Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü Araştırması sonuçlarını paylaştı. DİSK-AR da TÜİK datalarından yola çıkarak rapor hazırladı.
DİSK-AR’ın TÜİK datalarından yola çıkarak hazırladığı raporda tablo kritik görünüyor
Raporda şu değerlendirmeler yapıldı:
Mevsim tesirinden arındırılmış geniş tarifli işsiz sayısı 8 milyon 356 bin kişi oldu. Pandemi öncesine göre işsiz sayısı 1 milyon 536 bin arttı. TÜİK’e bakılırsa Mart 2019’da yüzde 13,9 olan işsizlik Mart 2022’de yüzde 11,5’e düştü. Fakat geniş tarifli işsizlik yüzde 19,7’den yüzde 22,7’ye yükseldi.
İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı son bir yılda yüzde 36,5 arttı. TÜİK’e bakılırsa yüzde 8,4 azaldı. İki datanın bu kadar farklı seyretmesi hayatın olağan akışına ters. TÜİK’in yıllık işsizlik datalarının salgın devrindeki işten çıkarma yasağı niçiniyle karşılaştırılabilir olmadığını düşünüyoruz.
Mevsim tesirinden arındırılmış dar tarifli işsizlik oranı erkeklerde yüzde 10,3 iken bayanlarda yüzde 13,9’a yükseldi. Geniş tarifli işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 18,8, bayanlarda ise yaklaşık yüzde 30. İstihdam oranı OECD ülkeleri ortalaması yüzde 68 iken bu oran Türkiye’de yüzde 46,5’tir.
DİSK-AR’ın değerlendirmesinde öne çıkan datalar????
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafınca bedellendirilen TÜİK dataları ise işsizlik oranlarındaki toplumsal cinsiyet farkının yüzde 3,6’ya yükseldiği belirtilirken, bayan istihdamında son altı ayda 623 bin kişilik artışın mart ayında bitmiş olduği, istihdam düzeyinin 271 bin azaldığı görüldü.
İşsiz sayısında bundan evvelki aya kıyasla 25 bin artış gerçekleşirken, bu gelişmeler ışığında bayan işsizlik oranının 0,5 yüzde puanlık artışla yüzde 13,9’a yükseldiği görülüyor. Martta erkek istihdamı 212 bin artarken, işsiz sayısı da 129 bin kişi artmış, erkek işsizlik oranı da yüzde 9,9’dan yüzde 10,3’e yükselmiştir. Bayan istihdam oranı bundan evvelki aya kıyasla önemli bir düşüş göstererek yüzde 29,0 ile Ekim 2021 düzeyine gerilemiştir. Bayan istihdam oranı pandemi öncesi düzeyinin 1,4 yüzde puan üzerinde.
İşsizlik, ülkenin en kritik sıkıntılarından biri olmayı sürdürüyor.
Birgün haberine göre, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Balık, yaptığı yazılı açıklamada, TÜİK’in deklare ettiğı işsizlik oranlarına dikkat çekerken, TÜİK’in işsizlik sayılarının geçen aya oranla yüzde 0,4 artarak yüzde 11,5 olarak, geniş tarifli işsizlik oranını ise yüzde 22,7 olarak deklare ettiğını anımsattı ve şunları iletti:
TÜİK’in deklare ettiğı her istatistik üzere işsizlik sayıları da hayal eserinden öbür bir şey değil. İktidarın sayılarla oynama kabiliyeti işsizliği ve enflasyonu gizleyemeyecek. Yurttaşların ömür tecrübeleri TÜİK’in işsizlik ve enflasyonunu sayılarının tam zıddını göstermektedir. İktidar, sayıları ne kadara değiştirirse değiştirsin yaşanan işsizlik ve enflasyon denetim edilemez bir hal almıştır. Ağırlaşan ekonomik kriz süreci, işçiler ve aileleri açısından ağır şartları barındırmakta. İktidarın akla ve bilime uygun bir biçimde üretim, yatırım ve düzgün bir para siyaseti üretmemesindeki ısrarı son bulmadıkça ekonomik krize hiç bir biçimde tahlil üretemeyecek.
DİSK-AR’ın TÜİK datalarından yola çıkarak hazırladığı raporda tablo kritik görünüyor
Raporda şu değerlendirmeler yapıldı:
Mevsim tesirinden arındırılmış geniş tarifli işsiz sayısı 8 milyon 356 bin kişi oldu. Pandemi öncesine göre işsiz sayısı 1 milyon 536 bin arttı. TÜİK’e bakılırsa Mart 2019’da yüzde 13,9 olan işsizlik Mart 2022’de yüzde 11,5’e düştü. Fakat geniş tarifli işsizlik yüzde 19,7’den yüzde 22,7’ye yükseldi.
İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı son bir yılda yüzde 36,5 arttı. TÜİK’e bakılırsa yüzde 8,4 azaldı. İki datanın bu kadar farklı seyretmesi hayatın olağan akışına ters. TÜİK’in yıllık işsizlik datalarının salgın devrindeki işten çıkarma yasağı niçiniyle karşılaştırılabilir olmadığını düşünüyoruz.
Mevsim tesirinden arındırılmış dar tarifli işsizlik oranı erkeklerde yüzde 10,3 iken bayanlarda yüzde 13,9’a yükseldi. Geniş tarifli işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 18,8, bayanlarda ise yaklaşık yüzde 30. İstihdam oranı OECD ülkeleri ortalaması yüzde 68 iken bu oran Türkiye’de yüzde 46,5’tir.
DİSK-AR’ın değerlendirmesinde öne çıkan datalar????
Geniş tarifli işsiz sayısı: 8,4 milyon
Geniş tarifli işsizlik oranı: Yüzde 22,7
Genç işsiz sayısı: 3 milyon 894 bin kişi
Geniş tarifli işsiz sayısı pandemi öncesine göre 1,5 milyon arttı
İŞKUR’a göre işsiz sayısı 972 bin arttı. TÜİK’e bakılırsa 354 bin azaldı.
Geniş tarifli bayan işsizliği yüzde 30’a ulaştı.
İstihdam oranı salgın öncesine nazaran düştü.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafınca bedellendirilen TÜİK dataları ise işsizlik oranlarındaki toplumsal cinsiyet farkının yüzde 3,6’ya yükseldiği belirtilirken, bayan istihdamında son altı ayda 623 bin kişilik artışın mart ayında bitmiş olduği, istihdam düzeyinin 271 bin azaldığı görüldü.
İşsiz sayısında bundan evvelki aya kıyasla 25 bin artış gerçekleşirken, bu gelişmeler ışığında bayan işsizlik oranının 0,5 yüzde puanlık artışla yüzde 13,9’a yükseldiği görülüyor. Martta erkek istihdamı 212 bin artarken, işsiz sayısı da 129 bin kişi artmış, erkek işsizlik oranı da yüzde 9,9’dan yüzde 10,3’e yükselmiştir. Bayan istihdam oranı bundan evvelki aya kıyasla önemli bir düşüş göstererek yüzde 29,0 ile Ekim 2021 düzeyine gerilemiştir. Bayan istihdam oranı pandemi öncesi düzeyinin 1,4 yüzde puan üzerinde.
İşsizlik, ülkenin en kritik sıkıntılarından biri olmayı sürdürüyor.
Birgün haberine göre, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Balık, yaptığı yazılı açıklamada, TÜİK’in deklare ettiğı işsizlik oranlarına dikkat çekerken, TÜİK’in işsizlik sayılarının geçen aya oranla yüzde 0,4 artarak yüzde 11,5 olarak, geniş tarifli işsizlik oranını ise yüzde 22,7 olarak deklare ettiğını anımsattı ve şunları iletti:
TÜİK’in deklare ettiğı her istatistik üzere işsizlik sayıları da hayal eserinden öbür bir şey değil. İktidarın sayılarla oynama kabiliyeti işsizliği ve enflasyonu gizleyemeyecek. Yurttaşların ömür tecrübeleri TÜİK’in işsizlik ve enflasyonunu sayılarının tam zıddını göstermektedir. İktidar, sayıları ne kadara değiştirirse değiştirsin yaşanan işsizlik ve enflasyon denetim edilemez bir hal almıştır. Ağırlaşan ekonomik kriz süreci, işçiler ve aileleri açısından ağır şartları barındırmakta. İktidarın akla ve bilime uygun bir biçimde üretim, yatırım ve düzgün bir para siyaseti üretmemesindeki ısrarı son bulmadıkça ekonomik krize hiç bir biçimde tahlil üretemeyecek.