğünü anlattı. Daha evvel 10 kasa eser aldığını belirten bir esnaf, artık yarısını alabildiklerini bunun da gelirlerde en az yüzde 50 düşüşe yol açtığını anlattı. Pazarları gezdiğinizde de bu durumu net bir biçimde bakılırsabiliyorsunuz. Geçtiğimiz senelerda tezgah ardında 10’larca kasa eser bulunurken şimdilerde bu oran çok düşük düzeyde. Üstelik masraflar ise sabit.
Mesut Şengün’ün verdiği bilgilere bakılırsa bir pazarcı esnafı yanında en az 3 kişi çalıştırmak zorunda ve her bir çalışanın günlük yevmiyesi de 250 TL. Kendisi ile bir arada bir esnafın yalnızca personellik sarfiyatının günlük 1.000 TL’yi aştığını anlatan Şengün, “Pazarcılar satarken değil alırken kazanır. Az kar koyar fakat hayli mal satar ve bu türlü ticaretini yürütürdü. Son aylarda alım gücünün azalması ve meblağların artmasıyla sürüm olayı pazarlarda bitti. Az kilolu mallar satıyoruz. bu türlü günü yönetim etmeye çalışıyoruz. Havaların ısınması ve tarla mamüllerinin tezgaha gelmesi ile işlerin düzelmesini, tüketicilerin de daha makul fiyatlar ile alışveriş yapmasını bekliyoruz’ açıklamasında bulundu.
“2-3 domates alan beşerler var”
Bir pazarcı esnafı, tüketicilerin artık 2’şer 3’er adet eser almaya başladığını anlattı. Esnaf, “Bazı pazarlarda o denli bir duruma geldi ki 2-3 domates alan beşerler var. Patlıcanı, salatalığı da tıpkı biçimde. Nakit bulundurma zorluğu da arttı. Ekseriyetle orta ve sabit gelirli insanlara hitap ediyoruz. Sabit gelirli vatandaşlar da çoklukla kredi kartı kullanıyor. O müşteriyi de kaybetmemek ismine kredi kartı yaygınlaştı. Daha evvel besinde değil de yalnızca giyside kredi kartı kullanılırdı. Artık besin da kullanılıyor. Her tezgahta var. Biz de gelen talep üzerine kullanmaya başladık. Müşteriyi kaybetmemek için kurulu göze alarak kullanıyoruz. Müşteri de talep ediyor Mecbur kaldık” diye konuştu.
Pazarcı esnafı, düşen alım gücü ve artan enflasyon sebebi ile nakit alışverişten kartlı ödeme sistemine geçti. Daha evvel hazır giysi ve şarküteri üzere bakılırsace daha yüksek fiyatlı kategorilerde kullanılan pos aygıtları, hali hazırda meyve zerzevat de dahil olmak üzere tüm kategorilere yayıldı.
Dünya’dan Yener Karadeniz’in haberine göre, İstanbul Pazarcılar Odası Lideri Mesut Şengün, müşterilerin sayı ile meyve-sebze almaya başladığını, artan fiyatlar sebebi ile market müşterisinin pazara geldiğini pazarcı esnafının da hem mevcut tıpkı vakitte yeni müşterileri kaybetmemek ismine POS aygıtı kullanmaya başladığını anlattı. Şengün’ün verdiği bilgilere bakılırsa Türkiye’de toplamda 300 bin civarında pazarcı esnafı bulunuyor.
İstanbul’da ise bu sayı 30 bin düzeyinde ve bir daha İstanbul’da haftada yüzde 80’i bulunduğu mahalleye hitap eden besin yüklü 465 adet pazar kuruluyor. Her bir pazarcı ise haftada en çok 5 gün tezgah açıyor.
“POS kullanım oranı yüzde 80’e ulaştı”
Salgında kapalı kalınan periyotta birfazlaca pazarcı esnafının işini bırakmak zorunda kaldığını, açılmalar ile birlikte bir daha işlerine dönen esnafın bu defa de yüksek enflasyon ve düşen alım gücü sebebi ile ıstırap yaşamaya başladığını anlatan Mesut Şengün, şu biçimde konuştu:
“Geçen yıl sonundan itibaren güç maliyetleri, kurdaki artış üzere ekonomik gelişmeler, başta besin olmak üzere eser fiyatlarının süratle yükselmesine yol açtı. Hallerde satılan meyve-sebzenin yüzde 85’ini pazarcı esnafı alır ve yüksek tonajlı eser aldığı için de daha rekabetçi fiyatlar öder. Bu durum pazarda mamüllerin markete oranla yüzde 20-25 civarında düşük olmasını sağlar. Gelişmeler bu vakitte market müşterisinin pazara yönelmesine yol açtı. Pazarların müşteri kitlesini ise sabit gelirliler oluşturur. Bu sınıfta kart kullanması ise yaygındır. Hem mevcut tıpkı vakitte yeni gelen müşterileri kaçırmamak için pazarda da kredi kartı ile ödeme yaygınlaştı. Tüketiciler de kredi kartını soruyor. Beşerler sayı ile sebze- meyve almaya başlamıştı” dedi. Şengün’ün verdiği bilgilere göre salgın öncesinde yüzde 25-30 civarında olan POS kullanım oranı şimdilerde yüzde 80’lere ulaşmış vaziyette. Şengün, “henüz her tezgahta POS aygıtı var artık. Teknolojiyi de kullanmak durumundayız.’
“İş hacmi yüzde 50 düştü”
Pazarcı esnafı, geçen senelera bakılırsa aldıkları eser sayısının epeyce fazla düştüğünü anlattı. Daha evvel 10 kasa eser aldığını belirten bir esnaf, artık yarısını alabildiklerini bunun da gelirlerde en az yüzde 50 düşüşe yol açtığını anlattı. Pazarları gezdiğinizde de bu durumu net bir biçimde bakılırsabiliyorsunuz. Geçtiğimiz senelerda tezgah ardında 10’larca kasa eser bulunurken şimdilerde bu oran çok düşük düzeyde. Üstelik masraflar ise sabit.
Mesut Şengün’ün verdiği bilgilere bakılırsa bir pazarcı esnafı yanında en az 3 kişi çalıştırmak zorunda ve her bir çalışanın günlük yevmiyesi de 250 TL. Kendisi ile bir arada bir esnafın yalnızca personellik sarfiyatının günlük 1.000 TL’yi aştığını anlatan Şengün, “Pazarcılar satarken değil alırken kazanır. Az kar koyar fakat hayli mal satar ve bu türlü ticaretini yürütürdü. Son aylarda alım gücünün azalması ve meblağların artmasıyla sürüm olayı pazarlarda bitti. Az kilolu mallar satıyoruz. bu türlü günü yönetim etmeye çalışıyoruz. Havaların ısınması ve tarla mamüllerinin tezgaha gelmesi ile işlerin düzelmesini, tüketicilerin de daha makul fiyatlar ile alışveriş yapmasını bekliyoruz’ açıklamasında bulundu.
“2-3 domates alan beşerler var”
Bir pazarcı esnafı, tüketicilerin artık 2’şer 3’er adet eser almaya başladığını anlattı. Esnaf, “Bazı pazarlarda o denli bir duruma geldi ki 2-3 domates alan beşerler var. Patlıcanı, salatalığı da tıpkı biçimde. Nakit bulundurma zorluğu da arttı. Ekseriyetle orta ve sabit gelirli insanlara hitap ediyoruz. Sabit gelirli vatandaşlar da çoklukla kredi kartı kullanıyor. O müşteriyi de kaybetmemek ismine kredi kartı yaygınlaştı. Daha evvel besinde değil de yalnızca giyside kredi kartı kullanılırdı. Artık besin da kullanılıyor. Her tezgahta var. Biz de gelen talep üzerine kullanmaya başladık. Müşteriyi kaybetmemek için kurulu göze alarak kullanıyoruz. Müşteri de talep ediyor Mecbur kaldık” diye konuştu.