Tunus’ta cumartesi günü gerçekleştirilen parlamento seçimlerine iştirak yüzde 10’un altında kaldı. Muhalefetin daveti ile alınan boykot sonucunın ardıdan Cumhurbaşkanı Kays Said’in vazifesini terk etmesi talep edildi.
Boykot daveti tüm muhalefette karşılık buldu.
BBC Türkçe’nin aktardığı bilgiye bakılırsa, Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Nejib Chebbi seçimi bir “fiyasko” olarak kıymetlendirdi ve erken cumhurbaşkanlığı seçimi için büyük protesto davetinde bulundu. Seçim bir hayli muhalefet partisi tarafınca boykot edildi.
Muhalafet partileri Said’in 2011’deki ayaklanmadan bu yana elde edilen demokratik gelişimleri bilakis döndürdüğünü tez ediyor. Said ise hakkındaki bu suçlamayı reddediyor. Temmuz 2021’de başbakanı bakılırsavden alıp, parlamentoyu da askıya alan Said, bundan bir yıl daha sonra ise cumhurbaşkanına tam yürütme denetimi ve ordunun en yüksek komutasını veren yeni anayasayı onayladı.
Söz konusu yeni anayasa, Arap Baharı’nın akabinde Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilişiyle birlikte hazırlanan anayasanın yerini aldı.
64 yaşındaki Said, siyasi gücün istikrar için gereksinim olduğu tezini savunuyor.
Said destekçileri de yolsuzluk ve ülkenin kalkınmasını engelleyen öbür kıymetli problemlerle gayret etmek için kuvvetli bir başkana gereksinim duyulduğunu savunuyor. Tunus Yüksek Seçim Heyeti, Cumartesi gecesi yaptığı açıklamada seçimde iştirak oranının yüzde 8,8’de kaldığını deklare etti. Ülkede kayıtlı yaklaşık 9 milyon seçmen bulunuyor.
Kurulun açıklamasından kısa bir süre daha sonra konuşan Chebbi, “Bugün yaşanan şey bir sarsıntıdır. Şu andan itibaren Said’i meşruiyetini yitirmiş bir cumhurbaşkanı olarak görüyoruz ve bu fiyaskodan daha sonra istifasını talep ediyoruz” dedi.
AFP’ye konuşan Chebbi, Said’in nazaranvini hemen bırakması gerektiğini ve idare stilinin halkın büyük çoğunluğu tarafınca reddedildiğini savundu. Çok sayıda siyasi partiden oluşan bir koalisyon olan Ulusal Kurtuluş Cephesi kitlesel mitingler ve oturma hareketleri davetinde bulundu. Cumhurbaşkanı Said, bahse ait çabucak hemen bir açıklama yapmadı.
Ülkede 11 yıl evvel gerçekleşen ayaklanma, Arap Baharı’nın tek başarısı olarak görülüyor. Lakin bu muvaffakiyet, ne ekonomik ne de siyasi olarak istikrara yol açmadı.
Boykot daveti tüm muhalefette karşılık buldu.
BBC Türkçe’nin aktardığı bilgiye bakılırsa, Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Nejib Chebbi seçimi bir “fiyasko” olarak kıymetlendirdi ve erken cumhurbaşkanlığı seçimi için büyük protesto davetinde bulundu. Seçim bir hayli muhalefet partisi tarafınca boykot edildi.
Muhalafet partileri Said’in 2011’deki ayaklanmadan bu yana elde edilen demokratik gelişimleri bilakis döndürdüğünü tez ediyor. Said ise hakkındaki bu suçlamayı reddediyor. Temmuz 2021’de başbakanı bakılırsavden alıp, parlamentoyu da askıya alan Said, bundan bir yıl daha sonra ise cumhurbaşkanına tam yürütme denetimi ve ordunun en yüksek komutasını veren yeni anayasayı onayladı.
Söz konusu yeni anayasa, Arap Baharı’nın akabinde Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilişiyle birlikte hazırlanan anayasanın yerini aldı.
64 yaşındaki Said, siyasi gücün istikrar için gereksinim olduğu tezini savunuyor.
Said destekçileri de yolsuzluk ve ülkenin kalkınmasını engelleyen öbür kıymetli problemlerle gayret etmek için kuvvetli bir başkana gereksinim duyulduğunu savunuyor. Tunus Yüksek Seçim Heyeti, Cumartesi gecesi yaptığı açıklamada seçimde iştirak oranının yüzde 8,8’de kaldığını deklare etti. Ülkede kayıtlı yaklaşık 9 milyon seçmen bulunuyor.
Kurulun açıklamasından kısa bir süre daha sonra konuşan Chebbi, “Bugün yaşanan şey bir sarsıntıdır. Şu andan itibaren Said’i meşruiyetini yitirmiş bir cumhurbaşkanı olarak görüyoruz ve bu fiyaskodan daha sonra istifasını talep ediyoruz” dedi.
AFP’ye konuşan Chebbi, Said’in nazaranvini hemen bırakması gerektiğini ve idare stilinin halkın büyük çoğunluğu tarafınca reddedildiğini savundu. Çok sayıda siyasi partiden oluşan bir koalisyon olan Ulusal Kurtuluş Cephesi kitlesel mitingler ve oturma hareketleri davetinde bulundu. Cumhurbaşkanı Said, bahse ait çabucak hemen bir açıklama yapmadı.
Ülkede 11 yıl evvel gerçekleşen ayaklanma, Arap Baharı’nın tek başarısı olarak görülüyor. Lakin bu muvaffakiyet, ne ekonomik ne de siyasi olarak istikrara yol açmadı.