Professional
New member
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer, bir dizi ziyaret ve kıymetlendirme toplantısı için Karabük’e geldi. Bakan Özer, Valilik ziyaretinde yaptığı açıklamada, iki yılı aşkın müddettir maske ile eğitim öğretim öğren öğrencilerin ve öğretmenlerin maske zorunluluğunun kaldırılmasıyla birlikte farklı bir tecrübe yaşadığını belirterek, “Yaklaşık iki yıldan beri aslında iki yılı aşkın müddetten beri öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz birinci defa bugün maskesiz bir biçimde eğitim öğretim geçirdiler. Yeni sonucun iyi ve uğurlu olmasını diliyorum. Öğrencileriniz ve öğretmenlerimiz nitekim maskesiz bir biçimde eğitim öğretimlerine devam etmeyi fazlaca büyük hasretle bekliyorlardı. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sıhhat Bilim Konseyi toplantısı daha sonrası yaptığı açıklamayla artık kapalı yerlerde maske kullanma zaruriliği kaldırıldı. Bugün biz de birinci sefer 18 milyon öğrencimizin, 1.2 milyon öğretmenimizin ve başka yönetim işçimizin eğitim okul binasında maske kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırdık. Ve öğrencilerimiz fazlaca rahat bir biçimde okullarına gittiler. Okullarında epey hoş bir gün geçirdiler. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz için fazlaca farklı bir tecrübe oldu.” diye konuştu.
“ALIŞKANLIKLARI TERK ETMEK KOLAY BİR ŞEY DEĞİL”
6 Eylül 2021 tarihinden itibaren yüz yüze eğitime geçildiğini aktaran Bakan Özer, ulusal eğitim topluluğunun değerine vurgu yaparak kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Alışkanlıkları terk etmek kolay bir şey değil. Lakin öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz uzun mühletten beri epey büyük bir fedakarlıkla bu günleri bekliyorlardı. 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle yeni eğitim öğretim yılına yüz yüze tüm eğitim kademelerinde devam etme irademiz, aslında bu sürecin tamamlanmasında fazlaca büyük katkı sağladı. Zira ulusal eğitim topluluğu epey büyük bir topluluk. 18 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmenin ve başka idarecilerin faal olarak yer aldığı büyük bir aile. Ulusal eğitim topluluğunu normalleştirmeden Türkiye’nin olağanlaşması mümkün değil.
Onun için başta 6 Eylül tarihinden itibaren kararlı bir biçimde kesintiye hiç uğratmadan lakin sıhhat önlemlerine de riayet ederek bugünlere gelmiş olmanın büyük bir memnunluğunu taşıyoruz. Ve birinci sefer hiç kesintiye uğramadan Covid-19 salgınında okulların da bu salgın sürecinde en inançlı ortamlar olduğunu göstererek aslında ülkemiz epey büyük bir güç kazandı. Zira yarın rastgele bir kasvet olduğu vakit diğer olağanüstü şartlar olduğu vakit artık şunu gördük. Gerekli tedbirleri alarak okullarımızı açık tutabiliriz. Yani okullar her vakit her olağanüstü şartta birinci açılması ve en son kapatılması gereken yerlerdir. Tabi bu sürecin başarılı bir biçimde tamamlanmasında öğretmenlerimiz hakikaten günün kahramanlarıydı. Ben tüm öğretmenlerimize fedakarlıklarından dolayı emeklerinden dolayı tüm sıhhat kurallarına riayet ederek aşılanma oranlarını toplumun epey üzerinde olduğunu göstererek sürece başarılı katkılarından dolayı en içten şükranlarımı sunuyorum. Okullarını 1.5 yıl ortadan daha sonra hasretle bekleyen öğrencilerimiz de bu sürecin kahramanıydı. Onlar da Küçük yaşlarına karşın maskeye, araya, hijyene riayet ederek bugünleri kadar geldiler. olağan olarak maske mecburiliği olmasa bile bundan daha sonra hijyen kurallarına azami riayet edeceğiz.
Ben yeni periyodun güzel olmasını diliyorum. Öğretmenlerimiz yalnızca okullarda bu sürece katkı sağlamadılar. hem de tüm vilayetlerimizdeki vefa kümelerinde da etkin olarak vali ve kaymakamlarımızın hizmetinde vatandaşlarımızla hemhal oldular. İçişleri Bakanlığımıza fazlaca teşekkür ediyorum. 81 vilayette 922 ilçede süreçleri daima birlikte koordine ettik. Dün Bartın’daydık. Bugün Karabük’teyiz uzun yıllarımı geçirdiğim bu vilayetlere peş peşe ziyaret etmekten memnunluk duyuyorum. Bugün Karabük vilayetimizin eğitim yatırımlarını değerlendireceğiz. Mevcut eğitimini fazlaca daha âlâ noktalara taşıyabilmek için bakanlık alarak neler yapabiliriz? Bakanlık olarak hangi adımı atarız onları görüşeceğiz. Karabük’ün bir eğitim kenti olarak yükseldiğini görmekten büyük memnunluk duyuyoruz. Temel eğitim, ortaöğretim, yüksek eğitimde son senelerda farkını ortaya koyan kentimiz. Biz de bu hoş seyahatini fazlaca daha kuvvetli hale getirebilmek için bakanlık olarak ne üzere dayanaklar vermemiz gerekiyorsa her türlüsü takviyesi inşallah bu gün de daha evvel sağladığımız üzere büyük muştularla takviyemizi sürdüreceğiz.”
“ALIŞKANLIKLARI TERK ETMEK KOLAY BİR ŞEY DEĞİL”
6 Eylül 2021 tarihinden itibaren yüz yüze eğitime geçildiğini aktaran Bakan Özer, ulusal eğitim topluluğunun değerine vurgu yaparak kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Alışkanlıkları terk etmek kolay bir şey değil. Lakin öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz uzun mühletten beri epey büyük bir fedakarlıkla bu günleri bekliyorlardı. 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle yeni eğitim öğretim yılına yüz yüze tüm eğitim kademelerinde devam etme irademiz, aslında bu sürecin tamamlanmasında fazlaca büyük katkı sağladı. Zira ulusal eğitim topluluğu epey büyük bir topluluk. 18 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmenin ve başka idarecilerin faal olarak yer aldığı büyük bir aile. Ulusal eğitim topluluğunu normalleştirmeden Türkiye’nin olağanlaşması mümkün değil.
Onun için başta 6 Eylül tarihinden itibaren kararlı bir biçimde kesintiye hiç uğratmadan lakin sıhhat önlemlerine de riayet ederek bugünlere gelmiş olmanın büyük bir memnunluğunu taşıyoruz. Ve birinci sefer hiç kesintiye uğramadan Covid-19 salgınında okulların da bu salgın sürecinde en inançlı ortamlar olduğunu göstererek aslında ülkemiz epey büyük bir güç kazandı. Zira yarın rastgele bir kasvet olduğu vakit diğer olağanüstü şartlar olduğu vakit artık şunu gördük. Gerekli tedbirleri alarak okullarımızı açık tutabiliriz. Yani okullar her vakit her olağanüstü şartta birinci açılması ve en son kapatılması gereken yerlerdir. Tabi bu sürecin başarılı bir biçimde tamamlanmasında öğretmenlerimiz hakikaten günün kahramanlarıydı. Ben tüm öğretmenlerimize fedakarlıklarından dolayı emeklerinden dolayı tüm sıhhat kurallarına riayet ederek aşılanma oranlarını toplumun epey üzerinde olduğunu göstererek sürece başarılı katkılarından dolayı en içten şükranlarımı sunuyorum. Okullarını 1.5 yıl ortadan daha sonra hasretle bekleyen öğrencilerimiz de bu sürecin kahramanıydı. Onlar da Küçük yaşlarına karşın maskeye, araya, hijyene riayet ederek bugünleri kadar geldiler. olağan olarak maske mecburiliği olmasa bile bundan daha sonra hijyen kurallarına azami riayet edeceğiz.
Ben yeni periyodun güzel olmasını diliyorum. Öğretmenlerimiz yalnızca okullarda bu sürece katkı sağlamadılar. hem de tüm vilayetlerimizdeki vefa kümelerinde da etkin olarak vali ve kaymakamlarımızın hizmetinde vatandaşlarımızla hemhal oldular. İçişleri Bakanlığımıza fazlaca teşekkür ediyorum. 81 vilayette 922 ilçede süreçleri daima birlikte koordine ettik. Dün Bartın’daydık. Bugün Karabük’teyiz uzun yıllarımı geçirdiğim bu vilayetlere peş peşe ziyaret etmekten memnunluk duyuyorum. Bugün Karabük vilayetimizin eğitim yatırımlarını değerlendireceğiz. Mevcut eğitimini fazlaca daha âlâ noktalara taşıyabilmek için bakanlık alarak neler yapabiliriz? Bakanlık olarak hangi adımı atarız onları görüşeceğiz. Karabük’ün bir eğitim kenti olarak yükseldiğini görmekten büyük memnunluk duyuyoruz. Temel eğitim, ortaöğretim, yüksek eğitimde son senelerda farkını ortaya koyan kentimiz. Biz de bu hoş seyahatini fazlaca daha kuvvetli hale getirebilmek için bakanlık olarak ne üzere dayanaklar vermemiz gerekiyorsa her türlüsü takviyesi inşallah bu gün de daha evvel sağladığımız üzere büyük muştularla takviyemizi sürdüreceğiz.”