Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan ve en çok nüfusa sahip ülkesi olarak dikkat çeken Çin 2011 yılında hayli kısa bir müddetde eşi gibisi görülmemiş bir projeye imza atmıştı. Avrupa’da bir numaralı spor olan futbolun Çin’deki popülaritesini artırmak isteyen idare 2011 yılında harekete geçti. Çin bir anda futbola yatırım yapmaya başladı.
Hulk ve Oscar transferleri ses getirdi
4 yıllık müddet ortasında 2011-2015 yıllari içinde tesisleşmeye kıymet verdiler. Büyük iktisat devi olan şirketler ekiplere sponsor olmaya hatta ve hatta kulüpleri satın almaya başladılar. Satın alınan kulüplere inanılmaz bir para akışı sağlanarak transferde yıldız isimlerle anlaşıldı. Hulk ve Oscar transferleriyle bilhassa o periyot dünyanın dikkatini çeken Çin Ligi’nde rekabet artmaya başlamıştı.
Türkler de gitti
Astronomik bonservisler ödenip takımlar güçlenirken, Türkiye Ligi’nden de Uzak Doğu ülkesine birkaç transfer gerçekleşti. Burak Yılmaz, Ersan Gülüm ve Demba Ba üzere isimler Çin’in yolunu tuttu. Oyuncular yıldız olur da teknik yöneticiler yıldız olmaz mı? Rafael Benitez, Fabio Capello, Manuel Pellegrini, Roger Schmidt ve Andreas Villa Boas üzere değerli hocalar da Çin’e gitti.
Federasyon müdahale etti
İnanılmaz bir para akışı olurken, Çin istediğine ulaşmıştı. Gelen yıldız isimlerle sansasyon yaratmışlar, büyük iktisat güçleriyle dikkat çekmişler ve Avrupa’da da konuşulan, hatta yayıncısı olan yani izlenilen bir lig haline gelmişlerdi. Lakin bu sistemsiz ve rekabetsiz para akışına Çin Futbol Federasyonu müdahale etti. Artık kısıtlamalar başlayacaktı…
Kısıtlamalar getirildi
Çin Futbol Federasyonu evvel yabancı sonunu kısıtladı ve bir kulüp en çok 5 yabancı futbolcuya lisans çıkartabilecek ve bu isimlerden en çok 4’ünü tıpkı anda alana sürebilecekti. Burada ‘Çin futbolunu tanıttık, artık gençleri yetiştirme ve gelişme zamanı’ niyeti hakimdi. Birinci darbe yabancı sonuyla vurulurken, kulüpleri üzen ikinci haber de yabancı futbolculara en çok yıllık 3 milyon Euro maaş verileceğinin açıklanmasıyla geldi. Bu da bir nebze ‘Yıldız futbolcuları artık getiremeyeceksiniz’ bildirisiydi…
En büyük darbeyi koronavirüs vurdu
Özellikle bu karar daha sonrasında milyon Euro’lar kazanan yıldız futbolcular, Çin’den ayrılmaya başladı. Bir de tüm dünyayı sarsan koronavirüsün 2019’da Çin’in Wuhan kentinde çıkması futbolu aslında büsbütün bitirdi. Avrupa futbolu dahi fazlaca önemli ziyanlar görürken, bilhassa yakın vakitte büyük darbeler yemiş Çin futbolu bu virüsün altından kalkamadı, ekonomik kahırlar kulüpleri iflasa kadar götürdü. Onlarca kulüp resmen iflasını deklare etti.
Martinez, Paulinho, Talisca…
Son olarak da Çin Üstün Ligi’nde 2011-2017 içinde tam 7 kere üst üste şampiyon olan, 2019’da bir sene orta verdiği zafere bir daha ulaşarak toplamda 8 kere kupaya uzanan Guangzhou’nun uzun müddettir kaybettiği güçle bu dönem ligden düşmesi katılaştı. En başarılı ve en görkemli devrinde Guangzhou F.C.;M Jackson Martinez, Paulinho, Anderson Talisca, Robinho, Alberto Gilardino ve Nemanja Gudelj üzere yıldız isimleri takımına katmıştı.
Atalay Özçelikli
Hulk ve Oscar transferleri ses getirdi
4 yıllık müddet ortasında 2011-2015 yıllari içinde tesisleşmeye kıymet verdiler. Büyük iktisat devi olan şirketler ekiplere sponsor olmaya hatta ve hatta kulüpleri satın almaya başladılar. Satın alınan kulüplere inanılmaz bir para akışı sağlanarak transferde yıldız isimlerle anlaşıldı. Hulk ve Oscar transferleriyle bilhassa o periyot dünyanın dikkatini çeken Çin Ligi’nde rekabet artmaya başlamıştı.
Türkler de gitti
Astronomik bonservisler ödenip takımlar güçlenirken, Türkiye Ligi’nden de Uzak Doğu ülkesine birkaç transfer gerçekleşti. Burak Yılmaz, Ersan Gülüm ve Demba Ba üzere isimler Çin’in yolunu tuttu. Oyuncular yıldız olur da teknik yöneticiler yıldız olmaz mı? Rafael Benitez, Fabio Capello, Manuel Pellegrini, Roger Schmidt ve Andreas Villa Boas üzere değerli hocalar da Çin’e gitti.
Federasyon müdahale etti
İnanılmaz bir para akışı olurken, Çin istediğine ulaşmıştı. Gelen yıldız isimlerle sansasyon yaratmışlar, büyük iktisat güçleriyle dikkat çekmişler ve Avrupa’da da konuşulan, hatta yayıncısı olan yani izlenilen bir lig haline gelmişlerdi. Lakin bu sistemsiz ve rekabetsiz para akışına Çin Futbol Federasyonu müdahale etti. Artık kısıtlamalar başlayacaktı…
Kısıtlamalar getirildi
Çin Futbol Federasyonu evvel yabancı sonunu kısıtladı ve bir kulüp en çok 5 yabancı futbolcuya lisans çıkartabilecek ve bu isimlerden en çok 4’ünü tıpkı anda alana sürebilecekti. Burada ‘Çin futbolunu tanıttık, artık gençleri yetiştirme ve gelişme zamanı’ niyeti hakimdi. Birinci darbe yabancı sonuyla vurulurken, kulüpleri üzen ikinci haber de yabancı futbolculara en çok yıllık 3 milyon Euro maaş verileceğinin açıklanmasıyla geldi. Bu da bir nebze ‘Yıldız futbolcuları artık getiremeyeceksiniz’ bildirisiydi…
En büyük darbeyi koronavirüs vurdu
Özellikle bu karar daha sonrasında milyon Euro’lar kazanan yıldız futbolcular, Çin’den ayrılmaya başladı. Bir de tüm dünyayı sarsan koronavirüsün 2019’da Çin’in Wuhan kentinde çıkması futbolu aslında büsbütün bitirdi. Avrupa futbolu dahi fazlaca önemli ziyanlar görürken, bilhassa yakın vakitte büyük darbeler yemiş Çin futbolu bu virüsün altından kalkamadı, ekonomik kahırlar kulüpleri iflasa kadar götürdü. Onlarca kulüp resmen iflasını deklare etti.
Martinez, Paulinho, Talisca…
Son olarak da Çin Üstün Ligi’nde 2011-2017 içinde tam 7 kere üst üste şampiyon olan, 2019’da bir sene orta verdiği zafere bir daha ulaşarak toplamda 8 kere kupaya uzanan Guangzhou’nun uzun müddettir kaybettiği güçle bu dönem ligden düşmesi katılaştı. En başarılı ve en görkemli devrinde Guangzhou F.C.;M Jackson Martinez, Paulinho, Anderson Talisca, Robinho, Alberto Gilardino ve Nemanja Gudelj üzere yıldız isimleri takımına katmıştı.
Atalay Özçelikli