Mısır’ın Minya kentinin yaklaşık 20 kilometre güneyinde yer alan binlerce yıllık mezarlık, eski Mısırlıların gizemli tarihine ışık tutmaya devam ediyor.
Bölgenin ziyaretçilerinden Merve Mursi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mezarlar, yapısı ve duvarlarındaki tasvirleriyle büyüleyici.
Ziyaretçilerini adeta geçmişe hakikat zevkli bir tarih seyahatine çıkarıyor.” dedi.
Tarihi yapılara özel ilgi duyduğunu lisana getiren Mursi, geçmişten günümüze biroldukça medeniyete konut sahipliği yapan Mısır’ın binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ve birfazlaca kentte bu cins tarihi yapıların bulunduğunu belirtti.
“Mezarları özel kılan, dağların içinin oyularak yapılmış olması”
Mursi, eski Mısırlıların devrin zorluklarına karşın biroldukça değerli muvaffakiyete imza attığına, bilim ve sanatta önde gelen medeniyetlerden birini oluşturduğuna işaret ederek, şunları söylemiş oldu:
“Ülkemde yüzlerce yıl öncesine ilişkin onlarca tarihi yapı bulunuyor ve hepsi eşsiz özelliklere sahip. örneğin mezarların duvarlarında tasvir edilen fotoğraflar; her biri başka bir mana söz ediyor ve dikkat ederseniz duvardaki onlarca fotoğrafın içinde aynısından bir tane daha yok. Ayrıyeten, mezarları özel kılan bir öteki faktör de dağların içinin oyularak yapılmış olması.”
Mezarların duvarlarına tasvir edilen fotoğraflar geçen asırlara karşın tazeliğini koruyor
12. Firavun hanedanlığına mensup Amenhotep ile IV. Khnumhotep’in mezarlarının duvarlarında günlük hayata, ziraî faaliyetlere ve balık avına işaret eden tasvirlerin yanı sıra marangozluk, sandal, çömlek, yay ve ok üretimi üzere çeşitli meslek kollarını da çağrıştıran fotoğraflar bulunuyor. Kelam konusu fotoğraflar ortadan geçen asırlara karşın hala tazeliğini koruyor.
Bölgeyi ziyaret eden bir öbür ziyaretçi Korullus Mecdi de arkadaşlarının tavsiyesi üzerine buraya geldiğini ve beklediğinden daha epeyce cezbedici bulduğunu söylemiş oldu.
Mecdi, “Burası her ne kadar ulaşılması sıkıntı bir yer olsa da bana bakılırsa gelip, görülmesi gereken bir yer. Mezarın duvarındaki fotoğrafların yanı sıra tavanında yer alan eski Mısır lisanında yer alan yazıtlar da ziyaretçilerde merak uyandırıyor. Genel olarak mimari yapısı ve hoşluğuyla ziyaretçilerine görsel şölen sunan tarihi bir yapı.” dedi.
Mısır Turizm Bakanlığının resmi internet sitesinde yer alan bilgilere bakılırsa bölge 12. Firavun hanedanlığına mensup Kral I. Senusret (MÖ 1965-1920) devrinde hayatış olan Amenhotep ve Kral II. Amenhotep ile II. Senusret’in devrinde yaşayan IV. Khnumhotep’in mezarlarına mesken sahipliği yapıyor.
Günümüze kadar ayakta kalmayı başaran antik mezarlığın MÖ 2055-1650 senelerında yapıldığı kestirim ediliyor.
Mezarların tarihi yaklaşık 4 bin yıl öncesine dayanıyor
Bölgenin ziyaretçilerinden Merve Mursi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mezarlar, yapısı ve duvarlarındaki tasvirleriyle büyüleyici.
Ziyaretçilerini adeta geçmişe hakikat zevkli bir tarih seyahatine çıkarıyor.” dedi.
Tarihi yapılara özel ilgi duyduğunu lisana getiren Mursi, geçmişten günümüze biroldukça medeniyete konut sahipliği yapan Mısır’ın binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ve birfazlaca kentte bu cins tarihi yapıların bulunduğunu belirtti.
“Mezarları özel kılan, dağların içinin oyularak yapılmış olması”
Mursi, eski Mısırlıların devrin zorluklarına karşın biroldukça değerli muvaffakiyete imza attığına, bilim ve sanatta önde gelen medeniyetlerden birini oluşturduğuna işaret ederek, şunları söylemiş oldu:
“Ülkemde yüzlerce yıl öncesine ilişkin onlarca tarihi yapı bulunuyor ve hepsi eşsiz özelliklere sahip. örneğin mezarların duvarlarında tasvir edilen fotoğraflar; her biri başka bir mana söz ediyor ve dikkat ederseniz duvardaki onlarca fotoğrafın içinde aynısından bir tane daha yok. Ayrıyeten, mezarları özel kılan bir öteki faktör de dağların içinin oyularak yapılmış olması.”
Mezarların duvarlarına tasvir edilen fotoğraflar geçen asırlara karşın tazeliğini koruyor
12. Firavun hanedanlığına mensup Amenhotep ile IV. Khnumhotep’in mezarlarının duvarlarında günlük hayata, ziraî faaliyetlere ve balık avına işaret eden tasvirlerin yanı sıra marangozluk, sandal, çömlek, yay ve ok üretimi üzere çeşitli meslek kollarını da çağrıştıran fotoğraflar bulunuyor. Kelam konusu fotoğraflar ortadan geçen asırlara karşın hala tazeliğini koruyor.
Bölgeyi ziyaret eden bir öbür ziyaretçi Korullus Mecdi de arkadaşlarının tavsiyesi üzerine buraya geldiğini ve beklediğinden daha epeyce cezbedici bulduğunu söylemiş oldu.
Mecdi, “Burası her ne kadar ulaşılması sıkıntı bir yer olsa da bana bakılırsa gelip, görülmesi gereken bir yer. Mezarın duvarındaki fotoğrafların yanı sıra tavanında yer alan eski Mısır lisanında yer alan yazıtlar da ziyaretçilerde merak uyandırıyor. Genel olarak mimari yapısı ve hoşluğuyla ziyaretçilerine görsel şölen sunan tarihi bir yapı.” dedi.
Mısır Turizm Bakanlığının resmi internet sitesinde yer alan bilgilere bakılırsa bölge 12. Firavun hanedanlığına mensup Kral I. Senusret (MÖ 1965-1920) devrinde hayatış olan Amenhotep ve Kral II. Amenhotep ile II. Senusret’in devrinde yaşayan IV. Khnumhotep’in mezarlarına mesken sahipliği yapıyor.
Günümüze kadar ayakta kalmayı başaran antik mezarlığın MÖ 2055-1650 senelerında yapıldığı kestirim ediliyor.
Mezarların tarihi yaklaşık 4 bin yıl öncesine dayanıyor