AKP ve Cumhur İttifakı Rusya-Ukrayna krizinde ikiye bölündü. İktidar ortasında Rus yanlısı olanlar da var, NATO’ya sahip çıkanlar da… Uzmanlar, Erdoğan’ın istikrar siyaseti izlemesinin zorlaştığını vurguluyor.
Rusya-Ukrayna savaşı AKP ve Cumhur İttifakı’nı da ikiye böldü. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yandan NATO’nun genişlemesi istikametinde davetler yapıp Ukrayna’ya dayanak iletileri verirken, başka yandan da Rusya ile diplomatik temasları sürdürüyor. Erdoğan’ın, “Ne Rusya’dan ne Ukrayna’dan vazgeçeriz” açıklaması da istikrar siyaseti sürdürmek isteğinin bir özeti oldu. Lakin AKP içerisinde savaştan Rusya’yı da suçlayanlar var, NATO’yu da… Bir devir AKP Merkez Karar İdare Kurulu’nda yer alan ve Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak, Rus kanalı RBK’ye verdiği söyleşide Ukrayna’daki krizde ana hatalının NATO olduğunu söyleyerek, “Ukrayna’yı yöneten yöneticiler kendi tarihlerinden koptular ve bu NATO’cu akımın kuklaları haline geldiler. NATO üyeliği Türkiye’nin geçmişten gelen bir ayıbıdır” dedi.
Birgün’den Sercan Meriç’in haberine nazaran Ukrayna’ya satılan Bayraktar SİHA’larını üreten Baykar şirketinin CEO’su ve Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın ağabeyi Haluk Bayraktar ise toplumsal medya hesabından Ukrayna Cumhurbaşkanı Vlodomir Zelenski ile fotoğrafını paylaşarak, “İyi ki senin üzere gözü pek bir adamı tanıdım… Zafer haksızca işgale karşı ülkesini savunan yürekli beşerlerle olsun” dedi.
Selçuk Bayraktar da, ağabeyi üzere Rusya işgalini birinci günden eleştiren bu paylaşımı yapmıştı.
Destici ve Bahçeli’den Putin’e reaksiyon geldi
Cumhur İttifakı cephesinden Rusya-Ukrayna savaşına yönelik çarpıcı çıkışlardan birisi de BBP Genel Lideri Mustafa Destici’ye aitti. Destici, Putin’in boğazları almak ve Montrö’yü delmek istediğini savunarak, “Rusya’nın bağımsız dost ülke olan Ukrayna’ya saldırması hiç bir münasebetle Rusya’nın söylemiş olduği üzere Batı ülkelerinin kendisini kuşatması telaffuzlarının ismi altında başlatmış olduğu savaş niçiniyle yapılanların hiç birisi münasebet olamaz. Bağımsız her ülke istediği memleketler arası kuruluşa üye olabilir. İsteyen NATO’ya, isteyen ise Asya Birliği’ne katılır. Buna Putin yahut Rusya karar veremez. Rusya, Ukrayna’nın bağımsız hareket etmesini sindirememiş yahut kabullenememiş ve bundan dolayı da Ukrayna’nın dört bir tarafınca askerlerini sokarak işgal yapıyor” açıklamasını yaptı. MHP Önderi Devlet Bahçeli de Putin’e reaksiyon göstererek, “Putin’in tarihe yalancı şahitlik yaptırarak işgali haklı çıkarmaya çalışması çelişki ortasında bocaladığının göstergesidir’ açıklamasını yaptı.
Ethem Sancak’ın Rus kanalında “NATO geçmişten gelen kanserdir” ve “Bayraktar’ları satarken bu biçimde kullanılacağını bilmiyorduk” açıklaması ise dikkat çekti…
Memleketler arası Bağlantılar Uzmanı Doç. Dr. Berk Esen Cumhur İttifakı’nın daha evvel de biroldukca mevzuda kendi ortasında çatışmalı bir imaj sergilediğini belirterek, “Cumhur İttifakı’nı ideolojik bir beraberlikten çok, iktidarda durmak için heyeti bir ittifak olarak düşünürsek, bu mevzuyla ilgili fazlaca önemli dert yaşanacağını düşünmüyorum. İktidara takviye veren Doğu Perinçek ve grubu daima Rus yanlısı bir gruptu. İktidarın geri kalan kanadı Erdoğan açısından bakıldığında daha pragmatik bir çizgi takip ederek, aşikâr konularda Batı’yla belirli konularda Rusya’yla yakınlaştı. İki tarafı da birbirine karşı yönetim ederek iktidarını devam ettirmeye çalıştı. İşine gelince göçmenleri kullanarak Batı’dan finansal takviye sağladı. Öte taraftan Suriye’de ordunun yürüttüğü operasyonlara alan açmak için Rusya’dan takviye aldı. Daima pragmatik bir çizgide yürüdü’ dedi.
‘Ethem Sancak, Perinçek kanadına yakın olduğu için açıklamalarına hayli şaşırmadım’ diyen Esen, kelamlarını şöyleki sürdürdü: ‘Ancak bu krizden daha sonra iktidarın iki tarafı da istikrarda tutan bir çizgi takip etmesi zorlaşacak. Perinçek çizgisinin önümüzdeki devirde epey benimseneceğini düşünmüyorum. Erdoğan ve iktidarın geri kalan bölümleri, Rusya’yı karşısına almamaya çalışacak lakin bunu başaramadığı noktada yüzünü NATO kampına dönecektir. Temel bir kırılma beklemiyorum.”
Rusya-Ukrayna savaşı AKP ve Cumhur İttifakı’nı da ikiye böldü. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yandan NATO’nun genişlemesi istikametinde davetler yapıp Ukrayna’ya dayanak iletileri verirken, başka yandan da Rusya ile diplomatik temasları sürdürüyor. Erdoğan’ın, “Ne Rusya’dan ne Ukrayna’dan vazgeçeriz” açıklaması da istikrar siyaseti sürdürmek isteğinin bir özeti oldu. Lakin AKP içerisinde savaştan Rusya’yı da suçlayanlar var, NATO’yu da… Bir devir AKP Merkez Karar İdare Kurulu’nda yer alan ve Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak, Rus kanalı RBK’ye verdiği söyleşide Ukrayna’daki krizde ana hatalının NATO olduğunu söyleyerek, “Ukrayna’yı yöneten yöneticiler kendi tarihlerinden koptular ve bu NATO’cu akımın kuklaları haline geldiler. NATO üyeliği Türkiye’nin geçmişten gelen bir ayıbıdır” dedi.
Birgün’den Sercan Meriç’in haberine nazaran Ukrayna’ya satılan Bayraktar SİHA’larını üreten Baykar şirketinin CEO’su ve Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın ağabeyi Haluk Bayraktar ise toplumsal medya hesabından Ukrayna Cumhurbaşkanı Vlodomir Zelenski ile fotoğrafını paylaşarak, “İyi ki senin üzere gözü pek bir adamı tanıdım… Zafer haksızca işgale karşı ülkesini savunan yürekli beşerlerle olsun” dedi.
Selçuk Bayraktar da, ağabeyi üzere Rusya işgalini birinci günden eleştiren bu paylaşımı yapmıştı.
Destici ve Bahçeli’den Putin’e reaksiyon geldi
Cumhur İttifakı cephesinden Rusya-Ukrayna savaşına yönelik çarpıcı çıkışlardan birisi de BBP Genel Lideri Mustafa Destici’ye aitti. Destici, Putin’in boğazları almak ve Montrö’yü delmek istediğini savunarak, “Rusya’nın bağımsız dost ülke olan Ukrayna’ya saldırması hiç bir münasebetle Rusya’nın söylemiş olduği üzere Batı ülkelerinin kendisini kuşatması telaffuzlarının ismi altında başlatmış olduğu savaş niçiniyle yapılanların hiç birisi münasebet olamaz. Bağımsız her ülke istediği memleketler arası kuruluşa üye olabilir. İsteyen NATO’ya, isteyen ise Asya Birliği’ne katılır. Buna Putin yahut Rusya karar veremez. Rusya, Ukrayna’nın bağımsız hareket etmesini sindirememiş yahut kabullenememiş ve bundan dolayı da Ukrayna’nın dört bir tarafınca askerlerini sokarak işgal yapıyor” açıklamasını yaptı. MHP Önderi Devlet Bahçeli de Putin’e reaksiyon göstererek, “Putin’in tarihe yalancı şahitlik yaptırarak işgali haklı çıkarmaya çalışması çelişki ortasında bocaladığının göstergesidir’ açıklamasını yaptı.
Ethem Sancak’ın Rus kanalında “NATO geçmişten gelen kanserdir” ve “Bayraktar’ları satarken bu biçimde kullanılacağını bilmiyorduk” açıklaması ise dikkat çekti…
Memleketler arası Bağlantılar Uzmanı Doç. Dr. Berk Esen Cumhur İttifakı’nın daha evvel de biroldukca mevzuda kendi ortasında çatışmalı bir imaj sergilediğini belirterek, “Cumhur İttifakı’nı ideolojik bir beraberlikten çok, iktidarda durmak için heyeti bir ittifak olarak düşünürsek, bu mevzuyla ilgili fazlaca önemli dert yaşanacağını düşünmüyorum. İktidara takviye veren Doğu Perinçek ve grubu daima Rus yanlısı bir gruptu. İktidarın geri kalan kanadı Erdoğan açısından bakıldığında daha pragmatik bir çizgi takip ederek, aşikâr konularda Batı’yla belirli konularda Rusya’yla yakınlaştı. İki tarafı da birbirine karşı yönetim ederek iktidarını devam ettirmeye çalıştı. İşine gelince göçmenleri kullanarak Batı’dan finansal takviye sağladı. Öte taraftan Suriye’de ordunun yürüttüğü operasyonlara alan açmak için Rusya’dan takviye aldı. Daima pragmatik bir çizgide yürüdü’ dedi.
‘Ethem Sancak, Perinçek kanadına yakın olduğu için açıklamalarına hayli şaşırmadım’ diyen Esen, kelamlarını şöyleki sürdürdü: ‘Ancak bu krizden daha sonra iktidarın iki tarafı da istikrarda tutan bir çizgi takip etmesi zorlaşacak. Perinçek çizgisinin önümüzdeki devirde epey benimseneceğini düşünmüyorum. Erdoğan ve iktidarın geri kalan bölümleri, Rusya’yı karşısına almamaya çalışacak lakin bunu başaramadığı noktada yüzünü NATO kampına dönecektir. Temel bir kırılma beklemiyorum.”