Telefonlarımız ve bilgisayarlarımızın pili azaldığında parlak ekranları sonucur, bir çeşit dijital vefat gerçekleşir. Fakat cihazlarımızı düşük güç moduna alarak güç tasarrufu yapmalarını sağlarız; pilleri bir daha şarj olana dek temel fonksiyonları yerine getirmeye devam ederler. Sinirbilimcilere bakılırsa, tıpkı akıllı telefonlarımız, bilgisayarlarımız üzere beynimiz de düşük güç modu özelliğine sahip.
6G’nin beyin üzerinde beklenmedik bir tesiri bulundu
4 hf. evvel eklendi
Beyin hangi durumda kendini düşük güç moduna alıyor?
Beyin hücreleri, bilgi işlemeyi sürdürmek için adenozin trifosfata (ATP) dönüştürdükleri şeker glikozuna tertipli olarak muhtaçlık duyuyor. Biraz acıktığımızda beynimiz güç tüketimini fazla değiştirmiyor. İnsanların ve hayvanların tarihî olarak (kimi vakit dönemsel olarak) uzun müddet açlıkla uğraş ettiği biliniyor. Bu durumlarda beynin kendini bir çeşit düşük güç moduna alıp almadığı bilim insanları tarafınca merak edildi.
Sinirbilimciler, farelerin görsel sistemlerini güç tasarrufu açısından inceledi. Fareler, üç hafta boyunca, beden tartılarının en çok %20’sini kaybedene dek aç bırakıldı, daha doğrusu olağandan daha az yiyecek verildi. Bu mühlet sonunda görsel korteksteki nöronların sinapslarında kullanılan ATP (Adenosin TriPhosphate) ölçüsünün kıymetli ölçüde (%29) azaldığı tespit edildi. Bu sürece biçiminin olumsuz yanları da var; farelerin bilgileri görme biçiminin bozulması üzere. Düşük güç modunda nöronlar, görsel sinyalleri daha az hassas bir biçimde işlediğinden, kâfi derecede beslenemeyen fareler şiddetli görsel bakılırsavlerde daha makûs performans sergiledi.
Michigan Üniversitesi’nde 2016 yılında yapılan bir araştırma, kısa müddetli açlığın dikkatimizi daha süratli yiyecek bulmamıza yardımcı olacak biçimde yönlendirmek için sinirsel işlemeyi değiştirdiğini ortaya çıkardı. Diğer bir deyişle, aç olduğumuzda ve toklukta beynin farklı kısımları farklı çalışıyor. Gözlerimiz birebir şeyi görüyor lakin bedenimiz neye muhtaçlığımız olduğunu bildiği için beyin manzaraları işleyip farklı reaksiyonlar veriyor.
Yeni çalışma, güç gereksinimini misal biçimde değiştirebilen görme ile ilgili olmayan duyusal ve bilişsel süreçleri inceleyenler dahil olmak üzere sinirbilimciler tarafınca büyük ilgi gördü. Bu çalışma, yetersiz beslenmenin ve hatta kimi diyet formüllerinin insan algısını ne derece etkileyebileceğini anlamak açısından da değerli bir tesire sahip.
Nöronlar, elektrik akımları, sodyum iyonlar, leptin, yağ hücreleri ve fare beyinlerindeki ani hızlanmaya ait tam açıklama ve Edinburgh çalışmasının temellerini anlamak isteyenler için gerçek test şartları Quantum Magazine üzerinden ulaşılabilir.
6G’nin beyin üzerinde beklenmedik bir tesiri bulundu
4 hf. evvel eklendi
Beyin hangi durumda kendini düşük güç moduna alıyor?
Beyin hücreleri, bilgi işlemeyi sürdürmek için adenozin trifosfata (ATP) dönüştürdükleri şeker glikozuna tertipli olarak muhtaçlık duyuyor. Biraz acıktığımızda beynimiz güç tüketimini fazla değiştirmiyor. İnsanların ve hayvanların tarihî olarak (kimi vakit dönemsel olarak) uzun müddet açlıkla uğraş ettiği biliniyor. Bu durumlarda beynin kendini bir çeşit düşük güç moduna alıp almadığı bilim insanları tarafınca merak edildi.
Sinirbilimciler, farelerin görsel sistemlerini güç tasarrufu açısından inceledi. Fareler, üç hafta boyunca, beden tartılarının en çok %20’sini kaybedene dek aç bırakıldı, daha doğrusu olağandan daha az yiyecek verildi. Bu mühlet sonunda görsel korteksteki nöronların sinapslarında kullanılan ATP (Adenosin TriPhosphate) ölçüsünün kıymetli ölçüde (%29) azaldığı tespit edildi. Bu sürece biçiminin olumsuz yanları da var; farelerin bilgileri görme biçiminin bozulması üzere. Düşük güç modunda nöronlar, görsel sinyalleri daha az hassas bir biçimde işlediğinden, kâfi derecede beslenemeyen fareler şiddetli görsel bakılırsavlerde daha makûs performans sergiledi.
Michigan Üniversitesi’nde 2016 yılında yapılan bir araştırma, kısa müddetli açlığın dikkatimizi daha süratli yiyecek bulmamıza yardımcı olacak biçimde yönlendirmek için sinirsel işlemeyi değiştirdiğini ortaya çıkardı. Diğer bir deyişle, aç olduğumuzda ve toklukta beynin farklı kısımları farklı çalışıyor. Gözlerimiz birebir şeyi görüyor lakin bedenimiz neye muhtaçlığımız olduğunu bildiği için beyin manzaraları işleyip farklı reaksiyonlar veriyor.
Yeni çalışma, güç gereksinimini misal biçimde değiştirebilen görme ile ilgili olmayan duyusal ve bilişsel süreçleri inceleyenler dahil olmak üzere sinirbilimciler tarafınca büyük ilgi gördü. Bu çalışma, yetersiz beslenmenin ve hatta kimi diyet formüllerinin insan algısını ne derece etkileyebileceğini anlamak açısından da değerli bir tesire sahip.
Nöronlar, elektrik akımları, sodyum iyonlar, leptin, yağ hücreleri ve fare beyinlerindeki ani hızlanmaya ait tam açıklama ve Edinburgh çalışmasının temellerini anlamak isteyenler için gerçek test şartları Quantum Magazine üzerinden ulaşılabilir.