AFAD ve Kandilli datalarına bakılırsa 21 Mart 2022 Pazartesi günü deprem oldu mu merak ediliyor. Türkiye’nin dört bir yanında etkin fay sınırları bulunması sebebiyle vatandaşlar deprem haberlerine ağır ilgi gösteriyor. ‘Son sarsıntı nerede oldu’ ve ‘deprem mi oldu’ sorularına yanıt aranıyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, ülkemizde ve komşu ülkelerde yaşanan zelzeleleri liste halinde takipçileriyle paylaşıyor. Peki İstanbul’da zelzele mi oldu, az evvel nerede zelzele oldu? İşte 21 Mart Pazartesi Kandilli Rasathanesi ve AFAD’ın yayınladığı son depremler sayfası…
AFAD ve Kandilli Rasathanesi 21 Mart Pazartesi günü gerçekleşen deprem verilerini paylaşıyor. Ülkemizde küçük çaplı zelzelelerin yanında vakit zaman huzursuz edici zelzeleler de yaşanabiliyor. İşte AFAD son depremler listesi ve Kandilli Rasathanesi son zelzeleler listesi!
21 Mart 2022 AFAD ve Kandilli Son Zelzeleler
AFAD ve Kandilli Rasathanesi, ülkemizde ve komşu ülkelerde meydana gelen sarsıntıları liste halinde takipçileriyle paylaşıyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nin paylaşımlarına bakarak çevrenizde deprem gerçekleşip gerçekleşmediğini denetim edebilirsiniz.
KANDİLLİ RASATHANESİ SON ZELZELELER LİSTESİ
AFAD SON SARSINTILAR SAYFASI
Sarsıntı yol açar?
Ülkemizin %92’si deprem bölgesi olarak isimlendirilmekte ve nüfusumuzun %95’inin sarsıntı riski altında yaşadığı bilinmektedir. Tarih boyunca canımızı hayli yakan sarsıntı nasıl meydana geldiğine ayrıntılı bakalım…
Sarsıntı Nasıl Oluşur?
Bunun için evvela Kuzey Anadolu Fay sınırının tarihini, özelliklerini ve ülkemizdeki tesirlerini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Üstte gördüğünüz üzere fay hattı Erzincan’dan başlayıp Marmara Denizi’ne kadar ulaşıyor.İlçeler ve semtler bazında risk bazında bir dağılım yapmak mümkün.
1., 2., 3., 4. ve 5. risk bölgeleri olarak ilçe ve semtleri ayırabiliriz. Burada bilhassa yeni binalar bazında da değinmemiz gereken yerler var. Yapılaşma açısından en yeni binalardan oluşuyor diyebileceğimiz ilçe Sultanbeyli.
Burada uzmanların bilhassa belirttiği kıymetli bir noktaya da değinmemiz gerekiyor. Çarpık kentleşmenin en çok görüldüğü Avrupa Yakası’nın riski Anadolu Yakası’na nazaran daha yüksek.
Binaların yapısı, yer etüdü, dayanıklılık ve bir fazlaca farklı faktör zatenız İstanbul’un geneli için bir risk yaratıyor. 1999 zelzelesinden daha sonra yapılaşmadaki kanunlar ve yönetmelikler yeni bir epeyce binanın daha güçlü olmasını da sağladı.
AFAD ve Kandilli Rasathanesi 21 Mart Pazartesi günü gerçekleşen deprem verilerini paylaşıyor. Ülkemizde küçük çaplı zelzelelerin yanında vakit zaman huzursuz edici zelzeleler de yaşanabiliyor. İşte AFAD son depremler listesi ve Kandilli Rasathanesi son zelzeleler listesi!
21 Mart 2022 AFAD ve Kandilli Son Zelzeleler
AFAD ve Kandilli Rasathanesi, ülkemizde ve komşu ülkelerde meydana gelen sarsıntıları liste halinde takipçileriyle paylaşıyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nin paylaşımlarına bakarak çevrenizde deprem gerçekleşip gerçekleşmediğini denetim edebilirsiniz.
KANDİLLİ RASATHANESİ SON ZELZELELER LİSTESİ
AFAD SON SARSINTILAR SAYFASI
Sarsıntı yol açar?
Ülkemizin %92’si deprem bölgesi olarak isimlendirilmekte ve nüfusumuzun %95’inin sarsıntı riski altında yaşadığı bilinmektedir. Tarih boyunca canımızı hayli yakan sarsıntı nasıl meydana geldiğine ayrıntılı bakalım…
Sarsıntı Nasıl Oluşur?
Yer kabuğunda yaşanan güçlü kırılmalardan ortaya çıkan titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak yeryüzünü sarsması olayına ”deprem” denmektedir.
Sarsıntıya ilişkin dalgaların şiddetini, nerede ve nasıl meydana geldiğini, ölçüm aletlerini ve sarsıntıyla ilgili tüm kayıtları tutarak değerlendirmesini yapan bilimdalına da ”sismoloji” deniyor.
Kıtaların ve okyanusların üzerinde durduğu, yer kürenin dış kısmında 70-100 km kalınlığında bir katman bulunur. Bu katmana ”taş küre” ya da ”litosfer” denilir. Litosfer ile çekirdek içinde ise, kalınlığı 2.900 km olan manto ismindeki katman bulunur.
Manto katmanı üste yanlışsız devamlı bir kuvvet oluşturur. Bu oluşan kuvvet, konveksiyon akımlarıyla (katı yüzey ile akışkan içinde gerçekleşen ısı transferi) taş kürede bulunan kabukları parçalayarak ”levhalar” oluşturur. Bu levhalar üstünde taşıdığı kıtalarla bir arada, bizlerin hissedemeyeceği bir süratte hareket ederler.
Hareket eden levhalar dünyanın muhakkak bölgelerinde(buralara sarsıntı bölgesi deniyor) birbirleriyle çarpışır, sürtünür ve ittirir. Birbiriyle sıkışan levhaların kurtulmalarına mahzur olan bir sürtünme kuvveti bulunur. Levhaların hareketine devam edebilmesi için sürtünme kuvvetinden kurtulmaları gerekir.
Birbirlerini iten ve sıkışan levhalar, sürtünme kuvvetinden kurtulduğu an büyük bir güç ortaya çıkar. Bu güç harekete sebep olur ve şok dalgası üzere etrafına süratle yayılır. Sarsıntının tesiriyle yeryüzünde kimi vakit gözle görülebilen kimi vakit de kabuğun altında kalan, kilometrelerce uzanan ”fay” ismi verilen arazi kırıkları oluşur. İşte bu sarsıntının oluşum formudur.
Bunun için evvela Kuzey Anadolu Fay sınırının tarihini, özelliklerini ve ülkemizdeki tesirlerini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Üstte gördüğünüz üzere fay hattı Erzincan’dan başlayıp Marmara Denizi’ne kadar ulaşıyor.İlçeler ve semtler bazında risk bazında bir dağılım yapmak mümkün.
1., 2., 3., 4. ve 5. risk bölgeleri olarak ilçe ve semtleri ayırabiliriz. Burada bilhassa yeni binalar bazında da değinmemiz gereken yerler var. Yapılaşma açısından en yeni binalardan oluşuyor diyebileceğimiz ilçe Sultanbeyli.
Burada uzmanların bilhassa belirttiği kıymetli bir noktaya da değinmemiz gerekiyor. Çarpık kentleşmenin en çok görüldüğü Avrupa Yakası’nın riski Anadolu Yakası’na nazaran daha yüksek.
Binaların yapısı, yer etüdü, dayanıklılık ve bir fazlaca farklı faktör zatenız İstanbul’un geneli için bir risk yaratıyor. 1999 zelzelesinden daha sonra yapılaşmadaki kanunlar ve yönetmelikler yeni bir epeyce binanın daha güçlü olmasını da sağladı.