Professional
New member
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ – Ankara / Ulusal Savunma Bakanı Hulusu Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik “kimyasal silah” savıyla ilgili reaksiyonunu lisana getirirken “TSK envanterinde kimyasal silah yok. bu biçimde bir şey kelam konusu değil. Aslında gayeleri, niyetleri ortada; Ne vakit terör örgütü çöküş sürecine girdi, büyük kayıplar vermeye başladı, bir çıkış yolu, prosedürü olarak iftira, karalama yoluna gitmeye çalıştılar. Bununla ilgili ülkemizin, bu vatanın evlatlarının, anayasal kurumlarının açık ve net biçimde halini göstermesi, tarafını muhakkak etmesi lazım. Buna müsaade etmemeleri lazım” dedi.
Kabine toplantısının akabinde gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtlayan Bakan Akar, özetle şunları söylemiş oldu:
ÇÖKÜŞ SÜRECİNE GİRDİ: (TSK’ya yönelik ‘kimyasal silah’ iddiası) TSK envanterinde kimyasal silah yok. bu biçimde bir şey kelam konusu değil. Aslında amaçları, niyetleri ortada; Ne vakit terör örgütü çöküş sürecine girdi, büyük kayıplar vermeye başladı, bir çıkış yolu, tekniği olarak iftira, karalama yoluna gitmeye çalıştılar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin muvaffakiyetini karalamaya, insanların zihninde bulanıklık oluşturmaya çalışıyorlar. Bilhassa yurt haricinde bir algı oluşturmaya yönelik ‘çamur at izi kalsın’ anlayışından hareketle, ne ahlaki, ne hukuksal, ne insani bedellere uymayacak telaffuzlarda bulunuyorlar, iftira atıyorlar. Bunların kabul edilmesi asla kelam konusu değil. Bizim milletlerarası hukuka hürmetimiz, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi kıymetlerimiz var. Biz memleketler arası hukuk ötesinde, uygulamalar yapıyoruz.
ALÇAKÇA İFTİRA: Bir sav değil, son derece alçakça bir iftira. Operasyonlarında Mehmetçik, sivillere, pak insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, etrafa ziyan gelmemesi için öteki hiç bir ülke ordusunun göstermediği hassaslığa sahip. Hem planlama hem icra safhasında bu hassaslığı gösteriyoruz. Bununla ilgili ülkemizin, bu vatanın evlatlarının, anayasal kurumlarının açık ve net biçimde tutumunu göstermesi, tarafını aşikâr etmesi lazım. Buna müsaade etmemeleri lazım. Şu ana kadar da siyasi partiler, kuruluşlar önemli biçimde bu argümanları lanetlediler.
YILLAR daha sonra BİR BİRİNCİ: (İsrail Savunma Bakanı’nın ziyareti) senelerdan daha sonra birinci sefer bu seviyede bir ziyaret olacak. Genel durumu değerlendireceğiz. Bizim siyasetimiz, görüşlerimiz muhakkak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti son derece şeffaf bir siyaset uyguluyor. Bunları anlatacağız. Gelişmelere bakılırsa de müteakip safhaların neler getireceğini nazaranceğiz.
ANLAŞMA SÜRMELİ: (Tahıl Koridoru Mutabakatı’nda mühlet uzatımı olacak mı?) İstanbul’da faaliyetini sürdüren Müşterek Uyum Merkezi’nde arkadaşlarımız, taraflar ağır biçimde çalışıyor. Tahılların sevkiyatı için 7 gün 24 saat çalışıyoruz. Bizim başından beri emelimiz belirli; besin krizinin önüne geçilsin, aç insan kalmasın, siyasi istikrar bozulmasın. Bunun için çalışıyoruz. Biz olağan ki bu muahedenin devamından, uygulamanın sürmesinden yanayız. Hatta Rus limanlarındaki tahılın taşınmasına yönelik de neler yapılabileceğinin araştırılmasının çabası ortasındayız.
Kabine toplantısının akabinde gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtlayan Bakan Akar, özetle şunları söylemiş oldu:
ÇÖKÜŞ SÜRECİNE GİRDİ: (TSK’ya yönelik ‘kimyasal silah’ iddiası) TSK envanterinde kimyasal silah yok. bu biçimde bir şey kelam konusu değil. Aslında amaçları, niyetleri ortada; Ne vakit terör örgütü çöküş sürecine girdi, büyük kayıplar vermeye başladı, bir çıkış yolu, tekniği olarak iftira, karalama yoluna gitmeye çalıştılar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin muvaffakiyetini karalamaya, insanların zihninde bulanıklık oluşturmaya çalışıyorlar. Bilhassa yurt haricinde bir algı oluşturmaya yönelik ‘çamur at izi kalsın’ anlayışından hareketle, ne ahlaki, ne hukuksal, ne insani bedellere uymayacak telaffuzlarda bulunuyorlar, iftira atıyorlar. Bunların kabul edilmesi asla kelam konusu değil. Bizim milletlerarası hukuka hürmetimiz, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi kıymetlerimiz var. Biz memleketler arası hukuk ötesinde, uygulamalar yapıyoruz.
ALÇAKÇA İFTİRA: Bir sav değil, son derece alçakça bir iftira. Operasyonlarında Mehmetçik, sivillere, pak insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, etrafa ziyan gelmemesi için öteki hiç bir ülke ordusunun göstermediği hassaslığa sahip. Hem planlama hem icra safhasında bu hassaslığı gösteriyoruz. Bununla ilgili ülkemizin, bu vatanın evlatlarının, anayasal kurumlarının açık ve net biçimde tutumunu göstermesi, tarafını aşikâr etmesi lazım. Buna müsaade etmemeleri lazım. Şu ana kadar da siyasi partiler, kuruluşlar önemli biçimde bu argümanları lanetlediler.
YILLAR daha sonra BİR BİRİNCİ: (İsrail Savunma Bakanı’nın ziyareti) senelerdan daha sonra birinci sefer bu seviyede bir ziyaret olacak. Genel durumu değerlendireceğiz. Bizim siyasetimiz, görüşlerimiz muhakkak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti son derece şeffaf bir siyaset uyguluyor. Bunları anlatacağız. Gelişmelere bakılırsa de müteakip safhaların neler getireceğini nazaranceğiz.
ANLAŞMA SÜRMELİ: (Tahıl Koridoru Mutabakatı’nda mühlet uzatımı olacak mı?) İstanbul’da faaliyetini sürdüren Müşterek Uyum Merkezi’nde arkadaşlarımız, taraflar ağır biçimde çalışıyor. Tahılların sevkiyatı için 7 gün 24 saat çalışıyoruz. Bizim başından beri emelimiz belirli; besin krizinin önüne geçilsin, aç insan kalmasın, siyasi istikrar bozulmasın. Bunun için çalışıyoruz. Biz olağan ki bu muahedenin devamından, uygulamanın sürmesinden yanayız. Hatta Rus limanlarındaki tahılın taşınmasına yönelik de neler yapılabileceğinin araştırılmasının çabası ortasındayız.