Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne ‘Ahlaka alışılmamış faaliyet yürütmek’ suçlamasıyla kapatma davası açıldı.
DW Türkçe’nin haberine göre, Türkiye’de kadınlara yönelik cinayet ve akınlarla mücadele etmek ve bu tıp hareketleri kayıt altına almak gayesiyle 2010 yılında Münevver Karabulut cinayetinin akabinde kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne ‘Kanuna ve ahlaka alışılmamış faaliyet yürütmek’ suçlamasıyla kapatma davası açıldı.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada, ‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğimize, hukuksuz ve hiç bir desteği olmayan argümanlarla ‘Kanuna ve ahlaka ters faaliyet yürütmek’ suçlamasıyla fesih davası açıldığını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz’ denildi.
‘Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri bayanlar lehine vazifeye çağırırken, onlar bu mevzunun muhataplarını bu biçimdesi içi boş davalarla gaye almayı tercih ediyor’
Derneğe yönelik muhtelif şikayet dilekçelerinden yola çıkılarak ‘güçlü hata şüphesi’ ile dava açıldığı belirtilen açıklamada şu sözlere yer verildi:
‘Söz konusu dilekçeler derneğimizin ‘Kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı’ üzere somut hiç bir olguya dayanmayan yazılı müracaatlardan oluşuyor. Ayrıyeten evrakta dernek yöneticilerimize yönelik, davaya bile dönüşmemiş, cürüm oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş.’
Bu hukuksuz ve hiç bir desteği olmayan tezlerle bizlere hata uydurmaya çalışmak mevcut hukuk sistemi açısından bile içler acısıdır’ denilen açıklamada, ‘Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri bayanlar lehine nazaranve çağırırken, onlar bu mevzunun muhataplarını bu biçimdesi içi boş davalarla amaç almayı tercih ediyor. Tüm kamuoyu bilir ki bu coğrafyada Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun önünde eylem yapmadığı adliye yoktur. Bizim açımızdan bu dava da bayanların hayat uğraşından, eşitlik ve özgürlük gayretinden farklı değildir’ tabiri kullanıldı.
DW Türkçe’nin haberine göre, Türkiye’de kadınlara yönelik cinayet ve akınlarla mücadele etmek ve bu tıp hareketleri kayıt altına almak gayesiyle 2010 yılında Münevver Karabulut cinayetinin akabinde kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne ‘Kanuna ve ahlaka alışılmamış faaliyet yürütmek’ suçlamasıyla kapatma davası açıldı.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada, ‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğimize, hukuksuz ve hiç bir desteği olmayan argümanlarla ‘Kanuna ve ahlaka ters faaliyet yürütmek’ suçlamasıyla fesih davası açıldığını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz’ denildi.
‘Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri bayanlar lehine vazifeye çağırırken, onlar bu mevzunun muhataplarını bu biçimdesi içi boş davalarla gaye almayı tercih ediyor’
Derneğe yönelik muhtelif şikayet dilekçelerinden yola çıkılarak ‘güçlü hata şüphesi’ ile dava açıldığı belirtilen açıklamada şu sözlere yer verildi:
‘Söz konusu dilekçeler derneğimizin ‘Kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı’ üzere somut hiç bir olguya dayanmayan yazılı müracaatlardan oluşuyor. Ayrıyeten evrakta dernek yöneticilerimize yönelik, davaya bile dönüşmemiş, cürüm oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş.’
Bu hukuksuz ve hiç bir desteği olmayan tezlerle bizlere hata uydurmaya çalışmak mevcut hukuk sistemi açısından bile içler acısıdır’ denilen açıklamada, ‘Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri bayanlar lehine nazaranve çağırırken, onlar bu mevzunun muhataplarını bu biçimdesi içi boş davalarla amaç almayı tercih ediyor. Tüm kamuoyu bilir ki bu coğrafyada Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun önünde eylem yapmadığı adliye yoktur. Bizim açımızdan bu dava da bayanların hayat uğraşından, eşitlik ve özgürlük gayretinden farklı değildir’ tabiri kullanıldı.