Galatasaray ‘ın 39. lideri, yarın yapılacak seçimle belirli olacak. bundan evvelki kongrede yalnızca 41 oyla seçimi kaybeden Eşref Hamamcıoğlu, bu sefer Metin Öztürk’le yarışacak. Galatasaray’da uzun yıllar Divan Şurası Başkanlığı da yapan Hamamcıoğlu, bu tarihi seçim öncesi FANATİK’in sorularını yanıtladı.
“Hem kendi topluluğuna hem dışarıya itimat veren, temsil yeteneği yüksek, dirayetli, önemli bir grup olarak Galatasaray’ı yönetmek istiyoruz” diyen Hamamcıoğlu’nun öne çıkan sözleri şöyleki:
‘Rekabetçi olacağız, ancak…’
“Her yıl her branşta yüzde 100 muvaffakiyet mümkün değil. Galatasaray da bu düşüşü yaşadı ve tabana vurduk. Futbolda kuvvetli bir teknik ve idari takım kuracağız. Bununla ilgili planlarımız hazır. Geçtiğimiz dönem Galatasaray şampiyonluğu gol averajı ile kaybetti. Demek ki her şeye karşın o kadro başarılı bir ekipmiş. Ancak artık bakıyoruz o kadro yok. Üzerine 28 milyon Euro harcanmış ve 12-13. sıradayız. Altyapıdan gelen oyuncularımız takımda yok. Gençleştirme bu biçimde olmaz. Gençleştirmeden kasıt gençleri satın almak değildir. Kendi içinizden gençleri takıma kazandırmaktır. bir daha rekabetçi olacağız lakin bunu ayağımızı yorganımıza göre uzatarak yapacağız.”
‘Bütçe düşürmemizi istiyorlar’
“Bankalar Birliği mutabakatı kısıtlama getiriyor. Bütçemizi düşürmemizi istiyor. Diagne ve Falcao’yu almasaydınız aslına bakarsan bunu yapmış olacaktık. Üzerine 28 milyon Euro harcadık. Diagne ve Falcao 50 milyon Euro’ya mâl oldu. 28 milyon Euro’yu eklersek 78 milyon Euro ediyor. Bu da Galatasaray’ın borcunun üçte birini oluşturuyor.”
‘Liste üzerinden çalışacağız’
“Tüm branşlarda işi profesyonellere bırakacağız. Teknik takım konusuna gelince kimi isimler zikrediliyor. Ben iş ömrü ve eğitimim niçiniyle Fransa’ya yakın olduğum için Fransız teknik adamları yazıyorlar. hiç bir teknik adamla konuşmadım. Cenk Ergün de konuşmadı. aslına bakarsanız yetkim de yok. Fakat seçildikten daha sonra elimizdeki liste üzerinden çalışmalara başlayacağız.”
‘Bunun da altından kalkarız’
“Elimizde kontratlı bir hoca var. Kaidelerini bilmiyorum. Temel olan hem Galatasaray’ın kurumsal prestijini birebir vakitte Sayın Torrent’in şahsi prestijini korumaktır. Kontratını nazaranceğiz. Torrent’i dinleyeceğiz ve yorumlayacağız. En büyük hayalim Galatasaray’da Derwall ve Piontek’te olduğu üzere bir ihtilali başlatmak. Kısıtlı imkanlarımızla rekabetçi ve yarışçı bir Galatasaray olacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Durum kritik lakin enseyi karartmaya gerek yok. Galatasaray bunun da altından kalkar.”
‘3.5 milyar Lira bekliyoruz’
“Galatasaray’ın kurtuluş reçetesinin 3 ana kalemi var. Bir tanesi kaynak yaratıp kıymetlendirmek. Buna atletler da dahil. İkincisi gayrimenkul projeleri. Riva, Florya, Kemerburgaz şayet olmazsa olmaz üçlü. Riva 2023 sonunda bitecek üzere görünüyor. Buradan 450 milyon ile 600 milyon Lira içinde gelir gelecek. Buna bağlı Florya kontratı var. Hazine ve Ulusal Emlak’a ilişkin kısımların bize dahil olması kelam konusu. Bununla ilgili ön görüşme yaptık. Kendi hissemizi büyüttükten daha sonra, Riva’daki üzere gayrimenkul yatırım iştiraki formunda ihale yapacağız. Buradan hissemize 3.5 milyar Lira civarında bir gelir düşecek. Bu sırada Kemerburgaz’a taşınmamız lazım. Florya’yı boşaltmadan Kemerburgaz olmaz. Yumuşak bir geçişle futbolu oradan taşıyacağız.”
Colombus projesini hatırlattı
“İkinci kurtuluş reçetesi de pazarlamadır. Geçen sene Colombus projesi olarak anlatmıştık. Dijital, gayrimenkul, bilgi, mağazacılık varlıklarımızı tek çatı altında toplayıp bir gelir konsolidasyonu ile halka arz yapmak istiyoruz. bu biçimde taze para girecektir şirkete ve Galatasaray kendi ayakları üzerinde durabilen bağımsız bir yapıya kavuşacaktır.”
‘Kasa kolaylığı en büyük bela’
“Bir kere kasa kolaylığı yapma bahtınız kanunen yok. Bir spor yasası ve Bankalar Birliği ile imzalamış olduğunuz muahede var. Bu iki öge seçilmiş yöneticilerin kulübe dışarıdan para enjekte etmelerini yasaklıyor. Bu hayli net. Her kim ki ben 300 milyon, 500 milyonla geliyorum diyorsa bu mümkün değil. Kasa kolaylığı sağlayan kimsenin parası kalmamıştır kulüpte. Transferi yapıyor, kulübü borçlandırıyor ve gidiyor. Buna bir son vermek lazım. Kasa kolaylığı kulüplerin başına gelmiş en büyük beladır.”
‘Yıldız transferi periyodu bitti’
“Galatasaray’ın bugün konuşulan mali sıkıntıları aslında öbür kulüplerde daha fazla. Lakin biz kendi ortamızda epeyce konuştuğumuz için bunun bir haber pahası oluyor. Şayet radikal önlemler almazsak bu sıkıntılar daima devam edecek. Dışarıdan para getirilen devirlerde ne oldu? Ben getirdim ben harcarım oldu. Yanlış transferler yapıldı ve bu duruma geldik. Bizim maksadımız bu borçlanmaya mahzur olmak. Bu küçülmek demek değil. Zira küçülerek büyüyemezsiniz. Verimlilik sağlamanız gerekiyor. Altyapıdan dayanak alacaksınız. Yıldız oyuncu transfer etme periyodu bitti. Kendi yıldızınızı yetiştirmeniz lazım.”
‘Değerlerimizi kaybediyoruz’
“Bizim vazifeye talip olmamızdaki en temel sebeplerden biri Galatasaray’ın kuruluşundan gelen kıymetleri yeniden inşa edebilmek. Bu pahaların altında sevgi ve hürmet yatırıyor. Bu pahaları sağlayabilmek için de farklı görüşleri birebir potada eritmesini bilmek lazım. Galatasaray bu özelliğini kaybetti. Ben 38 yıldır bu işin ortasında ve çeşitli kademelerde çalışmış biri olarak bu beraberliği grubumla bir arada sağlamak zorundayım. Aksi takdirde Galatasaray gücünü kaybedip hem içeride tıpkı vakitte dışarıda fazlaca yoruluyor.”
‘Biz hayal satmıyoruz’
“Seçimin yazgısını adaylar belirler. Zira genel konseyin karşısına adaylar çıkıyor. Son sonucu genel şura adayları dinleyerek ve takımlarını kıymetlendirerek veriyor. Galatasaray’ın muhtaçlıklarını giderip gideremeyeceklerine bakıyor. Galatasaray’ın muhtaçlığı kıymetlerini geri kazanmasıdır. Genetik kodlarını sağlaması ve birleştirici olmasıdır. Ayrıyeten hayal satmamasına da bakar. Biz hayal satmıyoruz. Hayal satanları gördük. Ben 38 yıldır bu topluluğun ortasındayım. Divan başkanlığı yaptım, lider yardımcılığı yaptım. Kurumsal deneyimim fazlaca daha fazla. Dinamikleri biliyorum. Sonuçta bu bir seçim, her insanın neticelerina saygılı olması lazım.”
‘Liseliler koyun değildir’
“Liseli-lisesiz ayrımı olsaydı merhum Mustafa Cengiz bu kadar farkla lider seçilemezdi. Demek ki Sayın Cengiz’e liseliler de oy verdi. Liseli-lisesiz ayrımı Galatasaray’ı bölmek için en kolay kullanılan yol. Ben Galatasaray Liseliyim ne yapayım yani? Lakin Galatasaray’ın mevcudiyetinin garantisi, Galatasaray eğitim kurumundan gelen zihniyettir. elbette liseliler içindeki dayanışma kıymetlidir lakin liseliler koyun değildir. Hiç kimse yalnızca liseli diye kimseye oy vermez.”
Metin Karabaş Fotoğraflar: Yusuf Dursun
“Hem kendi topluluğuna hem dışarıya itimat veren, temsil yeteneği yüksek, dirayetli, önemli bir grup olarak Galatasaray’ı yönetmek istiyoruz” diyen Hamamcıoğlu’nun öne çıkan sözleri şöyleki:
‘Rekabetçi olacağız, ancak…’
“Her yıl her branşta yüzde 100 muvaffakiyet mümkün değil. Galatasaray da bu düşüşü yaşadı ve tabana vurduk. Futbolda kuvvetli bir teknik ve idari takım kuracağız. Bununla ilgili planlarımız hazır. Geçtiğimiz dönem Galatasaray şampiyonluğu gol averajı ile kaybetti. Demek ki her şeye karşın o kadro başarılı bir ekipmiş. Ancak artık bakıyoruz o kadro yok. Üzerine 28 milyon Euro harcanmış ve 12-13. sıradayız. Altyapıdan gelen oyuncularımız takımda yok. Gençleştirme bu biçimde olmaz. Gençleştirmeden kasıt gençleri satın almak değildir. Kendi içinizden gençleri takıma kazandırmaktır. bir daha rekabetçi olacağız lakin bunu ayağımızı yorganımıza göre uzatarak yapacağız.”
‘Bütçe düşürmemizi istiyorlar’
“Bankalar Birliği mutabakatı kısıtlama getiriyor. Bütçemizi düşürmemizi istiyor. Diagne ve Falcao’yu almasaydınız aslına bakarsan bunu yapmış olacaktık. Üzerine 28 milyon Euro harcadık. Diagne ve Falcao 50 milyon Euro’ya mâl oldu. 28 milyon Euro’yu eklersek 78 milyon Euro ediyor. Bu da Galatasaray’ın borcunun üçte birini oluşturuyor.”
‘Liste üzerinden çalışacağız’
“Tüm branşlarda işi profesyonellere bırakacağız. Teknik takım konusuna gelince kimi isimler zikrediliyor. Ben iş ömrü ve eğitimim niçiniyle Fransa’ya yakın olduğum için Fransız teknik adamları yazıyorlar. hiç bir teknik adamla konuşmadım. Cenk Ergün de konuşmadı. aslına bakarsanız yetkim de yok. Fakat seçildikten daha sonra elimizdeki liste üzerinden çalışmalara başlayacağız.”
‘Bunun da altından kalkarız’
“Elimizde kontratlı bir hoca var. Kaidelerini bilmiyorum. Temel olan hem Galatasaray’ın kurumsal prestijini birebir vakitte Sayın Torrent’in şahsi prestijini korumaktır. Kontratını nazaranceğiz. Torrent’i dinleyeceğiz ve yorumlayacağız. En büyük hayalim Galatasaray’da Derwall ve Piontek’te olduğu üzere bir ihtilali başlatmak. Kısıtlı imkanlarımızla rekabetçi ve yarışçı bir Galatasaray olacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Durum kritik lakin enseyi karartmaya gerek yok. Galatasaray bunun da altından kalkar.”
‘3.5 milyar Lira bekliyoruz’
“Galatasaray’ın kurtuluş reçetesinin 3 ana kalemi var. Bir tanesi kaynak yaratıp kıymetlendirmek. Buna atletler da dahil. İkincisi gayrimenkul projeleri. Riva, Florya, Kemerburgaz şayet olmazsa olmaz üçlü. Riva 2023 sonunda bitecek üzere görünüyor. Buradan 450 milyon ile 600 milyon Lira içinde gelir gelecek. Buna bağlı Florya kontratı var. Hazine ve Ulusal Emlak’a ilişkin kısımların bize dahil olması kelam konusu. Bununla ilgili ön görüşme yaptık. Kendi hissemizi büyüttükten daha sonra, Riva’daki üzere gayrimenkul yatırım iştiraki formunda ihale yapacağız. Buradan hissemize 3.5 milyar Lira civarında bir gelir düşecek. Bu sırada Kemerburgaz’a taşınmamız lazım. Florya’yı boşaltmadan Kemerburgaz olmaz. Yumuşak bir geçişle futbolu oradan taşıyacağız.”
Colombus projesini hatırlattı
“İkinci kurtuluş reçetesi de pazarlamadır. Geçen sene Colombus projesi olarak anlatmıştık. Dijital, gayrimenkul, bilgi, mağazacılık varlıklarımızı tek çatı altında toplayıp bir gelir konsolidasyonu ile halka arz yapmak istiyoruz. bu biçimde taze para girecektir şirkete ve Galatasaray kendi ayakları üzerinde durabilen bağımsız bir yapıya kavuşacaktır.”
‘Kasa kolaylığı en büyük bela’
“Bir kere kasa kolaylığı yapma bahtınız kanunen yok. Bir spor yasası ve Bankalar Birliği ile imzalamış olduğunuz muahede var. Bu iki öge seçilmiş yöneticilerin kulübe dışarıdan para enjekte etmelerini yasaklıyor. Bu hayli net. Her kim ki ben 300 milyon, 500 milyonla geliyorum diyorsa bu mümkün değil. Kasa kolaylığı sağlayan kimsenin parası kalmamıştır kulüpte. Transferi yapıyor, kulübü borçlandırıyor ve gidiyor. Buna bir son vermek lazım. Kasa kolaylığı kulüplerin başına gelmiş en büyük beladır.”
‘Yıldız transferi periyodu bitti’
“Galatasaray’ın bugün konuşulan mali sıkıntıları aslında öbür kulüplerde daha fazla. Lakin biz kendi ortamızda epeyce konuştuğumuz için bunun bir haber pahası oluyor. Şayet radikal önlemler almazsak bu sıkıntılar daima devam edecek. Dışarıdan para getirilen devirlerde ne oldu? Ben getirdim ben harcarım oldu. Yanlış transferler yapıldı ve bu duruma geldik. Bizim maksadımız bu borçlanmaya mahzur olmak. Bu küçülmek demek değil. Zira küçülerek büyüyemezsiniz. Verimlilik sağlamanız gerekiyor. Altyapıdan dayanak alacaksınız. Yıldız oyuncu transfer etme periyodu bitti. Kendi yıldızınızı yetiştirmeniz lazım.”
‘Değerlerimizi kaybediyoruz’
“Bizim vazifeye talip olmamızdaki en temel sebeplerden biri Galatasaray’ın kuruluşundan gelen kıymetleri yeniden inşa edebilmek. Bu pahaların altında sevgi ve hürmet yatırıyor. Bu pahaları sağlayabilmek için de farklı görüşleri birebir potada eritmesini bilmek lazım. Galatasaray bu özelliğini kaybetti. Ben 38 yıldır bu işin ortasında ve çeşitli kademelerde çalışmış biri olarak bu beraberliği grubumla bir arada sağlamak zorundayım. Aksi takdirde Galatasaray gücünü kaybedip hem içeride tıpkı vakitte dışarıda fazlaca yoruluyor.”
‘Biz hayal satmıyoruz’
“Seçimin yazgısını adaylar belirler. Zira genel konseyin karşısına adaylar çıkıyor. Son sonucu genel şura adayları dinleyerek ve takımlarını kıymetlendirerek veriyor. Galatasaray’ın muhtaçlıklarını giderip gideremeyeceklerine bakıyor. Galatasaray’ın muhtaçlığı kıymetlerini geri kazanmasıdır. Genetik kodlarını sağlaması ve birleştirici olmasıdır. Ayrıyeten hayal satmamasına da bakar. Biz hayal satmıyoruz. Hayal satanları gördük. Ben 38 yıldır bu topluluğun ortasındayım. Divan başkanlığı yaptım, lider yardımcılığı yaptım. Kurumsal deneyimim fazlaca daha fazla. Dinamikleri biliyorum. Sonuçta bu bir seçim, her insanın neticelerina saygılı olması lazım.”
‘Liseliler koyun değildir’
“Liseli-lisesiz ayrımı olsaydı merhum Mustafa Cengiz bu kadar farkla lider seçilemezdi. Demek ki Sayın Cengiz’e liseliler de oy verdi. Liseli-lisesiz ayrımı Galatasaray’ı bölmek için en kolay kullanılan yol. Ben Galatasaray Liseliyim ne yapayım yani? Lakin Galatasaray’ın mevcudiyetinin garantisi, Galatasaray eğitim kurumundan gelen zihniyettir. elbette liseliler içindeki dayanışma kıymetlidir lakin liseliler koyun değildir. Hiç kimse yalnızca liseli diye kimseye oy vermez.”
Metin Karabaş Fotoğraflar: Yusuf Dursun