Georgia Tech Üniversitesi’nde öğrencilerin sorularını yanıtlayan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Lideri William Burns, Ukrayna’yı 24 Şubat’ta işgale başlaması daha sonrası Rusya’yla ilgili birinci kapsamlı değerlendirmesini yaptı.
Burns, “Açıkçası epeyce telaşlıyız. Lider Joe Biden’ın fazlaca korkulu olduğunu, nükleer çatışmanın mümkün olduğu bir eşikten ve üçüncü dünya savaşından kaçınmaya çalıştığını biliyorum” dedi.
Rusya’nın elinde, birkaç kilotonluk patlama gücüne sahip; top, uçak yahut kısa menzilli füzelerle atılabilen taktik nükleer silahlardan yaklaşık 2 bin adet olduğu sanılıyor.
Rusya’nın askeri doktrini, Kremlin’in, Batı ile konvansiyonel bir çatışmada işlerin berbat gitmesi halinde, inisiyatifi bir daha kazanmak için gerektiğinde taktik nükleer silah kullanımını öngörüyor.
CIA Lideri William Burns konuşmasında ayrıyeten Rusya’nın tehlikeli fakat gerileyen bir güç olduğunu söylemiş oldu
Burns, “Putin neredeyse mistik bir inanca sahip, Rusya’nın tesir alanını bir daha inşa etmenin yazgısı olduğunu düşünüyor” dedi.
Burns tıpkı vakitte, doğuşçu ve revizyonist bir Rusya’nın giderek daha çaresiz bir ülke olabileceğine dikkat çekti.
Putin’in öfkeli ve hırslı bir başkan olduğunu lakin kendisini inançta hissetmediğini vurgulayan Burns, ABD Lideri Joe Biden’ın Kasım ayında kendisini Moskova’ya gönderdiğini deklare etti.
Burns, Biden’ın o periyot kendisinden, ABD’nin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal planlarından duydukları korkuyu Putin’e iletmesini istediğini söylemiş oldu.
CIA Lideri, Ukrayna’ya sağladıkları istihbaratın savaşın gidişatında “hayati” rol oynadığını kaydetti.
Öte yandan Avrupa yeni bir kriz ile karşı karşıya. İsveç ve Finlandiya’nın mümkün NATO üyeliği ile ilgili konuşan Rusya Güvenlik Kurulu Lider Yardımcısı Dmitry Medvedev ‘nükleer Baltık’ ikazında bulundu.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmaları durumunda Moskova’nın bu tehditlere karşı tedbir alması gerekeceğini belirten Medvedev, Rusya’nın bölgeye İskender füzeleri, hipersonik silahlar ve nükleer bombalara mesken sahipliği gemiler sevk edebileceğini ima eden Medvedev açıklamasında şu söze yer verdi;
‘İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olduğu bir durumda Baltık bölgesinin nükleerden arındırılmış statüsünden bahsetmek mümkün olmaz.’
Askeri uzmanlara bakılırsa, halihazırda Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı çıkan Rusya için bir öteki komşusu Finlandiya’nın üyeliği olabilecek en berbat senaryolardan birisi.
NATO yetkilileri, İskandinav ülkelerinin üyelik kriterlerinin birçoklarını halihazırda karşılaması niçiniyle, ülkelerin ittifaka kabulünün nispeten sıradan olacağına inanıyor.
Türkiye’nin de üyesi olduğu NATO, İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde Sovyetler Birliği ile mümkün bir çatışmaya karşı 1947’de kurulmuştu. (BBC Türkçe)
Burns, “Açıkçası epeyce telaşlıyız. Lider Joe Biden’ın fazlaca korkulu olduğunu, nükleer çatışmanın mümkün olduğu bir eşikten ve üçüncü dünya savaşından kaçınmaya çalıştığını biliyorum” dedi.
Rusya’nın elinde, birkaç kilotonluk patlama gücüne sahip; top, uçak yahut kısa menzilli füzelerle atılabilen taktik nükleer silahlardan yaklaşık 2 bin adet olduğu sanılıyor.
Rusya’nın askeri doktrini, Kremlin’in, Batı ile konvansiyonel bir çatışmada işlerin berbat gitmesi halinde, inisiyatifi bir daha kazanmak için gerektiğinde taktik nükleer silah kullanımını öngörüyor.
CIA Lideri William Burns konuşmasında ayrıyeten Rusya’nın tehlikeli fakat gerileyen bir güç olduğunu söylemiş oldu
Burns, “Putin neredeyse mistik bir inanca sahip, Rusya’nın tesir alanını bir daha inşa etmenin yazgısı olduğunu düşünüyor” dedi.
Burns tıpkı vakitte, doğuşçu ve revizyonist bir Rusya’nın giderek daha çaresiz bir ülke olabileceğine dikkat çekti.
Putin’in öfkeli ve hırslı bir başkan olduğunu lakin kendisini inançta hissetmediğini vurgulayan Burns, ABD Lideri Joe Biden’ın Kasım ayında kendisini Moskova’ya gönderdiğini deklare etti.
Burns, Biden’ın o periyot kendisinden, ABD’nin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal planlarından duydukları korkuyu Putin’e iletmesini istediğini söylemiş oldu.
CIA Lideri, Ukrayna’ya sağladıkları istihbaratın savaşın gidişatında “hayati” rol oynadığını kaydetti.
Öte yandan Avrupa yeni bir kriz ile karşı karşıya. İsveç ve Finlandiya’nın mümkün NATO üyeliği ile ilgili konuşan Rusya Güvenlik Kurulu Lider Yardımcısı Dmitry Medvedev ‘nükleer Baltık’ ikazında bulundu.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmaları durumunda Moskova’nın bu tehditlere karşı tedbir alması gerekeceğini belirten Medvedev, Rusya’nın bölgeye İskender füzeleri, hipersonik silahlar ve nükleer bombalara mesken sahipliği gemiler sevk edebileceğini ima eden Medvedev açıklamasında şu söze yer verdi;
‘İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olduğu bir durumda Baltık bölgesinin nükleerden arındırılmış statüsünden bahsetmek mümkün olmaz.’
Askeri uzmanlara bakılırsa, halihazırda Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı çıkan Rusya için bir öteki komşusu Finlandiya’nın üyeliği olabilecek en berbat senaryolardan birisi.
NATO yetkilileri, İskandinav ülkelerinin üyelik kriterlerinin birçoklarını halihazırda karşılaması niçiniyle, ülkelerin ittifaka kabulünün nispeten sıradan olacağına inanıyor.
Türkiye’nin de üyesi olduğu NATO, İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde Sovyetler Birliği ile mümkün bir çatışmaya karşı 1947’de kurulmuştu. (BBC Türkçe)