Almanya’nın Köln kentine bağlı Eil kasabasında 16 Ağustos’ta aracıyla kızını okuldan alan Mustafa Aytaş, önündeki araçta yolunda gitmeyen bir durum olduğunu fark etti.
Müdahale etmek için otomobilin yanına yaklaşan Aytaş, seyir halindeki araç sürücüsünün şuurunu kaybettiğini gördü.
Aracıyla, şuurunu kaybeden şoförün bulunduğu otomobilin önüne geçen Aytaş, yavaş yavaş fren yaparak aracı durdurmayı başardı.
O anları anlatan Aytaş, “Araç sağa gidip bariyerlere çarptı. Yolun sol tarafına geçen araç ondan sonrasında karşıdan gelen büyük bir cip ile çarpışma tehlikesi geçirdi. Başka araç bisiklet yoluna girerek kendini kurtardı. O an kızıma ’bir sorun var sıkı tutun’ dedim. Önümdeki aracı ve sağa sola giden aracı solladım. O an gördüm ki aracın ortasında baygın bir bayan var. Otomobilin önüne geçtim ve yavaşça benim aracıma çarpmasını sağlayarak durdurdum.
Otomobilimde hasar oluştu fakat yapacak bir şey yok, can candır. Sokakta yayalar ve bisikletle gezenler vardı. Araç kullananlar bilir 80 kilometre sürat az bir hız değil. Polisin açıklamasına bakılırsa araç 3 sefer benim otomobilime çarpmış. Hızlı vurmadığım için hava yastığı patlamadı. Başka türlü bayana daha fazlaca ziyanı olurdu” diye konuştu.
“Biroldukca kişi olayla fazlaca ilgilenmedi bu benim zoruma gitti”
Baygın şoföre birinci müdahalesini olay yerinde yaptığını söyleyen Aytaş, “Hemen otomobile koştum. hanımın ağzından beyaz köpükler çıkıyordu. Kemerini açarak dışarıya çıkardım. Yere yatırdım ve kalp masajına başladım. Nabzının atmadığını fark ettim. Hekimler ve helikopter gelene kalp masajına devam ettim” açıklamasında bulundu. Olay yerinden geçen insanların duyarsızlıklarından şikayetçi olan Aytaş, “pek epeyce kişi olayla fazlaca ilgilenmedi bu benim zoruma gitti. Orada bir insan hayatını kaybediyor ancak yan tarafta araçlarıyla geçip gidiyorlar. Benim için değerli olan insandır. Her insan birbirine muhtaçtır. her insanın annesi olabilirdi. olaydan daha sonra yanıma gelenler oldu ve ‘Mustafa sen kahramansın’ dediler. Lakin ben bunu hiç düşünmedim. Polisler yanıma gelip aracı hayli uygun durdurduğumu söylemiş oldu. Ben o an bunu hatta kendi canımı bile hiç düşünmedim. Ben bu aracı durdurmazsam ve otomobil bir aileyi ezerse vicdanım bunu kabul edemezdi. Elimden gelenin en uygununu yaptım” dedi.
Vefat haberini 4 gün daha sonra öğrendi
yaşamını kurtardığı bayanın 4 gün daha sonra öldüğünü öğrenen Aytaş, “Maalesef dün bir haber geldi. hanımın oğlu konutumuza gelmiş ve meskende olmadığımız için bize bir mektup bırakmış. Mektupta annesinin hayatını kaybettiğini yazmış. Bu kaza niçiniyle değil, annesinin diğer hastalıkları da varmış. Ayrıyeten Covid-19’a yakalanmış. Elimizden geleni yaptık“ dedi. her insanın etrafındaki olaylara hassas olmasını isteyen Aytaş, “bu biçimde olaylar her insanın başına gelebilir gözümüzü kapatmayalım“ sözlerini kullandı.
Müdahale etmek için otomobilin yanına yaklaşan Aytaş, seyir halindeki araç sürücüsünün şuurunu kaybettiğini gördü.
Aracıyla, şuurunu kaybeden şoförün bulunduğu otomobilin önüne geçen Aytaş, yavaş yavaş fren yaparak aracı durdurmayı başardı.
O anları anlatan Aytaş, “Araç sağa gidip bariyerlere çarptı. Yolun sol tarafına geçen araç ondan sonrasında karşıdan gelen büyük bir cip ile çarpışma tehlikesi geçirdi. Başka araç bisiklet yoluna girerek kendini kurtardı. O an kızıma ’bir sorun var sıkı tutun’ dedim. Önümdeki aracı ve sağa sola giden aracı solladım. O an gördüm ki aracın ortasında baygın bir bayan var. Otomobilin önüne geçtim ve yavaşça benim aracıma çarpmasını sağlayarak durdurdum.
Otomobilimde hasar oluştu fakat yapacak bir şey yok, can candır. Sokakta yayalar ve bisikletle gezenler vardı. Araç kullananlar bilir 80 kilometre sürat az bir hız değil. Polisin açıklamasına bakılırsa araç 3 sefer benim otomobilime çarpmış. Hızlı vurmadığım için hava yastığı patlamadı. Başka türlü bayana daha fazlaca ziyanı olurdu” diye konuştu.
“Biroldukca kişi olayla fazlaca ilgilenmedi bu benim zoruma gitti”
Baygın şoföre birinci müdahalesini olay yerinde yaptığını söyleyen Aytaş, “Hemen otomobile koştum. hanımın ağzından beyaz köpükler çıkıyordu. Kemerini açarak dışarıya çıkardım. Yere yatırdım ve kalp masajına başladım. Nabzının atmadığını fark ettim. Hekimler ve helikopter gelene kalp masajına devam ettim” açıklamasında bulundu. Olay yerinden geçen insanların duyarsızlıklarından şikayetçi olan Aytaş, “pek epeyce kişi olayla fazlaca ilgilenmedi bu benim zoruma gitti. Orada bir insan hayatını kaybediyor ancak yan tarafta araçlarıyla geçip gidiyorlar. Benim için değerli olan insandır. Her insan birbirine muhtaçtır. her insanın annesi olabilirdi. olaydan daha sonra yanıma gelenler oldu ve ‘Mustafa sen kahramansın’ dediler. Lakin ben bunu hiç düşünmedim. Polisler yanıma gelip aracı hayli uygun durdurduğumu söylemiş oldu. Ben o an bunu hatta kendi canımı bile hiç düşünmedim. Ben bu aracı durdurmazsam ve otomobil bir aileyi ezerse vicdanım bunu kabul edemezdi. Elimden gelenin en uygununu yaptım” dedi.
Vefat haberini 4 gün daha sonra öğrendi
yaşamını kurtardığı bayanın 4 gün daha sonra öldüğünü öğrenen Aytaş, “Maalesef dün bir haber geldi. hanımın oğlu konutumuza gelmiş ve meskende olmadığımız için bize bir mektup bırakmış. Mektupta annesinin hayatını kaybettiğini yazmış. Bu kaza niçiniyle değil, annesinin diğer hastalıkları da varmış. Ayrıyeten Covid-19’a yakalanmış. Elimizden geleni yaptık“ dedi. her insanın etrafındaki olaylara hassas olmasını isteyen Aytaş, “bu biçimde olaylar her insanın başına gelebilir gözümüzü kapatmayalım“ sözlerini kullandı.