Professional
New member
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu’na katılmak için geldiği ABD’nin New York kentinde temaslarına devam ediyor. Bakan Çavuşoğlu, ABD’nin New York kentinde Dış Alakalar Kurulu tarafınca düzenlenen Türk-Amerikan münasebetleri temalı görüşmede konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin değişkin bir coğrafyaya sahip olduğunu söyleyerek, “Ortadoğu, Karadeniz, Kafkaslar, Balkanlar, Rusya, Ukrayna, Libya, Suriye, Irak, Afganistan, Afrika yakınımızda bulunuyor. Türkiye tüm bu değerli dış siyaset evraklarında baş aktör durumunda. Çatışmaların yüzde 60’ı etrafımızdaki bölgelerde yaşanıyor. Bunun yanında göç, güç güvenliği, besin güvenliği ve terörizm üzere öbür global sıkıntılarla gayrette direkt yer alıyoruz. Bu çatışmaların istikrarımız ve refahımız üstündeki tesirlerini en aza indirmek için ön alımlı bir dış siyaset izlememiz gerekiyor. Sonuçta Türkiye global pazarlarla bütünleşmiş bir piyasa iktisadı ve her türlü çatışmanın direkt bizim üzerimizde bir tesiri var. Bu niçinle Ukrayna, Rusya, Afganistan, Libya, Suriye, Balkanlar ya da Orta Asya’daki konularda faal olmamız bizim için bir tercih değil, stratejik bir gerekliliktir. Bu aktivizm birçok durumda çatışma çözme hedeflerine hizmet eder. BM Türkiye arabuluculuğunda akdedilen İstanbul Tahıl Koridoru Mutabakatı ya da Balkanlar yahut Libya’daki gayretlerimiz bunun son örnekleri” sözlerini kullandı.
“TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR NATO MÜTTEFİKİ VE İTTİFAKA EN BÜYÜK KATKI SAĞLAYAN ÜLKELERDEN BİRİ”
Çavuşoğlu, birtakım ülkelerin bu durumu bir meydan okumak olarak gördüğünü belirterek, “Bazı AB üyeleri Türkiye’yi Balkanlarda Rusya ve Çin ile birlikte rakip olarak görüyor. Türkiye’nin bölgede Avrupa ve Atlantik entegrasyonunun önde gelen destekçileri içinde yer almasına karşın bu biçimde bir durumla karşı karşıyayız. Bu yaklaşımda açık bir vizyon eksikliği var. Dar çıkarlar sebebiyle ön yargılar devreye giriyor. Bu istikrarsız ortamda rakip aktörlerle bağlantılarımız devreye giriyor. Türkiye kuvvetli bir NATO müttefiki ve ittifaka en büyük katkı sağlayan ülkelerden biri. Lakin kritik konularda çeşitli aktörlerle konuşabilmemiz gerekiyor. Bölgemizde değişen dinamiklere ayak uydurmaya çalışıyoruz. İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır ve Ermenistan ile olağanlaşma süreçlerimiz bunun örnekleri” dedi.
“ABD’NİN ULUSAL GÜVENLİK TELAŞLARIMIZA HÜRMET GÖSTERMESİNİ BEKLİYORUZ”
Türkiye- ABD bağlantılarının kıymetine değinen Çavuşoğlu, “Türkiye- ABD dış siyasetinin öncelikli alanlarının birçoklarında kilit oyuncular içinde yer alıyor. İlgilerimiz hiç bir vakit kolay olmadı. Lakin bağlarımız sağlam bir temel üzerine inşa edilmiş durumda. Hepinizin bildiği üzere üç temel husustaki farklılıklar ilgimize ziyan veriyor. Bunlar; ABD’nin PKK, PYD, YPG terör örgütlerine takviyesi, ABD topraklarındaki FETÖ varlığı ve CAATSA yaptırımları. Bütün bu hususlar bizim için ulusal güvenlik sıkıntıları. Bir müttefik olarak ABD’nin ulusal güvenlik korkularımıza hürmet göstermesini bekliyoruz” formunda konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin değişkin bir coğrafyaya sahip olduğunu söyleyerek, “Ortadoğu, Karadeniz, Kafkaslar, Balkanlar, Rusya, Ukrayna, Libya, Suriye, Irak, Afganistan, Afrika yakınımızda bulunuyor. Türkiye tüm bu değerli dış siyaset evraklarında baş aktör durumunda. Çatışmaların yüzde 60’ı etrafımızdaki bölgelerde yaşanıyor. Bunun yanında göç, güç güvenliği, besin güvenliği ve terörizm üzere öbür global sıkıntılarla gayrette direkt yer alıyoruz. Bu çatışmaların istikrarımız ve refahımız üstündeki tesirlerini en aza indirmek için ön alımlı bir dış siyaset izlememiz gerekiyor. Sonuçta Türkiye global pazarlarla bütünleşmiş bir piyasa iktisadı ve her türlü çatışmanın direkt bizim üzerimizde bir tesiri var. Bu niçinle Ukrayna, Rusya, Afganistan, Libya, Suriye, Balkanlar ya da Orta Asya’daki konularda faal olmamız bizim için bir tercih değil, stratejik bir gerekliliktir. Bu aktivizm birçok durumda çatışma çözme hedeflerine hizmet eder. BM Türkiye arabuluculuğunda akdedilen İstanbul Tahıl Koridoru Mutabakatı ya da Balkanlar yahut Libya’daki gayretlerimiz bunun son örnekleri” sözlerini kullandı.
“TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR NATO MÜTTEFİKİ VE İTTİFAKA EN BÜYÜK KATKI SAĞLAYAN ÜLKELERDEN BİRİ”
Çavuşoğlu, birtakım ülkelerin bu durumu bir meydan okumak olarak gördüğünü belirterek, “Bazı AB üyeleri Türkiye’yi Balkanlarda Rusya ve Çin ile birlikte rakip olarak görüyor. Türkiye’nin bölgede Avrupa ve Atlantik entegrasyonunun önde gelen destekçileri içinde yer almasına karşın bu biçimde bir durumla karşı karşıyayız. Bu yaklaşımda açık bir vizyon eksikliği var. Dar çıkarlar sebebiyle ön yargılar devreye giriyor. Bu istikrarsız ortamda rakip aktörlerle bağlantılarımız devreye giriyor. Türkiye kuvvetli bir NATO müttefiki ve ittifaka en büyük katkı sağlayan ülkelerden biri. Lakin kritik konularda çeşitli aktörlerle konuşabilmemiz gerekiyor. Bölgemizde değişen dinamiklere ayak uydurmaya çalışıyoruz. İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır ve Ermenistan ile olağanlaşma süreçlerimiz bunun örnekleri” dedi.
“ABD’NİN ULUSAL GÜVENLİK TELAŞLARIMIZA HÜRMET GÖSTERMESİNİ BEKLİYORUZ”
Türkiye- ABD bağlantılarının kıymetine değinen Çavuşoğlu, “Türkiye- ABD dış siyasetinin öncelikli alanlarının birçoklarında kilit oyuncular içinde yer alıyor. İlgilerimiz hiç bir vakit kolay olmadı. Lakin bağlarımız sağlam bir temel üzerine inşa edilmiş durumda. Hepinizin bildiği üzere üç temel husustaki farklılıklar ilgimize ziyan veriyor. Bunlar; ABD’nin PKK, PYD, YPG terör örgütlerine takviyesi, ABD topraklarındaki FETÖ varlığı ve CAATSA yaptırımları. Bütün bu hususlar bizim için ulusal güvenlik sıkıntıları. Bir müttefik olarak ABD’nin ulusal güvenlik korkularımıza hürmet göstermesini bekliyoruz” formunda konuştu.