2017 yılında Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron, 2022 Fransız seçimlerinde ikinci sefer kazanarak liderliğini kanıtladı… Emmanuel Macron kimdir, kaç yaşında, nasıl cumhurbaşkanı oldu üzere akılları kurcalayan sorulardan eşi Brigitte ile olan alakasına dair Macron’un hayat öyküsünü ve bilinmeyenlerini sizler için hazırladık. Buyurun… ????
Kaynak 1, 2, 3
2017 yılında Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı seçilerek ismini tüm dünyaya duyuran Emmanuel Macron, geçtiğimiz pazar günü gerçekleşen son seçimde %58 oy alarak rakibi Marine La Pen’i ikinci sefer geçti ve ülkesindeki liderliğini bir kez daha kanıtladı.
Pekala Fransa seçimlerinde son 20 yıldır birinci defa ikinci kere cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron kim, nasıl cumhurbaşkanı oldu, niye eleştiriliyor, niye seviliyor, epey konuşulan evliliği ve eşi Brigitte Macron kim?
1977 yılında Fransa’nın kuzeyindeki Amiens kentinde dünyaya gelen Macron’un babası bir nöroloji profesörü, annesi ise hekim. Yakınlarının anlattıklarına bakılırsa küçük yaştan itibaren çok zeki ve kendinden emin bir çocukmuş kendisi.
Ailesinin en büyük çocuğu olan Emmanuel’in Laurent isimli bir erkek, Estelle isimli bir de kız kardeşi bulunuyor.
Kendi yaşıtları yerine büyüklerle oturup konuşmayı seven Macron’un hayatında en çok etkilendiği insanlardan biri öğretmen olan babaannesi Manette olmuş.
Gazetelere verdiği demeçlerde babaannesi yardımıyla birinci sefer solcu fikirlerle tanıştığını ve kitap okuma alışkanlığını kazandığını söylemiş.
Lise devrinde tiyatroya karşı büyük bir ilgi besleyen genç Macron’un 1993 yılında muharrir Jean Tardieu’nün ‘La comédie du langage’ (Komedinin Dili) oyununu sergilediği bu manzaralar de internette viral olmuştu;
Kendisinin tiyatroya olan ilgisinin bu kadar konuşulmasının bir öteki niçini de çabucak hemen 15 yaşındayken aşık olduğu tiyatro öğretmeni Brigitte Trogneux.
O sıralar evli ve üç çocuk annesi olan Brigitte, yıllar daha sonra yaşanacaklardan habersiz olarak genç öğrencisini ciddiye almamış olağan.
Macron’un gençlik aşkı bir yana, liseden mezun olduktan daha sonra Paris’e taşınarak ideoloji kısmına giriyor kendisi.
Birkaç yıl daha sonra da Fransa’nın en beğenilen okullarından olan, üst seviye devlet memurları yetiştiren ENA’ya (Ulusal Yönetim Okulu) giriyor ve kıdemli kamu hizmeti eğitimi alıyor.
2004 yılında okulundan muvaffakiyetle mezun olan Macron’un yolu, eski Fransa devlet lideri Françoiş Mitterrand’ın danışmanlığını yapan ekonomist ve siyasetçi Jacques Attali ile kesişiyor.
Mezuniyetinden daha sonra birinci işi olarak, Attali’nin başkanlık yaptığı Maliye Genel Müfettişliğinde Fransız ekonomik büyümesini teşvik etmek için kurulan bir komitenin raportör yardımcılığına atanıyor.
senelerca hocası olarak gördüğü Attali’nin yanında çalışmak Macron’un hayatında yeni bir sayfa açmasına niye oluyor. İktisada olan ilgisi artan genç adam, global finans sistemi üzerinde çalışmaya başlıyor ve bir daha Attali yardımıyla, Fransız solcu bölümün ‘kötü adam’ olarak gördüğü bankacılara bakış açısının değişmesini sağlıyor.
2008 yılında Attali’nin de tavsiyesi üzerine dünyanın en güçlü isimlerinden olan Rothschild ailesinin yatırım bankası Rothschild & CIE Banque’ta çalışmaya başlıyor.
Kendisinin bakanlıktaki işini bırakmasındaki en büyük niçinlerden birisinin Sarkozy’nin cumhurbaşkanı olarak seçildiği de söylentiler içinde.
O devir 31 yaşında olan Macron, bankadaki işinde hem yeteneği tıpkı vakitte azmiyle büyük başarılara imza atarak kısa müddette bankanın yönetici iştirakine kadar yükseliyor ve natürel bu süreçte milyoner oluyor.
2007 yılında hayatının aşkı Brigitte ile evlenen Macron’un hayatı özetlemek gerekirse şu biçimdeydi: Eski devlet memuru, bankacı, boş vakit içinderında hobi olarak tenis oynayan, bisiklet süren, piyano sevdalısı, ideoloji kısmında yüksek lisans yapmış genç bir milyoner.
Kendisinin piyano konusunda o kadar önemli ki memleketindeki bir konservatuarda ödül bile kazanmış! Ayrıyeten ideoloji eğitimi alan Macron’un en sevdiği kitaplar içinde Stendhal’in ‘Kırmızı ve Siyah‘ı ve Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri‘ yer alıyormuş.
her insanın imrendiği bir hayatı olan Macron özel kesimdeki mesleğinden suratını pek alamamış olacak ki 2012 yılında devlete geri dönerek başkanlık sarayı olan Élysée’de genel sekreter yardımcılığına atandı.
Hatta bu genç yüzün sarayda birdenbire değerli bir duruma girmesinin akabinde Fransız medyası Élysée’nin Mozart’ı lakabını takmış kendisine.
Ortadan iki sene geçmeden, 37 yaşında Fransa’nın en genç maliye bakanı oluyor Macron. Yeni bakılırsavine gelir gelmez birinci sorumluluğu, Fransa’daki emekçi sendikalarını ve çok solcuların gazabını kendisine kazandıran, iş dünyası yanlısı bir emek ıslahatı paketi…
Lakin Macron bir sene daha sonra bakanlık misyonunu geride bırakma sonucu alarak Sosyalist Parti’den ayrıldı ve bağımsız olduğunu deklare etti.
“En Marche!” (Yürüyüş) isimli siyasi bir hareket başlatan Macron, iktisat konusundaki yeni fikirleri ve reformlarıyla bilhassa genç kitlenin favorisi haline geldi.
Ne sağ ne de sol görüşte olmadığını söyleyerek seçimlerde hiç bir partisi olmadan, bağımsız aday olmaya karar verdiğini deklare etti.
Daha evvel siyasetçi olarak hiç bir deneyimi olmamasına karşın Macron, katıldığı birinci seçimde %66 oy alarak çok sağcı rakibi Marine Le Pen’i geçti ve 2017 yılında en genç Fransız cumhurbaşkanı oldu!
Macron cumhurbaşkanı olduktan daha sonra her şey güllük gülistan geçmedi alışılmış. Fransa’daki göçmen sorunu ve IŞİD hücumları niçiniyle yükselen çok sağ kitle bir yana, kendisinin birinci imtihanı 2018’de başlayan ‘sarı yelekli’ protestoları oldu.
Yükselen akaryakıt meblağları ve hayat pahalılığı üzere şikayetler yüzünden başlayan hareketlerde, sarı yelek giyen çalışanlar hükumetin vergilerinin eşitsizliğinden yakınarak Macron’un istifasını istediler.
Polis müdahalesi ile gitgide büyüyen olaylar kısa müddette öteki Avrupa kentlerine de sıçradı.
Vakit ortasında yürürlüğe koydu kimi ekonomik ıslahatlar kendisine “zenginlerin cumhurbaşkanı” lakabı verilmesine niye oldu.
Pandemi başlangıcında ‘Görünmez bir düşmanla savaştayız’ demesinden tutun, işsizlikten şikayet eden vatandaşa ‘Bu sokak yürürken bile sana iş bulabilirim’ demesine kadar biroldukca unutulmaz anı kameralara yansıdı kendisinin.
Cumhurbaşkanlık nazaranvinin birinci 5 yılı içerisinde Sarı Yelekliler Hareketi, Brexit ve koronavirüs pandemisiyle karşı karşıya kalan Macron’un destekçi kitlesi birinci seçimlere kıyasla azaldı.
Fakat geçtiğimiz aylarda yaşanan Ukrayna-Rusya savaşının tesiriyle ve tahminen de karşısına gereğince sağlam bir rakibin çabucak hemen çıkmaması niçiniyle, ikinci cins seçimlerinde %58 oy alarak rakibi Le Pen’i bir kere daha yendi.
Yeni seçim vaatleri olarak emeklilik yaşını 65’e yükselteceğini, personel haklarının maddelerini esneteceğini ve ülkedeki işsizlik problemini çözmeyi hedeflediğini söyleyen Macron’un önümüzdeki 5 sene içerisinde Fransa’da nasıl değişiklikler yapacağı şimdilik tüm dünyada büyük bir merak konusu…
Ne diyelim, izleyip goreceğiz!
Siz ne düşünüyorsunuz Macron hakkında? Yorumlarda buluşalım!
Kaynak 1, 2, 3
2017 yılında Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı seçilerek ismini tüm dünyaya duyuran Emmanuel Macron, geçtiğimiz pazar günü gerçekleşen son seçimde %58 oy alarak rakibi Marine La Pen’i ikinci sefer geçti ve ülkesindeki liderliğini bir kez daha kanıtladı.
Pekala Fransa seçimlerinde son 20 yıldır birinci defa ikinci kere cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron kim, nasıl cumhurbaşkanı oldu, niye eleştiriliyor, niye seviliyor, epey konuşulan evliliği ve eşi Brigitte Macron kim?
1977 yılında Fransa’nın kuzeyindeki Amiens kentinde dünyaya gelen Macron’un babası bir nöroloji profesörü, annesi ise hekim. Yakınlarının anlattıklarına bakılırsa küçük yaştan itibaren çok zeki ve kendinden emin bir çocukmuş kendisi.
Ailesinin en büyük çocuğu olan Emmanuel’in Laurent isimli bir erkek, Estelle isimli bir de kız kardeşi bulunuyor.
Kendi yaşıtları yerine büyüklerle oturup konuşmayı seven Macron’un hayatında en çok etkilendiği insanlardan biri öğretmen olan babaannesi Manette olmuş.
Gazetelere verdiği demeçlerde babaannesi yardımıyla birinci sefer solcu fikirlerle tanıştığını ve kitap okuma alışkanlığını kazandığını söylemiş.
Lise devrinde tiyatroya karşı büyük bir ilgi besleyen genç Macron’un 1993 yılında muharrir Jean Tardieu’nün ‘La comédie du langage’ (Komedinin Dili) oyununu sergilediği bu manzaralar de internette viral olmuştu;
Kendisinin tiyatroya olan ilgisinin bu kadar konuşulmasının bir öteki niçini de çabucak hemen 15 yaşındayken aşık olduğu tiyatro öğretmeni Brigitte Trogneux.
O sıralar evli ve üç çocuk annesi olan Brigitte, yıllar daha sonra yaşanacaklardan habersiz olarak genç öğrencisini ciddiye almamış olağan.
Macron’un gençlik aşkı bir yana, liseden mezun olduktan daha sonra Paris’e taşınarak ideoloji kısmına giriyor kendisi.
Birkaç yıl daha sonra da Fransa’nın en beğenilen okullarından olan, üst seviye devlet memurları yetiştiren ENA’ya (Ulusal Yönetim Okulu) giriyor ve kıdemli kamu hizmeti eğitimi alıyor.
2004 yılında okulundan muvaffakiyetle mezun olan Macron’un yolu, eski Fransa devlet lideri Françoiş Mitterrand’ın danışmanlığını yapan ekonomist ve siyasetçi Jacques Attali ile kesişiyor.
Mezuniyetinden daha sonra birinci işi olarak, Attali’nin başkanlık yaptığı Maliye Genel Müfettişliğinde Fransız ekonomik büyümesini teşvik etmek için kurulan bir komitenin raportör yardımcılığına atanıyor.
senelerca hocası olarak gördüğü Attali’nin yanında çalışmak Macron’un hayatında yeni bir sayfa açmasına niye oluyor. İktisada olan ilgisi artan genç adam, global finans sistemi üzerinde çalışmaya başlıyor ve bir daha Attali yardımıyla, Fransız solcu bölümün ‘kötü adam’ olarak gördüğü bankacılara bakış açısının değişmesini sağlıyor.
2008 yılında Attali’nin de tavsiyesi üzerine dünyanın en güçlü isimlerinden olan Rothschild ailesinin yatırım bankası Rothschild & CIE Banque’ta çalışmaya başlıyor.
Kendisinin bakanlıktaki işini bırakmasındaki en büyük niçinlerden birisinin Sarkozy’nin cumhurbaşkanı olarak seçildiği de söylentiler içinde.
O devir 31 yaşında olan Macron, bankadaki işinde hem yeteneği tıpkı vakitte azmiyle büyük başarılara imza atarak kısa müddette bankanın yönetici iştirakine kadar yükseliyor ve natürel bu süreçte milyoner oluyor.
2007 yılında hayatının aşkı Brigitte ile evlenen Macron’un hayatı özetlemek gerekirse şu biçimdeydi: Eski devlet memuru, bankacı, boş vakit içinderında hobi olarak tenis oynayan, bisiklet süren, piyano sevdalısı, ideoloji kısmında yüksek lisans yapmış genç bir milyoner.
Kendisinin piyano konusunda o kadar önemli ki memleketindeki bir konservatuarda ödül bile kazanmış! Ayrıyeten ideoloji eğitimi alan Macron’un en sevdiği kitaplar içinde Stendhal’in ‘Kırmızı ve Siyah‘ı ve Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri‘ yer alıyormuş.
her insanın imrendiği bir hayatı olan Macron özel kesimdeki mesleğinden suratını pek alamamış olacak ki 2012 yılında devlete geri dönerek başkanlık sarayı olan Élysée’de genel sekreter yardımcılığına atandı.
Hatta bu genç yüzün sarayda birdenbire değerli bir duruma girmesinin akabinde Fransız medyası Élysée’nin Mozart’ı lakabını takmış kendisine.
Ortadan iki sene geçmeden, 37 yaşında Fransa’nın en genç maliye bakanı oluyor Macron. Yeni bakılırsavine gelir gelmez birinci sorumluluğu, Fransa’daki emekçi sendikalarını ve çok solcuların gazabını kendisine kazandıran, iş dünyası yanlısı bir emek ıslahatı paketi…
Lakin Macron bir sene daha sonra bakanlık misyonunu geride bırakma sonucu alarak Sosyalist Parti’den ayrıldı ve bağımsız olduğunu deklare etti.
“En Marche!” (Yürüyüş) isimli siyasi bir hareket başlatan Macron, iktisat konusundaki yeni fikirleri ve reformlarıyla bilhassa genç kitlenin favorisi haline geldi.
Ne sağ ne de sol görüşte olmadığını söyleyerek seçimlerde hiç bir partisi olmadan, bağımsız aday olmaya karar verdiğini deklare etti.
Daha evvel siyasetçi olarak hiç bir deneyimi olmamasına karşın Macron, katıldığı birinci seçimde %66 oy alarak çok sağcı rakibi Marine Le Pen’i geçti ve 2017 yılında en genç Fransız cumhurbaşkanı oldu!
Macron cumhurbaşkanı olduktan daha sonra her şey güllük gülistan geçmedi alışılmış. Fransa’daki göçmen sorunu ve IŞİD hücumları niçiniyle yükselen çok sağ kitle bir yana, kendisinin birinci imtihanı 2018’de başlayan ‘sarı yelekli’ protestoları oldu.
Yükselen akaryakıt meblağları ve hayat pahalılığı üzere şikayetler yüzünden başlayan hareketlerde, sarı yelek giyen çalışanlar hükumetin vergilerinin eşitsizliğinden yakınarak Macron’un istifasını istediler.
Polis müdahalesi ile gitgide büyüyen olaylar kısa müddette öteki Avrupa kentlerine de sıçradı.
Vakit ortasında yürürlüğe koydu kimi ekonomik ıslahatlar kendisine “zenginlerin cumhurbaşkanı” lakabı verilmesine niye oldu.
Pandemi başlangıcında ‘Görünmez bir düşmanla savaştayız’ demesinden tutun, işsizlikten şikayet eden vatandaşa ‘Bu sokak yürürken bile sana iş bulabilirim’ demesine kadar biroldukca unutulmaz anı kameralara yansıdı kendisinin.
Cumhurbaşkanlık nazaranvinin birinci 5 yılı içerisinde Sarı Yelekliler Hareketi, Brexit ve koronavirüs pandemisiyle karşı karşıya kalan Macron’un destekçi kitlesi birinci seçimlere kıyasla azaldı.
Fakat geçtiğimiz aylarda yaşanan Ukrayna-Rusya savaşının tesiriyle ve tahminen de karşısına gereğince sağlam bir rakibin çabucak hemen çıkmaması niçiniyle, ikinci cins seçimlerinde %58 oy alarak rakibi Le Pen’i bir kere daha yendi.
Yeni seçim vaatleri olarak emeklilik yaşını 65’e yükselteceğini, personel haklarının maddelerini esneteceğini ve ülkedeki işsizlik problemini çözmeyi hedeflediğini söyleyen Macron’un önümüzdeki 5 sene içerisinde Fransa’da nasıl değişiklikler yapacağı şimdilik tüm dünyada büyük bir merak konusu…
Ne diyelim, izleyip goreceğiz!
Siz ne düşünüyorsunuz Macron hakkında? Yorumlarda buluşalım!