491 seferle Beşiktaş tarihinin en çok maç oynayan oyuncusuydu. Teknik yöneticilik mesleğinde de Aykut Kocaman ve Şenol Güneş’i geçti, 11 maça dahaçıkarsa Harika Lig’de en çok karşılaşmada ekip çalıştıran hoca olacak. 3 sene üst üste Avrupa’ya gittiği Sivas’la tarih yazdı, kupa kaldırdı. Gittiği her ekibi ayağa kaldırdı. Başarısız olduğu grup yok. Onun yaptıklarının çeyreğini bile hayal edemeyenler gündemdeyken muvaffakiyetleri normalleştiriliyor, hatta birçok vakit da açıklamaları niçiniyle eleştiriliyor. Türk futbolunun en istikrarlı, en başarılı hocalarından biri olan İstek Çalımbay’a Antalya kampında sorduk: Yaptıklarınız karşılığında gördüğünüz hal sizi üzüyor mu? İşte karşılığı…
‘Avrupa geliri ile ayaktayız’
Kulübü şu anda ayakta tutan şey Avrupa geliri. Son 16’d ayız. 3 kadro elersek finale geliyoruz. Uzak bir hayal değil. Büyük şeyler başarabiliriz. Devre içinde âlâ destekler yapabilirsek Avrupa’da Sivasspor’un ismini duyurmaya devam ederiz. Transfer yapmaya çalışıyoruz. Oyuncular izliyoruz. Kümemizdeki kadrolardan beğendiğimiz oyuncular var örneğin. Fakat maliyetleri çok yüksek. Kadrosu güçlendirmek için çalışacağız.”
‘Uğur Çiftçi’ye teklif yok’
Uğur Çiftçi’ye bir teklif yok. Olsa da veremeyiz. Ziya sakat esasen. Biz yoktan var ediyoruz. Oyun ortasında bir oyuncuyu 3 mevkide kullandığımız oluyor. Devreye kadar 4 maçımız var. Bu maçlardan kesinlikle yeterli sonuçlar almalıyız. Çok sıkıntı maçlar bizi bekliyor.”
‘Asıl muvaffakiyet bizimkisi’
Geçen dönem ligi birinci açan bizdik, kupa finaliyle de dönemi tamamlayan bir daha bize olduk. Yani en çok maça çıkan gruptuk. Buna alıştık ancak yaş ortalamamızın yüksek olması niçiniyle fizikî kahırlar yaşadık. Avrupa’da kümemizdeki ekiplerin hepsi kendi liginin şampiyonları. Gece 4’te deplasmandan dönüp iki gün daha sonra epey maça çıktık. Forvetimiz sakatlandı, Leke James epeyce âlâ oyuncu lakin kırık sorunu yaşadı. Hazırlık sürecini biz Avrupa’da geçirdik aslında. bir daha söylüyorum. Fenerbahçe , Trabzon, Başakşehir takımlarına bakıldığında yaptıkları olağan. Asıl muvaffakiyet bizimkisi. Bizde de epey âlâ bütçe olsun isterdik, en düzgün oyuncuları getirirdik. Buna karşın Avrupa’da kümede başkan çıkmak bizim için fazlaca büyük bir muvaffakiyet. Olağan bu süreçte ligde istediğimiz yerde olamadık lakin hiç kuşkum yok ligde de direkt üstlere tırmanan bir Sivasspor olacak. Avrupa’da yer almak istiyoruz ve bunların hepsini kabulleniyoruz.”
‘İyilik berbata kullanılıyor’
3 sene üst üste bir grubu Avrupa’ya götüren teknik adam var mı? Avrupa’ya giderken hem ligde birebir vakitte kupada başarılı olan biri var mı? Avrupa’ya giden Anadolu ekiplerinin birçok o sene küme düşerken biz kupa kaldırdık. Bu sene de kümeden başkan çıktık. Lakin medyada bunun hiç bir karşılığı yok. Yaptıklarımız olağanmış üzere görülüyor, insanları muvaffakiyete alıştırdık galiba. Beşiktaş’ta çalıştığımda hiç bir vakit idman kapatmadım. Trabzonspor’a gittim, medyaya her vakit kolaylık yaptım. Kim ararsa açıyoruz, kimseyi kırmıyoruz. Lakin bu yeterliliğin berbata kullanıldığını düşünüyorum. “
‘Rekorlar ve istikrar’
Futbolcuyken de rekor kırdım. Beşiktaş tarihinde en çok maça çıkan kişi benim. Ben işimi seviyorum. Lakin teknik yöneticilik farklı. Senin elinde olmayan epeyce şey var. Futbolcuyken tek başınasın. Hocayken ise bütün gerilim sende. Oyuncuya her şeyi gösteriyorsun ancak onların yapacakları senin yazgısını belirliyor. kimi vakit maça çıkarken ısrarla söylemiş olduğin şeyin tam karşıtını yapabiliyor oyuncular.”
‘N’koudou’yu istedik’
Saba ayrılmak istedi. Ailesinden dolayı sorunlu. Gelirken de sorun vardı, geldi başladı lakin sorun devam ettiği için ayrılıyor. Artık onun yerine adam arıyoruz. Leke James sakat. Yerine kesinlikle bir adam alacağız. Büyük gruplardan çıkacak oyuncular var lakin maliyetler yüksek. Sivasspor kendi bütçesine nazaran hareket etmek zorunda. Boyd’u istedik alamadık. N’koudou’yu istedik olmadı. Galatasaray ’dan Rumen oyuncuların ikisini de istedik. İtalya’ya 2. Lig’e gitti, bize gelmedi. Başkası Arabistan’a gitti.”
‘Altyapıdan şu an oyuncu yok’
Ben Beşiktaş altyapısından yetişmiş biriyim. Altyapıdaki çocukların neler beklediğini, neler yaşadığını, hissettiğini epey uygun biliyorum. Dönem başında 7-8 oyuncumuzu kampa götürdüm. Şu anda da Emre var bizimle. Çok yeterli bir oyuncu olacak. 1 seneye fazlaca yeterli bir biçimde gelecek, 16 yaşında daha. Özkan’ı da aldık daha evvel. Kâfi ki oyuncu çıksın. Ben alırım natürel. Altyapıda hoş bir tertip var. Düzgün işler yapıyorlar. Bize yardımcı olmaya çalışıyorlar. Oyuncuya da gereksinimimiz var. Fakat şu anda bizde direkt oynayabilecek düzeyde bir arkadaşımız yok.”
‘Milli Takım’da yerli hoca olmalı’
Milli Takım’da her hoca değişikliği olduğunda İstek Çalımbay ismi bir yere kadar geliyor, daha sonra olmuyor. Şu an orada sevdiğimiz bir arkadaşımız var; Kuntz… Fakat ben her vakit söylüyorum. Ulusal Takım’da bizden birinin olması lazım. Olağan ki kulüp gruplarında yabancı arkadaşlarımız çalışsın ancak ulusal maç havası farklı bir şey. Biz o formayı giyerken değişik bir şey hissediyorduk. Şu anda da Avrupa maçlarına çıkarken ulusal maça çıkarmış üzere hissediyoruz. Yerli arkadaşların daha başarılı olacağını düşünüyorum. Elimizde fazlaca düzgün bir kuşak var. Yetişen hayli değerli bir kuşak var. Yabancı hocaya karşı değilim bir sefer daha söylüyorum. Ben futbol mesleğimde daima yabancı hocalarla çalıştım ancak ulusal ekip farklı.”
‘Sivasspor yuhalanamaz’
Futbolda dün yok bugün var. Sivas’ta kupayı kazandık. Çok hoş hisler yaşandı. Tarihi bir muvaffakiyet var ortada sonuçta. Fakat kimi şeyler epey çabuk unutuluyor. Tarih yazmış ekip yeni dönemde yuhlanırsa olmaz. Bu benim Sivas’ta 7. senem teknik yönetici olarak. Ben diğerleri üzere değilim. Burası benim memleketim. Ben burada başarılı olmak zorundayım. Alnımın akıyla ayrılırım buradan. Dönem başında da bir açıklamam olmuştu, ‘Sezon sonunda ayrılabilirim’ diye. Bu açıklama aslında gruba gösterilen reaksiyona karşı söylemiş olduğim bir şeydi. 3 sene Avrupa oynayan, kupa kaldıran kadroya dayanak verilir. Bu muvaffakiyet ödüllendirilmeli.”
‘Babamdan vurmaya çalışıyor!’
Hele medyada bir arkadaş var… Onunla bir gün yüz yüze karşılaşacağız kesinlikle. ‘Ben 2 günde bir maç oynamak zor’ diyorum. Adam kalkmış televizyonda, ‘Rıza hocanın babası 24 saat çalışıyordu, 2 günde bir maç yapmaktan ağlamasın’ diye bir tabir kullanıyor. Beni babamdan vuracağını sanıyor. Yani ayıptır. Biz mazeret anlatmıyoruz. Başarısızlık var ise mazeret olarak algılanabilir. Lakin kümeden başkan çıkmış bir grubun bunu başarırken yaşadığı zorluğu anlatıyoruz. Oyuncularımın emeğini, eforunu anlatıyorum.”
FANATİK ÖZEL / Ömer Necati Albayrak
Fotoğraf: Murat Akbaş
‘Avrupa geliri ile ayaktayız’
Kulübü şu anda ayakta tutan şey Avrupa geliri. Son 16’d ayız. 3 kadro elersek finale geliyoruz. Uzak bir hayal değil. Büyük şeyler başarabiliriz. Devre içinde âlâ destekler yapabilirsek Avrupa’da Sivasspor’un ismini duyurmaya devam ederiz. Transfer yapmaya çalışıyoruz. Oyuncular izliyoruz. Kümemizdeki kadrolardan beğendiğimiz oyuncular var örneğin. Fakat maliyetleri çok yüksek. Kadrosu güçlendirmek için çalışacağız.”
‘Uğur Çiftçi’ye teklif yok’
Uğur Çiftçi’ye bir teklif yok. Olsa da veremeyiz. Ziya sakat esasen. Biz yoktan var ediyoruz. Oyun ortasında bir oyuncuyu 3 mevkide kullandığımız oluyor. Devreye kadar 4 maçımız var. Bu maçlardan kesinlikle yeterli sonuçlar almalıyız. Çok sıkıntı maçlar bizi bekliyor.”
‘Asıl muvaffakiyet bizimkisi’
Geçen dönem ligi birinci açan bizdik, kupa finaliyle de dönemi tamamlayan bir daha bize olduk. Yani en çok maça çıkan gruptuk. Buna alıştık ancak yaş ortalamamızın yüksek olması niçiniyle fizikî kahırlar yaşadık. Avrupa’da kümemizdeki ekiplerin hepsi kendi liginin şampiyonları. Gece 4’te deplasmandan dönüp iki gün daha sonra epey maça çıktık. Forvetimiz sakatlandı, Leke James epeyce âlâ oyuncu lakin kırık sorunu yaşadı. Hazırlık sürecini biz Avrupa’da geçirdik aslında. bir daha söylüyorum. Fenerbahçe , Trabzon, Başakşehir takımlarına bakıldığında yaptıkları olağan. Asıl muvaffakiyet bizimkisi. Bizde de epey âlâ bütçe olsun isterdik, en düzgün oyuncuları getirirdik. Buna karşın Avrupa’da kümede başkan çıkmak bizim için fazlaca büyük bir muvaffakiyet. Olağan bu süreçte ligde istediğimiz yerde olamadık lakin hiç kuşkum yok ligde de direkt üstlere tırmanan bir Sivasspor olacak. Avrupa’da yer almak istiyoruz ve bunların hepsini kabulleniyoruz.”
‘İyilik berbata kullanılıyor’
3 sene üst üste bir grubu Avrupa’ya götüren teknik adam var mı? Avrupa’ya giderken hem ligde birebir vakitte kupada başarılı olan biri var mı? Avrupa’ya giden Anadolu ekiplerinin birçok o sene küme düşerken biz kupa kaldırdık. Bu sene de kümeden başkan çıktık. Lakin medyada bunun hiç bir karşılığı yok. Yaptıklarımız olağanmış üzere görülüyor, insanları muvaffakiyete alıştırdık galiba. Beşiktaş’ta çalıştığımda hiç bir vakit idman kapatmadım. Trabzonspor’a gittim, medyaya her vakit kolaylık yaptım. Kim ararsa açıyoruz, kimseyi kırmıyoruz. Lakin bu yeterliliğin berbata kullanıldığını düşünüyorum. “
‘Rekorlar ve istikrar’
Futbolcuyken de rekor kırdım. Beşiktaş tarihinde en çok maça çıkan kişi benim. Ben işimi seviyorum. Lakin teknik yöneticilik farklı. Senin elinde olmayan epeyce şey var. Futbolcuyken tek başınasın. Hocayken ise bütün gerilim sende. Oyuncuya her şeyi gösteriyorsun ancak onların yapacakları senin yazgısını belirliyor. kimi vakit maça çıkarken ısrarla söylemiş olduğin şeyin tam karşıtını yapabiliyor oyuncular.”
‘N’koudou’yu istedik’
Saba ayrılmak istedi. Ailesinden dolayı sorunlu. Gelirken de sorun vardı, geldi başladı lakin sorun devam ettiği için ayrılıyor. Artık onun yerine adam arıyoruz. Leke James sakat. Yerine kesinlikle bir adam alacağız. Büyük gruplardan çıkacak oyuncular var lakin maliyetler yüksek. Sivasspor kendi bütçesine nazaran hareket etmek zorunda. Boyd’u istedik alamadık. N’koudou’yu istedik olmadı. Galatasaray ’dan Rumen oyuncuların ikisini de istedik. İtalya’ya 2. Lig’e gitti, bize gelmedi. Başkası Arabistan’a gitti.”
‘Altyapıdan şu an oyuncu yok’
Ben Beşiktaş altyapısından yetişmiş biriyim. Altyapıdaki çocukların neler beklediğini, neler yaşadığını, hissettiğini epey uygun biliyorum. Dönem başında 7-8 oyuncumuzu kampa götürdüm. Şu anda da Emre var bizimle. Çok yeterli bir oyuncu olacak. 1 seneye fazlaca yeterli bir biçimde gelecek, 16 yaşında daha. Özkan’ı da aldık daha evvel. Kâfi ki oyuncu çıksın. Ben alırım natürel. Altyapıda hoş bir tertip var. Düzgün işler yapıyorlar. Bize yardımcı olmaya çalışıyorlar. Oyuncuya da gereksinimimiz var. Fakat şu anda bizde direkt oynayabilecek düzeyde bir arkadaşımız yok.”
‘Milli Takım’da yerli hoca olmalı’
Milli Takım’da her hoca değişikliği olduğunda İstek Çalımbay ismi bir yere kadar geliyor, daha sonra olmuyor. Şu an orada sevdiğimiz bir arkadaşımız var; Kuntz… Fakat ben her vakit söylüyorum. Ulusal Takım’da bizden birinin olması lazım. Olağan ki kulüp gruplarında yabancı arkadaşlarımız çalışsın ancak ulusal maç havası farklı bir şey. Biz o formayı giyerken değişik bir şey hissediyorduk. Şu anda da Avrupa maçlarına çıkarken ulusal maça çıkarmış üzere hissediyoruz. Yerli arkadaşların daha başarılı olacağını düşünüyorum. Elimizde fazlaca düzgün bir kuşak var. Yetişen hayli değerli bir kuşak var. Yabancı hocaya karşı değilim bir sefer daha söylüyorum. Ben futbol mesleğimde daima yabancı hocalarla çalıştım ancak ulusal ekip farklı.”
‘Sivasspor yuhalanamaz’
Futbolda dün yok bugün var. Sivas’ta kupayı kazandık. Çok hoş hisler yaşandı. Tarihi bir muvaffakiyet var ortada sonuçta. Fakat kimi şeyler epey çabuk unutuluyor. Tarih yazmış ekip yeni dönemde yuhlanırsa olmaz. Bu benim Sivas’ta 7. senem teknik yönetici olarak. Ben diğerleri üzere değilim. Burası benim memleketim. Ben burada başarılı olmak zorundayım. Alnımın akıyla ayrılırım buradan. Dönem başında da bir açıklamam olmuştu, ‘Sezon sonunda ayrılabilirim’ diye. Bu açıklama aslında gruba gösterilen reaksiyona karşı söylemiş olduğim bir şeydi. 3 sene Avrupa oynayan, kupa kaldıran kadroya dayanak verilir. Bu muvaffakiyet ödüllendirilmeli.”
‘Babamdan vurmaya çalışıyor!’
Hele medyada bir arkadaş var… Onunla bir gün yüz yüze karşılaşacağız kesinlikle. ‘Ben 2 günde bir maç oynamak zor’ diyorum. Adam kalkmış televizyonda, ‘Rıza hocanın babası 24 saat çalışıyordu, 2 günde bir maç yapmaktan ağlamasın’ diye bir tabir kullanıyor. Beni babamdan vuracağını sanıyor. Yani ayıptır. Biz mazeret anlatmıyoruz. Başarısızlık var ise mazeret olarak algılanabilir. Lakin kümeden başkan çıkmış bir grubun bunu başarırken yaşadığı zorluğu anlatıyoruz. Oyuncularımın emeğini, eforunu anlatıyorum.”
FANATİK ÖZEL / Ömer Necati Albayrak
Fotoğraf: Murat Akbaş