T24 müellifi Murat Şardan, Ankara’da FETÖ soruşturması yürüten Savcı Ramazan Aydoğan’ın son yayınlanan HSK kararnamesi ile kızağa çekildiğini tez etti.
FETÖ’nün mülki yapılanmasını soruşturuyordu
Tolga Şardan’ın köşe yazısındaki ilgili kısım şöyle;
“Hakimler ve Savcılar Şurası’nın (HSK) hafta sonu yayımladığı isimli yargı kararnamesiyle ülke genelinde kimi savcı ve yargıçların nazaranv yerleri değiştirildi.
Yer değişikliği ismi altında kızağa çekilen savcılardan birisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Terör Cürümlerini Soruşturma Ofisi’nde nazaranvli savcılardan Ramazan Aydoğan oldu.
Aydoğan uzun müddettir FETÖ’nün mülki yönetim ayağındaki soruşturmaları tek başına yürüten isimdi. Büyüteç’in takipçileri geriye dönük yazılarda 15 Temmuz’dan daha sonra Tokat’ta başlatılan Fetö’nün mülki yönetim yapılanması çerçevesinde başlatılan soruşturmalarla ilgili yaşananları anımsayacaklardır.
Aydoğan, Tokat’ta başlatılan soruşturmaların Ankara’ya devredilmesi daha sonrasında evrak üzerinde çalıştı.
Mülki yönetim çalışanıyla irtibatlı mahrem imamların ortaya çıkarılmasını sağladı. Fetö’yle kontağı tespit edilen kimi İçişleri Bakanlığı işçisi hakkında yürüttüğü soruşturmalarda vakit zaman bakanlığın direnciyle karşılaştı.
Valiler, vali yardımcıları ve kaymakamlardan oluşan mülki yönetim yapılanması ortasında İçişleri Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği atama ve gorevlendirmelerin kimilerinin Fetö ile uğraş kriterleri çerçevesinde kusurlu olduğunu ortaya çıkardı.
İçişleri Bakanlığı’nca ‘güvenilir’ olduklarından hareketle belediyelere atanan kayyumlardan Fetö’yle bağı olanları teker teker tespit etti. Gözaltına aldırdı. Haklarında davalar açtı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendi memleketi Of’a atadığı kaymakamın Fetö’yle ilişkili olduğunu gün ışığına çıkardı.
Sadece İçişleri Bakanlığı mı? Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kurumlarına yönelik FETÖ soruşturmaları yönetti.
Soruşturmalar sırasında kıymetli isimlerin bürokratik reaksiyonlarıyla yüz yüze geldi.
Son olarak mülki yönetim mahrem imamlarını kapsayan belgeyi yürütürken misyondan alınıp kızağa çekildi.
Aydoğan, HSK kararnamesiyle soluğu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Savcılığı’nda aldı.
HSK ve Adalet Bakanlığı atamayla ilgili ‘kendi talebi’ açıklamasını yapacaktır büyük olasılıkla. Ancak unutulmaması gereken bir durum var ki; kabahatle, hele ki Fetö irtibatlı belgeler üzerinde çalışan bir savcının yaşadığı bürokratik zorluklar, yönetimin gösterdiği direnç, haklıyla haksızın ayrılmasındaki vicdani sorumluluk, suçluya ‘suçsuz’ hatasıza ‘suçlu’ biçiminde ‘yukarıdan’ gelen yönlendirmeler ve müdahaleler nazaranvli savcıyı olağan olarak yoracaktır. Ve misyondan ayrılma talebine yol açacaktır.
İşte Savcı Aydoğan’ın karşılaştığı tablo budur!
bu biçimdesi durumlarda kullandığım tanımlamayı bir dahalemekte yarar var:
‘Soran olursa FETÖ’yle gayret ediyoruz.’
Tolga Şardan’ın köle yazısının tamamını okumak için tıklayınız…
FETÖ’nün mülki yapılanmasını soruşturuyordu
Tolga Şardan’ın köşe yazısındaki ilgili kısım şöyle;
“Hakimler ve Savcılar Şurası’nın (HSK) hafta sonu yayımladığı isimli yargı kararnamesiyle ülke genelinde kimi savcı ve yargıçların nazaranv yerleri değiştirildi.
Yer değişikliği ismi altında kızağa çekilen savcılardan birisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Terör Cürümlerini Soruşturma Ofisi’nde nazaranvli savcılardan Ramazan Aydoğan oldu.
Aydoğan uzun müddettir FETÖ’nün mülki yönetim ayağındaki soruşturmaları tek başına yürüten isimdi. Büyüteç’in takipçileri geriye dönük yazılarda 15 Temmuz’dan daha sonra Tokat’ta başlatılan Fetö’nün mülki yönetim yapılanması çerçevesinde başlatılan soruşturmalarla ilgili yaşananları anımsayacaklardır.
Aydoğan, Tokat’ta başlatılan soruşturmaların Ankara’ya devredilmesi daha sonrasında evrak üzerinde çalıştı.
Mülki yönetim çalışanıyla irtibatlı mahrem imamların ortaya çıkarılmasını sağladı. Fetö’yle kontağı tespit edilen kimi İçişleri Bakanlığı işçisi hakkında yürüttüğü soruşturmalarda vakit zaman bakanlığın direnciyle karşılaştı.
Valiler, vali yardımcıları ve kaymakamlardan oluşan mülki yönetim yapılanması ortasında İçişleri Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği atama ve gorevlendirmelerin kimilerinin Fetö ile uğraş kriterleri çerçevesinde kusurlu olduğunu ortaya çıkardı.
İçişleri Bakanlığı’nca ‘güvenilir’ olduklarından hareketle belediyelere atanan kayyumlardan Fetö’yle bağı olanları teker teker tespit etti. Gözaltına aldırdı. Haklarında davalar açtı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendi memleketi Of’a atadığı kaymakamın Fetö’yle ilişkili olduğunu gün ışığına çıkardı.
Sadece İçişleri Bakanlığı mı? Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kurumlarına yönelik FETÖ soruşturmaları yönetti.
Soruşturmalar sırasında kıymetli isimlerin bürokratik reaksiyonlarıyla yüz yüze geldi.
Son olarak mülki yönetim mahrem imamlarını kapsayan belgeyi yürütürken misyondan alınıp kızağa çekildi.
Aydoğan, HSK kararnamesiyle soluğu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Savcılığı’nda aldı.
HSK ve Adalet Bakanlığı atamayla ilgili ‘kendi talebi’ açıklamasını yapacaktır büyük olasılıkla. Ancak unutulmaması gereken bir durum var ki; kabahatle, hele ki Fetö irtibatlı belgeler üzerinde çalışan bir savcının yaşadığı bürokratik zorluklar, yönetimin gösterdiği direnç, haklıyla haksızın ayrılmasındaki vicdani sorumluluk, suçluya ‘suçsuz’ hatasıza ‘suçlu’ biçiminde ‘yukarıdan’ gelen yönlendirmeler ve müdahaleler nazaranvli savcıyı olağan olarak yoracaktır. Ve misyondan ayrılma talebine yol açacaktır.
İşte Savcı Aydoğan’ın karşılaştığı tablo budur!
bu biçimdesi durumlarda kullandığım tanımlamayı bir dahalemekte yarar var:
‘Soran olursa FETÖ’yle gayret ediyoruz.’
Tolga Şardan’ın köle yazısının tamamını okumak için tıklayınız…