İnsanlı Mars misyonları için gezegendeki su yahut donmuş su kaynakları son derece değerli. Gezegende daha evvel olmuş ya da halihazırda olan su kaynaklarının yakınlarında gerçekleştirilecek nazaranvler, Mars tarihi için son derece kilit rol oynayacak. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafınca paylaşılan yeni Mars haritası ise bizlere suyun nerelerde olduğunu gösteriyor.
ESA’nın Mars Express’in yörünge araçlarından biri alan OMEGA ve NASA’nın CRISM aracından toplanan bilgiler kullanılarak oluşturulan harita, gezegenin son su ve su mineralleri konumlarını gösteriyor. Bilim insanlarını şaşırtan şey ise ortaya çıkan sulu minerallerin bolluğu oldu. Bilim insanları bundan on yıl evvel Mars’ta bu çeşit pozisyonlardan yalnızca 1000 adedini biliyordu ama ESA’nın oluşturduğu yeni harita yüz binlerce alanı ortaya çıkardı.
Su, Mars’ın jeolojisini etkiledi
Bilim insanları, suyun Kızıl Gezegen üstündeki jeolojiyi önemli bir biçimde değiştirdiği kararına varmakta. Yapılan araştırmalar suyun her vakit olup olmadığını yahut kısa devirlerde mi ortaya çıktığını cevaplayamasa da yeni sonuçlar araştırmacılara daha fazla seçenek sunuyor.
Gezegen bilimciler bundan milyonlarca yıl evvelki “sulu” Mars’ta birkaç cins su tabanlı kil mineralinin olduğunu düşünüyordu. Lakin bu fikir haritanın ortaya koyduğu sonuçlardan fazlaca uzakta. Mars tuzları ve minerallerinin daha sonradan oluşmuş olması mümkün olsa da harita, tuz ve kil minerallerinin birtakım pozisyonlarda epey daha eskiye dayandığını gösteriyor.
Mars’ın suyu bir anda yok olmadı
Araştırmada yer alan John Carter, Mars’ın bol sulu vakit içinderından susuz vakit içindera geçişin keskin olmadığını söylüyor. Carter’a bakılırsa Mars, uzun süreçli ve epeyce çeşitli jeolojik bağlamlara sahip ötürüsıyla gezegen hakkında sıradan çıkarımların yapılması imkansız. tıpkı vakitte Mars’ın tıpkı Dünya’da olduğu üzere farklı ortamlarda çeşitli mineraller sergilediği gözlemlenmekte.
Sonuç olarak ortaya konan harita, gezegenin su ve su mineralleri kompozisyonunu daha net ortaya koyuyor. Gelecekteki Mars keşif nazaranvlerinde buralardaki pozisyonlara iniş yapılarak ayrıntılı incelemelerin yapılması mümkün. Mars’ın geçmişini net olarak belirlememizi engelleyen tek şey ise şimdilik vakit. 2030’lu senelerda gerçekleştirilmesi planlanan beşerli Mars nazaranvleri tüm soruların karşılık anahtarı olabilir.
ESA’nın Mars Express’in yörünge araçlarından biri alan OMEGA ve NASA’nın CRISM aracından toplanan bilgiler kullanılarak oluşturulan harita, gezegenin son su ve su mineralleri konumlarını gösteriyor. Bilim insanlarını şaşırtan şey ise ortaya çıkan sulu minerallerin bolluğu oldu. Bilim insanları bundan on yıl evvel Mars’ta bu çeşit pozisyonlardan yalnızca 1000 adedini biliyordu ama ESA’nın oluşturduğu yeni harita yüz binlerce alanı ortaya çıkardı.
Su, Mars’ın jeolojisini etkiledi
Bilim insanları, suyun Kızıl Gezegen üstündeki jeolojiyi önemli bir biçimde değiştirdiği kararına varmakta. Yapılan araştırmalar suyun her vakit olup olmadığını yahut kısa devirlerde mi ortaya çıktığını cevaplayamasa da yeni sonuçlar araştırmacılara daha fazla seçenek sunuyor.
Gezegen bilimciler bundan milyonlarca yıl evvelki “sulu” Mars’ta birkaç cins su tabanlı kil mineralinin olduğunu düşünüyordu. Lakin bu fikir haritanın ortaya koyduğu sonuçlardan fazlaca uzakta. Mars tuzları ve minerallerinin daha sonradan oluşmuş olması mümkün olsa da harita, tuz ve kil minerallerinin birtakım pozisyonlarda epey daha eskiye dayandığını gösteriyor.
Mars’ın suyu bir anda yok olmadı
Araştırmada yer alan John Carter, Mars’ın bol sulu vakit içinderından susuz vakit içindera geçişin keskin olmadığını söylüyor. Carter’a bakılırsa Mars, uzun süreçli ve epeyce çeşitli jeolojik bağlamlara sahip ötürüsıyla gezegen hakkında sıradan çıkarımların yapılması imkansız. tıpkı vakitte Mars’ın tıpkı Dünya’da olduğu üzere farklı ortamlarda çeşitli mineraller sergilediği gözlemlenmekte.
Sonuç olarak ortaya konan harita, gezegenin su ve su mineralleri kompozisyonunu daha net ortaya koyuyor. Gelecekteki Mars keşif nazaranvlerinde buralardaki pozisyonlara iniş yapılarak ayrıntılı incelemelerin yapılması mümkün. Mars’ın geçmişini net olarak belirlememizi engelleyen tek şey ise şimdilik vakit. 2030’lu senelerda gerçekleştirilmesi planlanan beşerli Mars nazaranvleri tüm soruların karşılık anahtarı olabilir.