Galatasaray ‘ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi, kulübün resmi kanalları üzerinden Türkiye’deki birinci röportajını verdi. Golcü oyuncu, birfazlaca hususa ait dikkat cazip açıklamalar yaptı.
‘İnanılmaz bir karşılamaydı’
ilk vakit içinderda karşılama merasimi hakkında görüşleri sorulan yıldız oyuncu, “İnanılmaz bir karşılamaydı. Tüm ailemle birlikte, arkadaşlarımızla bir arada geldik. Seyahat sırasında da görüntüler yaptık, müzikler söylemiş olduk. İnanılmaz bir karşılamaydı hakikaten. Çok keyif aldık, epey güzel hissettik kendimizi” dedi.
Transfer süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Icardi, “Hazırlık dönemindeydik. Erden Timur ile imajlı konuşmalarımız oldu daima. sonrasındasında birlikte çalıştığım arkadaşlarımla, ailemle bir istişare sürecine girdik. Galatasaray’a gelme fikrinde etrafımdakilerin, ailemin hayli tesiri oldu ve buraya geldikten daha sonra da taraftarlar hayli güzel karşıladı. Saha ortasında saha haricinde… Daima kendimizi konutumuzda hissetmemizi sağladı. Çok hoş bir müddetç oldu benim için” tabirlerini kullandı.
‘Herkes bana bu maçın ne kadar değerli olduğunu hissettirdi’
Deplasmanda 3-0 kazandıkları Fenerbahçe maçına değinen Arjantinli yıldız, “Türkiye’ye geldiğimden beri herkes kazanmanın ne kadar değerli olduğunu, ne kadar değerli bir maç olacağını söylüyordu. Toplumsal medyadan da daima taraftarlar benimle bağlantıya geçiyordu. Herkes bana bu maçın ne kadar değerli olduğunu hissettirdi. Bu maçın öncesinde de sakatlık geçirmiştim maalesef. ötürüsıyla birinci 11’de yer alamadım fakat az dakika da olsa oyuna girebilmek ve maçta katkı sağlayabilmek benim için epeyce kıymetliydi. Oynayabildiğim için hayli keyifli oldum. Nitekim anlatıldığı kadar keyifliydi. Kazandığımız için de epey mutluyuz” dedi.
Fenerbahçe maçı daha sonrası Galatasaray Lideri Dursun Özbek’in ‘Demek ki 90 dakikaya gereksinimi yok 15 dakikada işini gorebiliyor’ tabirlerine ait görüşü sorulan Icardi, “Ben oynamaya hazırdım. Doğal günün sonunda hocamızın vereceği bir karar. Takdirle seçimleri o yapıyor. Ben de girdikten daha sonra 1 gol, 1 asist ile kadroya yardımcı oldum. Doğal her oyuncu birinci 11’de yer almak ister lakin taktiksel seçimler olur. Hocamızın da farklı şeyleri göz önüne alması gerekiyor. Ben memnun oldum tabi oynayabildiğim müddet için ve ekibime yardımcı olabildiğim için” dedi.
Sakatlığı daha sonrası uygun durumda olduğunu belirten golcü oyuncu, “Ufak bir sakatlık geçirdim. O ortada tedavi süreci sırasında kendimi âlâ bir biçimde hazırlayabildim ve Fenerbahçe maçına yetiştim. Şu anda da kendimi hazır bir biçimde hissediyorum. Daima hocamız için kendimiz için kendimi öne koymaya hazırım” sözlerini kullandı.
Forvet sınırındaki yarışa da değinen Icardi, “Gomis, sahiden epey kaliteli bir oyuncu. Seferovic, ulusal kadro oyuncusu. Biz bir ekibiz. Olağan hocamızın seçimler yapması gerekiyor. 11 kişi oynayabiliyor yalnızca alanda. Bu tecrübesiyle Gomis, son vakit içinderda epey güzel performans sergileyebilen genç arkadaşımız Barış var. Hepimizin %100’ünü vermesi ve bu sonucu hoca için zorlaştırması gerekiyor ki kendi ortamızda sağlıklı bir rekabet olsun. Günün sonunda hepimizin tek bir maksadı var o da şampiyon olmak, kupa kaldırmak” dedi.
‘Türkiye’nin en büyüğü olarak her hafta her maçı kazanmak için çıkmamız gerekiyor’
Şampiyonluk yarışında avantaj yaratıp yaratmayacak şeylere ait soruya ise deneyimli oyuncu, “Türkiye’nin en büyüğü olarak her hafta her maçı kazanmak için çıkmamız gerekiyor ve biz de bu türlü yapıyoruz. Derbi de olabilir, ligin sonuncusuyla da karşılaşıyor olabiliriz. Her maçın ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Aslında benim birinci oynadığım maçlardan bir adedinde deplasmanda oynamıştık ve bunda da berbat bir durumla karşılaşıp kaybettik. bakılırsabiliyoruz ki her maçı kaybetme riski kelam konusu. ötürüsıyla her maçı kazanmak için çıkmamız ve ciddiye almamız gerekiyor. Elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Avantaj olarak da şunu söyleyebilirim. Birbirimize güvenmemiz, kendimize güvenmemiz gerekiyor. Yani daima birlikte birebir maksat için çalışmaya devam edersek dönem sonunda şampiyon da, kupaları kaldıran da biz oluruz” cevabını verdi.
Nef Stadyumu’ndaki atmosferden övgüyle bahseden Mauro Icardi, “İnanılmaz bir atmosfer gerçekten. söylemiş olduğiniz üzere biroldukça büyük kulüple biroldukca hoş stadyumda maç yapma fırsatı yakaladım lakin buradaki inanılmaz ve en âlâ atmosferlerden bir tanesi diyebilirim. Ben PSG’de oynarken bir Şampiyonlar Ligi maçında buraya gelip oynamıştık ki bu biçimde da birebir izlenimleri edinmiştim. Artık ise bu grubun bir oyuncusu olarak birebirini hissediyorum” dedi.
Gol sevincinin kıssası sorulan yıldız oyuncu, “Serie A’da oynadığım Sampdoria – Genoa maçından kalan bir şey. Bir klasiktir orada. bu biçimde 19 yaşındayım ve birinci sefer 11 çıkmışım. 88-89 üzere tam dakikasını hatırlamıyorum yahut 85 ki maçın sonlarına hakikat bir dakikaydı ve orada birinci golümü attım. İçimden gelen hareket oydu ve ben de o hareketi yaptım. bu biçimdedan beri de yapmaya devam ediyorum” yanıtını verdi.
Gheorghe Hagi için söylenen “Sağ ayağına 500 sayfa roman yazılır, son satırına da solaktı diye eklenir” kelamının tam karşıtının kendisi için geçerli olup olamayacağına ait soruyu yanıtlayan Icardi, “500 sayfayı bilmem ancak Fenerbahçe derbisinde sol ayağımla bir gol attım ki şu ana kadar iki tane var, onu yazabiliriz en azından. Umarım daha fazlasını atarım ki daha fazla öykü yazabiliriz bunun için” dedi.
‘Kendimi konutumda hissediyorum’
Arjantin ve Türkiye’nin futboldaki emsal tutkusu sorulan yıldız oyuncu, “Çok defa söylemiş oldum ki sahiden kendimi konutumda hissediyorum buraya geldiğim vakit. Zira ulusal kadroları olsun, kulüpleri olsun daima inanılmaz tutkulu bir biçimde tüm taraftarlar ekiplerini, oyuncularını destekliyorlar. Kendimi konutumda hissetmemi sağlayan şeylerden bir tanesi de bu. Burası o açıdan Arjantin’e epeyce benziyor” dedi.
Taraftarın takviyesine değinen Icardi, “Taraftarın bu tutkusu, bizi desteklerken karşı tarafa da ağır bir baskı yaratıyor. Biz her vakit onu büyük bir güç olarak hissediyoruz. O güç, bizim için güzelken rakiplerimiz için de zorlayıcı bir şey olabiliyor. Bizim için hoş bir his” tabirlerini kullandı.
Arjantin’in Dünya Kupası şampiyonluğu daha sonrası niyetleri ve Messi paylaşımı sorulan golcü oyuncu, “Bir gönderi yayınladım bununla ilgili. Zira 45 milyon Arjantinlinin hakikaten yıllardır istediği bir şeydi. yıllardır futbol epeyce kıymetli Arjantin’de. 2014’te bir final oynadık lakin orada kaybettik maalesef. Copa America’da da istediğimiz şeyleri yapamadığımız vakit içinder oldu. Finalissima oldu İtalya ile… Futbolun en üst düzeyine gelmeyi hak eden lakin çabucak hemen gelememiş bir ülkeydi. O düzeye çıktığımız için epey memnunuz. Bilhassa Messi’yi de koymamın niçini, her şeyi kazanmıştı lakin bir Dünya Kupası kalmıştı. Hakikaten hak ettiği bir şeydi. O yüzden bilhassa onunla koymak istedim. olağan olarak Arjantin’in epeyce düzgün, dünya düzeyinde oyuncuları var. Bu düzeydeki oyuncuların da kazanması gereken bir kupaydı diye düşünüyorum” dedi.
Takım ortasında kimlerle yakın olduğu sorusunu cevaplayan Icardi, “İspanyolca konuşanlarla biraz daha fazla yakın olabiliyorum. İşte Lucas olsun, Sergio olsun… Nando ile Juan ile İspanyolca konuşuyoruz. Dries ve Seferi ile İtalyanca da konuşabiliyoruz. Gençlerle de aramız epey âlâ. Onun haricinde günlük olarak fazlaca yardımcı oluyor natürel bu stil bu biçimde sakin bir ortamın olması, aramızın güzel olması. Daha rahat çok da daha beğenilen bir ortam pek da daha uygun çalışmamızı sağlıyor. Bu da bizim, maçlarda daha güzel işler çıkarmamızı sağlıyor” dedi.
Saçını sarıya boyatmasının yarattığı tesir sorulan Mauro Icardi, “Gördüm sahiden birfazlaca insan saçını boyatıyor. Üzerine epey düşünmedik aslında. Biz Lucas ile Beşiktaş maçından evvel konuşurken, ‘Saçımı boyatacağım ben’ dedim. ‘Aaa haydi yapalım’ formunda gelişti. daha sonra Beşiktaş maçı oldu. çabucak sonrasında da toplumsal medyada herkes saçını boyamış biçimde bana atmaya başladı. Büyük küçük herkes saçını boyatıyor ve gönderilerini benimle paylaşıyordu. Güzelimize gitti bu. Maçı kaybetmiş olsaydık beşerler saçını boyatmıyor olabilirdi” dedi.
Dövmelerinin manasına ait soruyu da yanıtlayan Icardi, “Küçükken başladım aslında dövme yaptırmaya. Hepsinin farklı manaları var olağan olarak. Bilhassa ailemi temsil eden birfazlaca dövmem var ve bedenimin neredeyse tamamını kapladım. Şu anda benim için hayli kıymetli olan şeyleri bedenimde taşımak istiyorum. O yüzden bilhassa de aileme yakın hissetmek için onlara yer vermeyi tercih ediyorum” tabirlerini kullandı.
Antrenmanlar haricinde konutunda vakit geçirmeyi sevdiğini belirten Arjantinli yıldız, “Sürekli evdeyim aslında. İdmana geliyorum. İdmandan daha sonra konutuma dönmeyi, konutta olmayı seviyorum. Akşamları kimi vakit yemeğe çıktığımız oluyor. Ancak genel olarak benim hoşuma giden şey meskende kalmak” dedi.
Türk müziği ve Türk yemekleri hakkındaki görüşleri sorulan Icardi, “Hoşuma gidiyor. Soyunma odasında epeyce sefer arkadaşlarım müzik açıyorlar ki o müzik genelde Türk müziği oluyor. Hoşuma gidiyor. Onun haricinde Türk yemeği de ekip yemeğine götürmüştüm bütün kadrosu ve Türk yemekleri yenen bir restorana gitmiştik. Orada da fazlaca hoşuma gitmişti. Orada keyif aldım. esasen çok seçici de değilimdir. Hoşuma da gitti ötürüsıyla” yanıtını verdi.
Son olarak taraftarlara iletisini ileten yıldız oyuncu, “Net bir mesajım var. Daima birlikte olmamız, buna devam etmemiz gerekiyor. Şu anda hayli hoş bir an yaşıyoruz. 8 maç kazandık. Onlarla bir arada olmak alanda epeyce yardımcı oluyor. Umarım dönemin sonunda da hepsini memnun edeceğiz” sözlerini kullandı.
‘İnanılmaz bir karşılamaydı’
ilk vakit içinderda karşılama merasimi hakkında görüşleri sorulan yıldız oyuncu, “İnanılmaz bir karşılamaydı. Tüm ailemle birlikte, arkadaşlarımızla bir arada geldik. Seyahat sırasında da görüntüler yaptık, müzikler söylemiş olduk. İnanılmaz bir karşılamaydı hakikaten. Çok keyif aldık, epey güzel hissettik kendimizi” dedi.
Transfer süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Icardi, “Hazırlık dönemindeydik. Erden Timur ile imajlı konuşmalarımız oldu daima. sonrasındasında birlikte çalıştığım arkadaşlarımla, ailemle bir istişare sürecine girdik. Galatasaray’a gelme fikrinde etrafımdakilerin, ailemin hayli tesiri oldu ve buraya geldikten daha sonra da taraftarlar hayli güzel karşıladı. Saha ortasında saha haricinde… Daima kendimizi konutumuzda hissetmemizi sağladı. Çok hoş bir müddetç oldu benim için” tabirlerini kullandı.
‘Herkes bana bu maçın ne kadar değerli olduğunu hissettirdi’
Deplasmanda 3-0 kazandıkları Fenerbahçe maçına değinen Arjantinli yıldız, “Türkiye’ye geldiğimden beri herkes kazanmanın ne kadar değerli olduğunu, ne kadar değerli bir maç olacağını söylüyordu. Toplumsal medyadan da daima taraftarlar benimle bağlantıya geçiyordu. Herkes bana bu maçın ne kadar değerli olduğunu hissettirdi. Bu maçın öncesinde de sakatlık geçirmiştim maalesef. ötürüsıyla birinci 11’de yer alamadım fakat az dakika da olsa oyuna girebilmek ve maçta katkı sağlayabilmek benim için epeyce kıymetliydi. Oynayabildiğim için hayli keyifli oldum. Nitekim anlatıldığı kadar keyifliydi. Kazandığımız için de epey mutluyuz” dedi.
Fenerbahçe maçı daha sonrası Galatasaray Lideri Dursun Özbek’in ‘Demek ki 90 dakikaya gereksinimi yok 15 dakikada işini gorebiliyor’ tabirlerine ait görüşü sorulan Icardi, “Ben oynamaya hazırdım. Doğal günün sonunda hocamızın vereceği bir karar. Takdirle seçimleri o yapıyor. Ben de girdikten daha sonra 1 gol, 1 asist ile kadroya yardımcı oldum. Doğal her oyuncu birinci 11’de yer almak ister lakin taktiksel seçimler olur. Hocamızın da farklı şeyleri göz önüne alması gerekiyor. Ben memnun oldum tabi oynayabildiğim müddet için ve ekibime yardımcı olabildiğim için” dedi.
Sakatlığı daha sonrası uygun durumda olduğunu belirten golcü oyuncu, “Ufak bir sakatlık geçirdim. O ortada tedavi süreci sırasında kendimi âlâ bir biçimde hazırlayabildim ve Fenerbahçe maçına yetiştim. Şu anda da kendimi hazır bir biçimde hissediyorum. Daima hocamız için kendimiz için kendimi öne koymaya hazırım” sözlerini kullandı.
Forvet sınırındaki yarışa da değinen Icardi, “Gomis, sahiden epey kaliteli bir oyuncu. Seferovic, ulusal kadro oyuncusu. Biz bir ekibiz. Olağan hocamızın seçimler yapması gerekiyor. 11 kişi oynayabiliyor yalnızca alanda. Bu tecrübesiyle Gomis, son vakit içinderda epey güzel performans sergileyebilen genç arkadaşımız Barış var. Hepimizin %100’ünü vermesi ve bu sonucu hoca için zorlaştırması gerekiyor ki kendi ortamızda sağlıklı bir rekabet olsun. Günün sonunda hepimizin tek bir maksadı var o da şampiyon olmak, kupa kaldırmak” dedi.
‘Türkiye’nin en büyüğü olarak her hafta her maçı kazanmak için çıkmamız gerekiyor’
Şampiyonluk yarışında avantaj yaratıp yaratmayacak şeylere ait soruya ise deneyimli oyuncu, “Türkiye’nin en büyüğü olarak her hafta her maçı kazanmak için çıkmamız gerekiyor ve biz de bu türlü yapıyoruz. Derbi de olabilir, ligin sonuncusuyla da karşılaşıyor olabiliriz. Her maçın ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Aslında benim birinci oynadığım maçlardan bir adedinde deplasmanda oynamıştık ve bunda da berbat bir durumla karşılaşıp kaybettik. bakılırsabiliyoruz ki her maçı kaybetme riski kelam konusu. ötürüsıyla her maçı kazanmak için çıkmamız ve ciddiye almamız gerekiyor. Elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Avantaj olarak da şunu söyleyebilirim. Birbirimize güvenmemiz, kendimize güvenmemiz gerekiyor. Yani daima birlikte birebir maksat için çalışmaya devam edersek dönem sonunda şampiyon da, kupaları kaldıran da biz oluruz” cevabını verdi.
Nef Stadyumu’ndaki atmosferden övgüyle bahseden Mauro Icardi, “İnanılmaz bir atmosfer gerçekten. söylemiş olduğiniz üzere biroldukça büyük kulüple biroldukca hoş stadyumda maç yapma fırsatı yakaladım lakin buradaki inanılmaz ve en âlâ atmosferlerden bir tanesi diyebilirim. Ben PSG’de oynarken bir Şampiyonlar Ligi maçında buraya gelip oynamıştık ki bu biçimde da birebir izlenimleri edinmiştim. Artık ise bu grubun bir oyuncusu olarak birebirini hissediyorum” dedi.
Gol sevincinin kıssası sorulan yıldız oyuncu, “Serie A’da oynadığım Sampdoria – Genoa maçından kalan bir şey. Bir klasiktir orada. bu biçimde 19 yaşındayım ve birinci sefer 11 çıkmışım. 88-89 üzere tam dakikasını hatırlamıyorum yahut 85 ki maçın sonlarına hakikat bir dakikaydı ve orada birinci golümü attım. İçimden gelen hareket oydu ve ben de o hareketi yaptım. bu biçimdedan beri de yapmaya devam ediyorum” yanıtını verdi.
Gheorghe Hagi için söylenen “Sağ ayağına 500 sayfa roman yazılır, son satırına da solaktı diye eklenir” kelamının tam karşıtının kendisi için geçerli olup olamayacağına ait soruyu yanıtlayan Icardi, “500 sayfayı bilmem ancak Fenerbahçe derbisinde sol ayağımla bir gol attım ki şu ana kadar iki tane var, onu yazabiliriz en azından. Umarım daha fazlasını atarım ki daha fazla öykü yazabiliriz bunun için” dedi.
‘Kendimi konutumda hissediyorum’
Arjantin ve Türkiye’nin futboldaki emsal tutkusu sorulan yıldız oyuncu, “Çok defa söylemiş oldum ki sahiden kendimi konutumda hissediyorum buraya geldiğim vakit. Zira ulusal kadroları olsun, kulüpleri olsun daima inanılmaz tutkulu bir biçimde tüm taraftarlar ekiplerini, oyuncularını destekliyorlar. Kendimi konutumda hissetmemi sağlayan şeylerden bir tanesi de bu. Burası o açıdan Arjantin’e epeyce benziyor” dedi.
Taraftarın takviyesine değinen Icardi, “Taraftarın bu tutkusu, bizi desteklerken karşı tarafa da ağır bir baskı yaratıyor. Biz her vakit onu büyük bir güç olarak hissediyoruz. O güç, bizim için güzelken rakiplerimiz için de zorlayıcı bir şey olabiliyor. Bizim için hoş bir his” tabirlerini kullandı.
Arjantin’in Dünya Kupası şampiyonluğu daha sonrası niyetleri ve Messi paylaşımı sorulan golcü oyuncu, “Bir gönderi yayınladım bununla ilgili. Zira 45 milyon Arjantinlinin hakikaten yıllardır istediği bir şeydi. yıllardır futbol epeyce kıymetli Arjantin’de. 2014’te bir final oynadık lakin orada kaybettik maalesef. Copa America’da da istediğimiz şeyleri yapamadığımız vakit içinder oldu. Finalissima oldu İtalya ile… Futbolun en üst düzeyine gelmeyi hak eden lakin çabucak hemen gelememiş bir ülkeydi. O düzeye çıktığımız için epey memnunuz. Bilhassa Messi’yi de koymamın niçini, her şeyi kazanmıştı lakin bir Dünya Kupası kalmıştı. Hakikaten hak ettiği bir şeydi. O yüzden bilhassa onunla koymak istedim. olağan olarak Arjantin’in epeyce düzgün, dünya düzeyinde oyuncuları var. Bu düzeydeki oyuncuların da kazanması gereken bir kupaydı diye düşünüyorum” dedi.
Takım ortasında kimlerle yakın olduğu sorusunu cevaplayan Icardi, “İspanyolca konuşanlarla biraz daha fazla yakın olabiliyorum. İşte Lucas olsun, Sergio olsun… Nando ile Juan ile İspanyolca konuşuyoruz. Dries ve Seferi ile İtalyanca da konuşabiliyoruz. Gençlerle de aramız epey âlâ. Onun haricinde günlük olarak fazlaca yardımcı oluyor natürel bu stil bu biçimde sakin bir ortamın olması, aramızın güzel olması. Daha rahat çok da daha beğenilen bir ortam pek da daha uygun çalışmamızı sağlıyor. Bu da bizim, maçlarda daha güzel işler çıkarmamızı sağlıyor” dedi.
Saçını sarıya boyatmasının yarattığı tesir sorulan Mauro Icardi, “Gördüm sahiden birfazlaca insan saçını boyatıyor. Üzerine epey düşünmedik aslında. Biz Lucas ile Beşiktaş maçından evvel konuşurken, ‘Saçımı boyatacağım ben’ dedim. ‘Aaa haydi yapalım’ formunda gelişti. daha sonra Beşiktaş maçı oldu. çabucak sonrasında da toplumsal medyada herkes saçını boyamış biçimde bana atmaya başladı. Büyük küçük herkes saçını boyatıyor ve gönderilerini benimle paylaşıyordu. Güzelimize gitti bu. Maçı kaybetmiş olsaydık beşerler saçını boyatmıyor olabilirdi” dedi.
Dövmelerinin manasına ait soruyu da yanıtlayan Icardi, “Küçükken başladım aslında dövme yaptırmaya. Hepsinin farklı manaları var olağan olarak. Bilhassa ailemi temsil eden birfazlaca dövmem var ve bedenimin neredeyse tamamını kapladım. Şu anda benim için hayli kıymetli olan şeyleri bedenimde taşımak istiyorum. O yüzden bilhassa de aileme yakın hissetmek için onlara yer vermeyi tercih ediyorum” tabirlerini kullandı.
Antrenmanlar haricinde konutunda vakit geçirmeyi sevdiğini belirten Arjantinli yıldız, “Sürekli evdeyim aslında. İdmana geliyorum. İdmandan daha sonra konutuma dönmeyi, konutta olmayı seviyorum. Akşamları kimi vakit yemeğe çıktığımız oluyor. Ancak genel olarak benim hoşuma giden şey meskende kalmak” dedi.
Türk müziği ve Türk yemekleri hakkındaki görüşleri sorulan Icardi, “Hoşuma gidiyor. Soyunma odasında epeyce sefer arkadaşlarım müzik açıyorlar ki o müzik genelde Türk müziği oluyor. Hoşuma gidiyor. Onun haricinde Türk yemeği de ekip yemeğine götürmüştüm bütün kadrosu ve Türk yemekleri yenen bir restorana gitmiştik. Orada da fazlaca hoşuma gitmişti. Orada keyif aldım. esasen çok seçici de değilimdir. Hoşuma da gitti ötürüsıyla” yanıtını verdi.
Son olarak taraftarlara iletisini ileten yıldız oyuncu, “Net bir mesajım var. Daima birlikte olmamız, buna devam etmemiz gerekiyor. Şu anda hayli hoş bir an yaşıyoruz. 8 maç kazandık. Onlarla bir arada olmak alanda epeyce yardımcı oluyor. Umarım dönemin sonunda da hepsini memnun edeceğiz” sözlerini kullandı.