‘Bizim Takım’, Üstün Lig’de Beşiktaş derbisi öncesi Teknik Yönetici Jorge Jesus ile çıkış yakalayan Fenerbahçe ‘nin röntgenini çekti.
Mehmet Demirkol: Fenerbahçe tahminen de birinci kere oyuncuların teker teker kim olduklarından bağımsız bir grup yükselişi yaşıyor. Gustavo ve Perez buna epeyce net örnekler. Ferdî olarak kabul gördüklerini söylemek imkânsız. Lakin genel plan ortasında kimsenin bir şey söyleyemeyeceği bir düzey var.
Cem Dizdar: Oynadıkları oyun fantastik görünmese de Jesus’un takım ve formasyon değişiklikleri ezberleri tuz buz etti. ‘İyi bir öğretmen’ daha geldi ülkemize. Bu tertipte eksikten kelam etmek mümkün değil. Oyunları kısa müddet daha sonra bireyleri değişse de ‘kuş sürüsü davranışı’ göstermeyi vadediyor.
Faik Çetiner: Jesus bugüne kadar alışılmamış ve görülmemişi uyguluyor. Her maç rotasyon yapıyor. Kazanan kadro bozulmaz, onun için geçerli değil. Kadronun 3 bankosu var, öteki 8’i maç saati öğreniyoruz. Futbol sonuç oyunu. Kazanırsan ne başın ağrır nede eleştirirler. Bu takımdan 2 ekip çıkar.
Zafer Büyükavcı: Geride kalan süreçte Fenerbahçe’nin futbolunu nasıl yorumlarsınız? Her maça farklı formasyon ve takımla çıkan Jorge Jesus hakkındaki fikriniz nedir? Kadronun tamam olduğu bölgeler, eksik olduğu mevkiler nereler?
‘İki farklı ekip iki tıpkı oyun…’
Mehmet Demirkol: Rennes ve Alanya maçlarındaki oyunun değişik 11’lerle istenen kararı vermesi üzerinde durmak lazım. 15-20 metrede sıkı bir baskı vardı. Ofsayt çizgisinin düzgün ayarlandığı ve pasın kaynağına baskı yapıldığı vakit problemsiz işledi. Lakin natürel vakit zaman açıklar da vermiyor değil. Genel olarak fazlaca tatmin edici. Zira bu iki kadro, oyun anlayışı açısından birbirinden taban tabana zıt.. Ve bir maç içeride oburu dışarıda. Oyun bu biçimde işleyince ‘ne eksik’ sorusunun karşılığını vermek kolay. Oyuncuların ilişkilerinin geliştirilmesi. Weghorst Muleka ikilisinin 2 hafta evvel geldiği nokta üzere. 2’liler 3’lülerin ahengini eksiksiz hale getirmek. Oyun olgunluğu. Bunu bu tip esaslı rotasyonlarda sağlamak biraz uzun sürebilir. Lakin şimdiden gelinen nokta kâfi olmanın da ötesinde.
‘Fenerbahçe işlerin değişeceğini gösterdi’
Cem Dizdar: Dinamo Kiev’e elenip daha sonrasında ligin açılış maçında yaşanan şaşkınlığın akabinde durumu Kasımpaşa ve Adana Demirspor maçlarındaki gol sayısıyla düzelttiler. Toplam 10 gol… İşlerin baştaki üzere gitmeyeceği varsayım edilebilinirse de akabinde yaşanan gelişmeler pek öngörülebilir değildi. Ne de olsa ‘Burası Türkiye’ ve buranın değişmez bellenen kaskatı kesilmiş alışkanlıkları var! Lakin bu noktada Fenerbahçe işlerin değiştirilebileceğini göstermeye başladı. Oynadıkları oyun fantastik görünmese de Jesus’un takım ve formasyon değişiklikleri ezberleri tuz buz etti. Jesus’un gerek maç önü, maç sonu anlatımları gerekse alandaki teori/pratik uygulamalar futbol üzerine düşünenler için ufuk açıcı, ezberciler için baş karıştırıcıydı. ‘İyi bir öğretmen’ daha geldi ülkemize, değerini bilmek gerek. Bu sistemde kadronun rastgele bölgesinde eksikten kelam etmek mümkün görünmüyor. Tahminen artık değil fakat oynadıkları oyun kısa müddet daha sonra bireyleri değişse de ‘kuş sürüsü davranışı’ göstermeyi vadediyor.
‘Altay, Gustavo ve Szalai dışında bankosu yok’
Faik Çetiner: Jesus’un Fenerbahçe’ye büyük hava getirdiği kesin. Taraftar ve topluluk hocalarına fazlaca inanıyor. Lakin çabucak bir hatırlatma yapayım, Pereira da döneme epey yeterli başlamış, fakat tamamlayamamıştı. Geçen dönem İsmail Kartal’ın başarısı ülkü 11’i yakalayıp, her maça birebir kadroyla çıkmasından kaynaklanmıştı. Jesus ise bugüne kadar alışılmamış ve görülmemişi uyguluyor. Her maç rotasyon yapıyor. Kazanan ekip bozulmaz, onun için geçerli değil. Grubun 3 bankosu var; Altay, Gustavo, Szalai. Öteki 8 oyuncuyu maç saatinde öğreniyoruz. Futbol sonuç oyunu. Kazanırsan ne başın ağrır, ne de seni eleştirirler. Dinamo Kiev ve Rennes maçlarında son dakikalara sığan goller gelmese, bugün Jesus için birebir methiyeler yapılır mıydı? Şimdilik “Kazanan daima haklıdır” diyoruz. Eldeki takımdan 2 grup çıkar. Fenerbahçe’nin eksiği yok, fazlası var.
Zafer Büyükavcı: Yapılan transferlerin gruba katkısı ne seviyede? Sizce mevcut takımın hala destek edilmesi gereken mevkileri nereler?
‘Kocaman’ın antrenör grubu Yanal’ın hamle önceliği…’
Mehmet Demirkol: Fenerbahçe tahminen de birinci kere oyuncuların teker teker kim olduklarından bağımsız bir kadro yükselişi yaşıyor. Gustavo Henrique buna epeyce net bir örnek. Luan Perez de tıpkı biçimde. Kişisel olarak bir kabul gördüklerini söylemek imkânsız. Hele de Kim üzere kahramanlaşan bir düzeyden daha sonra. Öte yandan genel plan ortasında kimsenin bir şey söyleyemeyeceği bir düzey var. Bu baş karıştırıcı bir durum. Aykut Kocaman’ın ‘antrenör takımı’ tarifine uyan, bununla birlikte Ersun Yanal’ın hamle önceliğini taşıyan bir takım. Var olan ya da yeni gelen kimse için hiç makûs bir şey söylemek mümkün değil. Öte yandan kimseyi de kahramanlaştıracak bir durum yok.
‘Sorun Kim’in gidişi değil, montaj’ın yapılma süresi’
Cem Dizdar: Baştaki bocalamayı eski stoper Kim’in yokluğuyla açıklayanlar olabilir ancak bence sorun ‘montaj’daydı. İşler yeni başlamıştı ve her başlangıç üzere yaşanacak meseleler kestirim edilebilirdi. Bu süreç Şampiyonlar Ligi seyahatinin devamını engellemiş olsa da tüm başlangıçlar üzere sorun yaşanacağı kestirim edilebilirdi. Yeniler de eskiler de oyuna katkı konusunda eşit görünüyor. Örneğin Emre Mor! Katkı verdiği dilimler de oluyor, kolay göründüğü de. Fakat Arao üzere alanda olduğu her maçta kadronun en güzellerinin başında gelen transferler de yok değil. Bu tip gruplarda ‘takviye edilmesi gereken mevki’ üzere sorular en yeterli sözle fazla müsrif olmayı anlatır. O niçinle bu soruya karşılığım; ‘İhtiyaç yok’tur.
‘Bu takımın destek edilmesine gerek yok’
Faik Çetiner: Sezon başı 3-4 nokta transfer denilirken, Fenerbahçe 12-13 oyuncu aldı. Gelenler ortasında baştan eleştirilse de Gustavo ve Perez; ayrıyeten Alioski, Arao, Emre Mor ve Pedro’nun ekibe katkı sağladıkları kesin. Bu takımın bana göre destek gereksinimi yok.
Zafer Büyükavcı: Ulusal orta daha sonrasında Vodafone Park’ta Beşiktaş derbisi oynanacak. Bu derbide Fenerbahçe’yi galibiyete götürecek formasyon ve takım sizce hangisi?
‘Beşiktaş tahliline göre savunmayı belirler’
Mehmet Demirkol: Bunu bilebilecek kimse yok. Jesus’un da bu hususta tam karar verdiğini sanmıyorum. Lakin rotasyon mantığına bakıldığında, uzun seyahâtten gelen ve Ulusal maçlarda 90 dakika oynayanların alanda olmasını beklemediğimi söyleyebilirim. Elde kâfi stoper olursa 3’lüye döner. Zira 3’lü savunmada kaleden 50 metre uzağa kurulan savunma, ofsayt çizgisini daha âlâ ayarlıyor. Natürel savunmayı Beşiktaş tahlili daha sonrası bu türlü mi kurar, onu da bilmek mümkün değil.
‘Bu bir kehanet olur ve ben bir kâhin değilim’
Cem Dizdar: Bence onca yaşanandan daha sonra, hele de bu saatte bu kehaneti tutturacak arkadaşı bir kulüpte ‘takım mimarı’ olarak nazaranvlendirmek gerek. Sanıyorum bu soruyu bana değil, şu an Jorge Jesus’a sorsanız alınacak karşılık koca bir kahkaha olur!
‘Derbinin şayet olmazsa olmazı Samuel’dir’
Faik Çetiner: Jesus da Pereira’nın topa tutulduğu 3’lü defans ile oynuyor. Şimdilik kadronun bu mevzuda hayli kahrı yok üzere. Fakat Adana Demir ve Rennes maçları unutulmasın. Defansın gerisine atılan her top Fenerbahçe’yi zora soktu. Varsayımım, Jesus’un derbide 4’lü savunma ile oynayacağı. Bugüne kadar önde baskı ve agresif oynayan Fenerbahçe bu planını sürdürecek. Lakin defansif önlemleri de ön plana alacak. Beşiktaş maçında takımın şayet olmazsa olmazı Osayi’dir. Sağ kanat beki Osayi, stoperler Gustavo, Szalai olur. Solda ise ya Ferdi ya Alioski baht bulur. Geri kalan bölgelerde de Crespo, Arao, İrfan, Rossi, Pedro ve Valencia formayı kapar.
Zafer Büyükavcı: Derbinin favorisi sizce hangi grup?
‘Bu maç 11’e 11 biter mi? Bence mutlaka bitmez’
Mehmet Demirkol: Ismael topu Fenerbahçe’ye bırakıp baskın planlayacaktır. Jesus’un buna karşı planını merak ediyorum doğrusu. Lakin skorun belirleneceği yer, maçın son 30 dakikası olur. Beşiktaş olağanüstü oynadığı maçlarda bile değişiklikler daha sonrası bocalıyor. Fenerbahçe ise Konya’da eksik kaldığı maç haricinde daima oyunu düzgün bitirmeyi başardı. 11’e 11 oyunda Fenerbahçe’nin bu oyunu, Beşiktaş’ın atmosfer avantajını istikrarlar. Pekala bu maç 11’e 11 biter mi? Sanmam. Bu düzey fizik futbolu yönetim edebilecek hakemlerimizi emekli ettik. Elimizde buna yakın iki genç var. Onların da mental olarak bu maçı kaldırabileceklerini düşünmüyorum.
‘Verilere nazaran Fener muhtaçlığa göre Kartal’
Cem Dizdar: Şimdiye kadar oynanan ve yaşananların yanı sıra bilgilerin de ışığında Fenerbahçe. Lakin tarihî hadiseler ve ‘ihtiyaçlar teorisi’ bağlamında ise Beşiktaş. bir daha de iki kümenin kesişimi olarak akla daha yakın ihtimal; birliktelik!
‘Maçın favorisi yok…
Faik Çetiner: Bence bu maçın favorisi yok. Her türlü sonuç çıkabilir. İddiam birliktelik.
Mehmet Demirkol: Fenerbahçe tahminen de birinci kere oyuncuların teker teker kim olduklarından bağımsız bir grup yükselişi yaşıyor. Gustavo ve Perez buna epeyce net örnekler. Ferdî olarak kabul gördüklerini söylemek imkânsız. Lakin genel plan ortasında kimsenin bir şey söyleyemeyeceği bir düzey var.
Cem Dizdar: Oynadıkları oyun fantastik görünmese de Jesus’un takım ve formasyon değişiklikleri ezberleri tuz buz etti. ‘İyi bir öğretmen’ daha geldi ülkemize. Bu tertipte eksikten kelam etmek mümkün değil. Oyunları kısa müddet daha sonra bireyleri değişse de ‘kuş sürüsü davranışı’ göstermeyi vadediyor.
Faik Çetiner: Jesus bugüne kadar alışılmamış ve görülmemişi uyguluyor. Her maç rotasyon yapıyor. Kazanan kadro bozulmaz, onun için geçerli değil. Kadronun 3 bankosu var, öteki 8’i maç saati öğreniyoruz. Futbol sonuç oyunu. Kazanırsan ne başın ağrır nede eleştirirler. Bu takımdan 2 ekip çıkar.
Zafer Büyükavcı: Geride kalan süreçte Fenerbahçe’nin futbolunu nasıl yorumlarsınız? Her maça farklı formasyon ve takımla çıkan Jorge Jesus hakkındaki fikriniz nedir? Kadronun tamam olduğu bölgeler, eksik olduğu mevkiler nereler?
‘İki farklı ekip iki tıpkı oyun…’
Mehmet Demirkol: Rennes ve Alanya maçlarındaki oyunun değişik 11’lerle istenen kararı vermesi üzerinde durmak lazım. 15-20 metrede sıkı bir baskı vardı. Ofsayt çizgisinin düzgün ayarlandığı ve pasın kaynağına baskı yapıldığı vakit problemsiz işledi. Lakin natürel vakit zaman açıklar da vermiyor değil. Genel olarak fazlaca tatmin edici. Zira bu iki kadro, oyun anlayışı açısından birbirinden taban tabana zıt.. Ve bir maç içeride oburu dışarıda. Oyun bu biçimde işleyince ‘ne eksik’ sorusunun karşılığını vermek kolay. Oyuncuların ilişkilerinin geliştirilmesi. Weghorst Muleka ikilisinin 2 hafta evvel geldiği nokta üzere. 2’liler 3’lülerin ahengini eksiksiz hale getirmek. Oyun olgunluğu. Bunu bu tip esaslı rotasyonlarda sağlamak biraz uzun sürebilir. Lakin şimdiden gelinen nokta kâfi olmanın da ötesinde.
‘Fenerbahçe işlerin değişeceğini gösterdi’
Cem Dizdar: Dinamo Kiev’e elenip daha sonrasında ligin açılış maçında yaşanan şaşkınlığın akabinde durumu Kasımpaşa ve Adana Demirspor maçlarındaki gol sayısıyla düzelttiler. Toplam 10 gol… İşlerin baştaki üzere gitmeyeceği varsayım edilebilinirse de akabinde yaşanan gelişmeler pek öngörülebilir değildi. Ne de olsa ‘Burası Türkiye’ ve buranın değişmez bellenen kaskatı kesilmiş alışkanlıkları var! Lakin bu noktada Fenerbahçe işlerin değiştirilebileceğini göstermeye başladı. Oynadıkları oyun fantastik görünmese de Jesus’un takım ve formasyon değişiklikleri ezberleri tuz buz etti. Jesus’un gerek maç önü, maç sonu anlatımları gerekse alandaki teori/pratik uygulamalar futbol üzerine düşünenler için ufuk açıcı, ezberciler için baş karıştırıcıydı. ‘İyi bir öğretmen’ daha geldi ülkemize, değerini bilmek gerek. Bu sistemde kadronun rastgele bölgesinde eksikten kelam etmek mümkün görünmüyor. Tahminen artık değil fakat oynadıkları oyun kısa müddet daha sonra bireyleri değişse de ‘kuş sürüsü davranışı’ göstermeyi vadediyor.
‘Altay, Gustavo ve Szalai dışında bankosu yok’
Faik Çetiner: Jesus’un Fenerbahçe’ye büyük hava getirdiği kesin. Taraftar ve topluluk hocalarına fazlaca inanıyor. Lakin çabucak bir hatırlatma yapayım, Pereira da döneme epey yeterli başlamış, fakat tamamlayamamıştı. Geçen dönem İsmail Kartal’ın başarısı ülkü 11’i yakalayıp, her maça birebir kadroyla çıkmasından kaynaklanmıştı. Jesus ise bugüne kadar alışılmamış ve görülmemişi uyguluyor. Her maç rotasyon yapıyor. Kazanan ekip bozulmaz, onun için geçerli değil. Grubun 3 bankosu var; Altay, Gustavo, Szalai. Öteki 8 oyuncuyu maç saatinde öğreniyoruz. Futbol sonuç oyunu. Kazanırsan ne başın ağrır, ne de seni eleştirirler. Dinamo Kiev ve Rennes maçlarında son dakikalara sığan goller gelmese, bugün Jesus için birebir methiyeler yapılır mıydı? Şimdilik “Kazanan daima haklıdır” diyoruz. Eldeki takımdan 2 grup çıkar. Fenerbahçe’nin eksiği yok, fazlası var.
Zafer Büyükavcı: Yapılan transferlerin gruba katkısı ne seviyede? Sizce mevcut takımın hala destek edilmesi gereken mevkileri nereler?
‘Kocaman’ın antrenör grubu Yanal’ın hamle önceliği…’
Mehmet Demirkol: Fenerbahçe tahminen de birinci kere oyuncuların teker teker kim olduklarından bağımsız bir kadro yükselişi yaşıyor. Gustavo Henrique buna epeyce net bir örnek. Luan Perez de tıpkı biçimde. Kişisel olarak bir kabul gördüklerini söylemek imkânsız. Hele de Kim üzere kahramanlaşan bir düzeyden daha sonra. Öte yandan genel plan ortasında kimsenin bir şey söyleyemeyeceği bir düzey var. Bu baş karıştırıcı bir durum. Aykut Kocaman’ın ‘antrenör takımı’ tarifine uyan, bununla birlikte Ersun Yanal’ın hamle önceliğini taşıyan bir takım. Var olan ya da yeni gelen kimse için hiç makûs bir şey söylemek mümkün değil. Öte yandan kimseyi de kahramanlaştıracak bir durum yok.
‘Sorun Kim’in gidişi değil, montaj’ın yapılma süresi’
Cem Dizdar: Baştaki bocalamayı eski stoper Kim’in yokluğuyla açıklayanlar olabilir ancak bence sorun ‘montaj’daydı. İşler yeni başlamıştı ve her başlangıç üzere yaşanacak meseleler kestirim edilebilirdi. Bu süreç Şampiyonlar Ligi seyahatinin devamını engellemiş olsa da tüm başlangıçlar üzere sorun yaşanacağı kestirim edilebilirdi. Yeniler de eskiler de oyuna katkı konusunda eşit görünüyor. Örneğin Emre Mor! Katkı verdiği dilimler de oluyor, kolay göründüğü de. Fakat Arao üzere alanda olduğu her maçta kadronun en güzellerinin başında gelen transferler de yok değil. Bu tip gruplarda ‘takviye edilmesi gereken mevki’ üzere sorular en yeterli sözle fazla müsrif olmayı anlatır. O niçinle bu soruya karşılığım; ‘İhtiyaç yok’tur.
‘Bu takımın destek edilmesine gerek yok’
Faik Çetiner: Sezon başı 3-4 nokta transfer denilirken, Fenerbahçe 12-13 oyuncu aldı. Gelenler ortasında baştan eleştirilse de Gustavo ve Perez; ayrıyeten Alioski, Arao, Emre Mor ve Pedro’nun ekibe katkı sağladıkları kesin. Bu takımın bana göre destek gereksinimi yok.
Zafer Büyükavcı: Ulusal orta daha sonrasında Vodafone Park’ta Beşiktaş derbisi oynanacak. Bu derbide Fenerbahçe’yi galibiyete götürecek formasyon ve takım sizce hangisi?
‘Beşiktaş tahliline göre savunmayı belirler’
Mehmet Demirkol: Bunu bilebilecek kimse yok. Jesus’un da bu hususta tam karar verdiğini sanmıyorum. Lakin rotasyon mantığına bakıldığında, uzun seyahâtten gelen ve Ulusal maçlarda 90 dakika oynayanların alanda olmasını beklemediğimi söyleyebilirim. Elde kâfi stoper olursa 3’lüye döner. Zira 3’lü savunmada kaleden 50 metre uzağa kurulan savunma, ofsayt çizgisini daha âlâ ayarlıyor. Natürel savunmayı Beşiktaş tahlili daha sonrası bu türlü mi kurar, onu da bilmek mümkün değil.
‘Bu bir kehanet olur ve ben bir kâhin değilim’
Cem Dizdar: Bence onca yaşanandan daha sonra, hele de bu saatte bu kehaneti tutturacak arkadaşı bir kulüpte ‘takım mimarı’ olarak nazaranvlendirmek gerek. Sanıyorum bu soruyu bana değil, şu an Jorge Jesus’a sorsanız alınacak karşılık koca bir kahkaha olur!
‘Derbinin şayet olmazsa olmazı Samuel’dir’
Faik Çetiner: Jesus da Pereira’nın topa tutulduğu 3’lü defans ile oynuyor. Şimdilik kadronun bu mevzuda hayli kahrı yok üzere. Fakat Adana Demir ve Rennes maçları unutulmasın. Defansın gerisine atılan her top Fenerbahçe’yi zora soktu. Varsayımım, Jesus’un derbide 4’lü savunma ile oynayacağı. Bugüne kadar önde baskı ve agresif oynayan Fenerbahçe bu planını sürdürecek. Lakin defansif önlemleri de ön plana alacak. Beşiktaş maçında takımın şayet olmazsa olmazı Osayi’dir. Sağ kanat beki Osayi, stoperler Gustavo, Szalai olur. Solda ise ya Ferdi ya Alioski baht bulur. Geri kalan bölgelerde de Crespo, Arao, İrfan, Rossi, Pedro ve Valencia formayı kapar.
Zafer Büyükavcı: Derbinin favorisi sizce hangi grup?
‘Bu maç 11’e 11 biter mi? Bence mutlaka bitmez’
Mehmet Demirkol: Ismael topu Fenerbahçe’ye bırakıp baskın planlayacaktır. Jesus’un buna karşı planını merak ediyorum doğrusu. Lakin skorun belirleneceği yer, maçın son 30 dakikası olur. Beşiktaş olağanüstü oynadığı maçlarda bile değişiklikler daha sonrası bocalıyor. Fenerbahçe ise Konya’da eksik kaldığı maç haricinde daima oyunu düzgün bitirmeyi başardı. 11’e 11 oyunda Fenerbahçe’nin bu oyunu, Beşiktaş’ın atmosfer avantajını istikrarlar. Pekala bu maç 11’e 11 biter mi? Sanmam. Bu düzey fizik futbolu yönetim edebilecek hakemlerimizi emekli ettik. Elimizde buna yakın iki genç var. Onların da mental olarak bu maçı kaldırabileceklerini düşünmüyorum.
‘Verilere nazaran Fener muhtaçlığa göre Kartal’
Cem Dizdar: Şimdiye kadar oynanan ve yaşananların yanı sıra bilgilerin de ışığında Fenerbahçe. Lakin tarihî hadiseler ve ‘ihtiyaçlar teorisi’ bağlamında ise Beşiktaş. bir daha de iki kümenin kesişimi olarak akla daha yakın ihtimal; birliktelik!
‘Maçın favorisi yok…
Faik Çetiner: Bence bu maçın favorisi yok. Her türlü sonuç çıkabilir. İddiam birliktelik.