İdlib’de bilgi çalışması yürüten Suriye Acil Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallaj, yaptığı açıklamada, 590’dan fazla kampta su sorunu yaşandığını söylemiş oldu.
Yardım çalışmaları yürüten insani yardım kuruluşlarının su sorununu gidermeleri için daha hayli çaba etmeleri gerektiğini tabir eden Hallaj, “Bölgede 800 binden çok sivil, birfazlaca temel muhtaçlık gerecinin yanında yaz aylarında su kıtlığı sorunu yaşıyor” dedi.
“Vücutta su kaybı biroldukça hastalığa niye olur”
İdlib’deki Rahme Hastanesi’nde nazaranv yapan dahiliye tabibi Serhan Esved de insanın bedenindeki su kaybının, birtakım organlarda sıkıntılara, ağız kuruluğuna, ter ve gözyaşı üretmemesine niye olduğunu söylemiş oldu.
İnsan bedeni için suyun vazgeçilmez olduğunu söz eden Esved, “Su beden ısısını düzenler. Bedendeki kanın yüzde 83’ünü oluşturur. Teneffüs için oksijeni nemlendirir” dedi.
Bedende su kaybının biroldukça hastalığa yol açtığını belirten Esved, “Su kaybı beden ısısının yükselmesine, kalbin süratli atmasına, tansiyonu düşürmesine, baş ağrısına, kan kaybına ve zihinde bulanıklık oluşmasına, cilt kuruluğuna ve farklı cilt hastalıklarına niye olur” tabirlerini kullandı.
“5 aydır su tedarikinde sorun yaşıyoruz”
Esed rejim güçlerince zorla yerinden edilen Halit Muhammed de 5 aydır su tedarikinde sorun yaşadıklarını ve epey sayıda insani yardım kuruluşuna müracaatta bulunduklarını lakin bir sonuç almadıklarını söylemiş oldu.
Kamp sakinlerinin, içme suyunu, çiftçilerin bahçelerini suladıkları pak olmayan sudan tedarik ettiğini aktaran Muhammed, “Burada beşerler fakir. Su satın alacak paraları yok. Tanker sahipleri, fahiş fiyata su satıyor” dedi.
Bir varil su için 20 lira ödediklerini belirten Muhammed, “İşçilerin günlüğü 20 lira, kazandığımız parayla yemek mi yiyelim? İlaç mı alalım?” biçiminde konuştu.
İnsani yardım kuruluşlarına davette bulunun Muhammed, “İçecek ve yıkanacak suyumuz yok. Temizlenmesek hastalık kapıyoruz. Beşerler su içmezse böbrek hastası oluyor” sözlerini kullandı.
Su yokluğundan muzdarip olan Halit Hüseyin de 5 aydır su temin etme sorunu yaşadıklarını söylemiş oldu.
Hüseyin, “Günlük 20 liraya çalışıyorum. kimi vakit iş bulamıyorum. Kazandığımız paraya yemek mi alalım? Su mu alalım?” dedi.
Tanker sahiplerinin, suyu epeyce değerliye sattıklarını söz eden Hüseyin, “Burada havalar hayli sıcak. Yıkanacak suyumuz yok. Su kıymetli muhtaçlık. Su şayet olmazsa hayat olmaz” diye konuştu.
İdlib’in kuzeyindeki Zerdene köyündeki derme çatma bir çadıra yerleşen Abdülkerim Arif de su kıtlığı niçiniyle çocuklarının hastalık kapmasından kaygı duyduğunu belirtti.
Arif, “Çocuklarımızın yüzünde yaralar çıkmaya başladı. Bu da su eksikliğin kaynaklanıyor. Yardım derneklerinin ve yetkililerin kamp sakinlerine yardım etmelerini bekliyoruz” dedi.
Yardım çalışmaları yürüten insani yardım kuruluşlarının su sorununu gidermeleri için daha hayli çaba etmeleri gerektiğini tabir eden Hallaj, “Bölgede 800 binden çok sivil, birfazlaca temel muhtaçlık gerecinin yanında yaz aylarında su kıtlığı sorunu yaşıyor” dedi.
“Vücutta su kaybı biroldukça hastalığa niye olur”
İdlib’deki Rahme Hastanesi’nde nazaranv yapan dahiliye tabibi Serhan Esved de insanın bedenindeki su kaybının, birtakım organlarda sıkıntılara, ağız kuruluğuna, ter ve gözyaşı üretmemesine niye olduğunu söylemiş oldu.
İnsan bedeni için suyun vazgeçilmez olduğunu söz eden Esved, “Su beden ısısını düzenler. Bedendeki kanın yüzde 83’ünü oluşturur. Teneffüs için oksijeni nemlendirir” dedi.
Bedende su kaybının biroldukça hastalığa yol açtığını belirten Esved, “Su kaybı beden ısısının yükselmesine, kalbin süratli atmasına, tansiyonu düşürmesine, baş ağrısına, kan kaybına ve zihinde bulanıklık oluşmasına, cilt kuruluğuna ve farklı cilt hastalıklarına niye olur” tabirlerini kullandı.
“5 aydır su tedarikinde sorun yaşıyoruz”
Esed rejim güçlerince zorla yerinden edilen Halit Muhammed de 5 aydır su tedarikinde sorun yaşadıklarını ve epey sayıda insani yardım kuruluşuna müracaatta bulunduklarını lakin bir sonuç almadıklarını söylemiş oldu.
Kamp sakinlerinin, içme suyunu, çiftçilerin bahçelerini suladıkları pak olmayan sudan tedarik ettiğini aktaran Muhammed, “Burada beşerler fakir. Su satın alacak paraları yok. Tanker sahipleri, fahiş fiyata su satıyor” dedi.
Bir varil su için 20 lira ödediklerini belirten Muhammed, “İşçilerin günlüğü 20 lira, kazandığımız parayla yemek mi yiyelim? İlaç mı alalım?” biçiminde konuştu.
İnsani yardım kuruluşlarına davette bulunun Muhammed, “İçecek ve yıkanacak suyumuz yok. Temizlenmesek hastalık kapıyoruz. Beşerler su içmezse böbrek hastası oluyor” sözlerini kullandı.
Su yokluğundan muzdarip olan Halit Hüseyin de 5 aydır su temin etme sorunu yaşadıklarını söylemiş oldu.
Hüseyin, “Günlük 20 liraya çalışıyorum. kimi vakit iş bulamıyorum. Kazandığımız paraya yemek mi alalım? Su mu alalım?” dedi.
Tanker sahiplerinin, suyu epeyce değerliye sattıklarını söz eden Hüseyin, “Burada havalar hayli sıcak. Yıkanacak suyumuz yok. Su kıymetli muhtaçlık. Su şayet olmazsa hayat olmaz” diye konuştu.
İdlib’in kuzeyindeki Zerdene köyündeki derme çatma bir çadıra yerleşen Abdülkerim Arif de su kıtlığı niçiniyle çocuklarının hastalık kapmasından kaygı duyduğunu belirtti.
Arif, “Çocuklarımızın yüzünde yaralar çıkmaya başladı. Bu da su eksikliğin kaynaklanıyor. Yardım derneklerinin ve yetkililerin kamp sakinlerine yardım etmelerini bekliyoruz” dedi.