Sedat Peker’in tezleri daha sonrası Cumhurbaşkanlığı İktisat Siyasetleri Kurulu’ndan istifa eden Korkmaz Karaca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın misyondan aldığı sav edilen danışmanı Serkan Taranoğlu ile ilgili ‘Ne biliyorsa savcılığa söylesin’ dedi.
Cumhuriyet gazetesi müellifi Barış Pehlivan, suç örgütü başkanı Sedat Peker’in tezlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı İktisat Siyasetleri Kurulu’ndan istifa eden Korkmaz Karaca ile görüştü. Karaca, rüşvet tezlerinde ismi geçen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın misyondan aldığı sav edilen danışmanı Serkan Taranoğlu’nun savcılık tarafınca tabire çağrılması gerektiğini söylemiş oldu.
Pehlivan’ın soruları ve Karaca’nın cevapları şöyleki:
Mine Tozlu Sineren, “Korkmaz Karaca gerisinin geleceğini bildiği için istifa etti” dedi. Ne dersiniz?
Arkası her neyse, gelirse gelsin. Ben Mine Hanım’dan bir şey talep etmiş miyim? “Korkmaz Karaca benden şunu talep etti…” diyor mu? Veya “Korkmaz Karaca beni filanca bireye yönlendirdi; bana söylemiş oldu ki ‘Git şununla görüş, senin işini bu görür’” diyebiliyor mu?
Ama birebir Sineren, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun “Mineciğim para vermezsen senin işin hiç bir biçimde olmaz. Hatta Korkmaz Karaca’ya gidersen o senden daha epeyce para ister” söylemiş olduğini de söylemiş oldu…
Ben ne diyeyim? Pekala, bu biçimde istemişsem, “Şu şahıstan şunu istemiş” desin. Açın Serkan Taranoğlu’na sorun…
Serkan Taranoğlu niye bu biçimde bir şey diyor sizce?
Ben ne bileyim kardeşim, bana ne yahu… Ben gereğini yaptım. Karımın ve kızımın fotoğrafının altına ne yazılmış, size göndereyim. Beni bunlar yordu yahu! Türkiye’de öteki husus mu yok benden diğer?
“Serkan Taranoğlu ne biliyorsa savcılığa söylesin”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın misyondan aldığı sav edilen danışmanı Serkan Taranoğlu
O Serkan Taranoğlu ki sizinle fotoğrafını kendi internet sitesine koymuş…
Koyar natürel, cumhurbaşkanı danışmanı, bundan daha doğal ne olabilir? Benim tanıdığım biri… Orada onlarca danışman var, tanırım… Sizin de Cumhuriyet gazetesinde çalışan onlarca beşerle fotoğrafınız olabilir…
Ama Saray’daki bir danışman hakkında şayet önemli paraların döndüğü bir rüşvet savı var ise ve o kişi “Korkmaz Karaca’ya gitmeyin, o sizden daha fazla para ister. Benimle bu işi halledin” diyorsa bu olağan değil…
Tabii ki değil. Ben de diyorum ki savcılık çağırsın Serkan Taranoğlu’nu… Ve bununla ilgili Serkan Taranoğlu ne biliyorsa savcılığa söylesin. O denli değil mi?
“Devlet hesabını sorar”
Siz savcılığa masraf bildiklerinizi anlatır mısınız?
Benim bu mevzularla ilgili bildiğim bir şey yok ki. Bakın, bunlar boş laflar… Serkan Taranoğlu’na soracaksınız. Adam benimle ilgili bunu dediyse ben ona ne diyeyim…
İkincisi, ben SPK’de üye miyim? İmza yetkim var mı? Karar merciinde var mıyım? SPK’de bütün kararlar şura sonucuyla alınır. Yani SPK’deki lider, lider yardımcısı, şura üyelerinin sonucu olmadan hiç bir karar geçmez. Demek ki benim bu kadar gücüm var ve benim söylememle mi SPK’nin kararları çıkıyor!
Serkan Taranoğlu’nun bu biçimde bir gücü mü var sizce?
Bence yok o denli bir gücü. Kimsenin o denli bir gücü olamaz yahu. Serkan Taranoğlu’nun bu işten bir para aldığına da inanmıyorum. aslına bakarsanız kadın “Vermedim” diyor. Mine Hanım gitmeli savcılığa ve demeli ki “Kardeşim şu kişi Korkmaz Karaca’ya bunu vermiş, bu kişi filancaya bunu vermiş”.
O kadar üzülüyorum ki… Çıkıyor yayına saatlerce konuşuyor, Korkmaz Karaca’ya husus geldiğinde ağzını doldura doldura “Hayır, Korkmaz Karaca benden bir şey istemedi” diyemiyor.
Biri çıksın desin ki “Korkmaz Karaca benim işimi SPK’de takip etti, şu kişiyi aradı, bu şahsa telefon etti”. Var mı o denli biri? Mine Hanım desin ki “Ben duydum, A firması için Korkmaz Karaca SPK’den şu bireyle görüştü”. Var mı? Yok. Bakın, fazlaca ağır bedel ödedik; bayanım da ben de… Biz daha fazla bu işlerde bedel ödemek istemiyoruz. Hukuk önünde bir yanlışımız var ise devlet gelir, bugün sormaz lakin yarın hesabını sorar…
Cumhuriyet gazetesi müellifi Barış Pehlivan, suç örgütü başkanı Sedat Peker’in tezlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı İktisat Siyasetleri Kurulu’ndan istifa eden Korkmaz Karaca ile görüştü. Karaca, rüşvet tezlerinde ismi geçen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın misyondan aldığı sav edilen danışmanı Serkan Taranoğlu’nun savcılık tarafınca tabire çağrılması gerektiğini söylemiş oldu.
Pehlivan’ın soruları ve Karaca’nın cevapları şöyleki:
Mine Tozlu Sineren, “Korkmaz Karaca gerisinin geleceğini bildiği için istifa etti” dedi. Ne dersiniz?
Arkası her neyse, gelirse gelsin. Ben Mine Hanım’dan bir şey talep etmiş miyim? “Korkmaz Karaca benden şunu talep etti…” diyor mu? Veya “Korkmaz Karaca beni filanca bireye yönlendirdi; bana söylemiş oldu ki ‘Git şununla görüş, senin işini bu görür’” diyebiliyor mu?
Ama birebir Sineren, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun “Mineciğim para vermezsen senin işin hiç bir biçimde olmaz. Hatta Korkmaz Karaca’ya gidersen o senden daha epeyce para ister” söylemiş olduğini de söylemiş oldu…
Ben ne diyeyim? Pekala, bu biçimde istemişsem, “Şu şahıstan şunu istemiş” desin. Açın Serkan Taranoğlu’na sorun…
Serkan Taranoğlu niye bu biçimde bir şey diyor sizce?
Ben ne bileyim kardeşim, bana ne yahu… Ben gereğini yaptım. Karımın ve kızımın fotoğrafının altına ne yazılmış, size göndereyim. Beni bunlar yordu yahu! Türkiye’de öteki husus mu yok benden diğer?
“Serkan Taranoğlu ne biliyorsa savcılığa söylesin”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın misyondan aldığı sav edilen danışmanı Serkan Taranoğlu
O Serkan Taranoğlu ki sizinle fotoğrafını kendi internet sitesine koymuş…
Koyar natürel, cumhurbaşkanı danışmanı, bundan daha doğal ne olabilir? Benim tanıdığım biri… Orada onlarca danışman var, tanırım… Sizin de Cumhuriyet gazetesinde çalışan onlarca beşerle fotoğrafınız olabilir…
Ama Saray’daki bir danışman hakkında şayet önemli paraların döndüğü bir rüşvet savı var ise ve o kişi “Korkmaz Karaca’ya gitmeyin, o sizden daha fazla para ister. Benimle bu işi halledin” diyorsa bu olağan değil…
Tabii ki değil. Ben de diyorum ki savcılık çağırsın Serkan Taranoğlu’nu… Ve bununla ilgili Serkan Taranoğlu ne biliyorsa savcılığa söylesin. O denli değil mi?
“Devlet hesabını sorar”
Siz savcılığa masraf bildiklerinizi anlatır mısınız?
Benim bu mevzularla ilgili bildiğim bir şey yok ki. Bakın, bunlar boş laflar… Serkan Taranoğlu’na soracaksınız. Adam benimle ilgili bunu dediyse ben ona ne diyeyim…
İkincisi, ben SPK’de üye miyim? İmza yetkim var mı? Karar merciinde var mıyım? SPK’de bütün kararlar şura sonucuyla alınır. Yani SPK’deki lider, lider yardımcısı, şura üyelerinin sonucu olmadan hiç bir karar geçmez. Demek ki benim bu kadar gücüm var ve benim söylememle mi SPK’nin kararları çıkıyor!
Serkan Taranoğlu’nun bu biçimde bir gücü mü var sizce?
Bence yok o denli bir gücü. Kimsenin o denli bir gücü olamaz yahu. Serkan Taranoğlu’nun bu işten bir para aldığına da inanmıyorum. aslına bakarsanız kadın “Vermedim” diyor. Mine Hanım gitmeli savcılığa ve demeli ki “Kardeşim şu kişi Korkmaz Karaca’ya bunu vermiş, bu kişi filancaya bunu vermiş”.
O kadar üzülüyorum ki… Çıkıyor yayına saatlerce konuşuyor, Korkmaz Karaca’ya husus geldiğinde ağzını doldura doldura “Hayır, Korkmaz Karaca benden bir şey istemedi” diyemiyor.
Biri çıksın desin ki “Korkmaz Karaca benim işimi SPK’de takip etti, şu kişiyi aradı, bu şahsa telefon etti”. Var mı o denli biri? Mine Hanım desin ki “Ben duydum, A firması için Korkmaz Karaca SPK’den şu bireyle görüştü”. Var mı? Yok. Bakın, fazlaca ağır bedel ödedik; bayanım da ben de… Biz daha fazla bu işlerde bedel ödemek istemiyoruz. Hukuk önünde bir yanlışımız var ise devlet gelir, bugün sormaz lakin yarın hesabını sorar…