Bugün özel bir gün olması sebebiyle sevinç dolu olsam da bir ölçü da duygusalım. O yüzden bahsedeceğim konuya teşebbüs ulusal hislerle olacak. Evet; bugünün mimarı Ceddimizi, ulusumuzu, egemenliğimizi, vatanımızı, çocuklarımızı, bu özel günün kutlanmasına -tarihte aldığı rollerle- vesile olan kaç kahramanı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kendisini, hepsini fazlaca seviyoruz. Bu manalı tarihi -her seferinde yaşanan tüm acıları ve verilen tüm çabayı minnetle anarak- bağımsız ve cumhuriyetine sahip çıkan bir ülke olarak coşkuyla kutlayabiliyor olmayı hayli oldukca seviyoruz. Ve bu coşkunun daim olmasını diliyoruz.
İşte bu sürdürülebilirlik noktasında Atatürk’ün prensip, inkılap ve önermelerine bağlı kalmanın kıymeti de bir daha kendisini hatırlatıyor. Araştıran, sorgulayan, ahlaklı, demokratik, akılcı, ileri görüşlü ve aydınlık bir toplum olmanın anahtarlarından biri de OKUMAK!
OKUMAK lakin bilhassa KİTAP okumak
Fotoğraf: Rahul Shah
Bugün artık bilgi çağında, gelişim ve ilerlemenin en kıymetli aktörü olarak “okumak” yadsınamaz bir gereklilik. Bir kitabın; insanın ve hatta toplumların üstündeki tesirini, yarattığı dönüşümleri, büyüsünü, gücünü anlatmak istesem de anlatamam. Öylesi tesirlidir; çoğunlukla bin nasihatten çok, yerine bakılırsa bir tokat, kimi vakit de bir ilaç kadar. birtakım bazı da aşk kadar sarsıcı… Bazılarımız için hayatın doğal reflekslerindendir kitap okumak. İşte ben de o şanslıların gün be gün çoğalmasını temenni ediyorum bu 23 Nisan’da; 27 yıldır tüm dünyada, değişik bir biçimde tıpkı gün ve yılda ölen Cervantes ve Shakespeare üzere iki büyük ustanın anısından esinlenerek kutlanan KİTAPLARın gününde.
Buradan itibaren sizlere bahsetmek istediğim mevzuya giriş yapmış bulunuyorum. Bugünkü sevincimin bir kısmı da Grand View Research’ün hususa dair yayımladığı, online PR servisi B2Press’in de derlediği datalara göre, global kitap pazarının süratle büyüyor olmasından kaynaklanıyor. 2020’de 132,1 milyar dolara ulaşan global kitap bölümü, 2021’de 138,4 milyarı görmüş. Dalın her yıl %2,4’lük bileşik büyüme ortalamasıyla 2028’e kadar 160 milyar doları zorlaması bekleniyormuş. Bunun da niçini Pandemi imiş!
Pandeminin kitap okuma alışkanlıklarında yarattığı değişim!
Evet, hakikat okudunuz. Dünyada her 3 şahıstan biri (%35) pandemi sebebiyle daha fazla okumaya başlamış. Bir virüs nelere kadir…???? Hatta rapora nazaran Koronavirüs’ün ortaya çıktığı Asya, pandemide en çok kitap okuyanlara da mesken sahipliği yapıyor. En hayli kitap okuyan ülkelerin birinci sıralarında bulunan Hindistan, Tayland ve Çin’in, doruktaki yerini 2021’de de koruduğu görülüyor. Avrupa sıralamasında ise Finlandiya birinci sırayı alırken, onu Polonya ve Estonya izliyor. ABD’nin 2021’de bundan evvelki yıla kıyasla %25 daha fazla okuduğu tespit edilirken, Avrupa’dakilerin ise günde en az bir saatini kitap okumaya ayırdığı belirtiliyor.
Pekala Türkiye’de durum ne?
Birkaç sene öncesinin araştırmalarına göre Türkiye kitap okuma alışkanlığında dünyada 86.sıradaolsa da (!), ülkemizde her 100 şahıstan yalnızca 4’ü kitap okuyor dense de (!) kitap okumanın memleketlimin gereksinim listesinde (güya) 235. sırada yer aldığı sav edilse de (!) ben şahsen bu %35’lik gelişmeden ülkemiz beşerinin da nasiplendiğini düşünmek istiyorum. Doğal ortamızda kalsın lakin, istatistiksel olarak başımı kurcalayan problem de; o “her 3 şahıstan biri” evvelki araştırmalarda hali hazırda kitap okuyan her 3 bireyden birine denk geliyorsa, yani aslına bakarsanız okuyan daha da hayli okumaya başlamışsa, okuyan toplum olma yolunda ilerlediğimiz söylenemez olağan olarak.
bir daha de bardağın dolu tarafınca bakıp, pandeminin bizim ülkemizde de okuma alışkanlığına olumlu katkısı olduğuna inanıyorum, en azından müşahedelerim bu doğrultuda. Her ne kadar Şubat 2022’de bir orta bilgilendirme yapan Yay-Bir’e göre geçen yıl Şubat ayında 26 milyon civarındaki kitap üretimi bu Şubatta 24 milyon 202 bin 341 adet gerçekleşerek %9 oranında düşse de artan sesli kitap, e-kitap, askıda kitap ve bağışlar üzere farklı yollardan okuma katsayımızın artmış olması mümkün!
Türkiye’de her bahsin dünya ile eşzamanlı gitmediğini biliyoruz esasen. 2021’de dünya çapında yaklaşık 1,5 milyon yeni kitap yayınlanıp basılı kitaplara ilgi artarken, e-kitap satışları %8 azalmış örneğin. Bizde ise dövizin dev dalgalarının yayıncılık bölümünü ne kadar zorladığını ve bu niçinle e-kitap, baskı dışı ya da alternatif baskı tahlillerinin gündeme alındığını/alınacağını biliyoruz. Nasıl mı? Bakınız: Bookinton ????
Türkiye’nin yesyeni kitap platformu: Bookinton
örneğin “2022’de ne okuyacağız, nasıl okuyacağız?” diye merak ediyorsanız hatta nitelikli kitap referansları okumak, sevdiğiniz muharrirleri tanımak, kitaplar hakkında kimsenin değinmediği hususları öğrenmek, yayıncılık dalında çalışıp da gündemi takip etmek ya da bir okur olarak özgürce sesinizi duyurmak istiyorsanız size Bookinton’dan bahsetmek istiyorum. Hazır Dünya Kitap Günü’nü kutluyorken, benim de editörlerinden biri olduğum, bu kitap ve okuma aşkıyla beden bulmuş siteden bahsetmemem mümkün değildi.
Medya kuruluşlarına 25 yıl boyunca editör olarak hizmet vermiş, 10 yıldır da bağımsız kitap editörlüğü yapan Sevgili Mürsel Çavuş’un fikir anneliği ve teşebbüsleri ile doğan Bookinton, çabucak hemen 3 aylık bulunmasına karşın fevkalade dikkat çekmiş durumda. Art planda büyük bir iştahla daima okuyan, araştıran ve yazan canavar bir editoryal takım var ne de olsa, her gün yeni kitap incelemeleri, evrak bahisleri, röportajlar, epey satanlar, yeni çıkanlar, yayınevi mutfağı üzere bir epeyce mevzuda adeta bir kültür fabrikası üzere çalışıyorlar. Kitapların oluşum sürecinden okura uzanan seyahatine kadar her bahse mercek tutan platform, nitelikli okumalar yapmak isteyen okurlar kadar, yayıncılık bölümünün tüm paydaşları için kesimin nabzını tutan bir haber sitesi niteliğinde.
Bookinton grubunu kitap kokusu haricinde motive eden şeyse; Türkiye’de okuma kültürü ve alışkanlıkları gelişirse ülkemizin daha müreffeh, daha da yaşanılır bir ülke olacağına duyduğu inanç ????
Son not 1:
Fotoğraf: Zichuan Han
Üstteki küresel araştırmanın bir öbür bacağı da okuma alışkanlıkları üzerine olmuş. 2020-2021 dataları Z neslinin salgın sırasında kitap okuma sıklığını öteki jenerasyonlara göre artırdığına dikkat çekse de milenyum yani Y neslinin her vakit daha fazla okuduğunu gösteriyor. Artık gözleri eskisi üzere düzgün bakılırsameyen X jenerasyonunu Y’lerin sollamış olması olağan. Burada da imdada sesli kitaplar yetişiyor. Yaşasın sesli kitaplar!
Z jenerasyonu okuduğu kitapları ekseriyetle toplumsal medya aracılığıyla seçerken, X jenerasyonu “en çok satanlar listeleri”ni takip etmeyi tercih ediyor. Nesillerin genel ortalamasında %61’i kurgu olmayan kitapları okumayı seçerken, kurgu kitaplarda ise en çok romantizm, bilimkurgu ve ilham verici temalar öne çıkıyor.
Dünya Kitap Gününüz Kutlu Olsun ????
Kaynakça
Instagram
Web
Linkedln
İşte bu sürdürülebilirlik noktasında Atatürk’ün prensip, inkılap ve önermelerine bağlı kalmanın kıymeti de bir daha kendisini hatırlatıyor. Araştıran, sorgulayan, ahlaklı, demokratik, akılcı, ileri görüşlü ve aydınlık bir toplum olmanın anahtarlarından biri de OKUMAK!
OKUMAK lakin bilhassa KİTAP okumak
Fotoğraf: Rahul Shah
Bugün artık bilgi çağında, gelişim ve ilerlemenin en kıymetli aktörü olarak “okumak” yadsınamaz bir gereklilik. Bir kitabın; insanın ve hatta toplumların üstündeki tesirini, yarattığı dönüşümleri, büyüsünü, gücünü anlatmak istesem de anlatamam. Öylesi tesirlidir; çoğunlukla bin nasihatten çok, yerine bakılırsa bir tokat, kimi vakit de bir ilaç kadar. birtakım bazı da aşk kadar sarsıcı… Bazılarımız için hayatın doğal reflekslerindendir kitap okumak. İşte ben de o şanslıların gün be gün çoğalmasını temenni ediyorum bu 23 Nisan’da; 27 yıldır tüm dünyada, değişik bir biçimde tıpkı gün ve yılda ölen Cervantes ve Shakespeare üzere iki büyük ustanın anısından esinlenerek kutlanan KİTAPLARın gününde.
Buradan itibaren sizlere bahsetmek istediğim mevzuya giriş yapmış bulunuyorum. Bugünkü sevincimin bir kısmı da Grand View Research’ün hususa dair yayımladığı, online PR servisi B2Press’in de derlediği datalara göre, global kitap pazarının süratle büyüyor olmasından kaynaklanıyor. 2020’de 132,1 milyar dolara ulaşan global kitap bölümü, 2021’de 138,4 milyarı görmüş. Dalın her yıl %2,4’lük bileşik büyüme ortalamasıyla 2028’e kadar 160 milyar doları zorlaması bekleniyormuş. Bunun da niçini Pandemi imiş!
Pandeminin kitap okuma alışkanlıklarında yarattığı değişim!
Evet, hakikat okudunuz. Dünyada her 3 şahıstan biri (%35) pandemi sebebiyle daha fazla okumaya başlamış. Bir virüs nelere kadir…???? Hatta rapora nazaran Koronavirüs’ün ortaya çıktığı Asya, pandemide en çok kitap okuyanlara da mesken sahipliği yapıyor. En hayli kitap okuyan ülkelerin birinci sıralarında bulunan Hindistan, Tayland ve Çin’in, doruktaki yerini 2021’de de koruduğu görülüyor. Avrupa sıralamasında ise Finlandiya birinci sırayı alırken, onu Polonya ve Estonya izliyor. ABD’nin 2021’de bundan evvelki yıla kıyasla %25 daha fazla okuduğu tespit edilirken, Avrupa’dakilerin ise günde en az bir saatini kitap okumaya ayırdığı belirtiliyor.
Pekala Türkiye’de durum ne?
Birkaç sene öncesinin araştırmalarına göre Türkiye kitap okuma alışkanlığında dünyada 86.sıradaolsa da (!), ülkemizde her 100 şahıstan yalnızca 4’ü kitap okuyor dense de (!) kitap okumanın memleketlimin gereksinim listesinde (güya) 235. sırada yer aldığı sav edilse de (!) ben şahsen bu %35’lik gelişmeden ülkemiz beşerinin da nasiplendiğini düşünmek istiyorum. Doğal ortamızda kalsın lakin, istatistiksel olarak başımı kurcalayan problem de; o “her 3 şahıstan biri” evvelki araştırmalarda hali hazırda kitap okuyan her 3 bireyden birine denk geliyorsa, yani aslına bakarsanız okuyan daha da hayli okumaya başlamışsa, okuyan toplum olma yolunda ilerlediğimiz söylenemez olağan olarak.
bir daha de bardağın dolu tarafınca bakıp, pandeminin bizim ülkemizde de okuma alışkanlığına olumlu katkısı olduğuna inanıyorum, en azından müşahedelerim bu doğrultuda. Her ne kadar Şubat 2022’de bir orta bilgilendirme yapan Yay-Bir’e göre geçen yıl Şubat ayında 26 milyon civarındaki kitap üretimi bu Şubatta 24 milyon 202 bin 341 adet gerçekleşerek %9 oranında düşse de artan sesli kitap, e-kitap, askıda kitap ve bağışlar üzere farklı yollardan okuma katsayımızın artmış olması mümkün!
Türkiye’de her bahsin dünya ile eşzamanlı gitmediğini biliyoruz esasen. 2021’de dünya çapında yaklaşık 1,5 milyon yeni kitap yayınlanıp basılı kitaplara ilgi artarken, e-kitap satışları %8 azalmış örneğin. Bizde ise dövizin dev dalgalarının yayıncılık bölümünü ne kadar zorladığını ve bu niçinle e-kitap, baskı dışı ya da alternatif baskı tahlillerinin gündeme alındığını/alınacağını biliyoruz. Nasıl mı? Bakınız: Bookinton ????
Türkiye’nin yesyeni kitap platformu: Bookinton
örneğin “2022’de ne okuyacağız, nasıl okuyacağız?” diye merak ediyorsanız hatta nitelikli kitap referansları okumak, sevdiğiniz muharrirleri tanımak, kitaplar hakkında kimsenin değinmediği hususları öğrenmek, yayıncılık dalında çalışıp da gündemi takip etmek ya da bir okur olarak özgürce sesinizi duyurmak istiyorsanız size Bookinton’dan bahsetmek istiyorum. Hazır Dünya Kitap Günü’nü kutluyorken, benim de editörlerinden biri olduğum, bu kitap ve okuma aşkıyla beden bulmuş siteden bahsetmemem mümkün değildi.
Medya kuruluşlarına 25 yıl boyunca editör olarak hizmet vermiş, 10 yıldır da bağımsız kitap editörlüğü yapan Sevgili Mürsel Çavuş’un fikir anneliği ve teşebbüsleri ile doğan Bookinton, çabucak hemen 3 aylık bulunmasına karşın fevkalade dikkat çekmiş durumda. Art planda büyük bir iştahla daima okuyan, araştıran ve yazan canavar bir editoryal takım var ne de olsa, her gün yeni kitap incelemeleri, evrak bahisleri, röportajlar, epey satanlar, yeni çıkanlar, yayınevi mutfağı üzere bir epeyce mevzuda adeta bir kültür fabrikası üzere çalışıyorlar. Kitapların oluşum sürecinden okura uzanan seyahatine kadar her bahse mercek tutan platform, nitelikli okumalar yapmak isteyen okurlar kadar, yayıncılık bölümünün tüm paydaşları için kesimin nabzını tutan bir haber sitesi niteliğinde.
Bookinton grubunu kitap kokusu haricinde motive eden şeyse; Türkiye’de okuma kültürü ve alışkanlıkları gelişirse ülkemizin daha müreffeh, daha da yaşanılır bir ülke olacağına duyduğu inanç ????
Son not 1:
Fotoğraf: Zichuan Han
Üstteki küresel araştırmanın bir öbür bacağı da okuma alışkanlıkları üzerine olmuş. 2020-2021 dataları Z neslinin salgın sırasında kitap okuma sıklığını öteki jenerasyonlara göre artırdığına dikkat çekse de milenyum yani Y neslinin her vakit daha fazla okuduğunu gösteriyor. Artık gözleri eskisi üzere düzgün bakılırsameyen X jenerasyonunu Y’lerin sollamış olması olağan. Burada da imdada sesli kitaplar yetişiyor. Yaşasın sesli kitaplar!
Z jenerasyonu okuduğu kitapları ekseriyetle toplumsal medya aracılığıyla seçerken, X jenerasyonu “en çok satanlar listeleri”ni takip etmeyi tercih ediyor. Nesillerin genel ortalamasında %61’i kurgu olmayan kitapları okumayı seçerken, kurgu kitaplarda ise en çok romantizm, bilimkurgu ve ilham verici temalar öne çıkıyor.
Dünya Kitap Gününüz Kutlu Olsun ????
Kaynakça
Web
Linkedln