Geçtiğimiz dönem Konyaspor’u Üstün Lig’de 3. sıraya taşıyan ve bu dönemde da başarılı performansını sürdüren teknik yönetici İlhan Palut, gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Ajansspor’da yer alan habere nazaran Ulusal Kadro’ya hazır olduğu iletisini veren başarılı teknik adam birfazlaca husus hakkında demeçler verirken, Harika Lig devinin deneyimli teknik yöneticisine övgüler yağdırdı. beraberinde futbolculuk mesleğini noktalayan Arda Turan’ın açıklamalarına karşılık verdi.
İşte ilhan Palut’un açıklamalarından ön plana çıkanlar…
TRABZONSPOR MAÇI
“Geçen dönem o maçı oynadığımız haftalarda Trabzonspor ’u yakından takip eden tek ekip bizdik. Oyuncularımızın üzerine ekstra bir baskı uygulamamıştık. “Oyunumuz ne ise, onu oynayalım” dedik, âlâ hatırlıyorum. Maçın birinci 15 dakikası Trabzonspor epeyce âlâ bir oyun sergiledi ancak genelde başa baş bir oyun oldu. Bugün hâlâ o 2. gol gözümün önünden gitmez. Nwakaeme’nin kişisel kuvvetli kalışları, efektifliği ikinci golü yememize sebep olmuştu. Tahminen bu maçı geri çevirebilseydik, her şey daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum.”
VADUZ’A ELENMEMİZDE TABAN TESİRLİ OLDU
“Vaduz maçında olağan ki yer ve şartlar bizi etkiledi. Vaduz maçı şayet daha uygun kurallarda oynansaydı sonuç daha farklı olabilirdi. Evet, bu bir mazeret değil, biz ne olursa olsun Vaduz’u geçmeliydik. İkisi de 5-6 farkla kazanabileceğimiz maçlardı fakat kimi faktörler bizim için badire oldu. Bugün Avrupa’daki kümeleri ve olası rakiplerimizi gördüğümüzde “Bu kümelerde fark yaratabilirdik” diyorum. İnşallah tekrar nasip olur ve daha sağlam biçimde adım atarız.”
MİLLİ KADRO’YA ‘HAZIRIM’ MESAJI
“Kendimi en güç nazaranvlere bile hazır hissediyorum. Antrenörlük geçmişime bakıldığında yapılmamış bir bakılırsav olmadığını nazaranceksiniz. Her türlü alanda misyon aldım. Şu an Konyaspor’dayım ve epey memnunum. Zira her şey yolunda gidiyor. Gerek takımımızla, gerek idaremizle, gerek kentle uyumlu gidiyoruz. Burayı katiyen bir basamak olarak görmüyoruz, hiç bir grubu da bakılırsameyiz. Şu an tek maksadımız elimizdeki takımdan en güzel randımanı alarak muvaffakiyet yakalamak. Şahsım ismine da Türk Ulusal Grup dahil, en güç bakılırsavlere hazır olduğumu düşünüyorum.”
“BU HUSUSTA MÜTEVAZI OLAMAYACAĞIM”
“Süper Lig’de yeni kuşak teknik yöneticilerin girişinin en net örneği İlhan Palut-Göztepe beraberliğidir. Bu mevzuda mütevazı olamayacağım. Bu durum, bahsi geçen “Yeni jenerasyon çalıştırıcılık” önünü açtı diyebiliriz. Biz futbola teknik yöneticilikle başlamadık. Fatih Terim’leri, Şenol Güneş’leri, Ersun Yanal’ları izleyerek yetiştik. “Onlar gitsin, biz gelelim” diye bir şey demiyoruz katiyen. Bizim hâlâ onları örnek aldığımız yerler olabiliyor. 10 sene daha sonra Allah nasip ederse, bizim yerimize de genç antrenörler gelecektir tahminen. Şayet yetenekleri var ise, bizler kadar beklemesinler, daha erken talih verilsin onlara.”
EN BEĞENDİĞİ TEKNİK YÖNETİCİ GUARDİOLA
Ülkemizdeki teknik yöneticilerin çeşitli özellikleri var. Bizler de bu istikametlerden etkilenebiliyoruz. örneğin Şenol Güneş, çalıştığı oyunculara kıymet katabilen bir teknik yönetici. Fatih Terim, bir camiayı yönetebilecek karizmaya sahip bir teknik yönetici. Dünya futboluna gelecek olursak, Pep Guardiola’nın özgüvenli futbolunu beğeniyorum. Ben bu biçimde söyleyince grubuma Manchester City futbolu oynatmaya çalışıyorum üzere algılanıyor. bu biçimde bir şey yok, ben maç maç, şayet benim başımdaki sisteme benzeyen bir sistemde maç görürsem, oyuncularıma bunu örnek gösteriyorum. Ligimizde geriden oyun kurarak oynamanın en başarılı örneği bence Başakşehir ve Konyaspor.
TECRÜBELİ TEKNİK YÖNETİCİYE ÖVGÜLER
“Jorge Jesus ne istediğini ve ne yaptığını son derece uygun biliyor. Son derece konsantre. Bu kadar muvaffakiyet elde etmesine karşın bir yenisi için daima azmediyor. Hem ligde birebir vakitte Avrupa’da âlâ bir performansa sahip şu an. Bizimle oynadıkları maça gelirsek; biz kendi oyunumuzu oynamaya çalıştık ve Fenerbahçe ’ye durum vermedik.”
“ANTRENÖRLERİMİZ AVRUPA’DA MİSYON ALABİLİR”
“Evet, futbolcularımız Avrupa’nın değerli kulüplerinde forma giyiyor. Teknik yöneticilerimizin de benzeri bir durum yaşayabilmesi için ligimizin kalitesinin epey daha artması lazım. örneğin şu an Makedonya Ligi’nin başarılı teknik yöneticisi bizim pek ilgimizi çekmiyor. Tıpkı biçimde Türkiye Ligi’nin de Avrupa’da bir daha bedel kazanması gerekiyor. Bunun için de muvaffakiyet koşul diye düşünüyorum. bu biçimdece Türk antrenörlerimiz de Avrupa’da misyon alabilir. Kimin birinci gideceği değerli değil, Çağdaş Atan gitsin, İlhan Palut gitsin, Ömer Erdoğan gitsin… Birileri gitsin. Bu yolu açalım kâfi ki.”
“TOTEMİM YOK”
“Belirli bir totemim yok. Zira bir totem yapmaya başlarsam kendimi ruhsal manada olumsuz etkileyebilirim bir süre daha sonra. aslına bakarsan her totemin bir gün sonu geliyor. Onun yerine dua ediyorum, inşallah hoş bir maç çıkarırız diye.”
“KEVİN DE BRUYNE İLE ÇALIŞMAK İSTERDİM”
“Eğer elimde bir imkân olsaydı Kevin de Bruyne ile çalışmak isterdim. Oyun aklı, fazlaca taraflılığı, oyun görüşü ve uygulama hüneri beni inanılmaz etkiliyor. Natürel bu mevkisel olarak değişir. Stoperde de Van Dijk ile hamlede da Mbappe ile çalışmak isterdim.”
YABANCI KURALI HAKKINDA
“Şu an mevcut bir kural var ve biz buna konsantreyiz. Biz biroldukça maçta 4-5 Türk oyuncuyla oynuyoruz. Ben 7+4’ten 8+3’e dönülmesine de olumlu bakıyorum. Sonuçta yabancısı da yerlisi de 25-26 oyuncunun hepsi tıpkı idmanı yapıyor, hepsinin gayesi ortak. Ben bu sınırlamaları hakikat bulmuyorum. Zira oyuncu değişiklikleri konusunda bizi de zorluyor. Uygun oynayan oyuncuları çıkarmak zorunda kalabiliyoruz. Yeri gelir 5 Türk oyuncuyla oynarım, yeri gelir 2 Türk oyuncuyla oynarım. Bu yüzden sınırlamalar olmamalı, esnek olunmalı diye düşünüyorum.”
ABDÜLKERİM BARDAKCI AÇIKLAMASI
“Biz Abdülkerim Bardakcı’dan inanılmaz derecede randıman aldık. Evet, Türk Ulusal Takım’ı ve İstanbul gruplarını son derece hak etti. Abdülkerim, Galatasaray ‘da olduğu için A Ulusal Kadro’ya daha fazla çağrılacaktır. Galatasaray’da bir geçiş periyodu yaşadığını bakılırsabiliyorum ki bu epeyce olağan. Büyük bir camiadasın ve kendini kabul ettirmen gerekiyor. Bu da onda periyot dönem performans düşüklükleri ve gerginlikler yaşatabilir. bir daha de Abdülkerim vakit içinde Galatasaray’ın değişmez isimlerinden birisi olacaktır diye düşünüyorum. Tıpkı biçimde Ulusal Takım’da da o denli olacaktır.”
“ARDA TURAN’A KATILMIYORUM”
“Geriden oyun kurma taktiğinin ligimizdeki en çarpıcı örneği bence Başakşehir ve Konyaspor. Ben bu taktiğin risklerine karşın, epeyce yeniden ve idmanla başarılabileceğine inanıyorum. Arda Turan’ın yaptığı açıklamaya katılmıyorum. Türkiye koşullarına uygun değil diyemeyiz, ancak her ekip da yapamayabilir.”
Ajansspor’da yer alan habere nazaran Ulusal Kadro’ya hazır olduğu iletisini veren başarılı teknik adam birfazlaca husus hakkında demeçler verirken, Harika Lig devinin deneyimli teknik yöneticisine övgüler yağdırdı. beraberinde futbolculuk mesleğini noktalayan Arda Turan’ın açıklamalarına karşılık verdi.
İşte ilhan Palut’un açıklamalarından ön plana çıkanlar…
TRABZONSPOR MAÇI
“Geçen dönem o maçı oynadığımız haftalarda Trabzonspor ’u yakından takip eden tek ekip bizdik. Oyuncularımızın üzerine ekstra bir baskı uygulamamıştık. “Oyunumuz ne ise, onu oynayalım” dedik, âlâ hatırlıyorum. Maçın birinci 15 dakikası Trabzonspor epeyce âlâ bir oyun sergiledi ancak genelde başa baş bir oyun oldu. Bugün hâlâ o 2. gol gözümün önünden gitmez. Nwakaeme’nin kişisel kuvvetli kalışları, efektifliği ikinci golü yememize sebep olmuştu. Tahminen bu maçı geri çevirebilseydik, her şey daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum.”
VADUZ’A ELENMEMİZDE TABAN TESİRLİ OLDU
“Vaduz maçında olağan ki yer ve şartlar bizi etkiledi. Vaduz maçı şayet daha uygun kurallarda oynansaydı sonuç daha farklı olabilirdi. Evet, bu bir mazeret değil, biz ne olursa olsun Vaduz’u geçmeliydik. İkisi de 5-6 farkla kazanabileceğimiz maçlardı fakat kimi faktörler bizim için badire oldu. Bugün Avrupa’daki kümeleri ve olası rakiplerimizi gördüğümüzde “Bu kümelerde fark yaratabilirdik” diyorum. İnşallah tekrar nasip olur ve daha sağlam biçimde adım atarız.”
MİLLİ KADRO’YA ‘HAZIRIM’ MESAJI
“Kendimi en güç nazaranvlere bile hazır hissediyorum. Antrenörlük geçmişime bakıldığında yapılmamış bir bakılırsav olmadığını nazaranceksiniz. Her türlü alanda misyon aldım. Şu an Konyaspor’dayım ve epey memnunum. Zira her şey yolunda gidiyor. Gerek takımımızla, gerek idaremizle, gerek kentle uyumlu gidiyoruz. Burayı katiyen bir basamak olarak görmüyoruz, hiç bir grubu da bakılırsameyiz. Şu an tek maksadımız elimizdeki takımdan en güzel randımanı alarak muvaffakiyet yakalamak. Şahsım ismine da Türk Ulusal Grup dahil, en güç bakılırsavlere hazır olduğumu düşünüyorum.”
“BU HUSUSTA MÜTEVAZI OLAMAYACAĞIM”
“Süper Lig’de yeni kuşak teknik yöneticilerin girişinin en net örneği İlhan Palut-Göztepe beraberliğidir. Bu mevzuda mütevazı olamayacağım. Bu durum, bahsi geçen “Yeni jenerasyon çalıştırıcılık” önünü açtı diyebiliriz. Biz futbola teknik yöneticilikle başlamadık. Fatih Terim’leri, Şenol Güneş’leri, Ersun Yanal’ları izleyerek yetiştik. “Onlar gitsin, biz gelelim” diye bir şey demiyoruz katiyen. Bizim hâlâ onları örnek aldığımız yerler olabiliyor. 10 sene daha sonra Allah nasip ederse, bizim yerimize de genç antrenörler gelecektir tahminen. Şayet yetenekleri var ise, bizler kadar beklemesinler, daha erken talih verilsin onlara.”
EN BEĞENDİĞİ TEKNİK YÖNETİCİ GUARDİOLA
Ülkemizdeki teknik yöneticilerin çeşitli özellikleri var. Bizler de bu istikametlerden etkilenebiliyoruz. örneğin Şenol Güneş, çalıştığı oyunculara kıymet katabilen bir teknik yönetici. Fatih Terim, bir camiayı yönetebilecek karizmaya sahip bir teknik yönetici. Dünya futboluna gelecek olursak, Pep Guardiola’nın özgüvenli futbolunu beğeniyorum. Ben bu biçimde söyleyince grubuma Manchester City futbolu oynatmaya çalışıyorum üzere algılanıyor. bu biçimde bir şey yok, ben maç maç, şayet benim başımdaki sisteme benzeyen bir sistemde maç görürsem, oyuncularıma bunu örnek gösteriyorum. Ligimizde geriden oyun kurarak oynamanın en başarılı örneği bence Başakşehir ve Konyaspor.
TECRÜBELİ TEKNİK YÖNETİCİYE ÖVGÜLER
“Jorge Jesus ne istediğini ve ne yaptığını son derece uygun biliyor. Son derece konsantre. Bu kadar muvaffakiyet elde etmesine karşın bir yenisi için daima azmediyor. Hem ligde birebir vakitte Avrupa’da âlâ bir performansa sahip şu an. Bizimle oynadıkları maça gelirsek; biz kendi oyunumuzu oynamaya çalıştık ve Fenerbahçe ’ye durum vermedik.”
“ANTRENÖRLERİMİZ AVRUPA’DA MİSYON ALABİLİR”
“Evet, futbolcularımız Avrupa’nın değerli kulüplerinde forma giyiyor. Teknik yöneticilerimizin de benzeri bir durum yaşayabilmesi için ligimizin kalitesinin epey daha artması lazım. örneğin şu an Makedonya Ligi’nin başarılı teknik yöneticisi bizim pek ilgimizi çekmiyor. Tıpkı biçimde Türkiye Ligi’nin de Avrupa’da bir daha bedel kazanması gerekiyor. Bunun için de muvaffakiyet koşul diye düşünüyorum. bu biçimdece Türk antrenörlerimiz de Avrupa’da misyon alabilir. Kimin birinci gideceği değerli değil, Çağdaş Atan gitsin, İlhan Palut gitsin, Ömer Erdoğan gitsin… Birileri gitsin. Bu yolu açalım kâfi ki.”
“TOTEMİM YOK”
“Belirli bir totemim yok. Zira bir totem yapmaya başlarsam kendimi ruhsal manada olumsuz etkileyebilirim bir süre daha sonra. aslına bakarsan her totemin bir gün sonu geliyor. Onun yerine dua ediyorum, inşallah hoş bir maç çıkarırız diye.”
“KEVİN DE BRUYNE İLE ÇALIŞMAK İSTERDİM”
“Eğer elimde bir imkân olsaydı Kevin de Bruyne ile çalışmak isterdim. Oyun aklı, fazlaca taraflılığı, oyun görüşü ve uygulama hüneri beni inanılmaz etkiliyor. Natürel bu mevkisel olarak değişir. Stoperde de Van Dijk ile hamlede da Mbappe ile çalışmak isterdim.”
YABANCI KURALI HAKKINDA
“Şu an mevcut bir kural var ve biz buna konsantreyiz. Biz biroldukça maçta 4-5 Türk oyuncuyla oynuyoruz. Ben 7+4’ten 8+3’e dönülmesine de olumlu bakıyorum. Sonuçta yabancısı da yerlisi de 25-26 oyuncunun hepsi tıpkı idmanı yapıyor, hepsinin gayesi ortak. Ben bu sınırlamaları hakikat bulmuyorum. Zira oyuncu değişiklikleri konusunda bizi de zorluyor. Uygun oynayan oyuncuları çıkarmak zorunda kalabiliyoruz. Yeri gelir 5 Türk oyuncuyla oynarım, yeri gelir 2 Türk oyuncuyla oynarım. Bu yüzden sınırlamalar olmamalı, esnek olunmalı diye düşünüyorum.”
ABDÜLKERİM BARDAKCI AÇIKLAMASI
“Biz Abdülkerim Bardakcı’dan inanılmaz derecede randıman aldık. Evet, Türk Ulusal Takım’ı ve İstanbul gruplarını son derece hak etti. Abdülkerim, Galatasaray ‘da olduğu için A Ulusal Kadro’ya daha fazla çağrılacaktır. Galatasaray’da bir geçiş periyodu yaşadığını bakılırsabiliyorum ki bu epeyce olağan. Büyük bir camiadasın ve kendini kabul ettirmen gerekiyor. Bu da onda periyot dönem performans düşüklükleri ve gerginlikler yaşatabilir. bir daha de Abdülkerim vakit içinde Galatasaray’ın değişmez isimlerinden birisi olacaktır diye düşünüyorum. Tıpkı biçimde Ulusal Takım’da da o denli olacaktır.”
“ARDA TURAN’A KATILMIYORUM”
“Geriden oyun kurma taktiğinin ligimizdeki en çarpıcı örneği bence Başakşehir ve Konyaspor. Ben bu taktiğin risklerine karşın, epeyce yeniden ve idmanla başarılabileceğine inanıyorum. Arda Turan’ın yaptığı açıklamaya katılmıyorum. Türkiye koşullarına uygun değil diyemeyiz, ancak her ekip da yapamayabilir.”